Anoreksiya Nervoza, Anoreksiya veya iştahsızlık adlarıyla da bilinen bir yeme bozukluğudur. Ergenlik çağlarında genel olarak kadınlarda görülmeye başlanan bu hastalık kişinin kilo alma korkusu ile çeşitli yollara başvurarak kilo vermeye çalışması ve olması gereken beden ağırlığının çok altında olmasına rağmen kendini hala kilolu görmesi ile başlar. Anoreksiya nervoza hastalığına yakalanan bireyler kalori kısıtlamaları, besin tüketiminde azalma, müshil ilaçları, diüretikler, şok diyetler, detoks içecekleri ve yoğun egzersizlere başvurarak kontrolsüz kilo kaybına yol açar ve zayıf olduklarını kabul etmeyerek her geçen gün daha çok kilo vermek isteyerek tedaviyi reddederler.
Bilimsel olarak kesin nedeninin açıklanmamasıyla birlikte diğer hastalıklar gibi genetik faktörler, çevresel faktörler psikolojik faktörler bu hastalığın ortaya çıkmasına sebep olabilir.
GENETİK FAKTÖRLER: Aile bireylerinde depresyon, kişisel bozukluklar veya yeme bozukluğu geçmişi olanların bu hastalığa yakalanma riski normale oranla çok daha fazladır.
ÇEVRESEL FAKTÖRLER: Toplumsal ve kültürel baskılar, akran zorbalığı, sosyal medya dayatmaları ve ince beden ve güzellik algısının dünya çapında özdeşleşmesi özellikle ergen kız çocuklarında dış görünüş ve güzellik kaygısı oluşturur bu sebeple sosyal medyanın günümüzde bu denli yer edinmesi son yıllarda ergen bireylerde farkında olmadan psikolojik bozukluklara yol açar. Kendini topluma beğendirme ve güzellik algısına uymak için kişi zamanla anoreksiyaya yakalanır ve bunun farkında olmaz.
PSİKOLOJİK FAKTÖRLER: Anoreksiya hastalarında çok çeşitli psikolojik sorunlar görülebilir. Bunlar; düşük özsaygı, narsistlik, mükemmeliyetçilik, geçmiş travmalar, cinsel istismar sebebi ile bedenden nefret etme veya sosyal medya dayatmaları ile psikososyal bozukluk olarak kendini gösterebilir ve bu bozukluklar kişide yeme bozukluğuna yol açarak Anoreksiya Nervoza’ya yol açabilir.
ANOREKSİYA İLE ORTAYA ÇIKAN PROBLEMLER NELERDİR?
- Kalp ritim bozuklukları ve kalp krizi
- Böbrek fonksiyonlarında bozukluk
- Kas kaybı ve kas spazmları
- Düşük tansiyon ve bayılma riski
- Sindirim ve bağırsak problemleri -
Zihinsel gerileme -
Depresyon ve buna bağlı intihar riski
- Ciltte dökülmeler ve kurumalar
- Saç, kaş ve kirpik dökülmeleri vb...
ANOREKSİYA HASTALARINDA TEDAVİ MÜMKÜN MÜDÜR?
Tedavisi doktor, psikolog, diyetisyen eşliğinde görülmesi gereken bu hastalığın tabi ki tedavisi mümkündür. Öncelikle psikoterapi yöntemi ile tedaviyi kabullenmesi gereken hastaların psikolojik olarak tedavi sürecine hazır olması ve hasta olduğunu kabul etmesi amaçlanır. Hastalığın kabulüyle birlikte tedavi aşamasında kişi kesinlikle aileden ve çevreden destek almalı ve bu süreçte yalnız bırakılmamalıdır. Öncelikle hastane ortamında kişi gıda takviyeleri ve ilaçlar ile iyileştirme sürecine başlamalı ve sağlıklı beslenme programı ile diyetisyen eşliğinde ideal kilosuna döndürülmelidir. Bu süreçte düzenli laboratuvar testleri alınmalı ve doktor eşliğinde beden sağlığı kontrol altında tutulmalıdır. Sabır ve süreç isteyen bu hastalığın tedavisi ile kişi eski haline dönebilir fakat ömür boyu beden ve ruh sağlığına dikkat etmelidir. Psikolojik rahatsızlık olarak görülen bu yeme bozukluğunun tedavisinde ayrıca süreç boyunca hasta psikologlar tarafında takip edilmeli ve hasta gözetim altında tutulmalıdır.