Birçok alanda bazı işverenlerin işçilerin can güvenliğini dahi sağlamaktan aciz oldukları yönünde ki haberler her daim manşetlerdeki yerini koruyadursun iş bulmanın çok zor olduğu Diyarbakır’da çalışan sigortalı veya sigortasız işçiler haklarının farkında değiller. Birçok alanda çalışanlar yıllık izin dahi kullanmaz ve farkını dahi almazken aslında izin kullanmamak gibi veya yerine bedel almak gibi bir durum söz konusu değil. İşte bu sorunun yanıtını ise 4857 sayılı iş kanunu veriyor. Kanuna göre, işçi, "Ben bu sene izin yapmayayım, parasını alayım" diyemez. Kanun, işverenin, "İşçi izin kullanmamayı kendisi tercih etti, bu nedenle parasını ödedim" diyerek suiistimal yapmasını önlemek amacıyla işçilerin yıllık izinlerinden feragat etmesini dahi yasaklıyor.
Yaklaşık 10 gün önce DİSK ve IPSOS Araştırma Şirketi’nin yaptığı araştırmaya göre, işçilerin yüzde 25’ninin yıllık izin kullanmadıkları ortaya çıkıyor. Özellikle sendika olgusundan uzak işçilerin yıllık izin kullanmama oranı dikkatlere değerken işveren de yerine eleman takviyesi yapamayacağı için elemanlara ya izin parası ödüyor ya da dayatma yaparak yasadışı çalıştırıyor. İşte tam da bu noktada devreye giren 4857 Sayılı İş Kanun işçinin, "Ben bu sene izin yapmayayım, parasını alayım" diyemez. Kanun, işverenin, "İşçi izin kullanmamayı kendisi tercih etti, bu nedenle parasını ödedim" diyerek suiistimal yapmasını önlemek amacıyla işçilerin yıllık izinlerinden feragat etmesini dahi yasaklıyor.
Kullanmadığı iznin parasını, çalıştığı süre boyunca alamıyor. İşçinin kullanmadığı iznin parasını alabilmek için işten ayrılmayı beklemesi gerekiyor. İster işveren işten atsın, ister işçi istifa etsin veya emekli olsun; iş akdinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir.
BEŞ YILLIK ZAMAN AŞIMI
Kullanılmayan yıllık izin ücretlerine ilişkin zaman aşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren 5 yıl olarak uygulanıyor. Örneğin 2005'ten 2018'e kadar aralıksız aynı işyerinde çalışan işçi, 1 Mart 2018 tarihinde işten ayrıldığında, 1 Mart 2023 tarihine kadar talepte bulunduğunda, 2005- 2018 tarihleri arasındaki kullanmadığı tüm izin günlerinin parasını talep edebilir. Kanuna göre, yıllık izinlerin en az on günlük kısmının blok olarak kullandırılması gerekiyor. Kalan sürenin kaç defada kullanılacağına ilişkin sınırlama bulunmuyor. İşçi talep ederse, kalan iznini 1'er gün olarak kullanabilir.
Yıllık izin hakkı, işçinin işe başladığı günden itibaren bir yıl sonra doluyor. Çalışma süresi arttıkça yıllık izin hakkı da artıyor. Çalışma süresi bir yıldan beş yıla kadar olanlara 14 gün, 5 yıldan 15 yıla kadar olanlara 20 gün, 15 yıl ve daha fazla olan işçilere de 26 gün yıllık izin verilmesi gerekiyor. Toplu sözleşmelerle bu sürenin üzerine çıkılabiliyor.
AYNI İŞYERİNDEKİ ÇALIŞMA SÜRESİ
18 yaşından küçük ve 50 yaşından büyük işçiler, çalışma süreleri kaç yıl olursa olsun yıllık en az 20 gün izin hakkına sahip.
İşçilerin yıllık izin sürelerinin hesaplanmasında, aynı işverenin işyerlerindeki hizmet süreleri dikkate alınıyor. Bankalar veya çok şubeli şirketlerin farklı işyerlerinde geçen hizmet süreleri, yıllık iznin hesabında birleştiriliyor.
İMZA ATARAK YILLIK İZİNDEN VAZGEÇİLEMEZ
Anayasal hak olması ve İş Kanunu’nun 53. maddesinin 2. fıkrasında, “Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez” hükmü nedeniyle, işverenin işçisine yıllık ücretli hakkını kullandırmaması yasaklanmış durumda. Aynı şekilde işçi de iş sözleşmesi devam ederken, “Ben yıllık ücretli iznimi kullanmak istemiyorum” diyemez. Yani yıllık iznin tamamı ya da bir kısmı için imza vererek izin hakkından vazgeçilmesi söz konusu değil.
ÇALIŞAN SAYISI 10’A DÜŞERSE TEŞVİK KESİLECEK
Teşvikten yararlanmakta olan işyerinde çalışan sayısının 10 ve altına düşmesi durumunda, izleyen aydan itibaren teşvik uygulamasına son verilecek.
İŞ KAZASI YOKSA 3 YIL PRİM TEŞVİKİ VAR
Çok tehlikeli sınıftaki 57 bin işyerinde 3 yıl ölümlü veya sakatlanmalı iş kazası yaşamayan işveren, hissesine düşen işsizlik sigortası primini 3 yıl ödemeyecek. 2019’da başlayacak teşvik, işçi başına aylık 20.3 lira ile 152.25 lira arasında değişecek.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, “çok tehlikeli” sınıfta yer alan 57 bin işyerini ilgilendiren işsizlik sigortası fonu prim teşvikine ilişkin tebliğ taslağını görüşe açtı. Görüşlerin alınmasının ardından Resmi Gazete’de yayımlanacak tebliğle, 4 Nisan 2015 tarihinde yapılan yasa değişikliği hayata geçirilecek. Buna göre, ölümlü veya “sürekli iş göremezlik” ile sonuçlanan iş kazası meydana gelmeyen “çok tehlikeli” sınıfta yer alan işyerlerine işsizlik sigortası fonu prim teşviki verilecek.
TAŞERONDAKİ KAZA ASIL İŞVERENİ DE BAĞLAYACAK
Alt işverenin asıl işverene bağlı işyerinde ölümlü veya sürekli iş göremezlikle sonuçlanan bir kaza yaşanması halinde hem taşeron şirket yani alt işveren, hem asıl işverenin teşvik uygulamasına son verilecek. Buna karşılık, kaza asıl işverenin işçileri arasında yaşanırsa, alt işverenin teşviki kesilmeyecek.
KAZAYI BİLDİRMEYENLERE 5 YIL TEŞVİK YASAĞI VAR
Teşvikten yararlanırken iş kazasını bildirmeyenler veya geç bildirenlerin kapsama giren tüm işyerleri, teşvikleri gecikme faiziyle iade edecek. Bu işverenlere 5 yıl süreyle teşvik yasağı uygulanacak. Haklarında yasaklama kararı verilen tüzel kişilerin şahıs şirketi olması halinde şirket ortaklarının tamamı hakkında, sermaye şirketi olması halinde ise sermayenin yarıdan fazlasına sahip olan gerçek veya tüzel kişi ortaklar hakkında yasaklama kararı verilecek. Teşvik yasağından, bunların ortak olduğu diğer şirketler de etkilenecek. KEREM DOĞAN
Yaklaşık 10 gün önce DİSK ve IPSOS Araştırma Şirketi’nin yaptığı araştırmaya göre, işçilerin yüzde 25’ninin yıllık izin kullanmadıkları ortaya çıkıyor. Özellikle sendika olgusundan uzak işçilerin yıllık izin kullanmama oranı dikkatlere değerken işveren de yerine eleman takviyesi yapamayacağı için elemanlara ya izin parası ödüyor ya da dayatma yaparak yasadışı çalıştırıyor. İşte tam da bu noktada devreye giren 4857 Sayılı İş Kanun işçinin, "Ben bu sene izin yapmayayım, parasını alayım" diyemez. Kanun, işverenin, "İşçi izin kullanmamayı kendisi tercih etti, bu nedenle parasını ödedim" diyerek suiistimal yapmasını önlemek amacıyla işçilerin yıllık izinlerinden feragat etmesini dahi yasaklıyor.
Kullanmadığı iznin parasını, çalıştığı süre boyunca alamıyor. İşçinin kullanmadığı iznin parasını alabilmek için işten ayrılmayı beklemesi gerekiyor. İster işveren işten atsın, ister işçi istifa etsin veya emekli olsun; iş akdinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir.
BEŞ YILLIK ZAMAN AŞIMI
Kullanılmayan yıllık izin ücretlerine ilişkin zaman aşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren 5 yıl olarak uygulanıyor. Örneğin 2005'ten 2018'e kadar aralıksız aynı işyerinde çalışan işçi, 1 Mart 2018 tarihinde işten ayrıldığında, 1 Mart 2023 tarihine kadar talepte bulunduğunda, 2005- 2018 tarihleri arasındaki kullanmadığı tüm izin günlerinin parasını talep edebilir. Kanuna göre, yıllık izinlerin en az on günlük kısmının blok olarak kullandırılması gerekiyor. Kalan sürenin kaç defada kullanılacağına ilişkin sınırlama bulunmuyor. İşçi talep ederse, kalan iznini 1'er gün olarak kullanabilir.
Yıllık izin hakkı, işçinin işe başladığı günden itibaren bir yıl sonra doluyor. Çalışma süresi arttıkça yıllık izin hakkı da artıyor. Çalışma süresi bir yıldan beş yıla kadar olanlara 14 gün, 5 yıldan 15 yıla kadar olanlara 20 gün, 15 yıl ve daha fazla olan işçilere de 26 gün yıllık izin verilmesi gerekiyor. Toplu sözleşmelerle bu sürenin üzerine çıkılabiliyor.
AYNI İŞYERİNDEKİ ÇALIŞMA SÜRESİ
18 yaşından küçük ve 50 yaşından büyük işçiler, çalışma süreleri kaç yıl olursa olsun yıllık en az 20 gün izin hakkına sahip.
İşçilerin yıllık izin sürelerinin hesaplanmasında, aynı işverenin işyerlerindeki hizmet süreleri dikkate alınıyor. Bankalar veya çok şubeli şirketlerin farklı işyerlerinde geçen hizmet süreleri, yıllık iznin hesabında birleştiriliyor.
İMZA ATARAK YILLIK İZİNDEN VAZGEÇİLEMEZ
Anayasal hak olması ve İş Kanunu’nun 53. maddesinin 2. fıkrasında, “Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez” hükmü nedeniyle, işverenin işçisine yıllık ücretli hakkını kullandırmaması yasaklanmış durumda. Aynı şekilde işçi de iş sözleşmesi devam ederken, “Ben yıllık ücretli iznimi kullanmak istemiyorum” diyemez. Yani yıllık iznin tamamı ya da bir kısmı için imza vererek izin hakkından vazgeçilmesi söz konusu değil.
ÇALIŞAN SAYISI 10’A DÜŞERSE TEŞVİK KESİLECEK
Teşvikten yararlanmakta olan işyerinde çalışan sayısının 10 ve altına düşmesi durumunda, izleyen aydan itibaren teşvik uygulamasına son verilecek.
İŞ KAZASI YOKSA 3 YIL PRİM TEŞVİKİ VAR
Çok tehlikeli sınıftaki 57 bin işyerinde 3 yıl ölümlü veya sakatlanmalı iş kazası yaşamayan işveren, hissesine düşen işsizlik sigortası primini 3 yıl ödemeyecek. 2019’da başlayacak teşvik, işçi başına aylık 20.3 lira ile 152.25 lira arasında değişecek.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, “çok tehlikeli” sınıfta yer alan 57 bin işyerini ilgilendiren işsizlik sigortası fonu prim teşvikine ilişkin tebliğ taslağını görüşe açtı. Görüşlerin alınmasının ardından Resmi Gazete’de yayımlanacak tebliğle, 4 Nisan 2015 tarihinde yapılan yasa değişikliği hayata geçirilecek. Buna göre, ölümlü veya “sürekli iş göremezlik” ile sonuçlanan iş kazası meydana gelmeyen “çok tehlikeli” sınıfta yer alan işyerlerine işsizlik sigortası fonu prim teşviki verilecek.
TAŞERONDAKİ KAZA ASIL İŞVERENİ DE BAĞLAYACAK
Alt işverenin asıl işverene bağlı işyerinde ölümlü veya sürekli iş göremezlikle sonuçlanan bir kaza yaşanması halinde hem taşeron şirket yani alt işveren, hem asıl işverenin teşvik uygulamasına son verilecek. Buna karşılık, kaza asıl işverenin işçileri arasında yaşanırsa, alt işverenin teşviki kesilmeyecek.
KAZAYI BİLDİRMEYENLERE 5 YIL TEŞVİK YASAĞI VAR
Teşvikten yararlanırken iş kazasını bildirmeyenler veya geç bildirenlerin kapsama giren tüm işyerleri, teşvikleri gecikme faiziyle iade edecek. Bu işverenlere 5 yıl süreyle teşvik yasağı uygulanacak. Haklarında yasaklama kararı verilen tüzel kişilerin şahıs şirketi olması halinde şirket ortaklarının tamamı hakkında, sermaye şirketi olması halinde ise sermayenin yarıdan fazlasına sahip olan gerçek veya tüzel kişi ortaklar hakkında yasaklama kararı verilecek. Teşvik yasağından, bunların ortak olduğu diğer şirketler de etkilenecek. KEREM DOĞAN