DİYARBAKIR

1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Tanrıkulu’ndan çarpıcı rapor

Dünya Barış Günü’nde açıklama yapan Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Türkiye’nin küresel barış ve hukuk endekslerinde neden geride kaldığını rakamlarla ortaya koydu.

Abone Ol

DİYARBAKIR HABER - Dünya Barış Günü’nde Diyarbakır Milletvekili Av. Dr. M. Sezgin Tanrıkulu, Türkiye’nin uluslararası endekslerdeki düşük sıralamalarına dikkat çekerek adalet, hukukun üstünlüğü ve toplumsal barışın önemini vurguladı.

Barış Günü’nün Anlamı ve BM Bildirileri

1 Eylül 1939’da başlayan İkinci Dünya Savaşı’nın unutulmaması için 1981’de Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen “Dünya Barış Günü”, 1982’den bu yana kutlanıyor.

BM Genel Kurulu, 1984’te kabul ettiği “Halkların Barış Hakkına Dair Bildiri” ile devletlerin barışı koruma yükümlülüğünü vurgularken, 2016’da ise “Barış Hakkı Bildirisi”ni onayladı. Bildiride, herkesin barıştan yararlanma hakkına sahip olduğu belirtiliyor.

Türkiye’nin uluslararası endekslerdeki konumu

Dünya Barış Günü’nde Türkiye’nin küresel sıralamalardaki yeri dikkat çekti:

Ekonomi ve Barış Enstitüsü’nün 2025 Küresel Barış Endeksi: 163 ülke arasında 146. sıra

Uluslararası Demokrasi ve Seçim Yardımı Enstitüsü 2024 Raporu: Hukukun Üstünlüğü 173 ülke arasında 145. sıra

Dünya Bankası 2024 Hukukun Üstünlüğü Endeksi: 142 ülke arasında 117. sıra

İnsani Gelişme Endeksi 2024: 190 ülke arasında 80. sıra

ITUC Küresel Haklar Endeksi 2024: İşçi haklarında “Kırmızı Liste”, 140 ülke arasında 50. sıra

Fraser Institute İnsan Özgürlüğü Endeksi 2024: 165 ülke arasında 100. sıra

Tanrıkulu, “Türkiye’nin barış ve adalet konusunda alması gereken mesafenin uzun olduğu, bu sıralamalardan açıkça görülüyor” dedi.

“Barış, sadece savaşı durdurmak değildir”

Tanrıkulu, toplumsal uzlaşmanın önemine işaret ederek TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu çalışmalarının umut verici olduğunu belirtti.

Ancak, sadece sıcak çatışmaların sona ermesinin yeterli olmadığını dile getiren Tanrıkulu, şunları kaydetti:

“Türkiye ağır çevresel sorunlarla karşı karşıya.

Toplumsal eşitsizlikler ve ekonomik adaletsizlik barışı tehdit ediyor.

Bianet’in verilerine göre sadece Ocak-Temmuz 2025 döneminde en az 177 kadın ve 35 çocuk erkekler tarafından öldürüldü.

Bu nedenle barış, sadece savaşların bitmesi değil; çevresel ve sosyal adaletin sağlanmasıyla da mümkün olacaktır.