Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Lokanta, kafe, kıraathane gibi işletmelerin kapanış saatleri 22.00’den 24.00’e uzatılmıştır. 65 yaş üstü vatandaşlarımız haftanın her günü 10.00 ile 20.00 saatleri arasında dışarıya çıkabilecektir. 18 yaş altı ile ilgili kısıtlama ise küçüklerin ebeveynleri refakatinde olması şartıyla tümüyle kalkmıştır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uzun bir aradan sonra ilk kez yüz yüze toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi sonrası önemli açıklamalarda bulundu.
Kabine Toplantısı sonrasında kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına şair Abdürrahim Karakoç ve Cahit Zarifoğlu’nu vefatlarının yıl dönümünde rahmet dileyerek anarak başladı.
“Yeni normal dediğimiz düzenin bir süre daha devam edecek”
Toplantının en önemli gündem maddesinin pandemi dönemi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzun bir aradan sonra yüz yüze gerçekleştirdiğimiz Kabine toplantımız sona erdi. Toplantımızda normalleşme takvimi çerçevesinde attığımız adımların değerlendirmesini yaptık. Salgın dönemini özellikle Avrupa ile kıyaslandığında en az kısıtlama, can kaybı ve ekonomik sıkıntı ile atlattığımız bir gerçektir. Türkiye aynı kararlılıkla yoluna devam ediyor. Bu musibetin kökü tamamen kazınana kadar hayatımızı maske, mesafe temizlik ilkeleri çerçevesinde düzenlememiz gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Ülkemizin tek başına salgını yenmesi yetmiyor, dünyanın tamamının bu başarıyı elde etmesi gerekiyor. Bu bakımdan yeni normal dediğimiz düzenin bir süre daha devam edeceği gerçeğine kendimizi alıştırmalıyız. Hastaneden ilaca, maskeden solunum cihazına, bu mücadeleyi yürütmek için ihtiyaç duyduğumuz her türlü imkana sahibiz” diye konuştu.
“2023 hedeflerimize ulaşmaya en yakın olduğumuz dönemdeyiz”
1 milyon 100 bin sağlık ordusunun 83 milyonun hizmetinde olduğunu belirten Erdoğan, milletin salgın konusunda bilinçlendiğini söyleyerek, olumsuzlukların istisna olduğunun altını çizdi. Sağlık ve ekonomik tedbirlerin sıkı tutulması gerektiğinin belirten Erdoğan, “Milletimden hem yeni dönemin kurallarına uyarak işine gücüne sıkı sıkıya sarılarak bu sürece destek vermesini bekliyorum. 2023 hedeflerimize ulaşmaya en yakın olduğumuz dönemdeyiz. Evlatlarımıza 2053 ve 2071 vizyonlarını gerçekleştirebilmeleri için emanet edeceğimiz büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasında son dönemece giriyoruz. Gelin tarihi tekerrür değil, tekemmül ettirerek bunu hep birlikte başaralım” şeklinde konuştu.
“18 yaş altı ile ilgili küçüklerin ebeveynleri refakatinde olması şartıyla tümüyle kalkmıştır”
Kabine toplantısında alınan yeni kararları açıklayan Erdoğan, “Halen devam eden kimi kısıtlamaları gelişmelere göre değerlendiriyor, sonuçlarını milletimizle paylaşıyoruz. Bu haftaki toplantımızda aldığımız kararlar şu şekildedir, lokanta, kafe, kıraathane gibi işletmelerin kapanış saatleri 22.00’den 24.00’e uzatılmıştır. Sinema, tiyatro, gösteri merkezi gibi işletmeler 1 Temmuz’dan itibaren belirlenen kurallara göre faaliyete geçebilecektir. 65 yaş üstü vatandaşlarımız haftanın her günü 10.00 ile 20.00 saatleri arasında dışarıya çıkabilecektir. 18 yaş altı ile ilgili kısıtlama ise küçüklerin ebeveynleri refakatinde olması şartıyla tümüyle kalkmıştır. Milli parklar ve doğal parkları; sağlık çalışanları, 18 yaş altı ve 65 yaş üstü için ücretsiz olacaktır. Nikah salonları 15 Haziran’dan itibaren, düğün salonları ise 1 Temmuz’dan itibaren belirlenen kurallara uygun şekilde hizmet vermeye başlayabilecektir” ifadelerini kullandı.
“Favipiravir isimli ilacı TÜBİTAK çatısı altında çalışan bilim insanlarımız kendi sentezimizle üretmeyi başardı”
Hem uluslararası sağlık yardımları hem de ilaç geliştirme çalışmaları ile ilgili önemli gelişmeler olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bugüne kadar sağlık yardımı veya ihracat izni talebine olumlu karşılık verdiğimiz ülke sayısı 125’i bulmuştur. Hekimlerimizin COVİD-19 hastalığı tedavisinde etkin şekilde kullandığı Favipiravir isimli ilacı TÜBİTAK çatısı altında çalışan bilim insanlarımız kendi sentezimizle üretmeyi başardı. Sağlık Bakanlığımızın ruhsat sürecini tamamlamasının ardından ilaç kullanıma sunulacaktır. Korona virüs salgını küresel ekonomi üzerinde tarihte benzerine az rastlanılan şiddette bir etkiye sebep oldu. Dünya ticaret hacmi, önceki krizlerden farklı olarak hem arz hem de talep yönlü daralma ile önemli ölçüde düştü. Dünya Ticaret Örgütünün hesaplamalarına baktığımızda daralmanın 2020 yılında yüzde 13 ile yüzde 32 arasında gerçekleşeceği yönündedir. IMF ise dünya ticaret hacminin 2020 yılında yüzde 11 oranında azalacağını öngörüyor. Sonuç olarak 2020 yılında dünya genelinde büyük üretim kayıpları, milli gelirlerde küçülmeler, işsizlik oranlarında yükselişler bekleniyor. Hükümetler ve merkez bankaları ekonomilerini ve finans sitemini desteklemek amacıyla maliye ve para politikalarını içeren önlem paketleri açıkladı. Amerika ve Avrupa’da oldukça yüksek miktarlarda açıklanan paketlere rağmen ekonomide istenen toparlanmanın yavaş ve sınırlı olduğu görünüyor. Oldukça ciddi rakamlara ulaşan kamu yardımlarının da yakın gelecekte ekonomilere ağır yük getireceği anlaşılıyor. Türkiye sağlık alanında olduğu gibi ekonomide de devreye aldığı hızlıca devreye aldığı kapsamlı tedbirlerle salgının ekonomi üzerindeki etkilerini en aza indirmeyi başarmıştır. Dünyanın en iyi sağlık sistemlerinden birine sahip olmanın yanında sağlam ekonomik yapımız sayesinde tüm vatandaşlarına ücretsiz tedavi imkanı sunabilen nadir ülkelerden birisi olduk” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Sürecin en önemli göstergelerinden olan kısmi ya da esnek çalışma alanında işgücü piyasamızı daha da verimli hale getirecek düzenlemeleri hayata geçireceğiz. 25 yaş altı gençlerin ve 50 yaş üzerinde olanların kolay şekilde istihdam edilmelerini sağlayacağız. Çalışanlara tamamlayıcı emeklilik sigortası sunacak bir çalışma başlatıyoruz. Türkiye’nin istihdam kalkanını hızlıca devreye aldıktan sonra tamamlayıcı emeklilik sistemini de 2022 de yürürlüğe sokacağız” dedi.
Ağustos 2018 yılında başlayan kur ataklarının ve spekülatif saldırıların etkilerini gidermek için verilen mücadeleyi salgın döneminde de başarıyla sürdürdüklerinin altını çizen Erdoğan, “Piyasalardaki belirsizliklerin yerini güvene bıraktığı enflasyon ve faizlerin düşüşe geçtiği makroekonomik göstergelerde önemli başarıların elde edildiği dengelenme sürecinin kazanımlarına sahip çıktık. Bu sayede ekonomik istikrar kalkanı gibi çok kapsamlı bir tedbir paketini hızlı bir şekilde devreye aldık. Dışardan hiçbir yardıma ihtiyaç duymadan, uluslararası hiçbir kurumun desteğini talep etmeden şirketlerimize, esnafımıza ve vatandaşlarımıza destek olduk. Her talebe anında dönüş yaparak ihtiyaç duyulan destek mekanizmalarını devreye aldık. Konutta tarihin en düşük maliyetleri ve en kolay ödeme imkanlarını içeren bir finansman desteğini geçtiğimiz günlerde milletimizin istifadesine sunduk. Aynı şekilde otomotiv ve turizmde de piyasalara destek olacak finansman imkanları sağladık” ifadelerini kullandı.
“Tamamlayıcı emeklilik sistemini de 2022 de yürürlüğe sokacağız”
Gerek ekonomik istikrar kalkanı gerekse normalleşme dönemi destekleri ile devreye alınan adımların Türkiye’nin ekonomik açıdan ne kadar sağlam durumda olduğunu gösterdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Şimdi önümüzde bu kazanımları özellikle istihdamda gerçekleştireceğimiz sıçrama ile taçlandırmak var. Bunun için Türkiye’nin istihdam kalkanı adıyla çok detaylı ve kapsamlı bir reform paketi hazırladık. Türkiye’nin istihdam kalkanı özellikle buradaki amacımız Ocak 2019-Nisan 2020 arasında işsiz kalan vatandaşlarımızın yeniden istihdama katılmalarını sağlamaktır. Kayıpları telafinin ötesinde kur saldırısı ve salgın öncesinden dahi iyi bir istihdam seviyesine ulaşmayı hedefliyoruz. Ekonomik faaliyetlerin azalması nedeniyle çalışanlarını kısa çalışmaya geçiren veya ücretsiz izne ayıran işverenlerimize normalleşme desteği vereceğiz. Çalışma hayatında normalleşmeyi teşvik edecek bir mekanizma kuracağız. Covid-19 salgınının özellikle istihdam üzerindeki etkilerini en aza indirip salgın öncesinden daha iyi istihdam rakamlarına ulaşmak için gayret edeceğiz. Bu kapsamda ilave istihdam içinde teşvik sağlayacağız. Sürecin en önemli göstergelerinden olan kısmi ya da esnek çalışma alanında işgücü piyasamızı daha da verimli hale getirecek düzenlemeleri hayata geçireceğiz. Özellikle genç istihdam için 25 yaş altındaki gençlerin istihdamını destekleyerek beceri ve deneyim kazanmalarını temin edeceğiz. 25 yaş altı gençlerin ve 50 yaş üzerinde olanların kolay şekilde istihdam edilmelerini sağlayacağız. Bunun yanında çalışanlara tamamlayıcı emeklilik sigortası sunacak bir çalışma başlatıyoruz. Tesis edilecek karma model ile işçilerin kazanılmış hakları korunacak. Tamamlayıcı emeklilik sigortası ile aynı zamanda ilave emeklilik desteği alınabilmesini de sağlayacağız. Böylece çalışanlarımız emeklilikte daha da rahat edecekler. Bunun için devlet elini taşın altına koyacak. Bu kapsamda oluşacak fon ile Türkiye’nin istihdam kalkanını sürekli hale getirmeyi hedefliyoruz. Esnafımıza, küçük işletmelerimize, yatırımcımıza, üretim ve istihdam için uygun maliyetli ve uzun vadeli kaynak sağlayacak bir sistem kuracağız. Türkiye’nin istihdam kalkanını hızlıca devreye aldıktan sonra tamamlayıcı emeklilik sistemini de 2022 de yürürlüğe sokacağız.”
“Türkiye bütün bu alanlarda güçlenen bir ülke”
Aynı zamanda terörle mücadelenin de eş zamanlı olarak sürdürüldüğüne dikkat çeken Erdoğan, “Cudi’de, Gabar’da bizim polisimiz, Mehmetçiğimiz, güvenlik koruyucularımız, jandarmalarımız hep birlikte buralarda terörle mücadeleyi bayram seyran demeden devam ettirdi. Bunun da bir maliyeti var. Bütün bunlar devam ederken düşünün milli ve yerli yüzde 20 gibi bir savunma sanayinde güce sahipken şu anda biz bunları da yüzde 70’e çıkarttık. Bütün bu yatırımlar aynen devam ediyor. Türkiye bütün bu alanlarda güçlenen bir ülke. Bu mücadele bu şekilde devam ettiği içindir ki bugün hamdolsun Güneydoğu’da, Doğu’da o eski sıkıntılı anlar tarih oldu. Her zaman söylediğimiz, tek terörist kalmayıncaya kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, istihdam kalkanı ile ilgili çalışmaların ayrıntılarının Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından kamuoyu ile paylaşılacağını belirterek, “Biz bu paketi dönem projesi olarak görmüyoruz. İstihdamı sürekli destekleyecek kalıcı bir atılımın ateşleyicisi haline dönüştürmek istiyoruz. Ülkemiz de çalışmak isteyen herkesi iş sahibi yapana kadar durup dinlenmeden mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Yeni dönemde üretim ve ihracat odaklı büyüme politikamızı daha güçlü şekilde uygulamakta kararlıyız. Bunun için reel sektörümüze ve sanayicimize daha çok destek vereceğiz. Yenilikçi ve yüksek katma değerli üretimi ve istihdamı artıracağız. Yatırımların yüksek ve orta yüksek teknolojili sektörlere yönelmesini sağlayacağız” diye konuştu.
“Önümüzdeki dönemde dünya genelinde yeni ticaret imkanlarının doğacağını düşünüyoruz”
Salgın döneminde ülkelerin kendi kendine yetebilmesinin öneminin daha iyi anlaşıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak son yıllarda yerli ve milli üretimi güçlendirecek çok önemli adımlar attık. Bunlardan biri de stratejik alanlardaki firmalar için geliştirdiğimiz 20 milyar liralık yatırım teşvik kredileridir. Böylece ertelenen yatırımların daha güçlü bir şekilde devreye alınmasını temin etmeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde dünya genelinde yeni ticaret imkanlarının doğacağını düşünüyoruz. Salgın sürecinde yürüttüğümüz başarılı mücadele ile dünyada bu konuda en iyiler arasında yer aldığımızı gösterdik. Üretim, ticaret ve lojistik avantajlarımız ile salgın sonrasında dünya ekonomisindeki yerimizi daha da güçlendireceğiz. Birçok ekonominin ciddi daralma kaydettiği yılın ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisinin yüzde 4,5 ile yüksek bir performans büyüme performansı gösterdiğini gerek ulusal gerekse dünya artık görüyor, biliyor. İçerdekiler hala anlamak istemiyor. Ama bakıyorsunuz OECD Türkiye’yi ilk çeyrekte 4,5 ile dünyada 1 numara olarak gösteriyor. Avrupa Birliği aynı şekilde gösteriyor, G-20 aynı şekilde gösteriyor. Belki ikince çeyrekte olumsuz bazı gelişmeler olabilir ama 3. ve 4. Çeyrekte biz bu büyümeyi yine yakalayacağız. Çünkü artık zemin sağlam. Nisan’daki kayıplarımıza rağmen Mayıs ayı öncü göstergeleri ekonomimizin hızlı bir toparlanma içinde olduğuna işaret ediyor. Bu tablo da salgın döneminde firmalarımızın kısmen de olsa üretimlerine ve ihracata devam etmelerinin büyük payı var. Bakın Amerika. Şu anda 45 milyona yakın işsizi var. Türkiye bütün bu şartlara rağmen dimdik ayakta duruyor ve şu anda da bütün gerek işsizi olsun gerekse şu andaki vatandaşlarına her türlü imkanı da sağlamanın gayreti içerisinde. Yurt içi talepteki ihracattaki ve beklentilerdeki iyileşmeye paralel olarak toparlanma yerini hızlı bir büyümeye bırakacaktır. Enflasyonun hedeflediğimiz seviyelere inmesini sağlayarak bu olumlu süreci desteklemekte kararlıyız” açıklamasında bulundu.
“Birileri zil takıp oynuyordu. Bak Borsa İstanbul ne hale geldi”
“Mal ve hizmet pazarlarında rekabeti ve verimliliği artıracak yapısal reformlar yanında gıda fiyatlarındaki şişkinliği giderecek tedbirleri de alacağız” diyen Erdoğan, “Ayrıca mal ve hizmet fiyatlarındaki kur geçişkenliğine karşı da gereken mekanizmaları oluşturacağız. Amacımız 2020’de yüzde 8.5 olarak belirlenen enflasyonu kademe kademe düşürerek 2021’de yüzde 6’ya ve 2022’de yüzde 5’in altına indirmektir. Borsa İstanbul endeksinin tekrar 110 bin seviyelerine çıkması bizi diğer ülkelerden pozitif yönde ayrıştıran bir başka faktördür. Birileri zil takıp oynuyordu. Bak Borsa İstanbul ne hale geldi. Büyümeyi de söyle. Niye bunları söylemiyorsun. Daha çok güzel şeyler göreceksiniz ve bunları da öğreneceksiniz. Türkiye döviz kuru gelişmeleri bakımından da diğer ülkelere kıyasla şu anda iyi bir durumdadır. Devlet tahvili faizlerinin 2 yıllıklarda yüzde 8,6 ve 5 yıllıklarda yüzde 10,1 seviyelerinde gerçekleşmesi de aşağı yönlü bir eğilimin işaretidir. Tüm bu göstergeler normalleşme dönemine Türkiye’nin ekonomik açıdan sağlam girdiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
“Son teröristte etkisiz hale getirilene kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz”
Türkiye olarak, son dönemde salgınla mücadelenin yanı sıra dış politikada da pek çok başarıya imza attıklarının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Gelişmiş ülkelerin bile aralarında maske savaşına tutuştuğu bir dönemde biz tüm dünya ile emsalsiz bir dayanışma sergiledik. Filistin’den Somali’ye, Tunus’tan Brezilya’ya, İtalya’dan Amerika, İspanya, Ukrayna’ya kadar her kıtadan her inançtan 125 farklı ülkeye tıbbi yardım malzemesi gönderdik. Ayrım yok. 128 ülkeden 80 bin vatandaşımızı salgın döneminde Türkiye’ye getirerek ailelerine kavuşturduk. Ülkemiz milyarlarca insanın can derdine düştüğü bir süreçten güçlenerek, itibarına itibar katarak çıkmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin getirdiği avantajları çok iyi kullanarak içerde verdiğimiz başarılı mücadeleyi dış politika sahasına da yansıttık. İdlib’de Rusya ile 5 Mart’ta imzaladığımız muhtıra sonrasında tesis ettiğimiz sükûnet ortamının bozulmasına izin vermedik. Her ne kadar rejim güçleri son birkaç gündür provokasyonlarını artırmış olsalar da İdlib’in tekrar bir çatışma ortamına sürüklenmesine göz yummayacağız. İlgili birimlerimizle süreci yakından takip ediyor ve gereken her türlü önlemi alıyoruz.
Yine bu süreçte bölücü terör örgütünün yeniden palazlanma girişimlerine müsaade etmedik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak’ın kuzeyinde yuvalanan PKK’lı teröristlere yönelik operasyonlarımızı kesintisiz bir şekilde sürdürdük. Terör örgütünün ekmeğinin peşindeki işçiyi, insanımıza yardım götüren vefa sosyal destek gruplarını hedef alan kalleş eylemleri içerdeki ve dışardaki sıkışmışlığının en bariz ifadesidir. Kahraman güvenlik güçlerimizin mücadeleleri, istihbarat birimlerimizin katkıları, SİHA’larımızın desteği ile bölücü terör örgütüne nefes aldırmıyoruz. Türkiye 40 yıla yaklaşan bölücü terörle mücadelesinde tarihinin adeta altın çağını yaşıyor. Son teröristte etkisiz hale getirilene kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.”
“Darbeci Hafter ile destekçilerinin Trablus’u ve Libya’yı işgal planı hezimetle sonuçlanmıştır”
“Geride bıraktığımız dönemde en güzel haberleri aldığımız yerlerin başında Libya vardır” diyen Erdoğan, “Darbeci Hafter ile destekçilerinin Trablus’u ve Libya’yı işgal planı hezimetle sonuçlanmıştır. Uluslararası meşruiyeti haiz milli mutabakat hükümeti darbecileri Trablus’tan tamamen söküp atmayı başarmıştır. Çöl aslanı şehit Ömer Muhtar’ın torunları sağdan soldan topladıkları lejyonerlerle Libya’yı işgale yeltenenleri Trablus kapılarında bozguna uğratmışlardır. Daha bir yıl öncesine kadar Libyalı kardeşlerimize ömür biçen darbecilerin bugün kaçacak delik aradığını görüyoruz. Her zaman dediğimiz gibi, zor oyunu bozar. Ülkemizin destekleri, milli mutabakat hükümetinin kararlı duruşu ile Libya’ya kurulan uluslararası tuzak bozulmuştur. Son dönemde sahada elde edilen neticeler inşallah çok daha büyük zaferlerin, başarıların müjdeleyicisi olacaktır” ifadelerini kullandı. İHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uzun bir aradan sonra ilk kez yüz yüze toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi sonrası önemli açıklamalarda bulundu.
Kabine Toplantısı sonrasında kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına şair Abdürrahim Karakoç ve Cahit Zarifoğlu’nu vefatlarının yıl dönümünde rahmet dileyerek anarak başladı.
“Yeni normal dediğimiz düzenin bir süre daha devam edecek”
Toplantının en önemli gündem maddesinin pandemi dönemi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzun bir aradan sonra yüz yüze gerçekleştirdiğimiz Kabine toplantımız sona erdi. Toplantımızda normalleşme takvimi çerçevesinde attığımız adımların değerlendirmesini yaptık. Salgın dönemini özellikle Avrupa ile kıyaslandığında en az kısıtlama, can kaybı ve ekonomik sıkıntı ile atlattığımız bir gerçektir. Türkiye aynı kararlılıkla yoluna devam ediyor. Bu musibetin kökü tamamen kazınana kadar hayatımızı maske, mesafe temizlik ilkeleri çerçevesinde düzenlememiz gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Ülkemizin tek başına salgını yenmesi yetmiyor, dünyanın tamamının bu başarıyı elde etmesi gerekiyor. Bu bakımdan yeni normal dediğimiz düzenin bir süre daha devam edeceği gerçeğine kendimizi alıştırmalıyız. Hastaneden ilaca, maskeden solunum cihazına, bu mücadeleyi yürütmek için ihtiyaç duyduğumuz her türlü imkana sahibiz” diye konuştu.
“2023 hedeflerimize ulaşmaya en yakın olduğumuz dönemdeyiz”
1 milyon 100 bin sağlık ordusunun 83 milyonun hizmetinde olduğunu belirten Erdoğan, milletin salgın konusunda bilinçlendiğini söyleyerek, olumsuzlukların istisna olduğunun altını çizdi. Sağlık ve ekonomik tedbirlerin sıkı tutulması gerektiğinin belirten Erdoğan, “Milletimden hem yeni dönemin kurallarına uyarak işine gücüne sıkı sıkıya sarılarak bu sürece destek vermesini bekliyorum. 2023 hedeflerimize ulaşmaya en yakın olduğumuz dönemdeyiz. Evlatlarımıza 2053 ve 2071 vizyonlarını gerçekleştirebilmeleri için emanet edeceğimiz büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasında son dönemece giriyoruz. Gelin tarihi tekerrür değil, tekemmül ettirerek bunu hep birlikte başaralım” şeklinde konuştu.
“18 yaş altı ile ilgili küçüklerin ebeveynleri refakatinde olması şartıyla tümüyle kalkmıştır”
Kabine toplantısında alınan yeni kararları açıklayan Erdoğan, “Halen devam eden kimi kısıtlamaları gelişmelere göre değerlendiriyor, sonuçlarını milletimizle paylaşıyoruz. Bu haftaki toplantımızda aldığımız kararlar şu şekildedir, lokanta, kafe, kıraathane gibi işletmelerin kapanış saatleri 22.00’den 24.00’e uzatılmıştır. Sinema, tiyatro, gösteri merkezi gibi işletmeler 1 Temmuz’dan itibaren belirlenen kurallara göre faaliyete geçebilecektir. 65 yaş üstü vatandaşlarımız haftanın her günü 10.00 ile 20.00 saatleri arasında dışarıya çıkabilecektir. 18 yaş altı ile ilgili kısıtlama ise küçüklerin ebeveynleri refakatinde olması şartıyla tümüyle kalkmıştır. Milli parklar ve doğal parkları; sağlık çalışanları, 18 yaş altı ve 65 yaş üstü için ücretsiz olacaktır. Nikah salonları 15 Haziran’dan itibaren, düğün salonları ise 1 Temmuz’dan itibaren belirlenen kurallara uygun şekilde hizmet vermeye başlayabilecektir” ifadelerini kullandı.
“Favipiravir isimli ilacı TÜBİTAK çatısı altında çalışan bilim insanlarımız kendi sentezimizle üretmeyi başardı”
Hem uluslararası sağlık yardımları hem de ilaç geliştirme çalışmaları ile ilgili önemli gelişmeler olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bugüne kadar sağlık yardımı veya ihracat izni talebine olumlu karşılık verdiğimiz ülke sayısı 125’i bulmuştur. Hekimlerimizin COVİD-19 hastalığı tedavisinde etkin şekilde kullandığı Favipiravir isimli ilacı TÜBİTAK çatısı altında çalışan bilim insanlarımız kendi sentezimizle üretmeyi başardı. Sağlık Bakanlığımızın ruhsat sürecini tamamlamasının ardından ilaç kullanıma sunulacaktır. Korona virüs salgını küresel ekonomi üzerinde tarihte benzerine az rastlanılan şiddette bir etkiye sebep oldu. Dünya ticaret hacmi, önceki krizlerden farklı olarak hem arz hem de talep yönlü daralma ile önemli ölçüde düştü. Dünya Ticaret Örgütünün hesaplamalarına baktığımızda daralmanın 2020 yılında yüzde 13 ile yüzde 32 arasında gerçekleşeceği yönündedir. IMF ise dünya ticaret hacminin 2020 yılında yüzde 11 oranında azalacağını öngörüyor. Sonuç olarak 2020 yılında dünya genelinde büyük üretim kayıpları, milli gelirlerde küçülmeler, işsizlik oranlarında yükselişler bekleniyor. Hükümetler ve merkez bankaları ekonomilerini ve finans sitemini desteklemek amacıyla maliye ve para politikalarını içeren önlem paketleri açıkladı. Amerika ve Avrupa’da oldukça yüksek miktarlarda açıklanan paketlere rağmen ekonomide istenen toparlanmanın yavaş ve sınırlı olduğu görünüyor. Oldukça ciddi rakamlara ulaşan kamu yardımlarının da yakın gelecekte ekonomilere ağır yük getireceği anlaşılıyor. Türkiye sağlık alanında olduğu gibi ekonomide de devreye aldığı hızlıca devreye aldığı kapsamlı tedbirlerle salgının ekonomi üzerindeki etkilerini en aza indirmeyi başarmıştır. Dünyanın en iyi sağlık sistemlerinden birine sahip olmanın yanında sağlam ekonomik yapımız sayesinde tüm vatandaşlarına ücretsiz tedavi imkanı sunabilen nadir ülkelerden birisi olduk” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Sürecin en önemli göstergelerinden olan kısmi ya da esnek çalışma alanında işgücü piyasamızı daha da verimli hale getirecek düzenlemeleri hayata geçireceğiz. 25 yaş altı gençlerin ve 50 yaş üzerinde olanların kolay şekilde istihdam edilmelerini sağlayacağız. Çalışanlara tamamlayıcı emeklilik sigortası sunacak bir çalışma başlatıyoruz. Türkiye’nin istihdam kalkanını hızlıca devreye aldıktan sonra tamamlayıcı emeklilik sistemini de 2022 de yürürlüğe sokacağız” dedi.
Ağustos 2018 yılında başlayan kur ataklarının ve spekülatif saldırıların etkilerini gidermek için verilen mücadeleyi salgın döneminde de başarıyla sürdürdüklerinin altını çizen Erdoğan, “Piyasalardaki belirsizliklerin yerini güvene bıraktığı enflasyon ve faizlerin düşüşe geçtiği makroekonomik göstergelerde önemli başarıların elde edildiği dengelenme sürecinin kazanımlarına sahip çıktık. Bu sayede ekonomik istikrar kalkanı gibi çok kapsamlı bir tedbir paketini hızlı bir şekilde devreye aldık. Dışardan hiçbir yardıma ihtiyaç duymadan, uluslararası hiçbir kurumun desteğini talep etmeden şirketlerimize, esnafımıza ve vatandaşlarımıza destek olduk. Her talebe anında dönüş yaparak ihtiyaç duyulan destek mekanizmalarını devreye aldık. Konutta tarihin en düşük maliyetleri ve en kolay ödeme imkanlarını içeren bir finansman desteğini geçtiğimiz günlerde milletimizin istifadesine sunduk. Aynı şekilde otomotiv ve turizmde de piyasalara destek olacak finansman imkanları sağladık” ifadelerini kullandı.
“Tamamlayıcı emeklilik sistemini de 2022 de yürürlüğe sokacağız”
Gerek ekonomik istikrar kalkanı gerekse normalleşme dönemi destekleri ile devreye alınan adımların Türkiye’nin ekonomik açıdan ne kadar sağlam durumda olduğunu gösterdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Şimdi önümüzde bu kazanımları özellikle istihdamda gerçekleştireceğimiz sıçrama ile taçlandırmak var. Bunun için Türkiye’nin istihdam kalkanı adıyla çok detaylı ve kapsamlı bir reform paketi hazırladık. Türkiye’nin istihdam kalkanı özellikle buradaki amacımız Ocak 2019-Nisan 2020 arasında işsiz kalan vatandaşlarımızın yeniden istihdama katılmalarını sağlamaktır. Kayıpları telafinin ötesinde kur saldırısı ve salgın öncesinden dahi iyi bir istihdam seviyesine ulaşmayı hedefliyoruz. Ekonomik faaliyetlerin azalması nedeniyle çalışanlarını kısa çalışmaya geçiren veya ücretsiz izne ayıran işverenlerimize normalleşme desteği vereceğiz. Çalışma hayatında normalleşmeyi teşvik edecek bir mekanizma kuracağız. Covid-19 salgınının özellikle istihdam üzerindeki etkilerini en aza indirip salgın öncesinden daha iyi istihdam rakamlarına ulaşmak için gayret edeceğiz. Bu kapsamda ilave istihdam içinde teşvik sağlayacağız. Sürecin en önemli göstergelerinden olan kısmi ya da esnek çalışma alanında işgücü piyasamızı daha da verimli hale getirecek düzenlemeleri hayata geçireceğiz. Özellikle genç istihdam için 25 yaş altındaki gençlerin istihdamını destekleyerek beceri ve deneyim kazanmalarını temin edeceğiz. 25 yaş altı gençlerin ve 50 yaş üzerinde olanların kolay şekilde istihdam edilmelerini sağlayacağız. Bunun yanında çalışanlara tamamlayıcı emeklilik sigortası sunacak bir çalışma başlatıyoruz. Tesis edilecek karma model ile işçilerin kazanılmış hakları korunacak. Tamamlayıcı emeklilik sigortası ile aynı zamanda ilave emeklilik desteği alınabilmesini de sağlayacağız. Böylece çalışanlarımız emeklilikte daha da rahat edecekler. Bunun için devlet elini taşın altına koyacak. Bu kapsamda oluşacak fon ile Türkiye’nin istihdam kalkanını sürekli hale getirmeyi hedefliyoruz. Esnafımıza, küçük işletmelerimize, yatırımcımıza, üretim ve istihdam için uygun maliyetli ve uzun vadeli kaynak sağlayacak bir sistem kuracağız. Türkiye’nin istihdam kalkanını hızlıca devreye aldıktan sonra tamamlayıcı emeklilik sistemini de 2022 de yürürlüğe sokacağız.”
“Türkiye bütün bu alanlarda güçlenen bir ülke”
Aynı zamanda terörle mücadelenin de eş zamanlı olarak sürdürüldüğüne dikkat çeken Erdoğan, “Cudi’de, Gabar’da bizim polisimiz, Mehmetçiğimiz, güvenlik koruyucularımız, jandarmalarımız hep birlikte buralarda terörle mücadeleyi bayram seyran demeden devam ettirdi. Bunun da bir maliyeti var. Bütün bunlar devam ederken düşünün milli ve yerli yüzde 20 gibi bir savunma sanayinde güce sahipken şu anda biz bunları da yüzde 70’e çıkarttık. Bütün bu yatırımlar aynen devam ediyor. Türkiye bütün bu alanlarda güçlenen bir ülke. Bu mücadele bu şekilde devam ettiği içindir ki bugün hamdolsun Güneydoğu’da, Doğu’da o eski sıkıntılı anlar tarih oldu. Her zaman söylediğimiz, tek terörist kalmayıncaya kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, istihdam kalkanı ile ilgili çalışmaların ayrıntılarının Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından kamuoyu ile paylaşılacağını belirterek, “Biz bu paketi dönem projesi olarak görmüyoruz. İstihdamı sürekli destekleyecek kalıcı bir atılımın ateşleyicisi haline dönüştürmek istiyoruz. Ülkemiz de çalışmak isteyen herkesi iş sahibi yapana kadar durup dinlenmeden mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Yeni dönemde üretim ve ihracat odaklı büyüme politikamızı daha güçlü şekilde uygulamakta kararlıyız. Bunun için reel sektörümüze ve sanayicimize daha çok destek vereceğiz. Yenilikçi ve yüksek katma değerli üretimi ve istihdamı artıracağız. Yatırımların yüksek ve orta yüksek teknolojili sektörlere yönelmesini sağlayacağız” diye konuştu.
“Önümüzdeki dönemde dünya genelinde yeni ticaret imkanlarının doğacağını düşünüyoruz”
Salgın döneminde ülkelerin kendi kendine yetebilmesinin öneminin daha iyi anlaşıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak son yıllarda yerli ve milli üretimi güçlendirecek çok önemli adımlar attık. Bunlardan biri de stratejik alanlardaki firmalar için geliştirdiğimiz 20 milyar liralık yatırım teşvik kredileridir. Böylece ertelenen yatırımların daha güçlü bir şekilde devreye alınmasını temin etmeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde dünya genelinde yeni ticaret imkanlarının doğacağını düşünüyoruz. Salgın sürecinde yürüttüğümüz başarılı mücadele ile dünyada bu konuda en iyiler arasında yer aldığımızı gösterdik. Üretim, ticaret ve lojistik avantajlarımız ile salgın sonrasında dünya ekonomisindeki yerimizi daha da güçlendireceğiz. Birçok ekonominin ciddi daralma kaydettiği yılın ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisinin yüzde 4,5 ile yüksek bir performans büyüme performansı gösterdiğini gerek ulusal gerekse dünya artık görüyor, biliyor. İçerdekiler hala anlamak istemiyor. Ama bakıyorsunuz OECD Türkiye’yi ilk çeyrekte 4,5 ile dünyada 1 numara olarak gösteriyor. Avrupa Birliği aynı şekilde gösteriyor, G-20 aynı şekilde gösteriyor. Belki ikince çeyrekte olumsuz bazı gelişmeler olabilir ama 3. ve 4. Çeyrekte biz bu büyümeyi yine yakalayacağız. Çünkü artık zemin sağlam. Nisan’daki kayıplarımıza rağmen Mayıs ayı öncü göstergeleri ekonomimizin hızlı bir toparlanma içinde olduğuna işaret ediyor. Bu tablo da salgın döneminde firmalarımızın kısmen de olsa üretimlerine ve ihracata devam etmelerinin büyük payı var. Bakın Amerika. Şu anda 45 milyona yakın işsizi var. Türkiye bütün bu şartlara rağmen dimdik ayakta duruyor ve şu anda da bütün gerek işsizi olsun gerekse şu andaki vatandaşlarına her türlü imkanı da sağlamanın gayreti içerisinde. Yurt içi talepteki ihracattaki ve beklentilerdeki iyileşmeye paralel olarak toparlanma yerini hızlı bir büyümeye bırakacaktır. Enflasyonun hedeflediğimiz seviyelere inmesini sağlayarak bu olumlu süreci desteklemekte kararlıyız” açıklamasında bulundu.
“Birileri zil takıp oynuyordu. Bak Borsa İstanbul ne hale geldi”
“Mal ve hizmet pazarlarında rekabeti ve verimliliği artıracak yapısal reformlar yanında gıda fiyatlarındaki şişkinliği giderecek tedbirleri de alacağız” diyen Erdoğan, “Ayrıca mal ve hizmet fiyatlarındaki kur geçişkenliğine karşı da gereken mekanizmaları oluşturacağız. Amacımız 2020’de yüzde 8.5 olarak belirlenen enflasyonu kademe kademe düşürerek 2021’de yüzde 6’ya ve 2022’de yüzde 5’in altına indirmektir. Borsa İstanbul endeksinin tekrar 110 bin seviyelerine çıkması bizi diğer ülkelerden pozitif yönde ayrıştıran bir başka faktördür. Birileri zil takıp oynuyordu. Bak Borsa İstanbul ne hale geldi. Büyümeyi de söyle. Niye bunları söylemiyorsun. Daha çok güzel şeyler göreceksiniz ve bunları da öğreneceksiniz. Türkiye döviz kuru gelişmeleri bakımından da diğer ülkelere kıyasla şu anda iyi bir durumdadır. Devlet tahvili faizlerinin 2 yıllıklarda yüzde 8,6 ve 5 yıllıklarda yüzde 10,1 seviyelerinde gerçekleşmesi de aşağı yönlü bir eğilimin işaretidir. Tüm bu göstergeler normalleşme dönemine Türkiye’nin ekonomik açıdan sağlam girdiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
“Son teröristte etkisiz hale getirilene kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz”
Türkiye olarak, son dönemde salgınla mücadelenin yanı sıra dış politikada da pek çok başarıya imza attıklarının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Gelişmiş ülkelerin bile aralarında maske savaşına tutuştuğu bir dönemde biz tüm dünya ile emsalsiz bir dayanışma sergiledik. Filistin’den Somali’ye, Tunus’tan Brezilya’ya, İtalya’dan Amerika, İspanya, Ukrayna’ya kadar her kıtadan her inançtan 125 farklı ülkeye tıbbi yardım malzemesi gönderdik. Ayrım yok. 128 ülkeden 80 bin vatandaşımızı salgın döneminde Türkiye’ye getirerek ailelerine kavuşturduk. Ülkemiz milyarlarca insanın can derdine düştüğü bir süreçten güçlenerek, itibarına itibar katarak çıkmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin getirdiği avantajları çok iyi kullanarak içerde verdiğimiz başarılı mücadeleyi dış politika sahasına da yansıttık. İdlib’de Rusya ile 5 Mart’ta imzaladığımız muhtıra sonrasında tesis ettiğimiz sükûnet ortamının bozulmasına izin vermedik. Her ne kadar rejim güçleri son birkaç gündür provokasyonlarını artırmış olsalar da İdlib’in tekrar bir çatışma ortamına sürüklenmesine göz yummayacağız. İlgili birimlerimizle süreci yakından takip ediyor ve gereken her türlü önlemi alıyoruz.
Yine bu süreçte bölücü terör örgütünün yeniden palazlanma girişimlerine müsaade etmedik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak’ın kuzeyinde yuvalanan PKK’lı teröristlere yönelik operasyonlarımızı kesintisiz bir şekilde sürdürdük. Terör örgütünün ekmeğinin peşindeki işçiyi, insanımıza yardım götüren vefa sosyal destek gruplarını hedef alan kalleş eylemleri içerdeki ve dışardaki sıkışmışlığının en bariz ifadesidir. Kahraman güvenlik güçlerimizin mücadeleleri, istihbarat birimlerimizin katkıları, SİHA’larımızın desteği ile bölücü terör örgütüne nefes aldırmıyoruz. Türkiye 40 yıla yaklaşan bölücü terörle mücadelesinde tarihinin adeta altın çağını yaşıyor. Son teröristte etkisiz hale getirilene kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.”
“Darbeci Hafter ile destekçilerinin Trablus’u ve Libya’yı işgal planı hezimetle sonuçlanmıştır”
“Geride bıraktığımız dönemde en güzel haberleri aldığımız yerlerin başında Libya vardır” diyen Erdoğan, “Darbeci Hafter ile destekçilerinin Trablus’u ve Libya’yı işgal planı hezimetle sonuçlanmıştır. Uluslararası meşruiyeti haiz milli mutabakat hükümeti darbecileri Trablus’tan tamamen söküp atmayı başarmıştır. Çöl aslanı şehit Ömer Muhtar’ın torunları sağdan soldan topladıkları lejyonerlerle Libya’yı işgale yeltenenleri Trablus kapılarında bozguna uğratmışlardır. Daha bir yıl öncesine kadar Libyalı kardeşlerimize ömür biçen darbecilerin bugün kaçacak delik aradığını görüyoruz. Her zaman dediğimiz gibi, zor oyunu bozar. Ülkemizin destekleri, milli mutabakat hükümetinin kararlı duruşu ile Libya’ya kurulan uluslararası tuzak bozulmuştur. Son dönemde sahada elde edilen neticeler inşallah çok daha büyük zaferlerin, başarıların müjdeleyicisi olacaktır” ifadelerini kullandı. İHA