DİYARBAKIR HABER - Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesinde görev yapan Nöroloji Uzmanı Dr. Mansur Ala, Dünya İnme Günü'nde inmenin çok önemli bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çeker, "Çünkü kalıcı sakatlığa yol açan hastalıklar arasında birinci, ölüme neden olan hastalıklar arasında ise üçüncü sırada yer almaktadır. Ancak inme önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır" dedi.
Nöroloji Uzmanı Dr. Mansur Ala, inme, felç veya tıp tabiriyle serebrovasküler hastalıkların, halk arasında felç olarak bilinen, ani gelişen vücutta konuşma bozukluğu, anlama güçlüğü, bir tarafta güçsüzlük, hissizlik, yürüyememe veya ağız kayması gibi bulgulara yol açan bir beyin damar hastalığı olduğunu söyledi. Bu hastalığın en sık görülen alt tipi, damar tıkanıklığına bağlı gelişen iskemik inme olup, tüm inme vakalarının yaklaşık yüzde 80-85'ini oluşturduğunu belirten Dr. Ala, diğer tipi ise damar yırtılmasına bağlı olarak ortaya çıkan hemorajik (kanamalı) inme olup yüzde 10-15 oranında görüldüğünü ifade etti.
Ala, inmenin çok önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu dikkat çekerek, "Çünkü kalıcı sakatlığa yol açan hastalıklar arasında birinci, ölüme neden olan hastalıklar arasında ise üçüncü sırada yer almaktadır. Ancak inme önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bazı tedavi yöntemlerinin uygulanabilmesi için hastanın çok erken fark edilip, 112'nin haberdar edilmesi ve hastaneye erken ulaştırılması gerekir. Özellikle ilk 4-5 ve 6 saat içinde hastaneye başvurulması büyük önem taşır. Bu süre aşıldığında bazı tedavi imkanlarından faydalanmak mümkün olmayabilir" dedi.
Özellikle tedavisine dikkat etmeyen hipertansiyon, diyabet (şeker hastalığı), kolesterol yüksekliği olan kişiler ile sigara ve alkol kullananların risk altında olduğunu söyleyen Ala, "Bunun yanında değiştirilemeyen risk faktörleri de vardır; yaş, cinsiyet ve ırk gibi. Yaş ilerledikçe inme görülme sıklığı artar, ayrıca kadınlarda bir miktar daha fazla rastlanır. İnme durumunda kesinlikle su dökmek, ilaç vermek veya başka bir müdahale yapmak doğru değildir. Yapılması gereken tek şey, vakit kaybetmeden 112'yi aramaktır. Erken müdahalenin önemi büyüktür. Çünkü ilk 6 saat içinde hastaneye ulaşan hastalara. Damar yoluyla pıhtı çözücü ilaç tedavisi uygulanabilir. Anjiyo yöntemiyle tıkalı damarlar açılabilir. İnmeden korunmak için ilaçlarımızı düzenli kullanmalı, hareketsiz yaşamdan kaçınmalı, fiziksel olarak aktif olmalı, obeziteden uzak durmalı ve tütün ile alkolden kesinlikle kaçınmalıyız. Peki inmeyi nasıl tanıyacağız? En önemli nokta ani gelişim göstermesidir. Ani konuşma bozukluğu (konuşamama, anlamsız konuşma veya karşısındakini anlayamama), görme kaybı veya bulanıklığı, vücudun bir tarafında güçsüzlük veya hissizlik, denge kaybı, yürürken sendeleme, bulantı ve kusma gibi belirtiler inmeyi düşündürür. Bu belirtiler fark edildiğinde vakit kaybetmeden 112 aranmalıdır" diye konuştu.