GENEL

Defne Samyeli’den Rasim Ozan Kütahyalı’ya Çok Sert Yanıt

Ünlü sunucu, gazeteci ve şarkıcı Defne Samyeli, Rasim Ozan Kütahyalı’nın (ROK) kendisi hakkında yaptığı etnik ve mezhepsel kimlik iddialarına çok sert tepki gösterdi.

Abone Ol

Ünlü sunucu, gazeteci ve şarkıcı Defne Samyeli, Rasim Ozan Kütahyalı’nın (ROK) kendisi hakkında yaptığı etnik ve mezhepsel kimlik iddialarına çok sert tepki gösterdi. Kütahyalı’nın, Samyeli’nin “Türk’üm” sözlerini hedef alarak, “Malatyalı Alevi bir ailenin kızı, Kürt de olabilir, asimile olmuş” şeklindeki ifadeleri, yeni bir polemiği başlattı.

Samyeli’den Sert Çıkış Samyeli, X hesabından yaptığı açıklamada Kütahyalı’yı yalancılıkla suçlayarak, “Ateş olsan ancak cirmin kadar yer yakarsın” ifadelerini kullandı. Ünlü sanatçı, İstanbul doğumlu olduğunu ve ne Malatyalı ne de Alevi kökenli olduğunu net bir dille vurguladı. Samyeli, “Malatyalı ve Alevi olsam da bu, Türk olduğum gerçeğini değiştirmez” diyerek kimlik tartışmalarını anlamsız bulduğunu belirtti. Kütahyalı’yı hedef alan açıklamasında ise, “Türk’üm dedim diye neden tetiklendin? Sana verilen görev icabı mı? Etnik kimlik vurgularıyla ulus devlet birliğini yok etmek mi istiyorsun?” sözleriyle dikkat çekti.

Toplumsal Ayrışma Eleştirisi Samyeli, etnik ve mezhepsel tartışmalar üzerinden gündem yaratma çabalarının toplumsal barışa zarar verdiğini dile getirdi. “Bu tür söylemler, insanları birbirine düşürmekten başka bir işe yaramaz. Bunların sözüne itibar eden ya kasıtlıdır, ya trolldür, ya da akıl yoksunudur” diyerek tepkisini daha da sertleştirdi.

Kütahyalı’nın Tartışmalı Geçmişi Rasim Ozan Kütahyalı, daha önce de birçok gazeteci ve televizyon sunucusu hakkında benzer çıkışlarıyla gündeme gelmişti. Özellikle mezhep ve etnik kimlikler üzerinden yaptığı açıklamalar kamuoyunda sık sık tepki toplamış, farklı kesimlerden eleştiriler almıştı. Bu son çıkışı da benzer bir şekilde sosyal medyada geniş yankı buldu.

Sonuç Defne Samyeli’nin sert açıklamaları, yalnızca kişisel bir savunma değil, aynı zamanda ulus kimliğine ve toplumsal birlik çağrısına dönüşmüş durumda. Tartışma büyürken, kamuoyunda bir kez daha “medyada sorumluluk” ve “kimlik siyaseti” tartışmaları alevlendi.