Rekor başvurunun yapıldığı Ak Parti Diyarbakır İl Başkanlığına daha önce Yenişehir İlçe Başkanı olarak görev yapan Süleyman Serdar Budak getirildi. Budak, kongreye kadar çalışmalarını aralıksız olarak devam ettireceklerini belitti ve koltukta oturmak için görev almadığını, sahada insanlara dokunarak, sorunlarını, sıkıntılarını yerinde tespit ederek çözümler üreteceklerinin mesajını verdi. Kısacası alışılagelmiş, oturan, misafir ağırlayan, medyaya demeçler veren siyasetçi görüntüsü yerine ivme halinde olan bir profil önümüzdeki günlerde hayat bulacak. Gazetemize özel açıklamalarda bulunan Budak, daha sona 28 Şubat post modern darbesinin yıldönümü nedeniyle de basın açıklaması yaptı.
Ha gitti, ha gidecek, yerine kim gelecek, ne zaman değişim hissedilecek derken sonunda Ak Parti Diyarbakır İl Başkanlığına Süleyman Serdar Budak getirildi.
Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep tayip Erdoğan ile yaptığı son görüşme sonrası Diyarbakır’a gelerek başkanlık koltuğuna oturan Süleyman Serdar Budak tüm dikkatlerini bu süre içersinde gerçekleştirilecek olan il kongresine verdiklerini ifade ediyor.
Önümüzdeki kongre sürecinden sonra ciddi hareketliliklerin olacağını belirten Budak, siyasetin oturarak yapılacak bir iş olmadığının altını çiziyor ve insan odaklı, insana dokunan bir profil çizilmesi gerektiğini belirtiyor.
‘HEM SESİNİ DUYACAĞIM, HEM DE ONLARA DOKUNACAĞIM’
“Aslında bizim asıl işimiz halkımızla ile birlikte olmak. Bizim işimiz orayla, burayla değil halkımızla, onların talepleriyle bürokrasi arasında köprüyü kurabilmektir. Ben il başkanı olarak halkımın hem sesini duyacağım, hem de onlara dokunacağım. Halkımızla aramızda asla etten duvarlar olmayacak ve buna tamamen karşıyım, buna izin vermeyeceğiz.”
‘ÖYLE OTURMAK YOK, SAHADA ÇALIŞACAĞIZ’
“Yönetimimizi oluşturduktan sonra öyle burada oturmak yok, sahada çalışacağız. Daha önce 3 dönem teşkilatçılık, ilçe başkanlığı yaptım, teşkilat nedir, nasıl çalışmalıdır, hangi konularda eksiğimiz var bilirim. Bunların tekamül edilmesi için elimden gelen gayreti göstereceğim. İnşallah geçmişten gelen tecrübelerimi İl Başkanlığı sürecime yansıtacağım, arkadaşlarımız ile birlikte gereken çalışmalarımızı yapacağız.”
‘ÖNCE İÇ İŞLERİMİZİ DÜZENLEYECEĞİZ’
“Öncelikli olarak kendi iç işlerimizi düzenleyeceğiz malum önümüzde kongremiz var. Malum yeni yönetimin oluşturulması ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor, Sayın Cumhurbaşkanımızın gelişleri ile ilgili çalışmalarımız deva ediyor, 17 Martta inşallah güçlü bir sesle Diyarbakır’dan dünyaya güzel bir mesaj vereceğiz öncelikli hedefimiz bu. Sonrasında da önümüzde seçimlere bir yıl var, teşkilat olarak bizim vazifemiz ilçelerimizin mahalle teşkilatlarını, sandık kurulu, yönetimlerini oluşturmak ve onları direkt olarak seçime hazırlamak. Bu anlamda halkımız ile, teşkilatlarımız ile sık, sık bir araya geleceğiz ve elimizden gelen tüm faaliyetleri yapacağız. İl başkanı olarak birinci vazifem teşkilatlanmak ve teşkilatı idare etmek, bu düzenlemeleri yaptıktan sonra oylarımızı artırma noktasında ki çalışmalarımız için ne gerekiyor ise yapacağız. Bu çalışmalı aralarında siz değerli basın mensuplarının da olduğu paydaşlarımız ile birlikte gerçekleştireceğiz. Halkımızın problemlerini, sorunlarını dinliyoruz, dinlemeye devam de edeceğiz ve bunlara uygun çözümler üretmek için de faaliyetlerde bulunacağız. Öncelikle kendi iç işlerimizi düzeltmemiz lazım kongremize kadar, ardından da çok sıkı bir saha çalışması gelecek.”
’DARBELERİ ŞİDDETLE KINIYORUM’
“28 Şubat 1997 tarihinde ülkemiz post modern bir darbeye maruz kaldı, 28 yıl dönüm münasebeti ile darbeleri şiddetle kınıyorum. Darbe bir insanlık suçu olup insanların yaşam hakkı ellerinden alınıyor, özgürlükleri kesintiye uğratıyor. 28 Şubat’ta insanların eğitin, öğretim, çalışma, inanç ve ibadet haklarının ellerinden alındığını gördük. Milletin çocukları ilköğretimden üniversite çağlarına kadar eğitim haklarından yoksun bırakıldılar. Dini inançları sebebi ile çalışma hakları dahil tüm sosyal ve ekonomik hakları ellerinden alındı zalimce fişlendiler, baş örtülü kızlarımız örtülü olduklarından dolayı kamu hizmeti alamadılar, bazı firmalar ise yeşil sermaye denilerek ihalelere alınmayıp teşebbüs hürriyetleri kısıtlandı ve onların ekonomiye yapacakları katkı maalesef kısıtlandı. Bankalarda milletin eski para ile trilyonca parası maalesef hortumlandı ve illegal yapılara aktarıldı. Medya o dönemlerde attığı manşetlerle meşru hükümeti devirdi, siyasi darbe yaptı. Ankara sokaklarında tanklar yürütülerek siyasete, demokrasiye ve insan haklarına balans ayarı yapıldı. Bürokrasinin bir ayağı olan milli güvenlik kurulu kararı ile siyasiler hizaya çekilip hükümet yönetimi vesayet odaklarına teslim edildi. Ancak 15 Temmuz darbe girişiminde açıkça görüldüğü gibi milletimiz darbelere bir nokta koymuştur, son hain darbe girişimini 15 Temmuz darbe girişimi ve her türlü darbe girişimini artık tarihin karanlık sayfalarına gömüyoruz. AK Parti olarak bu noktada ki kararlılığımız ve sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ve milletimizden aldığımız güç ile her türlü vesayet odaklarını ve darbeci zihniyetleri deklare ediyoruz. Milletimizin feraseti ve cesaret ile artık o günleri hiçbir zaman yaşamayacağımızı inanıyoruz.milletin kendi kendini yönetme hakkının ve milli iradeye saygının ülkemizde ki siyasi ve sivil tüm kurum ve kuruluş ve bireylerce kabul görmesini temenni ediyoruz.geçmişten gelen kadim medeniyetimizin geleceğe güçlü tecrübesi ile güçlü bir şekilde daha emin adımlarla yürüyoruz.16 yıldır her daim yanımızda olan milletimize saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz.” AHMET BEŞENK
Ha gitti, ha gidecek, yerine kim gelecek, ne zaman değişim hissedilecek derken sonunda Ak Parti Diyarbakır İl Başkanlığına Süleyman Serdar Budak getirildi.
Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep tayip Erdoğan ile yaptığı son görüşme sonrası Diyarbakır’a gelerek başkanlık koltuğuna oturan Süleyman Serdar Budak tüm dikkatlerini bu süre içersinde gerçekleştirilecek olan il kongresine verdiklerini ifade ediyor.
Önümüzdeki kongre sürecinden sonra ciddi hareketliliklerin olacağını belirten Budak, siyasetin oturarak yapılacak bir iş olmadığının altını çiziyor ve insan odaklı, insana dokunan bir profil çizilmesi gerektiğini belirtiyor.
‘HEM SESİNİ DUYACAĞIM, HEM DE ONLARA DOKUNACAĞIM’
“Aslında bizim asıl işimiz halkımızla ile birlikte olmak. Bizim işimiz orayla, burayla değil halkımızla, onların talepleriyle bürokrasi arasında köprüyü kurabilmektir. Ben il başkanı olarak halkımın hem sesini duyacağım, hem de onlara dokunacağım. Halkımızla aramızda asla etten duvarlar olmayacak ve buna tamamen karşıyım, buna izin vermeyeceğiz.”
‘ÖYLE OTURMAK YOK, SAHADA ÇALIŞACAĞIZ’
“Yönetimimizi oluşturduktan sonra öyle burada oturmak yok, sahada çalışacağız. Daha önce 3 dönem teşkilatçılık, ilçe başkanlığı yaptım, teşkilat nedir, nasıl çalışmalıdır, hangi konularda eksiğimiz var bilirim. Bunların tekamül edilmesi için elimden gelen gayreti göstereceğim. İnşallah geçmişten gelen tecrübelerimi İl Başkanlığı sürecime yansıtacağım, arkadaşlarımız ile birlikte gereken çalışmalarımızı yapacağız.”
‘ÖNCE İÇ İŞLERİMİZİ DÜZENLEYECEĞİZ’
“Öncelikli olarak kendi iç işlerimizi düzenleyeceğiz malum önümüzde kongremiz var. Malum yeni yönetimin oluşturulması ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor, Sayın Cumhurbaşkanımızın gelişleri ile ilgili çalışmalarımız deva ediyor, 17 Martta inşallah güçlü bir sesle Diyarbakır’dan dünyaya güzel bir mesaj vereceğiz öncelikli hedefimiz bu. Sonrasında da önümüzde seçimlere bir yıl var, teşkilat olarak bizim vazifemiz ilçelerimizin mahalle teşkilatlarını, sandık kurulu, yönetimlerini oluşturmak ve onları direkt olarak seçime hazırlamak. Bu anlamda halkımız ile, teşkilatlarımız ile sık, sık bir araya geleceğiz ve elimizden gelen tüm faaliyetleri yapacağız. İl başkanı olarak birinci vazifem teşkilatlanmak ve teşkilatı idare etmek, bu düzenlemeleri yaptıktan sonra oylarımızı artırma noktasında ki çalışmalarımız için ne gerekiyor ise yapacağız. Bu çalışmalı aralarında siz değerli basın mensuplarının da olduğu paydaşlarımız ile birlikte gerçekleştireceğiz. Halkımızın problemlerini, sorunlarını dinliyoruz, dinlemeye devam de edeceğiz ve bunlara uygun çözümler üretmek için de faaliyetlerde bulunacağız. Öncelikle kendi iç işlerimizi düzeltmemiz lazım kongremize kadar, ardından da çok sıkı bir saha çalışması gelecek.”
’DARBELERİ ŞİDDETLE KINIYORUM’
“28 Şubat 1997 tarihinde ülkemiz post modern bir darbeye maruz kaldı, 28 yıl dönüm münasebeti ile darbeleri şiddetle kınıyorum. Darbe bir insanlık suçu olup insanların yaşam hakkı ellerinden alınıyor, özgürlükleri kesintiye uğratıyor. 28 Şubat’ta insanların eğitin, öğretim, çalışma, inanç ve ibadet haklarının ellerinden alındığını gördük. Milletin çocukları ilköğretimden üniversite çağlarına kadar eğitim haklarından yoksun bırakıldılar. Dini inançları sebebi ile çalışma hakları dahil tüm sosyal ve ekonomik hakları ellerinden alındı zalimce fişlendiler, baş örtülü kızlarımız örtülü olduklarından dolayı kamu hizmeti alamadılar, bazı firmalar ise yeşil sermaye denilerek ihalelere alınmayıp teşebbüs hürriyetleri kısıtlandı ve onların ekonomiye yapacakları katkı maalesef kısıtlandı. Bankalarda milletin eski para ile trilyonca parası maalesef hortumlandı ve illegal yapılara aktarıldı. Medya o dönemlerde attığı manşetlerle meşru hükümeti devirdi, siyasi darbe yaptı. Ankara sokaklarında tanklar yürütülerek siyasete, demokrasiye ve insan haklarına balans ayarı yapıldı. Bürokrasinin bir ayağı olan milli güvenlik kurulu kararı ile siyasiler hizaya çekilip hükümet yönetimi vesayet odaklarına teslim edildi. Ancak 15 Temmuz darbe girişiminde açıkça görüldüğü gibi milletimiz darbelere bir nokta koymuştur, son hain darbe girişimini 15 Temmuz darbe girişimi ve her türlü darbe girişimini artık tarihin karanlık sayfalarına gömüyoruz. AK Parti olarak bu noktada ki kararlılığımız ve sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ve milletimizden aldığımız güç ile her türlü vesayet odaklarını ve darbeci zihniyetleri deklare ediyoruz. Milletimizin feraseti ve cesaret ile artık o günleri hiçbir zaman yaşamayacağımızı inanıyoruz.milletin kendi kendini yönetme hakkının ve milli iradeye saygının ülkemizde ki siyasi ve sivil tüm kurum ve kuruluş ve bireylerce kabul görmesini temenni ediyoruz.geçmişten gelen kadim medeniyetimizin geleceğe güçlü tecrübesi ile güçlü bir şekilde daha emin adımlarla yürüyoruz.16 yıldır her daim yanımızda olan milletimize saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz.” AHMET BEŞENK