CHP'nin 6 Nisan Pazar günü gerçekleştirdiği olağanüstü kurultayda, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından olağanüstü koşullar altında yapılan bir seçim süreci yaşandı.
Bu süreçte, Genel Başkan Özgür Özel'in yeniden başkanlık görevine seçilmesiyle birlikte, eski CHP İstanbul Milletvekili ve oyuncu Berhan Şimşek’in adaylığı ciddi bir tartışma konusu oldu. Şimşek, adaylık başvurusunun kabul edilmediğini iddia ederek Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) başvurdu. Şimşek’in başvurusunun ardından ise partinin içindeki gerilim ve itirazlar daha da derinleşti.
Berhan Şimşek'in Adaylık Süreci ve İddiaları
Berhan Şimşek, CHP'nin 21. Olağanüstü Kurultayı'nda genel başkanlık için adaylık başvurusunda bulunmuş ancak başvurusunun, divan tarafından kabul edilmediğini öne sürmüştü. Şimşek, "Delegelerin kararıyla aday olmaya karar verdim ancak başvurum kabul edilmedi" diyerek yaşanan süreci anlattı. Topladığı imzaların, baskılar nedeniyle geri çekildiğini ve bu sebeple başvuruyu zamanında yapamadığını ifade etti. Toplamda 97 imza topladığını belirten Şimşek, divanın başvurusunu kabul etmemesinin ardından kendisinin genel başkanlık adaylığına ilişkin sürecin dışına itilmiş olduğunu vurguladı. Ayrıca, kurultay salonuna zamanında giremediğini, 5 dakika geç girdiğini belirterek, salondaki engellemeleri de dile getirdi.
Berhan Şimşek’in adaylık başvurusu sürecindeki aksaklıkları ve yaşadığı zorlukları anlatan ifadeleri, partinin içindeki adaletsizlik ve demokrasiye aykırı tutumların bir yansıması olarak değerlendirilirken, partililer arasında da büyük bir tartışma başlattı.
YSK’ya Yapılan İtiraz ve Kongrenin İptali Talebi
Gazeteci Nuray Başaran, TGRT kanalında yaptığı açıklamada, Şimşek’in kurultay kararına itiraz ettiğini duyurdu. Başaran, "Olağanüstü kongrelerde itiraz için 48 saatlik bir süre vardır. Bu süre zarfında yapılan başvurunun ciddi gerekçelere dayandığı iddia ediliyor" dedi. CHP’li akademisyen Kemal Çiftçili'nin de, Yüksek Seçim Kurulu'na dilekçe verdiğini belirten Başaran, dilekçede kurultayın iptal edilmesi için “kanuna karşı hile yapıldığı, antidemokratik bir şekilde kararların alındığı ve adaylık süreçlerinin fiziksel engellemelerle engellendiği” gibi ciddi suçlamalar yer aldığını ifade etti. Ayrıca, dilekçede seçme ve seçilme hakkının ellerinden alındığına dair de açıklamalar bulunuyor. Şimşek’in adaylık başvurusunun reddedilmesiyle ilgili olarak bu iddiaların dile getirilmesi, partinin içindeki gerginliği daha da artırdı.
Namık Kemal Zeybek'in Değerlendirmesi ve CHP’nin Geleceği
ATA Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, Berhan Şimşek’in 97 imza topladığına dair açıklamalarını destekleyerek, Şimşek’in adaylığının yok sayılmasının demokrasi ve adaletle bağdaşmadığını savundu. Zeybek, “Demokratım diyenler, 97 imza almış bir adayı adaylıktan dışladılar. CHP’nin geçmişteki 'şaibeli kurultayı' tartışılabilir, ancak Şimşek bu durumu yargıya taşıyıp, 97 imzayı belgelerse, bu olağanüstü kurultay geçersiz sayılabilir” dedi. Zeybek, CHP'nin şu anki yönetim kadrosunun sosyal ve demokrat olmadığını belirterek, partinin bir an önce Atatürk çizgisine dönmesini diledi.
Parti İçindeki Tartışmaların Yansıması
Berhan Şimşek’in adaylık sürecindeki zorluklar, sadece kişisel bir haksızlık meselesi olarak kalmamış, aynı zamanda CHP içindeki yönetim anlayışına yönelik ciddi eleştirilerin de gün yüzüne çıkmasına neden olmuştur. Partinin geleceği açısından önemli bir dönemeçte bulunan CHP, hem içindeki demokratik işleyişin nasıl işlediği hem de adaylık süreçlerinin nasıl yönetildiği konusunda büyük bir sınavdan geçiyor. Özgür Özel’in yeniden genel başkanlık koltuğuna oturmasıyla birlikte, Şimşek ve diğer muhaliflerin ortaya koyduğu itirazlar, partinin içindeki farklı hiziplerin arasındaki uçurumu derinleştiriyor.
Sonuç ve Gelecek Perspektifi
Berhan Şimşek’in YSK’ya başvurduğu itiraz dilekçesi, CHP kurultayına ilişkin tartışmaların daha da büyümesine yol açacak gibi görünüyor. Şimşek’in adaylık mücadelesi, partinin içindeki demokrasi anlayışını ve liderlik sorunsallarını daha da görünür kılarken, CHP’nin bundan sonraki süreçte nasıl bir yol izleyeceği büyük merak konusu olacak. Şimşek ve destekçileri, partideki bu haksızlıkların giderilmesi ve demokratik bir ortamın oluşturulması için mücadeleye devam ederken, partinin içindeki diğer aktörler de kurultay sonuçlarının geçerliliği konusunda ciddi bir sorgulama sürecine girecek.