Diyarbakır Tanıtım Günlerinin yapılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tamamen ücretsiz olarak tahsis edilen salonun DİTAV tarafından büyük meblağlara kiraya verildiği iddiası Diyarbakır’da gündeme damgasını vuruyor. Adeta bir ticari çalışma gibi yapılan Diyarbakır Tanıtım Günlerinin yapılacağı salonda yer kiralayan firmalara metrekaresinin 250 TL olarak verildiği belirtilirken bu tür bir çalışmanın neden bir vakıf üzerinden organize edildiği ise akıllarda kalan soru işaretleri.
Geçtiğimiz Nisan ayında Ankara’da yapılması planlanan Diyarbakır Tanıtım günleri, henüz bilinmeyen bir nedenden dolayı Eylül ayına ertelenmişti. Yarın yapılması planlanan ve ayın 9’una kadar devam edecek olan Diyarbakır tanıtım günleri ile ilgili birçok spekülasyon da yapıladursun Diyarbakır’ın kültürel ve edebi yaşamında önemli bir yeri olan Diyarbakır Yazarlar ve Şairler Derneği (DİYŞAD) takınılan tavrın umarsız ve ciddiyetten uzak olmasından dolayı katılmama kararı aldı. Dernek başkanı İhsan İpek Cankurt: “Yaklaşık 6 yıldır DİYŞAD vesilesiyle bu alanda aktif çalışan ve 30'u aşkın etkinlik yapan biri olarak gördüklerim karşısında derin hayretlere düşüyorum. ” diyerek Diyarbakır Tanıtım Günlerini tanıyamaz olduklarını vurguluyor.
Diyarbakır Tanıtım Günleri Nisan ayından Eylül ayına neden ertelendi, inandırıcı bir gerekçe neden sunulmadı? 2. EMİT faciası yaşanacak mı? Diyarbakır kendi tanıtım günlerinde gerçek manada tanıtılacak mı yoksa akçeli işler mi damgasını vuracak? Birileri kendi çıkar ve hırsları uğruna Diyarbakır’ı heba mı edecek? Kültür ve Turizm Bakanlığı alanı parayla mı tahsis etti yoksa aracılar metrekaresini 250 TL gibi fahiş bir fiyata mı pazarladı? Sponsorlar bu işin neresinde, sponsorlar aldatılıyor mu? Gibi birçok soru şu anda Diyarbakır’da yankılanıyor.
‘SALON BAKANLIK TARAFINDAN ÜCRETSİZ VERİLMİŞ’
Güvenilir kaynaklar Ankara’da gerçekleştirilen Diyarbakır Tanıtım Günlerinin yapılacağı salonun Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tamamen ücretsiz olarak DİTAV’a verildiğini belirtirken alana kurulması planlanan stantlardan DİTAV tarafından metre kare başı 250 TL alındığı iddiaları gündeme bomba gibi düştü. 250 TL gibi büyük bir rakamın metrekare başına alınması kamuoyunu düşündürmeye başladı: ‘Diyarbakır Tanıtım Günlerinin amacı gerçekte kenti tanıtmak mı yoksa metre kare başı 250 TL’ye memleketi kurban etmek midir? Gibi soruları gündeme getirdi.
‘ŞAİBELER VAR MI’
Diyarbakır Tanıtım Günlerinin Nisan ayından Eylül ayına rötar yapmasının nedenleri sorgulanadursun bu söylemlerin temelinde yatan nedenin özgeçmişi ise Diyarbakır sokaklarında şöyle dillendiriliyor:
‘Geçtiğimiz 2018 yılının Nisan ayında Diyarbakır Tanıtım Günlerinin hiçbir ücret tahsis edilmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen bir salonda yapılmasının planlandığı belirtiliyor. Bu çalışmanın Nisan ayında yapılma planının sebebi ise bereketli bir turizm dönemi yaşanmasının hedeflenmesiydi. Nasıl olduğu halen bilinmeyen ve bir anda Nisan ayında yapılması planlanan ve hiçbir aksaklık görülmeyen Diyarbakır Tanıtım Günleri bir anda Eylül ayında, üstelikte metre karesi 250 TL gibi fahiş bir fiyata kiraya verilerek yapılmak üzere ertelenmesi.
Daha önce Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tamamen ücretsiz sunacağı faaliyetlerin belli kişiler tarafından bir andan akçeli işlere bulaştırılmak istendiği iddiaları ortaya atılmaya başlandı. Diyarbakır Tanıtım Günlerinin Nisan ayında yapılmamasının nedeni bazı karanlık kişilerin bu işten nema elde etmek için Eylül ayına erteleme girişimi olabilir mi gibi sorular la sokaklar çalkalanıyor.
Sponsorların üzerlerine düşeni çok, çok fazlasıyla yerine getirdikleri Diyarbakır tanıtım Günlerinin organizasyonunu yapan kimlikleri umarsızlıkla ve ilgisizlikle suçlayan kısa adı DİYŞAD olan Diyarbakır Yazarlar ve Şairler Derneği etkinliğe katılmama kararı aldı.
‘UMARSIZ PİK YAPMIŞ’
DİYŞAD Başkanı İhsan İpek Cankurt, oldukça nezaket dolu ama bir o kadarda sille gibi cümlelerle katılmama sebeplerini açıkladı. Sevenlerine sosyal medya aracılığı ile Diyarbakır Tanıtım Günlerine katılmama gerekçelerini aktaran Cankurt açıklamasında şunlara yer verdi: “06-09 Eylül 2018 tarihleri arası Ankara'da düzenlenecek "DİYARBAKIR TANITIM GÜNLERİ" faaliyetine ilgililerince yürütülen vasat koordinasyon, eksik iletişim ve umarsız tutumlar sebebiyle katılmayacağımız, kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Diyarbakır'ın Tanıtımına ve Kalkınmasına hizmet temasıyla düzenlenen bu organizasyonda, Diyarbakır halkının, Diyarbakır sivil toplum örgütlerinin ve Diyarbakır kültür, edebi değerlerinin yeterince dikkate alınmadığı ve bu sebeple bu organizasyonda başarı sağlanılmayacağı kaygısında olup, başarısız bir organizasyonun başarısız bir paydaşı olmak istemediğimizi ve olmayacağımızı tüm hemşerilerimizle paylaşıyoruz.
DİYŞAD / Diyarbakır Yazarlar ve Şairler Derneği" olarak daha önce davet edildiğimiz ve katılacağız duyurusunda bulunduğumuz hasebiyle gerek Ankara'da ikamet eden Diyarbakırlı hemşerilerimizin gerek Ankara'da bulunan (Türkiye'nin farklı illerinden) gönül dostlarımızın (bildiri üzerine) son günlerde bizi arayıp niçin katılmaktan vazgeçtiğimizi, ayrıca bu kararımızın ardındaki nedenleri sorgulayan organizasyon paydaşları, kurum temsilcileri ve gönüllü kültür elçilerinin ilgi/alakalarına binaen, bu duyuruyu yapma gereği duyulmuştur. Saygılarımla” ibarelerini kullandı.
‘FAALİYET YAPMA TALEBİMİZ GEREKSİZMİŞ’
Daha sonra mikrofonlarımıza da açıklamalarda bulunan Cankurt’un en can alıcı açıklaması ise şu oldu: “Davet edilen bir kuruluşa her türlü bilgi paylaşılmalıdır, sunulan şartlar ve varsa eksikliklerin giderilmesi için iletişim/istişare/ortak görüş zemini aranmalıdır, aranmıyorsa umarsızlık olur. faaliyetin koordinatörü Yelda Yakut ile aramızda geçen olumsuz görüşmeler neticesinde katılmamızın katılmamızdan daha yararlı olacağı kanaatiyle gitmekten vazgeçtik. Fakat faaliyet alanında düzenlemek istediğimiz bir dizi (Şiir ve müzik dinletisi, söyleşi, panel vb.) etkinlikler vardı. Yelda hanım hem bu gibi faaliyetlerin gereksiz olduğunu ifade etti.”
‘BİZİ RENCİDE ETTİ’
Yapılan görüşmelerin her birinde farkıl sonuçlar ortaya çıktığına da vurgu yapan Başkan Cancurt konuşmasını şu cümlelerle devam ettirdi: “Yelda hanımın bize sunduğu her şeye sağlık olsun dedik. Bizzat davet ettiği bayan bir yöneticimiz için 3 ayrı hafta da bayan olduğu için yer veremeyeceğini söyleyip durdu, sonra tamam yer veririm dedi, buna da sağlık olsun dedik. Son olarak; katılımcılarımızın T.c Kimlik Numaralarını ve isimlerini ikinci defa isterken, ne zaman hareket edileceğini ve hangi araçla (Uçak / otobüs) gidileceğini sordum, otobüs ile dedi. Oysaki görüşmemizden iki hafta önce de uçak ile gideceğiz demişti. Otobüsle bu kadar yolun çekilemeyeceğini, otobüs ile uçak arasındaki (o günkü) farkın sadece tek yön 10 TL olduğunu belirttim ama elinden gelen bir şey olmadığını, bir şey yapamadığını, gidip gidemeyeceğimiz konusunda yineleyerek "siz bilirsiniz" diyerek maalesef gerek beni gerek arkadaşlarımızı rencide etti. Fakat fark ettiğimiz kadarıyla kimilerinin uçakla kimilerinin otobüsle Ankara'ya götürüldüğünü biliyoruz. Uçakla gönderdiklerinin seyahatini karşılayıp karşılamadıklarını bilmiyoruz fakat çifte standart olduğu kaygısı da var.
Katılıp katılmamamız durumunda kendileri tarafından pek önemli olmadığını düşündüğümüz ve rencide-i ifadelerinden dolayı vazgeçtik. Fark ettiğimiz şudur; kimileri uçakla gönderiliyor kimileri otobüsle. Uçakla gönderdiklerinin bilet bedelini karşılıyorlar mı karşılamıyorlar mı? Bilmiyoruz ki net cevap da alamadım. Defalarca aramama rağmen; "toplantıdayım" dönüşüyle karşılandım. Bütün bu yazışmaların sürecinde yaklaşık 7 saat geçti. İcra Heyeti Üyelerimizle yaptığım istişare sonucu Yelda hanıma katılmama kararımızı yazdım. Anında sesli arayıp gerekçeleri sordu.
Sebebini söyledim. Yanlış anlaşıldığını falan beyan etti. Tekrar bir toplantı yapıp kararı iptal ettirmemi istedi ama kararı değiştiremedim. Bu faaliyetin daha iyi geçebilmesi için konuyu kamuoyuna pek yansıtmadık fakat kimi Stk temsilcilerinin, kurum temsilcilerinin ve Ankara'da olan gönüllülerimizin sık, sık aramaları sonucunda paylaşma gereği duyduk.” dedi.
‘ONUR KIRICI’
Mehmet Tanrıkulu ise sosyal medya üzerinden yaptığı yorumda şunlara değindi: “Oysa DİYŞAD olarak bizler şehrin şair, yazar ve düşünürlerini tanıtan çok ciddi çalışmalarda bulunmuştuk. Ama karşıdan birileri kalkıp derse biz ancak bunu yaparız "artık siz bilirsiniz" "imkanı olan iyi yerde kalabilir" veya "isteyen uçakla gelebilir" gibi onur kırıcı sözler bizi ciddi anlamda rencide etmiştir. Amacımız şehrimizin değerlerini tanıtmak iken, birileri bizleri oraya götürmeyi lütuf olarak görüp, ondan dem vurması çok üzücü. Oysa kimilerinin şehri tanıtmayı güzel yemekler ile anlaması olarak görmesi ne kadar da üzücü. Bir şehri tanımak ve tanıtmak o şehrin düşünürlerini tanımaktan geçer.” diyerek tepki koydu.
AHMET BEŞENK
Geçtiğimiz Nisan ayında Ankara’da yapılması planlanan Diyarbakır Tanıtım günleri, henüz bilinmeyen bir nedenden dolayı Eylül ayına ertelenmişti. Yarın yapılması planlanan ve ayın 9’una kadar devam edecek olan Diyarbakır tanıtım günleri ile ilgili birçok spekülasyon da yapıladursun Diyarbakır’ın kültürel ve edebi yaşamında önemli bir yeri olan Diyarbakır Yazarlar ve Şairler Derneği (DİYŞAD) takınılan tavrın umarsız ve ciddiyetten uzak olmasından dolayı katılmama kararı aldı. Dernek başkanı İhsan İpek Cankurt: “Yaklaşık 6 yıldır DİYŞAD vesilesiyle bu alanda aktif çalışan ve 30'u aşkın etkinlik yapan biri olarak gördüklerim karşısında derin hayretlere düşüyorum. ” diyerek Diyarbakır Tanıtım Günlerini tanıyamaz olduklarını vurguluyor.
Diyarbakır Tanıtım Günleri Nisan ayından Eylül ayına neden ertelendi, inandırıcı bir gerekçe neden sunulmadı? 2. EMİT faciası yaşanacak mı? Diyarbakır kendi tanıtım günlerinde gerçek manada tanıtılacak mı yoksa akçeli işler mi damgasını vuracak? Birileri kendi çıkar ve hırsları uğruna Diyarbakır’ı heba mı edecek? Kültür ve Turizm Bakanlığı alanı parayla mı tahsis etti yoksa aracılar metrekaresini 250 TL gibi fahiş bir fiyata mı pazarladı? Sponsorlar bu işin neresinde, sponsorlar aldatılıyor mu? Gibi birçok soru şu anda Diyarbakır’da yankılanıyor.
‘SALON BAKANLIK TARAFINDAN ÜCRETSİZ VERİLMİŞ’
Güvenilir kaynaklar Ankara’da gerçekleştirilen Diyarbakır Tanıtım Günlerinin yapılacağı salonun Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tamamen ücretsiz olarak DİTAV’a verildiğini belirtirken alana kurulması planlanan stantlardan DİTAV tarafından metre kare başı 250 TL alındığı iddiaları gündeme bomba gibi düştü. 250 TL gibi büyük bir rakamın metrekare başına alınması kamuoyunu düşündürmeye başladı: ‘Diyarbakır Tanıtım Günlerinin amacı gerçekte kenti tanıtmak mı yoksa metre kare başı 250 TL’ye memleketi kurban etmek midir? Gibi soruları gündeme getirdi.
‘ŞAİBELER VAR MI’
Diyarbakır Tanıtım Günlerinin Nisan ayından Eylül ayına rötar yapmasının nedenleri sorgulanadursun bu söylemlerin temelinde yatan nedenin özgeçmişi ise Diyarbakır sokaklarında şöyle dillendiriliyor:
‘Geçtiğimiz 2018 yılının Nisan ayında Diyarbakır Tanıtım Günlerinin hiçbir ücret tahsis edilmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen bir salonda yapılmasının planlandığı belirtiliyor. Bu çalışmanın Nisan ayında yapılma planının sebebi ise bereketli bir turizm dönemi yaşanmasının hedeflenmesiydi. Nasıl olduğu halen bilinmeyen ve bir anda Nisan ayında yapılması planlanan ve hiçbir aksaklık görülmeyen Diyarbakır Tanıtım Günleri bir anda Eylül ayında, üstelikte metre karesi 250 TL gibi fahiş bir fiyata kiraya verilerek yapılmak üzere ertelenmesi.
Daha önce Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tamamen ücretsiz sunacağı faaliyetlerin belli kişiler tarafından bir andan akçeli işlere bulaştırılmak istendiği iddiaları ortaya atılmaya başlandı. Diyarbakır Tanıtım Günlerinin Nisan ayında yapılmamasının nedeni bazı karanlık kişilerin bu işten nema elde etmek için Eylül ayına erteleme girişimi olabilir mi gibi sorular la sokaklar çalkalanıyor.
Sponsorların üzerlerine düşeni çok, çok fazlasıyla yerine getirdikleri Diyarbakır tanıtım Günlerinin organizasyonunu yapan kimlikleri umarsızlıkla ve ilgisizlikle suçlayan kısa adı DİYŞAD olan Diyarbakır Yazarlar ve Şairler Derneği etkinliğe katılmama kararı aldı.
‘UMARSIZ PİK YAPMIŞ’
DİYŞAD Başkanı İhsan İpek Cankurt, oldukça nezaket dolu ama bir o kadarda sille gibi cümlelerle katılmama sebeplerini açıkladı. Sevenlerine sosyal medya aracılığı ile Diyarbakır Tanıtım Günlerine katılmama gerekçelerini aktaran Cankurt açıklamasında şunlara yer verdi: “06-09 Eylül 2018 tarihleri arası Ankara'da düzenlenecek "DİYARBAKIR TANITIM GÜNLERİ" faaliyetine ilgililerince yürütülen vasat koordinasyon, eksik iletişim ve umarsız tutumlar sebebiyle katılmayacağımız, kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Diyarbakır'ın Tanıtımına ve Kalkınmasına hizmet temasıyla düzenlenen bu organizasyonda, Diyarbakır halkının, Diyarbakır sivil toplum örgütlerinin ve Diyarbakır kültür, edebi değerlerinin yeterince dikkate alınmadığı ve bu sebeple bu organizasyonda başarı sağlanılmayacağı kaygısında olup, başarısız bir organizasyonun başarısız bir paydaşı olmak istemediğimizi ve olmayacağımızı tüm hemşerilerimizle paylaşıyoruz.
DİYŞAD / Diyarbakır Yazarlar ve Şairler Derneği" olarak daha önce davet edildiğimiz ve katılacağız duyurusunda bulunduğumuz hasebiyle gerek Ankara'da ikamet eden Diyarbakırlı hemşerilerimizin gerek Ankara'da bulunan (Türkiye'nin farklı illerinden) gönül dostlarımızın (bildiri üzerine) son günlerde bizi arayıp niçin katılmaktan vazgeçtiğimizi, ayrıca bu kararımızın ardındaki nedenleri sorgulayan organizasyon paydaşları, kurum temsilcileri ve gönüllü kültür elçilerinin ilgi/alakalarına binaen, bu duyuruyu yapma gereği duyulmuştur. Saygılarımla” ibarelerini kullandı.
‘FAALİYET YAPMA TALEBİMİZ GEREKSİZMİŞ’
Daha sonra mikrofonlarımıza da açıklamalarda bulunan Cankurt’un en can alıcı açıklaması ise şu oldu: “Davet edilen bir kuruluşa her türlü bilgi paylaşılmalıdır, sunulan şartlar ve varsa eksikliklerin giderilmesi için iletişim/istişare/ortak görüş zemini aranmalıdır, aranmıyorsa umarsızlık olur. faaliyetin koordinatörü Yelda Yakut ile aramızda geçen olumsuz görüşmeler neticesinde katılmamızın katılmamızdan daha yararlı olacağı kanaatiyle gitmekten vazgeçtik. Fakat faaliyet alanında düzenlemek istediğimiz bir dizi (Şiir ve müzik dinletisi, söyleşi, panel vb.) etkinlikler vardı. Yelda hanım hem bu gibi faaliyetlerin gereksiz olduğunu ifade etti.”
‘BİZİ RENCİDE ETTİ’
Yapılan görüşmelerin her birinde farkıl sonuçlar ortaya çıktığına da vurgu yapan Başkan Cancurt konuşmasını şu cümlelerle devam ettirdi: “Yelda hanımın bize sunduğu her şeye sağlık olsun dedik. Bizzat davet ettiği bayan bir yöneticimiz için 3 ayrı hafta da bayan olduğu için yer veremeyeceğini söyleyip durdu, sonra tamam yer veririm dedi, buna da sağlık olsun dedik. Son olarak; katılımcılarımızın T.c Kimlik Numaralarını ve isimlerini ikinci defa isterken, ne zaman hareket edileceğini ve hangi araçla (Uçak / otobüs) gidileceğini sordum, otobüs ile dedi. Oysaki görüşmemizden iki hafta önce de uçak ile gideceğiz demişti. Otobüsle bu kadar yolun çekilemeyeceğini, otobüs ile uçak arasındaki (o günkü) farkın sadece tek yön 10 TL olduğunu belirttim ama elinden gelen bir şey olmadığını, bir şey yapamadığını, gidip gidemeyeceğimiz konusunda yineleyerek "siz bilirsiniz" diyerek maalesef gerek beni gerek arkadaşlarımızı rencide etti. Fakat fark ettiğimiz kadarıyla kimilerinin uçakla kimilerinin otobüsle Ankara'ya götürüldüğünü biliyoruz. Uçakla gönderdiklerinin seyahatini karşılayıp karşılamadıklarını bilmiyoruz fakat çifte standart olduğu kaygısı da var.
Katılıp katılmamamız durumunda kendileri tarafından pek önemli olmadığını düşündüğümüz ve rencide-i ifadelerinden dolayı vazgeçtik. Fark ettiğimiz şudur; kimileri uçakla gönderiliyor kimileri otobüsle. Uçakla gönderdiklerinin bilet bedelini karşılıyorlar mı karşılamıyorlar mı? Bilmiyoruz ki net cevap da alamadım. Defalarca aramama rağmen; "toplantıdayım" dönüşüyle karşılandım. Bütün bu yazışmaların sürecinde yaklaşık 7 saat geçti. İcra Heyeti Üyelerimizle yaptığım istişare sonucu Yelda hanıma katılmama kararımızı yazdım. Anında sesli arayıp gerekçeleri sordu.
Sebebini söyledim. Yanlış anlaşıldığını falan beyan etti. Tekrar bir toplantı yapıp kararı iptal ettirmemi istedi ama kararı değiştiremedim. Bu faaliyetin daha iyi geçebilmesi için konuyu kamuoyuna pek yansıtmadık fakat kimi Stk temsilcilerinin, kurum temsilcilerinin ve Ankara'da olan gönüllülerimizin sık, sık aramaları sonucunda paylaşma gereği duyduk.” dedi.
‘ONUR KIRICI’
Mehmet Tanrıkulu ise sosyal medya üzerinden yaptığı yorumda şunlara değindi: “Oysa DİYŞAD olarak bizler şehrin şair, yazar ve düşünürlerini tanıtan çok ciddi çalışmalarda bulunmuştuk. Ama karşıdan birileri kalkıp derse biz ancak bunu yaparız "artık siz bilirsiniz" "imkanı olan iyi yerde kalabilir" veya "isteyen uçakla gelebilir" gibi onur kırıcı sözler bizi ciddi anlamda rencide etmiştir. Amacımız şehrimizin değerlerini tanıtmak iken, birileri bizleri oraya götürmeyi lütuf olarak görüp, ondan dem vurması çok üzücü. Oysa kimilerinin şehri tanıtmayı güzel yemekler ile anlaması olarak görmesi ne kadar da üzücü. Bir şehri tanımak ve tanıtmak o şehrin düşünürlerini tanımaktan geçer.” diyerek tepki koydu.
AHMET BEŞENK