Pelda K.’yı, 12 yaşında ortaokul 2’ye giderken dayısının oğlu H. O. kaçırdı. 1 yıl sonra ortaya çıktığında ise hamileydi. 18’ine gelmeden 2 çocuk annesi oldu. 18 yaşında ise kalbine giren kurşunla can verdi. Hakkında müebbet istenen H. O., Pelda’nın intihar ettiğini söyledi. Ancak tanıklar H. O. ve ağabeyi eve girdikten sonra silah sesinin duyulduğunu anlattı. Davanın akıbeti değişti. Harekete geçen Aile Bakanlığı davada müdahil olacak.
Diyarbakır’da doğan ve ismi Kürtçe ‘yeşeren yaprak’ anlamına gelen Pelda’nın hayali öğretmen olmaktı. Ama 2011 yılında, 12 yaşında ortaokul 2’ye giderken dayısının oğlu 26 yaşındaki H. O. tarafından okul yolunda kaçırılıp alıkonuldu. Ailesinin ve polisin aramasına rağmen bulunamadı. 1 yıl sonra ortaya çıktığında ise hamileydi. Bunun üzerine anne-babası şikâyetlerinden vazgeçti ve aile baskısı üzerine Osmaniye’ye yerleşti. Bu arada farklı suçlardan aranan H. O. cezaevine girince Pelda K. aynı zamanda dayısı olan kayınpederinin yanına yerleşti.
EVE DÖNDÜKLERİNDE PELDA ÖLMÜŞTÜ
Bir erkek çocuk dünyaya getiren Pelda, H. O. cezaevinden çıktıktan bir süre sonra ikinci çocuğuna hamile kaldı. Biri 7 aylık, diğeri 4 yaşında 2 çocuğu olan 18 yaşındaki Pelda, iddiaya göre H. O.’ya tanımadığı bir erkeğin kendisini telefonla rahatsız ettiğini söyledi. 23 Temmuz 2017’de H. O., sim kartın sahibi olan ağabeyi Ş. O. ile görüşmelerin dökümünü almak için GSM bayisine gitti. Döndüklerinde ise kapı açılmadı ve girdikleri evde Pelda iddiaya göre kalbinden vurulmuş halde kanlar içinde bulundu. Otopside Pelda’nın bacağında da kurşun bulundu.
‘SOL TARAFINDA TABANCA VARDI’
Ağabeyi ile gözaltına alınan H. O., ifadesinde, “Evden ayrılmadan imam nikâhlı eşime ‘Telefon dökümlerini çıkarmaya gideceğim. Sen aramadıysan sorun yok, sen de aramışsan babanın evine gönderirim, çocukları göremezsin’ dedim. İçeri girdiğimizde bayıldığını düşündüm. Kalbinin üzerinde bir delik fark ettim. Etrafıma baktığımda Pelda’nın sol tarafında bir tabanca vardı. Eşimin kendisine zarar verecek bir yapısı yoktu” dedi.
Gazete Habertürk'ten Veysi İpek'in haberine göre Tanık bir komşu ise “H,O ve akrabası içeri girdikten 1-2 dakika sonra tek el silah sesi duydum. Kapı açıktı, eve girdiğimde Pelda yerde yatıyordu. Eşi ve beyaz gömlekli biri içerideydi. Odada siyah bir tabanca gördüm. Ancak Pelda’nın vurulma anını görmedim. Komşuma giderek, ‘Adam eşini öldürdü’ dedim” diye ifade verdi. Tanık olarak dinlenen 112 Acil Servis personeli de “Müdahale ederken, H. O. ‘Alın bu silahı yok edin’ diyerek yanındaki beyaz gömlekliye (Ş. O.) verdi” diye konuştu.
‘SİLAHIM YOK’ DEDİ 2 TABANCA BULUNDU
Bu ifade üzerine Ş. O.’nun evinde yapılan aramada 2 tabanca bulundu. H. O. savcılıkta, evde kendisine ait silah olmadığını ve Pelda’nın sol tarafında bulunan tabancanın kime ait olduğunu bilmediğini ileri sürdü. Ş. O. ise “H.O, eşinin kendisini aldattığından şüpheleniyordu. Benim adıma kayıtlı olan yengemin kullandığı sim kartı bana verip telefoncudan mesaj ve konuşma dökümünü almamı istedi. Geri döndüğümüzde yengem kapıyı açmadı. Camdan perdeyi aralayıp içeri baktığımızda Pelda yerde yatıyordu. Pencereden girip kapıyı açtım. H. O odaya girer girmez yerde yatan Pelda’ya tekme attı. Pelda’nın kalp hizasından kan akıyordu. H. O’nun yerden aldığı silahı mutfağa fırlattığını gördüm. Ambulans geldi, Pelda’yı hastaneye götürdüler” ifadesini kullandı. 2 kardeş, ifadelerinin ardından tutuklandı.
‘Kasten adam öldürmek’ten müebbet hapis istemiyle hakkında dava açılan H. O., ilk duruşmada, “Eşimi yerde yatar vaziyette gördüğümde üzerimdeki kurusıkı tabancayı çıkararak intihar etmek istedim. Çocuklarım aklıma geldi. Silahı indirirken yere doğru ateş aldı. Bu sırada yerde yatan Pelda’nın bacağına isabet etmiş olabilir” dedi.
Aile Bakanlığı harekete geçti. Adı Kürtçe “yeşeren yaprak” anlamına gelen Pelda, 12’sinde dayı oğlu tarafından kaçırılıp 18’inde öldürülmüştü. Bakanlık geride kalan 2 çocuğu korumaya alacak. Davada müdahil olacak. İhsan ÖZDEMİR
Diyarbakır’da doğan ve ismi Kürtçe ‘yeşeren yaprak’ anlamına gelen Pelda’nın hayali öğretmen olmaktı. Ama 2011 yılında, 12 yaşında ortaokul 2’ye giderken dayısının oğlu 26 yaşındaki H. O. tarafından okul yolunda kaçırılıp alıkonuldu. Ailesinin ve polisin aramasına rağmen bulunamadı. 1 yıl sonra ortaya çıktığında ise hamileydi. Bunun üzerine anne-babası şikâyetlerinden vazgeçti ve aile baskısı üzerine Osmaniye’ye yerleşti. Bu arada farklı suçlardan aranan H. O. cezaevine girince Pelda K. aynı zamanda dayısı olan kayınpederinin yanına yerleşti.
EVE DÖNDÜKLERİNDE PELDA ÖLMÜŞTÜ
Bir erkek çocuk dünyaya getiren Pelda, H. O. cezaevinden çıktıktan bir süre sonra ikinci çocuğuna hamile kaldı. Biri 7 aylık, diğeri 4 yaşında 2 çocuğu olan 18 yaşındaki Pelda, iddiaya göre H. O.’ya tanımadığı bir erkeğin kendisini telefonla rahatsız ettiğini söyledi. 23 Temmuz 2017’de H. O., sim kartın sahibi olan ağabeyi Ş. O. ile görüşmelerin dökümünü almak için GSM bayisine gitti. Döndüklerinde ise kapı açılmadı ve girdikleri evde Pelda iddiaya göre kalbinden vurulmuş halde kanlar içinde bulundu. Otopside Pelda’nın bacağında da kurşun bulundu.
‘SOL TARAFINDA TABANCA VARDI’
Ağabeyi ile gözaltına alınan H. O., ifadesinde, “Evden ayrılmadan imam nikâhlı eşime ‘Telefon dökümlerini çıkarmaya gideceğim. Sen aramadıysan sorun yok, sen de aramışsan babanın evine gönderirim, çocukları göremezsin’ dedim. İçeri girdiğimizde bayıldığını düşündüm. Kalbinin üzerinde bir delik fark ettim. Etrafıma baktığımda Pelda’nın sol tarafında bir tabanca vardı. Eşimin kendisine zarar verecek bir yapısı yoktu” dedi.
Gazete Habertürk'ten Veysi İpek'in haberine göre Tanık bir komşu ise “H,O ve akrabası içeri girdikten 1-2 dakika sonra tek el silah sesi duydum. Kapı açıktı, eve girdiğimde Pelda yerde yatıyordu. Eşi ve beyaz gömlekli biri içerideydi. Odada siyah bir tabanca gördüm. Ancak Pelda’nın vurulma anını görmedim. Komşuma giderek, ‘Adam eşini öldürdü’ dedim” diye ifade verdi. Tanık olarak dinlenen 112 Acil Servis personeli de “Müdahale ederken, H. O. ‘Alın bu silahı yok edin’ diyerek yanındaki beyaz gömlekliye (Ş. O.) verdi” diye konuştu.
‘SİLAHIM YOK’ DEDİ 2 TABANCA BULUNDU
Bu ifade üzerine Ş. O.’nun evinde yapılan aramada 2 tabanca bulundu. H. O. savcılıkta, evde kendisine ait silah olmadığını ve Pelda’nın sol tarafında bulunan tabancanın kime ait olduğunu bilmediğini ileri sürdü. Ş. O. ise “H.O, eşinin kendisini aldattığından şüpheleniyordu. Benim adıma kayıtlı olan yengemin kullandığı sim kartı bana verip telefoncudan mesaj ve konuşma dökümünü almamı istedi. Geri döndüğümüzde yengem kapıyı açmadı. Camdan perdeyi aralayıp içeri baktığımızda Pelda yerde yatıyordu. Pencereden girip kapıyı açtım. H. O odaya girer girmez yerde yatan Pelda’ya tekme attı. Pelda’nın kalp hizasından kan akıyordu. H. O’nun yerden aldığı silahı mutfağa fırlattığını gördüm. Ambulans geldi, Pelda’yı hastaneye götürdüler” ifadesini kullandı. 2 kardeş, ifadelerinin ardından tutuklandı.
‘Kasten adam öldürmek’ten müebbet hapis istemiyle hakkında dava açılan H. O., ilk duruşmada, “Eşimi yerde yatar vaziyette gördüğümde üzerimdeki kurusıkı tabancayı çıkararak intihar etmek istedim. Çocuklarım aklıma geldi. Silahı indirirken yere doğru ateş aldı. Bu sırada yerde yatan Pelda’nın bacağına isabet etmiş olabilir” dedi.
Aile Bakanlığı harekete geçti. Adı Kürtçe “yeşeren yaprak” anlamına gelen Pelda, 12’sinde dayı oğlu tarafından kaçırılıp 18’inde öldürülmüştü. Bakanlık geride kalan 2 çocuğu korumaya alacak. Davada müdahil olacak. İhsan ÖZDEMİR