Diyarbakır’da Antalya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nun sahnelediği, ‘Tarla Kuşuydu Juliet’ adlı tiyatro oyunu izleyiciyle buluştu.
Diyarbakır’da tiyatro severler yeni bir oyunla buluştu. Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı'nın düzenlediği, Antalya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nun sahnelediği, Shakespeare’in dünyaca ünlü oyunu Romeo ve Jüliet eserinden yola çıkılarak Ephraim Kishon tarafından yazılan Tarla Kuşuydu Jüliet, adlı tiyatro oyunu sahnelendi.
Hale Kuntay çevirilen, Engin Alkan tarafından yönetilen Romeo ve Juliet’in trajik öyküsüne mizahi bir bakışla yaklaşan yapım, “öten tarla kuşu muydu, bülbül müydü?” absürt sorusunun altındaki “aşk nasıl olur da bu hale gelir?” sorusuna yanıtlar arıyor. Ücretsiz sahnelenen oyun tiyatro severlerden tam not aldı.
Shakespeare’in yüzyıllardır insanları gözyaşına boğan karakterleri Romeo ve Juliet, Ephraim Kishon’un kurgusunda günlük yaşantı ve çığırından çıkmış bir evlilik içinde ele alınıyor. İntiharın eşiğinden döndükten sonra evlenen, bir de çocuk sahibi olan “kıdemli aşıklar” kimsenin öngöremediği bir hayat sürmeye başlar. Onların yaratıcısı Shakespeare mezarında ters döner, olaylara müdahale etmek için Romeo ile Juliet’in evine gelir.
Pişirilen yemeklerin kokuları oyuna, oyun oyuncular tarafından oluşturulan orkestranın şarkısına dönüşüyor bu iki saatlik şölende. Tariflere uygun yapılmaya kalkıldığında hep tadı kaçmış, alışveriş listelerinde unutulmuş, akşam yemeği telaşı sırasında kaynamış ve sonunda dibi tutmuş “efsane aşk”ın tüm zamanlarda, tüm tanıdıklığıyla “ille de var”lığı hatırlatılıyor.
Diyarbakır’da tiyatro severler yeni bir oyunla buluştu. Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı'nın düzenlediği, Antalya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nun sahnelediği, Shakespeare’in dünyaca ünlü oyunu Romeo ve Jüliet eserinden yola çıkılarak Ephraim Kishon tarafından yazılan Tarla Kuşuydu Jüliet, adlı tiyatro oyunu sahnelendi.
Hale Kuntay çevirilen, Engin Alkan tarafından yönetilen Romeo ve Juliet’in trajik öyküsüne mizahi bir bakışla yaklaşan yapım, “öten tarla kuşu muydu, bülbül müydü?” absürt sorusunun altındaki “aşk nasıl olur da bu hale gelir?” sorusuna yanıtlar arıyor. Ücretsiz sahnelenen oyun tiyatro severlerden tam not aldı.
Shakespeare’in yüzyıllardır insanları gözyaşına boğan karakterleri Romeo ve Juliet, Ephraim Kishon’un kurgusunda günlük yaşantı ve çığırından çıkmış bir evlilik içinde ele alınıyor. İntiharın eşiğinden döndükten sonra evlenen, bir de çocuk sahibi olan “kıdemli aşıklar” kimsenin öngöremediği bir hayat sürmeye başlar. Onların yaratıcısı Shakespeare mezarında ters döner, olaylara müdahale etmek için Romeo ile Juliet’in evine gelir.
Pişirilen yemeklerin kokuları oyuna, oyun oyuncular tarafından oluşturulan orkestranın şarkısına dönüşüyor bu iki saatlik şölende. Tariflere uygun yapılmaya kalkıldığında hep tadı kaçmış, alışveriş listelerinde unutulmuş, akşam yemeği telaşı sırasında kaynamış ve sonunda dibi tutmuş “efsane aşk”ın tüm zamanlarda, tüm tanıdıklığıyla “ille de var”lığı hatırlatılıyor.