Evlat nöbeti tutan annelerin HDP Diyarbakır il binası önünde oturma eylemi 17'nci gününde de sürüyor. Hacire Akar ile başlayan evlat nöbetindeki aile sayısı 43’e yükseldi
Çocuklarının PKK’nın elinden kurtarılması için HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan ailelerin sayısı 17’nci gününde 43’e yükseldi.
2014 yılında İstanbul’da bir tekstil fabrikasına çalışmaya giden ve 16 yaşındayken kaçırılan Yasemin Ballı’nın annesi Yıldız Ballı, Diyarbakır’da HDP il binası önünde oturma eylemine katıldı. Anne Ballı 10 gün önce kızının öldüğü haberini aldığını fakat cenazesi verilmediğinden dolayı kızının öldüğüne inanmadığını kaydederek, il binası önünde bekleyeceğini aktardı.
Muş’tan gelen acılı baba Halit Altun, oğlu Muhsin Altun’un üniversite okuduğu sırada Kobani'ye Kaçırıldığını söyledi.
Altın, “Oğlum Muhsin Altun, Malatya İnönü Üniversitesinde bilgisayar mühendisliği okuyordu. 2014'te Kurban Bayramı'na gelmesini bekliyorduk, belgesini alıp gelecekti ama aldığımız haber çocuğumuzun kayıp olduğuydu. Onun aynı evde kaldığı arkadaşlarından telefon bilgisi aldım, sorduğumda oğlumun eve gitmediğini söylediler, bende nasıl ev arkadaşısınız bilmiyorsunuz dedim. Gitmediğim, aramadığım yer kalmadı, neticede oğlumun Kobani’ye katıldığını duyduk. Benim bir oğlum da asker, hem asker babası hem diğer çocuğumu da dağa götürmüşler. Ben devletimden destek bekliyorum, bir an önce çocuğumun getirilmesi, sağ salim teslim edilmesini istiyorum. HDP’ye de sesleniyorum, benim çocuğumu bir an önce bana getirsinler, yoksa onlar da ne olacağını biliyorlar. Türkiye Cumhuriyeti, vatan, bayrak hepimizindir” dedi.
17 gündür çocuklarını beklediğini belirten er Müslüm Altıntaş’ın babası Şevket Altıntaş, çocuklarını zorla anne ve babalarından alarak dağa kaçırmanın hiçbir şeyin mücadelesi olmayacağını söyledi.
Altıntaş, "Bugün eylemimizin 17’nci günü ve devam edeceğiz, mücadelemiz sonuna kadar devam edecek Pes etmek yok. Sonuç illa ki alınacak. Biz burada bir çığlık yükseltiyoruz, ya ölüm çığlığı ya da zafer çığlığı. Ümit ederim ki zafer çığlığı olsun ölüm değil. Sayımız çoğalacak, halkın korkusu var, çocuğunu anne ve babasından zorla alıp dağa götürmek neyin mücadelesidir" dedi.
Destek ziyaretleri sürüyor
Bu arada oturma eylemi yapan ailelere destek ziyaretleri devam ediyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu eylemin 17. gününde ailelere destek ziyaretinde bulundu. İHA
Çocuklarının PKK’nın elinden kurtarılması için HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan ailelerin sayısı 17’nci gününde 43’e yükseldi.
2014 yılında İstanbul’da bir tekstil fabrikasına çalışmaya giden ve 16 yaşındayken kaçırılan Yasemin Ballı’nın annesi Yıldız Ballı, Diyarbakır’da HDP il binası önünde oturma eylemine katıldı. Anne Ballı 10 gün önce kızının öldüğü haberini aldığını fakat cenazesi verilmediğinden dolayı kızının öldüğüne inanmadığını kaydederek, il binası önünde bekleyeceğini aktardı.
Muş’tan gelen acılı baba Halit Altun, oğlu Muhsin Altun’un üniversite okuduğu sırada Kobani'ye Kaçırıldığını söyledi.
Altın, “Oğlum Muhsin Altun, Malatya İnönü Üniversitesinde bilgisayar mühendisliği okuyordu. 2014'te Kurban Bayramı'na gelmesini bekliyorduk, belgesini alıp gelecekti ama aldığımız haber çocuğumuzun kayıp olduğuydu. Onun aynı evde kaldığı arkadaşlarından telefon bilgisi aldım, sorduğumda oğlumun eve gitmediğini söylediler, bende nasıl ev arkadaşısınız bilmiyorsunuz dedim. Gitmediğim, aramadığım yer kalmadı, neticede oğlumun Kobani’ye katıldığını duyduk. Benim bir oğlum da asker, hem asker babası hem diğer çocuğumu da dağa götürmüşler. Ben devletimden destek bekliyorum, bir an önce çocuğumun getirilmesi, sağ salim teslim edilmesini istiyorum. HDP’ye de sesleniyorum, benim çocuğumu bir an önce bana getirsinler, yoksa onlar da ne olacağını biliyorlar. Türkiye Cumhuriyeti, vatan, bayrak hepimizindir” dedi.
17 gündür çocuklarını beklediğini belirten er Müslüm Altıntaş’ın babası Şevket Altıntaş, çocuklarını zorla anne ve babalarından alarak dağa kaçırmanın hiçbir şeyin mücadelesi olmayacağını söyledi.
Altıntaş, "Bugün eylemimizin 17’nci günü ve devam edeceğiz, mücadelemiz sonuna kadar devam edecek Pes etmek yok. Sonuç illa ki alınacak. Biz burada bir çığlık yükseltiyoruz, ya ölüm çığlığı ya da zafer çığlığı. Ümit ederim ki zafer çığlığı olsun ölüm değil. Sayımız çoğalacak, halkın korkusu var, çocuğunu anne ve babasından zorla alıp dağa götürmek neyin mücadelesidir" dedi.
Destek ziyaretleri sürüyor
Bu arada oturma eylemi yapan ailelere destek ziyaretleri devam ediyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu eylemin 17. gününde ailelere destek ziyaretinde bulundu. İHA