Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ana Muhalefetin, Afrin olayında takındığı tavrı, bizim özellikle MHP ile müşterek olarak Afrin’e olan dayanışma noktasındaki ruhtan kaynaklanan o seslenişimizi bunlar hazmedemediler. Bu çevreler doğrudan yapılan icraatlara karşı çıkamadıkları için karın ağrılarını, kafalarındaki sinsilikleri, dertlerini bizim nezdimizde şahsileştirerek anlatmaya çalıştılar. Deve kuşu misali kafalarını kuma sokuyorlar ama hakikatler gün gibi ortada farkında değiller” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısında konuştu.
18 Mart Çanakkale Zaferinde verilen mesaj ile Fırat Kalkanı Harekatı ve Zeytin Dalı Harekatında verilen mesajın aynı olduğunu belirten Erdoğan, “İster kendileri, ister kuklalarını göndersinler biz bu vatanı kimselere bırakmadık, bırakmayacağız. Hangi oyunu oynarlarsa oynasınlar millet olarak birliğimizden, beraberliğimizden vazgeçmeyeceğiz. Mehmet Akif, ‘Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırtmasın’ demiştir. Bir daha İstiklal Marşı yazmamak için bu marşımızın mesajlarını zihnimizden ve yüreğimizden asla eksik etmeyeceğiz. Allah’ın bizimle birlikte olduğunu bilerek asla korkmayacağız. Şafaklarımızda yüzen al sancak inşallah sonuna kadar orada dalgalanacak. Yurdumuzun üstünde tüten en son ocak sönmeden bu ülkeye ne kimse el uzatabilir, ne de bu millete kimse zincir vurabilir. Hakk’a tapan, milletimizin anasının ak sütü gibi helal olan istiklalini tehdit edecek kim olursa olsun çiğner geçeriz. 17-25 Aralık’ta, çukur eylemlerinde, 15 Temmuz’da, Cerablus’ta, Afrin’de yaptığımız işte budur. Akif’in, İstiklal Marşımızda, milletimize armağan ettiği şu müjdeyi hayata geçirmek için durup dinlenmeden hedeflerimize yürümeye devam edeceğiz. Arkadaş! Yurdumu alçaklara uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın. Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın. Rabbimizin bize vaat ettiği günlerin yakın olduğu inancıyla mabetlerimize namahrem eli değmesine izin vermeden, ezanların yurdumuzun üstünde ebediyen inlemesini, şanlı hilalin şafaklarda ebediyen dalgalanmasını sağlamakta kararlıyız” diye konuştu.
Sahada görev yapan güvenlik güçleri ile vatandaşların, Zeytin Dalı Harekatının anlamını gayet iyi bildiğini söyleyen Erdoğan, CHP’yi eleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz bu mücadelenin anlamını gayet iyi biliyor. Sahada görev yapan güvenlik güçlerimiz bu mücadelenin özünü çok iyi kavramış durumda. Sadece bazı gafiller, bazı hainler hala bu mücadeleyi karalamanın, önünü kesmenin gayreti içerisindeler. Onlara en güzel cevabı milletimiz veriyor. Gittiğim her yerde milletimizin nasıl büyük bir coşkuyla bu meseleye sahip çıktığına bizzat şahit oldum. Milletimizin ve devletimizin beka meselesi olan bu konuyu asla günlük siyasetin bir parçası haline dönüştürmedik. Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Türkiye’nin iktidar partisinin genel Başkanı sıfatıyla, yürütmenin başı sıfatıyla elbette görevlerimiz gereği bu konuyu her platformda dile getiriyoruz. Gelişmeleri milletimizle paylaşıyor, ne yaptığımızın, ne yapacağımızın muhasebesini milletimizle birlikte yapıyoruz. Bundan daha tabi ne olabilir. Birileri bundan rahatsız oluyor. Daha dün ‘Afrin’e girilmesini asla doğru bulmuyoruz’ diyenlerin kim olduğunu gayet iyi biliyoruz. Şimdi ne diyorlar, ‘ordumuzu tebrik ediyoruz.’ Hani Afrin’e girmemizi doğru bulmuyordunuz. Ne oldu şimdi size. Hep manevra. Bunların hayatı manevra. Daha dün ‘PYD terör örgütü değildir’ diyenlerin kim oldukları cümle alemin malumudur. Ey şu anda Ana Muhalefetin başı ve yanındakiler; siz PYD’yi terör örgütü değildir diye açıklamadınız mı? Biz PKK’nın, bunların siyasi yan kuruluşu olduğunu belgelerle her yerde açıkladığımız halde siz aksini savundunuz. Afrin’de kimlerle savaştık. PKK, PYD ve onların yandaşları ile savaştık. 15 Temmuz’u, terörle mücadelemizi önemsizleştirmek için ellerinden gelen her şeyi yapanları milletimiz çok iyi takip ediyor” ifadelerini kullandı.
“Ana Muhalefetin, Afrin olayında takındığı tavrı, bizim özellikle MHP ile müşterek olarak Afrin’e olan dayanışma noktasındaki ruhtan kaynaklanan o seslenişimizi bunlar hazmedemediler” diyerek konuşmasını sürdüren Erdoğan, “Bunun içinde çılgınca saldırdılar. Sonuçta hakka inananlar, hakka teslim olanlar buradan muzaffer çıktı. Bu çevreler doğrudan yapılan icraatlara karşı çıkamadıkları için karın ağrılarını, kafalarındaki sinsilikleri, dertlerini bizim nezdimizde şahsileştirerek anlatmaya çalıştılar. Deve kuşu misali kafalarını kuma sokuyorlar ama hakikatler gün gibi ortada farkında değiller. Bu ülkede artık emirleri başkalarından alan değil, sadece ve sadece milletinden alan bir hükümet var, bir ordu var, bir devlet var. Buradan açıkça söylüyorum; çatlasanız da patlasanız da Türkiye’yi durduramayacaksınız. 2023 hedeflerimize ulaşmamıza engel olamayacaksınız. 2053 ve 2071 vizyonlarımızın yükselişini engelleyemeyeceksiniz. Ok yaydan çıktı artık. Türk milleti üzerindeki asırlık külleri silkeleyerek kadim medeniyetinin inkişaf ateşini yeniden alevlendirmiştir. Bu yolda milletimizle birlikte olan büyük Türkiye’deki yerini alır. Kendisine saf olarak milletimizin karşısını belirleyen ise kaderine razı olur. Önümüzdeki denklem bu kadar basit” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Eskiler yiğit düştüğü yerden kalkar derler. Eskiler, yitik kaybedildiği yerde aranır derler. Buna uygun olarak millet olarak umudunu bize bağlamış nice dostlarımızla birlikte çözümü kendi coğrafyamızda arıyoruz. Sevr’de bize Anadolu’yu bile çok görenlere cevabımızı İstiklal Harbimizle vermiştik. Şimdi de bize bir parçası haline gelmeye talip olduğumuz Avrupa ile asırlara sari geçmişimizin olduğu Orta Doğu ile, Kuzey Afrika ile, Kafkasya ile hatta Ata yurdumuz Orta Asya ile kucaklaşmamızı çok görenlere cevap verme vaktidir. Türkiye’nin tarihin derinliklerine uzanan kardeşlik ve dostluk ilişkileri ile bağlı olduğu coğrafyalarla tüm ilişkilerini kesmeye çalışanların heveslerini kursaklarında bırakmaya ahdettik. Bunun için her fırsatta Afrika’dayız, Orta Doğu’dayız, Orta Asya’dayız, Avrupa’daki kardeşlerimizin ve vatandaşlarımızın yanındayız. Bizi uzak tutmaya çalıştıkları her yerde kendi imkanlarımızla daha güçlü şekilde olmak boynumuzun borcu. Bu süreçte bize düşen dik durmak, sağlam durmaktır. Milletimizin desteği arkamızda olduğu müddetçe bu saldırıların hepsinin üstesinden geliriz. Türkiye’yi nasıl vesayetin pençesinden, FETÖ’nün tuzaklarından, bölücülerin senaryolarından kurtarmışsak, bundan sonrasını da başaracağız.” İHA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısında konuştu.
18 Mart Çanakkale Zaferinde verilen mesaj ile Fırat Kalkanı Harekatı ve Zeytin Dalı Harekatında verilen mesajın aynı olduğunu belirten Erdoğan, “İster kendileri, ister kuklalarını göndersinler biz bu vatanı kimselere bırakmadık, bırakmayacağız. Hangi oyunu oynarlarsa oynasınlar millet olarak birliğimizden, beraberliğimizden vazgeçmeyeceğiz. Mehmet Akif, ‘Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırtmasın’ demiştir. Bir daha İstiklal Marşı yazmamak için bu marşımızın mesajlarını zihnimizden ve yüreğimizden asla eksik etmeyeceğiz. Allah’ın bizimle birlikte olduğunu bilerek asla korkmayacağız. Şafaklarımızda yüzen al sancak inşallah sonuna kadar orada dalgalanacak. Yurdumuzun üstünde tüten en son ocak sönmeden bu ülkeye ne kimse el uzatabilir, ne de bu millete kimse zincir vurabilir. Hakk’a tapan, milletimizin anasının ak sütü gibi helal olan istiklalini tehdit edecek kim olursa olsun çiğner geçeriz. 17-25 Aralık’ta, çukur eylemlerinde, 15 Temmuz’da, Cerablus’ta, Afrin’de yaptığımız işte budur. Akif’in, İstiklal Marşımızda, milletimize armağan ettiği şu müjdeyi hayata geçirmek için durup dinlenmeden hedeflerimize yürümeye devam edeceğiz. Arkadaş! Yurdumu alçaklara uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın. Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın. Rabbimizin bize vaat ettiği günlerin yakın olduğu inancıyla mabetlerimize namahrem eli değmesine izin vermeden, ezanların yurdumuzun üstünde ebediyen inlemesini, şanlı hilalin şafaklarda ebediyen dalgalanmasını sağlamakta kararlıyız” diye konuştu.
Sahada görev yapan güvenlik güçleri ile vatandaşların, Zeytin Dalı Harekatının anlamını gayet iyi bildiğini söyleyen Erdoğan, CHP’yi eleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz bu mücadelenin anlamını gayet iyi biliyor. Sahada görev yapan güvenlik güçlerimiz bu mücadelenin özünü çok iyi kavramış durumda. Sadece bazı gafiller, bazı hainler hala bu mücadeleyi karalamanın, önünü kesmenin gayreti içerisindeler. Onlara en güzel cevabı milletimiz veriyor. Gittiğim her yerde milletimizin nasıl büyük bir coşkuyla bu meseleye sahip çıktığına bizzat şahit oldum. Milletimizin ve devletimizin beka meselesi olan bu konuyu asla günlük siyasetin bir parçası haline dönüştürmedik. Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Türkiye’nin iktidar partisinin genel Başkanı sıfatıyla, yürütmenin başı sıfatıyla elbette görevlerimiz gereği bu konuyu her platformda dile getiriyoruz. Gelişmeleri milletimizle paylaşıyor, ne yaptığımızın, ne yapacağımızın muhasebesini milletimizle birlikte yapıyoruz. Bundan daha tabi ne olabilir. Birileri bundan rahatsız oluyor. Daha dün ‘Afrin’e girilmesini asla doğru bulmuyoruz’ diyenlerin kim olduğunu gayet iyi biliyoruz. Şimdi ne diyorlar, ‘ordumuzu tebrik ediyoruz.’ Hani Afrin’e girmemizi doğru bulmuyordunuz. Ne oldu şimdi size. Hep manevra. Bunların hayatı manevra. Daha dün ‘PYD terör örgütü değildir’ diyenlerin kim oldukları cümle alemin malumudur. Ey şu anda Ana Muhalefetin başı ve yanındakiler; siz PYD’yi terör örgütü değildir diye açıklamadınız mı? Biz PKK’nın, bunların siyasi yan kuruluşu olduğunu belgelerle her yerde açıkladığımız halde siz aksini savundunuz. Afrin’de kimlerle savaştık. PKK, PYD ve onların yandaşları ile savaştık. 15 Temmuz’u, terörle mücadelemizi önemsizleştirmek için ellerinden gelen her şeyi yapanları milletimiz çok iyi takip ediyor” ifadelerini kullandı.
“Ana Muhalefetin, Afrin olayında takındığı tavrı, bizim özellikle MHP ile müşterek olarak Afrin’e olan dayanışma noktasındaki ruhtan kaynaklanan o seslenişimizi bunlar hazmedemediler” diyerek konuşmasını sürdüren Erdoğan, “Bunun içinde çılgınca saldırdılar. Sonuçta hakka inananlar, hakka teslim olanlar buradan muzaffer çıktı. Bu çevreler doğrudan yapılan icraatlara karşı çıkamadıkları için karın ağrılarını, kafalarındaki sinsilikleri, dertlerini bizim nezdimizde şahsileştirerek anlatmaya çalıştılar. Deve kuşu misali kafalarını kuma sokuyorlar ama hakikatler gün gibi ortada farkında değiller. Bu ülkede artık emirleri başkalarından alan değil, sadece ve sadece milletinden alan bir hükümet var, bir ordu var, bir devlet var. Buradan açıkça söylüyorum; çatlasanız da patlasanız da Türkiye’yi durduramayacaksınız. 2023 hedeflerimize ulaşmamıza engel olamayacaksınız. 2053 ve 2071 vizyonlarımızın yükselişini engelleyemeyeceksiniz. Ok yaydan çıktı artık. Türk milleti üzerindeki asırlık külleri silkeleyerek kadim medeniyetinin inkişaf ateşini yeniden alevlendirmiştir. Bu yolda milletimizle birlikte olan büyük Türkiye’deki yerini alır. Kendisine saf olarak milletimizin karşısını belirleyen ise kaderine razı olur. Önümüzdeki denklem bu kadar basit” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Eskiler yiğit düştüğü yerden kalkar derler. Eskiler, yitik kaybedildiği yerde aranır derler. Buna uygun olarak millet olarak umudunu bize bağlamış nice dostlarımızla birlikte çözümü kendi coğrafyamızda arıyoruz. Sevr’de bize Anadolu’yu bile çok görenlere cevabımızı İstiklal Harbimizle vermiştik. Şimdi de bize bir parçası haline gelmeye talip olduğumuz Avrupa ile asırlara sari geçmişimizin olduğu Orta Doğu ile, Kuzey Afrika ile, Kafkasya ile hatta Ata yurdumuz Orta Asya ile kucaklaşmamızı çok görenlere cevap verme vaktidir. Türkiye’nin tarihin derinliklerine uzanan kardeşlik ve dostluk ilişkileri ile bağlı olduğu coğrafyalarla tüm ilişkilerini kesmeye çalışanların heveslerini kursaklarında bırakmaya ahdettik. Bunun için her fırsatta Afrika’dayız, Orta Doğu’dayız, Orta Asya’dayız, Avrupa’daki kardeşlerimizin ve vatandaşlarımızın yanındayız. Bizi uzak tutmaya çalıştıkları her yerde kendi imkanlarımızla daha güçlü şekilde olmak boynumuzun borcu. Bu süreçte bize düşen dik durmak, sağlam durmaktır. Milletimizin desteği arkamızda olduğu müddetçe bu saldırıların hepsinin üstesinden geliriz. Türkiye’yi nasıl vesayetin pençesinden, FETÖ’nün tuzaklarından, bölücülerin senaryolarından kurtarmışsak, bundan sonrasını da başaracağız.” İHA