Formel Mantık, bir varlık bilimi olarak kabul edilmektedir. Oysa onu içerikten bağımsız, şekle ait, kuramsal, formel bir yapı olarak görmek de mümkündür. Bu mantık, nesnelerle ve nesnelerin bilgisinin ne olduğu ile asla ilgilenmez. Sırf bilgi haline gelen verinin kendisi ve değeri ile de ilgilenmez. Formal eğitim, okul veya üniversiteler gibi resmi eğitim kurumlarında verilirken, informal eğitim, aile, arkadaşlar veya çevre tarafından verilir.
Eğitim, kişilerin hayatlarının her aşamasında önemli ve onların toplumda ve iş hayatında başarılı olmasına yardımcı olur. Aykırı mantık ise sadece onu ileri sürenin kendini doğru görmesi; onun dışındaki düşüncelerin doğru olmadığı bir düşünce tarzıdır ve herşeyi, kendi düşünce biçimleri kapsamında sorgularlar.
Asri Saadetini sorgulayanlar da bu düşünce biçimine mensup meczuplar olduğundan şüphe yoktur. Madem Bedir'de savaşacaktın niye onlarla hudeybiye anlaşmasını yaptın.. madem uhud'da onlarla savaşacaktın ne diye onlara yemek verdin.. madem Yahudi ile savaşacaktın ey Hz Osman niye onlarla birlikte su kuyusu işlettin diye hatta ve hatta içinde madem bu kadar münafık vardı sana listeleri de verildi ne diye bunlarla birlikte yaşadın mescid-i nebevi'de birlikte namaz kıldın.. !
Hz Ömer ya Resulallah ver listeyi hepsinin kellesini uçurayım dediği zaman, kelleyi uçurmadın onlarla birlikte yaşadın ..900 yıl küsür peygamberlik yaptın ey hazreti Nuh karını ve çocuğunu bile düzeltemedin; yaptığın gemiye binen Müslüman sayısı hayvan sayısından az.. ey Hz Lut peygamber! sen birkaç aile hariç, karını bile düzeltemedin..
Musa Aleyhisselam, senin arkadaşlarına ve kavmine bile gücün yetmedi onları düzeltemedin diye tamamen şeytanın iğvası ile şeytanın dürtmesi ile böyle bir politika izlenebilir…
Bundan dolayı da aynı mantıkla, Siyasal İktidara; çocuklarımızı verdik ,sen bu çocuklarımızı niye Ebussuud efendi gibi yetiştirmedin diye 5 senede bir çok büyük zahmetlerle sıcak yatağımızdan kalkıp sandığa gidip çok büyük eziyetler içerisinde sizlere oy verdik !!!!
O, bir sandıktaki oyun karşılığını bile haram edip bundan sonra sana oy vermeyeceğiz deme noktasına gelen bir toplumla karşı karşıyayız; niye çünkü emekli maaşlarımızı yükseltmedin piyasa ekonomisini sigaya çekmedin diye ..
Artık din kavramı, yada inanç arkadaşlığı; toplumda hiç bir zaman ekonomik menfaatlerin önüne geçmedi.
Demek ki ekonomi, felsefi ve diyalektik mantık içinde değerlendirildiği zaman, alt yapıyı oluşturduğundan; ahlaki ve inanç sisteminin de belirleyici unsuru haline gelmiş ve onu hiç bir değer yakalayamamıştır.
Bu nedenle, Asri Saadet Müslümanları gibi, kanaatkar bir inanç içinde değiliz; Ekonomik ve Siyasal Sistem, gerçekten bizi, homo ekonomik bir varlık haline getirdiği kanaatini taşımaktayız.