Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Buradan ülkemiz içindeki ve dışındaki tüm FETÖ‘cülere sesleniyorum, artık sonunuz geldi, gidecek yeriniz, atacak adımınız kalmadı. Başınızdaki FETÖ denilen adamın arkasındakiler ne zamana kadar arkasında durur bilemem. Ama eninde sonunda o da gelecek” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde açılışı yapılan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Yerel Yönetimler Sempozyumu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hemen her gün bir başka ülkeden FETÖ mensuplarına yönelik operasyonlar ve işlemler için işbirliği çağrısı aldıklarını belirterek, dünyada saklanacak hiçbir yerleri kalmayana kadar peşlerinden gideceklerini belirtti. AK Parti iktidarlarının ekonomi politikalarını eleştiren CHP’ye de yanıt veren Erdoğan, “Türkiye’nin son 5 yıllık dönemde pek çok tarihi hadiseyi yaşadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin bu dönemde yeni yönetim sistemine geçtiğini kaydetti. Koalisyon hükümetleri ile geçen dönemleri hatırlatan ve son 30 yıla ait enflasyon rakamlarını çıkarttığını belirten Erdoğan, “Bunun 14 yılının enflasyon ortalaması 70,3. Fakat şuanda muhalefete bakıyoruz, ‘enflasyonun en yüksek olduğu dönem şuanda iktidarın olduğunu dönemdir’ diyor. Ben resmi rakamlarla konuşuyorum, atarak tutarak değil” diye konuştu.
“Biz 31 Mart kampanyasında file kullanalım, bez torba kullanalım”
Sıfır Atık Projesi konusunda yerel yönetimlerin ısrarlı olması gerektiğini savunan Erdoğan, “Biz plastik poşetler, benzeri birçok ürünlerle ilgili olarak bir savaş başlattık. Malum 500 yıl, bin yıl toprak bunu eritemiyor. Buna karşı bir savaş. Bu savaşımızı kararlı bir şekilde başlattık. Hatırlıyorum, anacığım evde file dokurdu. File ile gider alışverişi yapar gelirdik. Fileyi hemen atmıyorsun, tekrar alışverişe gidiyorsun. Bunun toprakla bir dostluğu var atacak olsan bile. Bunlar kenevirden yapılıyor, ülkemizde keneviri yok ettik. Benim memleketim Rize’de kenevir vardı, kenevirden fanila, atlet dokurlardı teri emmesi için. O bize dost görünen düşmanlar ülkemden, Rizemden keneviri söküp aldılar. Biz şimdi keneviri dışarıdan ithal ediyoruz. Kenevire dayalı yapılması gereken bazı şeyler varsa ithal ürünlerle yapıyoruz. Bu alanda Gıda Tarım Bakanlığımız bir çalışmanın içine giriyor ve bu adımları atacağız, yeniden bunu üreteceğiz. Biz 31 Mart kampanyasında file kullanalım, bez torba kullanalım, bu bez torba ile file ile biz kampanyamızı yapalım, asla naylon poşet kullanmayalım. Birilerinin bir yerden bu işi başlatması lazımdı, bu da kime yakışır, eğer biz bu işi savunuyorsak bize yakışırdı. Güzel olacak, şık olacak. Olur ya belki birileri bir yerlerde naylon poşetlerle piyasaya çıkabilirler. Birbirimizden bunların ayırt edilmesi bakımından önem arz ediyor. 31 mart yerel seçimlerinin büyük önemi var” diye konuştu.
“Artık sonunuz geldi, gidecek yeriniz, atacak adımınız kalmadı”
İçeride ve dışarıda terör örgütlerinden onların destekçilerine kadar pek çok nifak odağına karşı gece gündüz mücadele verdiklerini söyleyen Erdoğan, “Millet olarak biz gördüğümüz, bildiğimiz, karşımıza cesaretle çıkan düşmandan korkmayız. Bizim için asıl tehdit farklı görüntüler ve kimlikler altında içimize sızdırılmış olan düşmanlardır. Son dönemde bu düşmanların en sinsisinin, en alçağının, en tehlikelisinin saldırısına maruz kaldık. Bu de FETÖ terör örgütü. Milletimizin dini değerlerini, yardımseverlik duygusunu, eğitim hassasiyetini istismar ederek ülkemizi işgal etme hesabı yapanlara kapıyı içeriden açmaya kalkıştılar. Bu ülkenin insanlarını ve imkanlarını düşmanlarımıza peşkeş çekmeye çalışan FETÖ’nün hamlelerini durdurmayı başardık. Biz 17-25 Aralık’ta bu alçaklara karşı mücadele çağrısı yaptığımızda birileri ülkenin ve milletin beka meselesi olan bu konuyu günlük siyasetlerine meze etmeye kalktılar. Hatta bazılarının aklını başlarına getirmeye 15 Temmuz darbe teşebbüsü dahi yetmedi. FETÖ’nün milletimize saldırısına değil de, buna karşı aldığımız tedbirlere ‘darbe’ diyecek kadar idrak yoksunu bu çevreler hala aynı teraneleri ısıtıp gündeme getiriyorlar. Onların bu ferasetsizliğinden cesaret alan terör örgütü mensupları mahkemelerde ve cezaevlerinde devlete meydan okuma cüretine kapılıyorlar. Mahkemeler karar aşamasına geldikçe kendilerini bekleyen acı sonu gören örgüt mensupları davaları uzatmak, mahkemeleri itibarsız hale getirmek, devlet görevlilerini yıldırmak için akıl almaz yöntemlere de başvuruyorlar. Hakimlerimiz, savcılarımız, jandarma ve polis teşkilatlarımız iğne ile kuyu kazarcasına sabırla, kararlılıkla bu süreci yürütüyorlar. Terör örgütü mensupları için her seçim, her önemli olay bir umut vesilesi haline dönüştü. Şahsımın ve bu noktada partimin ayağının tökezlemesini, böylece yeniden ipleri ellerine geçirmeyi umut ediyorlar. Milletimiz bunları ciğerlerine kadar gördü, tanıdı, hükmünü de verdi. Buradan ülkemiz içindeki ve dışındaki tüm FETÖ‘cülere sesleniyorum, artık sonunuz geldi, gidecek yeriniz, atacak adımınız kalmadı. Başınızdaki FETÖ denilen adamın arkasındakiler ne zamana kadar arkasında durur bilemem. Ama eninde sonunda o da gelecek. Elebaşlarınızın bir kısmı sizleri kelimenin tam anlamı ile satarak rahatça yaşayabileceklerini düşündükleri yerlere kaçtılar, kaçıyorlar. Ama hiç heveslenmesinler, hepsini saklandıkları deliklerde bulup adaletin karşısına çıkartacağız” dedi. İHA
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde açılışı yapılan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Yerel Yönetimler Sempozyumu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hemen her gün bir başka ülkeden FETÖ mensuplarına yönelik operasyonlar ve işlemler için işbirliği çağrısı aldıklarını belirterek, dünyada saklanacak hiçbir yerleri kalmayana kadar peşlerinden gideceklerini belirtti. AK Parti iktidarlarının ekonomi politikalarını eleştiren CHP’ye de yanıt veren Erdoğan, “Türkiye’nin son 5 yıllık dönemde pek çok tarihi hadiseyi yaşadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin bu dönemde yeni yönetim sistemine geçtiğini kaydetti. Koalisyon hükümetleri ile geçen dönemleri hatırlatan ve son 30 yıla ait enflasyon rakamlarını çıkarttığını belirten Erdoğan, “Bunun 14 yılının enflasyon ortalaması 70,3. Fakat şuanda muhalefete bakıyoruz, ‘enflasyonun en yüksek olduğu dönem şuanda iktidarın olduğunu dönemdir’ diyor. Ben resmi rakamlarla konuşuyorum, atarak tutarak değil” diye konuştu.
“Biz 31 Mart kampanyasında file kullanalım, bez torba kullanalım”
Sıfır Atık Projesi konusunda yerel yönetimlerin ısrarlı olması gerektiğini savunan Erdoğan, “Biz plastik poşetler, benzeri birçok ürünlerle ilgili olarak bir savaş başlattık. Malum 500 yıl, bin yıl toprak bunu eritemiyor. Buna karşı bir savaş. Bu savaşımızı kararlı bir şekilde başlattık. Hatırlıyorum, anacığım evde file dokurdu. File ile gider alışverişi yapar gelirdik. Fileyi hemen atmıyorsun, tekrar alışverişe gidiyorsun. Bunun toprakla bir dostluğu var atacak olsan bile. Bunlar kenevirden yapılıyor, ülkemizde keneviri yok ettik. Benim memleketim Rize’de kenevir vardı, kenevirden fanila, atlet dokurlardı teri emmesi için. O bize dost görünen düşmanlar ülkemden, Rizemden keneviri söküp aldılar. Biz şimdi keneviri dışarıdan ithal ediyoruz. Kenevire dayalı yapılması gereken bazı şeyler varsa ithal ürünlerle yapıyoruz. Bu alanda Gıda Tarım Bakanlığımız bir çalışmanın içine giriyor ve bu adımları atacağız, yeniden bunu üreteceğiz. Biz 31 Mart kampanyasında file kullanalım, bez torba kullanalım, bu bez torba ile file ile biz kampanyamızı yapalım, asla naylon poşet kullanmayalım. Birilerinin bir yerden bu işi başlatması lazımdı, bu da kime yakışır, eğer biz bu işi savunuyorsak bize yakışırdı. Güzel olacak, şık olacak. Olur ya belki birileri bir yerlerde naylon poşetlerle piyasaya çıkabilirler. Birbirimizden bunların ayırt edilmesi bakımından önem arz ediyor. 31 mart yerel seçimlerinin büyük önemi var” diye konuştu.
“Artık sonunuz geldi, gidecek yeriniz, atacak adımınız kalmadı”
İçeride ve dışarıda terör örgütlerinden onların destekçilerine kadar pek çok nifak odağına karşı gece gündüz mücadele verdiklerini söyleyen Erdoğan, “Millet olarak biz gördüğümüz, bildiğimiz, karşımıza cesaretle çıkan düşmandan korkmayız. Bizim için asıl tehdit farklı görüntüler ve kimlikler altında içimize sızdırılmış olan düşmanlardır. Son dönemde bu düşmanların en sinsisinin, en alçağının, en tehlikelisinin saldırısına maruz kaldık. Bu de FETÖ terör örgütü. Milletimizin dini değerlerini, yardımseverlik duygusunu, eğitim hassasiyetini istismar ederek ülkemizi işgal etme hesabı yapanlara kapıyı içeriden açmaya kalkıştılar. Bu ülkenin insanlarını ve imkanlarını düşmanlarımıza peşkeş çekmeye çalışan FETÖ’nün hamlelerini durdurmayı başardık. Biz 17-25 Aralık’ta bu alçaklara karşı mücadele çağrısı yaptığımızda birileri ülkenin ve milletin beka meselesi olan bu konuyu günlük siyasetlerine meze etmeye kalktılar. Hatta bazılarının aklını başlarına getirmeye 15 Temmuz darbe teşebbüsü dahi yetmedi. FETÖ’nün milletimize saldırısına değil de, buna karşı aldığımız tedbirlere ‘darbe’ diyecek kadar idrak yoksunu bu çevreler hala aynı teraneleri ısıtıp gündeme getiriyorlar. Onların bu ferasetsizliğinden cesaret alan terör örgütü mensupları mahkemelerde ve cezaevlerinde devlete meydan okuma cüretine kapılıyorlar. Mahkemeler karar aşamasına geldikçe kendilerini bekleyen acı sonu gören örgüt mensupları davaları uzatmak, mahkemeleri itibarsız hale getirmek, devlet görevlilerini yıldırmak için akıl almaz yöntemlere de başvuruyorlar. Hakimlerimiz, savcılarımız, jandarma ve polis teşkilatlarımız iğne ile kuyu kazarcasına sabırla, kararlılıkla bu süreci yürütüyorlar. Terör örgütü mensupları için her seçim, her önemli olay bir umut vesilesi haline dönüştü. Şahsımın ve bu noktada partimin ayağının tökezlemesini, böylece yeniden ipleri ellerine geçirmeyi umut ediyorlar. Milletimiz bunları ciğerlerine kadar gördü, tanıdı, hükmünü de verdi. Buradan ülkemiz içindeki ve dışındaki tüm FETÖ‘cülere sesleniyorum, artık sonunuz geldi, gidecek yeriniz, atacak adımınız kalmadı. Başınızdaki FETÖ denilen adamın arkasındakiler ne zamana kadar arkasında durur bilemem. Ama eninde sonunda o da gelecek. Elebaşlarınızın bir kısmı sizleri kelimenin tam anlamı ile satarak rahatça yaşayabileceklerini düşündükleri yerlere kaçtılar, kaçıyorlar. Ama hiç heveslenmesinler, hepsini saklandıkları deliklerde bulup adaletin karşısına çıkartacağız” dedi. İHA