Karşılaşmanın ilk yarısında Amedspor, oyunun kontrolünü elinde tutsa da net fırsatlar üretmekte zorlandı. Dia Saba’nın 20. dakikada gördüğü sarı kart, maçın gerginliğinin erken sinyali oldu. Orta alanda Aytaç ve Hasan Ali’nin pas bağlantıları zaman zaman başarılı olsa da hücum hattında istenen organizasyonlar kurulamadı.
İkinci yarıya yapılan hamlelerle Amedspor oyuna daha hareketli başladı. F. Afena-Gyan’ın 46. dakikada oyuna girişiyle birlikte tempo arttı. Kanatlarda Emrah Başsan ve Traore zaman zaman etkili bindirmeler yapsa da son vuruş eksikliği, tabelanın değişmemesine neden oldu. 48. dakikada Traore’nin, 70. dakikada ise rakip takımdan Özcan Şahan’ın sarı kart görmesiyle sertlik seviyesi iyice yükseldi.
83. dakikada İstanbulspor’un yaptığı oyuncu değişikliği sonrasında 87. dakikada gelen pozisyon VAR’a takıldı ve gol geçerlilik kazanmadı. Bu karar, Amedspor cephesinde büyük bir nefes olarak değerlendirildi. 90+3’te Hasan Ali’nin gördüğü sarı kartla birlikte maçın son dakikaları daha da gergin geçti.
Amedspor, sahasında üç puanı alamasa da savunma direnci, oyun disiplini ve mücadele isteğiyle alkışı hak etti. Ancak ileri uçta Diagne’nin yalnız kalması, yaratıcı pas trafiğinin eksikliği ve son paslardaki hatalar, Amedspor’un gelişim alanlarını bir kez daha ortaya koydu.
Sinan hoca yönetiminde takım savunması oturmuş durumda. Ancak Amedspor’un hedefi sadece dirençli oyun değil; galibiyete uzanan üretken futbol olmalı. Taraftarın desteğiyle bu takımın potansiyeli çok daha yüksek.
Skor tabelası değişmedi ama Amedspor’un sahadaki direnci, karakteri ve arzusu umut verdi.