Diyarbakır’da Sosyal Destek Projesi kapsamında Koruma Altındaki Çocuklara Yönelik Rehber Öğretmen Eğitim Programı düzenlendi. Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan V. Hasan Basri Güzeloğlu, “geleceği tanımlar ve geleceğe ilişkin beklentilerinizi açıklarken olmazsa olmazımız çocuklarımız. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Hem kazanılması hem de geleceği hazırlanması mutlu olması özgüvenli olması yoksulluklardan arındırılarak geleceği güçlü karşılaması gerekir” dedi.
Diyarbakır Valiliği koordinesinde Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Bölge Kalkınma İdaresi desteğiyle Dicle Üniversitesi tarafından Diyarbakır Sosyal Destek Projesi kapsamında Koruma Altındaki Çocuklara Yönelik Rehber Öğretmen Eğitim Programı düzenlendi.
Dicle Üniversitesi Kongre Merkezi’nde gerçekleşen programa Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan V. Hasan Basri Güzeloğlu, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talip Gül ve öğretim görevlileri, kamu kurum müdürleri, rehber öğretmenler ile öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan etkinlikte Dicle Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tahsin Kula, Koruma Altındaki Çocuklara Yönelik Rehber Öğretmen Eğitim Programı ile ilgili bilgiler verdi. Kula’nın konuşmasının ardından GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil ve Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talip Gül, birer konuşma yaptılar.
Katılımcılara selamlayarak ve düzenlenen etkinliğin önemini anlatarak konuşmasına başlayan Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan V. Hasan Basri Güzeloğlu, şunları söyledi: “Önemli ve değerli bir buluşmayı gerçekleştiriyoruz. Kavramı çocuk ve çocuk bağlamından gelecek olan, şüphesiz ertelenmez ötelenemez önceliği olan ve herkesin ortak sorumluluk paydasında buluştuğu bir konuyu bugün değerlendiriyoruz. Toplumun şüphesiz en önemli en değerli ama en kırılgan kesimi; çocuk kavramsallığında ifade edilen dönem ve süreçtir. Geleceği tanımlamayı geleceği kazanmayı ya da kaybetmeyi çocukluk evresi üzerinden çok rahatlıkla izleyebilir ve gözlemleyebilirsiniz. Bu anlamda çocuğu bir kavram ve bir süreç olarak ele aldığımız zaman, çok derin çok yoğun çok iç içe geçen bir dizi sorumluluklar ve süreçler görmektesiniz. Şüphesiz sizler bu kavramın eğitim alanındaki hem belirleyen hem yönlendiren ve zenginleştiren bir kesimi olan öğretmenlerimizsiniz. Öğretmen başlığının da doğrudan çocuğun kişiliği, psikolojisi tüm çevresel değerlerle bütünleşmesi ve bu süreci yönetilmesini bir anlamda izleyen rehber öğretmenlerimizsiniz. Kavram olarak rehberlik eden ama aynı zamanda bütün bu diğer ilişkileri de değerlendiren ve şüphesiz gündeminde bu ilişkiler ağına ilişkin de kendi sorumluluklarını hisseden çok önemli bir yerdesiniz.”
Güzeloğlu programında koruma altındaki çocuklar özelinde düzenlenmiş olmasına rağmen bütün çocukları kapsadığını ifade ederek, “Bir bütün olarak çocuğu, çocuğa yaklaşmayı, çocukla ilgili bütün sorun alanlarını bir bütün olarak değerlendirmeye amaçlıyor. Değerli hocamızın çok samimi ve içten gerçekten çok takdir ettiğim konuşmasında ifade ettiği gibi, bunun bir başlangıç olduğunu da bilmenizi istiyorum. Çünkü geleceği tanımlar ve geleceğe ilişkin beklentilerinizi açıklarken olmazsa olmazımız çocuklarımız. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Hem kazanılması hem de geleceği hazırlanması mutlu olması özgüvenli olması yoksulluklardan arındırılarak geleceği güçlü karşılaması. Bu noktada devletimizin bütün imkânları bütün kurumsal kapasitesi zaten tam da bu alanda yoğunlaşmış durumda. Bugün hamdolsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti hükümeti büyük bir kararlılıkla sosyal sorumluluk alanında dünya çapında başarı ve örnek uygulamaları hayata geçirmiş ve birçok projeninde çalışması başlatılmış durumda. Bugün aç ve açıkta olan himaye ve bakım gerektirip bunun dışında kalan hiçbir insanımız bir çocuğumuz şüphesiz söz konusu değildir. Türkiye son 17 yılda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bir büyük değişim ve dönüşüm gerçekleştirirken en önemli önceliği Eğitim ve Sosyal Güvenlik politikalarına sarf etmiş ve bütçenin en büyük kaynağını bu alanlarda kullanmıştır. Bugün evde okul uygulamasından engelli çocuklarımızın okul merkezlerine taşınmasına bu büyük ağır sorumluluğu üstlenen anne ve babaların maddi olarak desteklemesinden psikolojik danışmanlık hizmetlerinin sunulmasına. Bu anlamda doğuştan gelen ya da sonradan edinilen engelin hayatın karşısında bir engel olmadığının her alanda vurgulanmasına ve bunun sağlanmasına dönük yasal yapısal altyapıların sağlanmasına kadar çok önemli bir değişim ve dönüşüm süreci içerisindeyiz. Geçmiş dönem ve zamanların adeta bilinmeyen ya da duyulsa ilgilenilmeyen bir alanı bugün kalmamıştır ki bugün gündemimizde olmasın. Daha dün Valiliğimiz ve Büyükşehir Belediyemiz bir ortak işbirliği ile kelebek çocuklarımızla buluştuk. Bir deri ve cilt hastalığının doğurduğu, maalesef doğum ile başlayan yönetilemeyen ancak tedavi edilmesi gereken, değerli rektörümüzün de katıldığı, deri ve temel bütün uzuvları eğer bakım olmazsa dişi dahil ağzı dahil tüketen bir hastalığın pençesinde ki ailelerimiz onların sevgili evlatlarıyla buluştuk. Onları fark ettiğimizi anlatmak ve topluma taşımak adına bir buluşma gerçekleştirdik. Tüm maddi ihtiyaçları devletimizin karşılamasına rağmen şüphesiz o insanların beklediği de kendilerine bir manevi destek ve bir anlayışla buluşmasıdır. İnsanın mutluluğunun sadece maddi değerler ile sınırlı ve desteklerle kalmasın. Sizler bunu zenginleştirecek çoğaltacak çevrenize yayacak ve anlatacak çok önemli bir rol ve modelsiniz” dedi.
Duyarlılığın önemine dikkat çeken Güzeloğlu, “Dün kelebek çocukları farkındalık haftasını hanginiz sosyal medya hesaplarına paylaştı. Bunu bilerek etrafına ne kadar anlattı ve bunun dışında kalanlara onlara dönük sorumluluklarımızı ne kadar aktardı. Benzeri birçok sosyal alanda sorumluluklarımız var. Bizim bu toplumda aynı Gök kubbenin altında, aynı güneşte ısındığımız, aynı havayı soluduğumuz aynı bütün diğer canlılarla ve canlılara karşı sorumluluğumuz vardır. Siz sevgi öğretecek, sevgiyi çoğaltacaksınız. Sizden başlayarak çocuklarımız her türlü çevresini paylaştığı canlıya, bitkiye, çiçeğe, sevgiyi çoğaltacak hem de aşılayacak. Kendisinden başlayarak sevgiye öğrenecek ve öğretecek. Bugün toplumun hayatta karşılaştığımız bütün nobranlıklar ve ne yazık ki ne acı ki yozluklar, yanlışlıklar bilin ki öğrenme çağındaki eksiklikler ve yetersizliktir. Kendi kişiliğinizi sorguladığınız zamanda hepimizin olduğu gibi kendinizin kişiliğiyle görmektesiniz. Ne verilirse onu alan, onun üzerine bir gelecek inşa eden bir eğitim, bir edinme sürecinin hepimiz eseriyiz ve bunun en büyük aktörü sizler öğretmenlerimizsiniz. Bütün eşit ve sosyal politikayı Diyarbakır’da Valilik ve Büyükşehir olarak hayata geçirmiş ve başlatmış durumundayız. Bunun temel ve ana gayesi mutlu çocuklar ve mutlu bir toplum olmaya ulaşmaktır. Bu çerçevede en önemli yoğun hizmet alanımız okullarımızdır. Sizleri sadece bu proje kapsamında ve bağlamında değil, yeni eğitim yılında İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz ve bütün kurumsal yöneticilerimizin sorumluluğunda ama öğrenci merkezli dönüşüm değişim sonucunda çok önemli katkılarınız ve inanıyorum ki çabalarınız olacaktır. Bunu bekliyoruz. Her bir okulumuzun rehber öğretmenimizin bize rehberlik etmesini bekliyoruz. Sorumluluk ve görev aldığınız okulunuzun tüm çocuklarını kucaklayan bir bütüncü yaklaşımı ile kurumlar arası ilişkileri ve tamamlayıcı bütün önerme ve değerlendirmeleri bekliyoruz. Çünkü biz bir çocuğun bir dünya olduğunu, o dünyaları değişiminde dünyalara bedel olduğunu biliyoruz. Bugünkü programında konusu ve amacı da tam budur. Lütfen değerli hocalarımız ile başlayan bugün eğitim sürecinde, ilk bazdaki bu süreçte çok açık rahat ve karşılıklı bir iletişim ile gerçekleştirin. Buluşmaların anlamı budur ve belki de bugün birçok dünya bugün ki buluşmaya bağlı olarak kurtulacaktır” diye konuştu.
Güzeloğlu konuşmasını şöyle tamamladı: “Koruma altındaki kuruluşlarımız apayrı özellikle bizim konumuz ve sorumluluğunuzdadır. Şansı çok olmayan, hayatı yaşarken çoğu zaman mutlu olmayan, ama mutlu edilmeyi bekleyen, dokunduğunuz zaman çok büyük sonuçlar ve kazanımlar aldığımız, hayat öykülerini duyduğunuz zaman ne kadar büyük sorumluluklarımız olduğunu tekrar hatırladığımız çok özel bir alandır. Bugün her birisi çok güzel maddi şartlarda milletin himayesindedir. Ortalamanın çok üzerinde hem kendileri ile ilgili beslenmeden hayatın akışına kadar eğitimden, kendilerini mutlu edecek aktivitelere kadar bir dizi temel bütün ihtiyaçları, ideal bir ortamda ve artık sosyal hayatın içerisinde bir sosyal yaşam formudur. Yurt hayatından çıkmış hayatın içinde normal bir evlerde yaşam başlamıştır. Ablaları abileri onlara annelik babalık edecek şüphesiz yanında eğiticileri vardır. Ama işte orada sizlerin üzerinden onların eğitim hayatı ve kişiliği de şüphesiz oluşmasının çok gerekli ve çok zor olduğu bir alan olduğunu bilmekte yarar vardır. Onların sınıf, okul ve sosyal hayatında beceri ve duruşları onların gerçek durumlarını bilerek eğlendirmenin ve ona göre değerlendirmesi gerektiğini biliyoruz. İyi niyetli de olsa pozitif de olsa bir ayrımcılık asla doğru değildir. Onları bir bütün içerisinde bütün ile birleştirmek bütünleştirmek, öteki ve ayrık pozisyonu iyi niyetle ve himaye ile dahi olsa hissettirmemek önemli bir esastır. İnanıyorum ki sizler zaten bunu yapıyorsunuz ama değerli hocalarımızın dünya örneklerinden yola çıkarak bizim kendi gerçeklerimize dönüştürdüğü aktaracağı bilimsel ve uygulama önerileri herhalde sizlere de ışık tutacaktır. Önümüzdeki günlerde bütünleşik sosyal politika ve çalışmalarımızın perspektifinde odaklı çalışmalar başlayacaktır. Özellikle okul merkezi her bir çocuk üzerinden ve onların geleceği kazanımları izleyen bir sürü projeler gerçekleşti. Bunları süreç içinde hem ilgili müdürlerimiz ve yöneticilerimiz sizlerle paylaşılacaktır ama bugün burada böylesine değerli bir topluluğa bu başlıktaki düşüncelerime aktarmak ve şüphesiz böylesi güzel bir programa gerçekleştirdiği için katılım ve katkıları olan herkese teşekkür etmek için geldim. Değerli rektörümüze, üniversitenin akademik kadrosuna bilimsel İşbirliği ve ev sahipliği için teşekkür ediyor, değerli başkanım ve kardeşime ekonomik ve sosyal Kalkınma da emeği temsil ettiği için bölgenin dönüşümde çok büyük katkıları olduğu için çok teşekkür ediyorum. Ama en büyük teşekkürü kararlılığını ortaya koyan dönüşümü sağlayan çocuklarımızın geleceğine katkı koyacak burada bulunan siz değerli öğretmenlere etmek istiyorum.” (HABER MERKEZİ)
Diyarbakır Valiliği koordinesinde Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Bölge Kalkınma İdaresi desteğiyle Dicle Üniversitesi tarafından Diyarbakır Sosyal Destek Projesi kapsamında Koruma Altındaki Çocuklara Yönelik Rehber Öğretmen Eğitim Programı düzenlendi.
Dicle Üniversitesi Kongre Merkezi’nde gerçekleşen programa Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan V. Hasan Basri Güzeloğlu, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talip Gül ve öğretim görevlileri, kamu kurum müdürleri, rehber öğretmenler ile öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan etkinlikte Dicle Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tahsin Kula, Koruma Altındaki Çocuklara Yönelik Rehber Öğretmen Eğitim Programı ile ilgili bilgiler verdi. Kula’nın konuşmasının ardından GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil ve Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talip Gül, birer konuşma yaptılar.
Katılımcılara selamlayarak ve düzenlenen etkinliğin önemini anlatarak konuşmasına başlayan Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan V. Hasan Basri Güzeloğlu, şunları söyledi: “Önemli ve değerli bir buluşmayı gerçekleştiriyoruz. Kavramı çocuk ve çocuk bağlamından gelecek olan, şüphesiz ertelenmez ötelenemez önceliği olan ve herkesin ortak sorumluluk paydasında buluştuğu bir konuyu bugün değerlendiriyoruz. Toplumun şüphesiz en önemli en değerli ama en kırılgan kesimi; çocuk kavramsallığında ifade edilen dönem ve süreçtir. Geleceği tanımlamayı geleceği kazanmayı ya da kaybetmeyi çocukluk evresi üzerinden çok rahatlıkla izleyebilir ve gözlemleyebilirsiniz. Bu anlamda çocuğu bir kavram ve bir süreç olarak ele aldığımız zaman, çok derin çok yoğun çok iç içe geçen bir dizi sorumluluklar ve süreçler görmektesiniz. Şüphesiz sizler bu kavramın eğitim alanındaki hem belirleyen hem yönlendiren ve zenginleştiren bir kesimi olan öğretmenlerimizsiniz. Öğretmen başlığının da doğrudan çocuğun kişiliği, psikolojisi tüm çevresel değerlerle bütünleşmesi ve bu süreci yönetilmesini bir anlamda izleyen rehber öğretmenlerimizsiniz. Kavram olarak rehberlik eden ama aynı zamanda bütün bu diğer ilişkileri de değerlendiren ve şüphesiz gündeminde bu ilişkiler ağına ilişkin de kendi sorumluluklarını hisseden çok önemli bir yerdesiniz.”
Güzeloğlu programında koruma altındaki çocuklar özelinde düzenlenmiş olmasına rağmen bütün çocukları kapsadığını ifade ederek, “Bir bütün olarak çocuğu, çocuğa yaklaşmayı, çocukla ilgili bütün sorun alanlarını bir bütün olarak değerlendirmeye amaçlıyor. Değerli hocamızın çok samimi ve içten gerçekten çok takdir ettiğim konuşmasında ifade ettiği gibi, bunun bir başlangıç olduğunu da bilmenizi istiyorum. Çünkü geleceği tanımlar ve geleceğe ilişkin beklentilerinizi açıklarken olmazsa olmazımız çocuklarımız. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Hem kazanılması hem de geleceği hazırlanması mutlu olması özgüvenli olması yoksulluklardan arındırılarak geleceği güçlü karşılaması. Bu noktada devletimizin bütün imkânları bütün kurumsal kapasitesi zaten tam da bu alanda yoğunlaşmış durumda. Bugün hamdolsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti hükümeti büyük bir kararlılıkla sosyal sorumluluk alanında dünya çapında başarı ve örnek uygulamaları hayata geçirmiş ve birçok projeninde çalışması başlatılmış durumda. Bugün aç ve açıkta olan himaye ve bakım gerektirip bunun dışında kalan hiçbir insanımız bir çocuğumuz şüphesiz söz konusu değildir. Türkiye son 17 yılda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bir büyük değişim ve dönüşüm gerçekleştirirken en önemli önceliği Eğitim ve Sosyal Güvenlik politikalarına sarf etmiş ve bütçenin en büyük kaynağını bu alanlarda kullanmıştır. Bugün evde okul uygulamasından engelli çocuklarımızın okul merkezlerine taşınmasına bu büyük ağır sorumluluğu üstlenen anne ve babaların maddi olarak desteklemesinden psikolojik danışmanlık hizmetlerinin sunulmasına. Bu anlamda doğuştan gelen ya da sonradan edinilen engelin hayatın karşısında bir engel olmadığının her alanda vurgulanmasına ve bunun sağlanmasına dönük yasal yapısal altyapıların sağlanmasına kadar çok önemli bir değişim ve dönüşüm süreci içerisindeyiz. Geçmiş dönem ve zamanların adeta bilinmeyen ya da duyulsa ilgilenilmeyen bir alanı bugün kalmamıştır ki bugün gündemimizde olmasın. Daha dün Valiliğimiz ve Büyükşehir Belediyemiz bir ortak işbirliği ile kelebek çocuklarımızla buluştuk. Bir deri ve cilt hastalığının doğurduğu, maalesef doğum ile başlayan yönetilemeyen ancak tedavi edilmesi gereken, değerli rektörümüzün de katıldığı, deri ve temel bütün uzuvları eğer bakım olmazsa dişi dahil ağzı dahil tüketen bir hastalığın pençesinde ki ailelerimiz onların sevgili evlatlarıyla buluştuk. Onları fark ettiğimizi anlatmak ve topluma taşımak adına bir buluşma gerçekleştirdik. Tüm maddi ihtiyaçları devletimizin karşılamasına rağmen şüphesiz o insanların beklediği de kendilerine bir manevi destek ve bir anlayışla buluşmasıdır. İnsanın mutluluğunun sadece maddi değerler ile sınırlı ve desteklerle kalmasın. Sizler bunu zenginleştirecek çoğaltacak çevrenize yayacak ve anlatacak çok önemli bir rol ve modelsiniz” dedi.
Duyarlılığın önemine dikkat çeken Güzeloğlu, “Dün kelebek çocukları farkındalık haftasını hanginiz sosyal medya hesaplarına paylaştı. Bunu bilerek etrafına ne kadar anlattı ve bunun dışında kalanlara onlara dönük sorumluluklarımızı ne kadar aktardı. Benzeri birçok sosyal alanda sorumluluklarımız var. Bizim bu toplumda aynı Gök kubbenin altında, aynı güneşte ısındığımız, aynı havayı soluduğumuz aynı bütün diğer canlılarla ve canlılara karşı sorumluluğumuz vardır. Siz sevgi öğretecek, sevgiyi çoğaltacaksınız. Sizden başlayarak çocuklarımız her türlü çevresini paylaştığı canlıya, bitkiye, çiçeğe, sevgiyi çoğaltacak hem de aşılayacak. Kendisinden başlayarak sevgiye öğrenecek ve öğretecek. Bugün toplumun hayatta karşılaştığımız bütün nobranlıklar ve ne yazık ki ne acı ki yozluklar, yanlışlıklar bilin ki öğrenme çağındaki eksiklikler ve yetersizliktir. Kendi kişiliğinizi sorguladığınız zamanda hepimizin olduğu gibi kendinizin kişiliğiyle görmektesiniz. Ne verilirse onu alan, onun üzerine bir gelecek inşa eden bir eğitim, bir edinme sürecinin hepimiz eseriyiz ve bunun en büyük aktörü sizler öğretmenlerimizsiniz. Bütün eşit ve sosyal politikayı Diyarbakır’da Valilik ve Büyükşehir olarak hayata geçirmiş ve başlatmış durumundayız. Bunun temel ve ana gayesi mutlu çocuklar ve mutlu bir toplum olmaya ulaşmaktır. Bu çerçevede en önemli yoğun hizmet alanımız okullarımızdır. Sizleri sadece bu proje kapsamında ve bağlamında değil, yeni eğitim yılında İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz ve bütün kurumsal yöneticilerimizin sorumluluğunda ama öğrenci merkezli dönüşüm değişim sonucunda çok önemli katkılarınız ve inanıyorum ki çabalarınız olacaktır. Bunu bekliyoruz. Her bir okulumuzun rehber öğretmenimizin bize rehberlik etmesini bekliyoruz. Sorumluluk ve görev aldığınız okulunuzun tüm çocuklarını kucaklayan bir bütüncü yaklaşımı ile kurumlar arası ilişkileri ve tamamlayıcı bütün önerme ve değerlendirmeleri bekliyoruz. Çünkü biz bir çocuğun bir dünya olduğunu, o dünyaları değişiminde dünyalara bedel olduğunu biliyoruz. Bugünkü programında konusu ve amacı da tam budur. Lütfen değerli hocalarımız ile başlayan bugün eğitim sürecinde, ilk bazdaki bu süreçte çok açık rahat ve karşılıklı bir iletişim ile gerçekleştirin. Buluşmaların anlamı budur ve belki de bugün birçok dünya bugün ki buluşmaya bağlı olarak kurtulacaktır” diye konuştu.
Güzeloğlu konuşmasını şöyle tamamladı: “Koruma altındaki kuruluşlarımız apayrı özellikle bizim konumuz ve sorumluluğunuzdadır. Şansı çok olmayan, hayatı yaşarken çoğu zaman mutlu olmayan, ama mutlu edilmeyi bekleyen, dokunduğunuz zaman çok büyük sonuçlar ve kazanımlar aldığımız, hayat öykülerini duyduğunuz zaman ne kadar büyük sorumluluklarımız olduğunu tekrar hatırladığımız çok özel bir alandır. Bugün her birisi çok güzel maddi şartlarda milletin himayesindedir. Ortalamanın çok üzerinde hem kendileri ile ilgili beslenmeden hayatın akışına kadar eğitimden, kendilerini mutlu edecek aktivitelere kadar bir dizi temel bütün ihtiyaçları, ideal bir ortamda ve artık sosyal hayatın içerisinde bir sosyal yaşam formudur. Yurt hayatından çıkmış hayatın içinde normal bir evlerde yaşam başlamıştır. Ablaları abileri onlara annelik babalık edecek şüphesiz yanında eğiticileri vardır. Ama işte orada sizlerin üzerinden onların eğitim hayatı ve kişiliği de şüphesiz oluşmasının çok gerekli ve çok zor olduğu bir alan olduğunu bilmekte yarar vardır. Onların sınıf, okul ve sosyal hayatında beceri ve duruşları onların gerçek durumlarını bilerek eğlendirmenin ve ona göre değerlendirmesi gerektiğini biliyoruz. İyi niyetli de olsa pozitif de olsa bir ayrımcılık asla doğru değildir. Onları bir bütün içerisinde bütün ile birleştirmek bütünleştirmek, öteki ve ayrık pozisyonu iyi niyetle ve himaye ile dahi olsa hissettirmemek önemli bir esastır. İnanıyorum ki sizler zaten bunu yapıyorsunuz ama değerli hocalarımızın dünya örneklerinden yola çıkarak bizim kendi gerçeklerimize dönüştürdüğü aktaracağı bilimsel ve uygulama önerileri herhalde sizlere de ışık tutacaktır. Önümüzdeki günlerde bütünleşik sosyal politika ve çalışmalarımızın perspektifinde odaklı çalışmalar başlayacaktır. Özellikle okul merkezi her bir çocuk üzerinden ve onların geleceği kazanımları izleyen bir sürü projeler gerçekleşti. Bunları süreç içinde hem ilgili müdürlerimiz ve yöneticilerimiz sizlerle paylaşılacaktır ama bugün burada böylesine değerli bir topluluğa bu başlıktaki düşüncelerime aktarmak ve şüphesiz böylesi güzel bir programa gerçekleştirdiği için katılım ve katkıları olan herkese teşekkür etmek için geldim. Değerli rektörümüze, üniversitenin akademik kadrosuna bilimsel İşbirliği ve ev sahipliği için teşekkür ediyor, değerli başkanım ve kardeşime ekonomik ve sosyal Kalkınma da emeği temsil ettiği için bölgenin dönüşümde çok büyük katkıları olduğu için çok teşekkür ediyorum. Ama en büyük teşekkürü kararlılığını ortaya koyan dönüşümü sağlayan çocuklarımızın geleceğine katkı koyacak burada bulunan siz değerli öğretmenlere etmek istiyorum.” (HABER MERKEZİ)