İBB Güvenlik Görevlisinin İfadesi Ortaya Çıktı: “Jammer Kullanımı ve Kamera Bantlaması Rutin Uygulamaydı”
Güvenlik önlemleri kapsamında uygulanan bazı prosedürlerin rutin olduğunu savunan Türkmen, özellikle güvenlik kameralarının kapatılması ve jammer cihazlarının taşınmasının sıradan görevlerinden biri olduğunu vurguladı.
Soruşturma Kapsamında 51 Gözaltı
26 Nisan’da gerçekleştirilen operasyonun ikinci aşamasında İBB bünyesinde görev yapan pek çok üst düzey yönetici gözaltına alındı. İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, İBB Genel Sekreter Yardımcıları Arif Gürkan Alpay ve Ramazan Gültekin ile Ekrem İmamoğlu’nun Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu’nun da aralarında bulunduğu 51 kişi ifadeleri alınmak üzere emniyete götürüldü.
Türkmen: "Koruma Ekibinin Kararıyla Kameralar Bantlanırdı"
Gözaltına alınan güvenlik görevlisi Çağlar Türkmen, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde verdiği ifadede, 2011 yılından bu yana güvenlik sektöründe çalıştığını, 2020 yılında ise İBB iştiraki olan İstgüven AŞ’de görev almaya başladığını belirtti.
Türkmen'e gösterilen ve aralarında Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu 159 kişilik fotoğraf listesindeki şahıslarla herhangi bir tanışıklığı ya da ticari bağlantısı olmadığını söyledi. İfadesinde, güvenlik kameralarının bantla kapatılmasının "gizli bir işlem" değil, rutin bir uygulama olduğunu ifade etti.
Türkmen, “Balıkçı Kahraman isimli restoranda daha önce yaşanan görüntü sızdırılması olayından sonra, koruma ekibi olarak bundan sonra benzer durumların önüne geçmek amacıyla görüşmelerin yapılacağı alanlarda kameralar bantlanırdı. Bu benim inisiyatifimle, ekibin genel uygulaması olarak yapıldı” dedi.
Jammer Cihazları "Demirbaş" Listesinde Kayıtlı
Türkmen, elinde jammer cihazları taşıdığına dair görüntüler hakkında da konuştu. Taşınan cihazların belediye envanterine kayıtlı olduğunu ve herhangi bir yasadışı kullanımın söz konusu olmadığını belirtti.
“Valizlerde jammer cihazı vardı. Bu cihazlar, toplantı sırasında iletişim kesintisi oluşturmak ve güvenlik zaafiyetlerini engellemek için kullanılır. O gün elime valiz verildi, ben de görevim gereği taşıdım. İçeriği hakkında ayrıca sorgulama yapmadım” dedi.
"Her Görüşmede Kamera Bantlanırdı"
Türkmen, toplantı yapılan alanlarda kamera görüntülerinin engellenmesinin olağan bir güvenlik prosedürü olduğunu vurguladı. Bu uygulamayı gerçekleştirmek için özel bir talimat almadığını belirten Türkmen, “Koruduğumuz kişinin güvenliği bizim sorumluluğumuzdadır. Her görüşmede aynı uygulama yapılırdı. Ekrem İmamoğlu’nun toplantılarına bizzat katıldığım söylenemez ama koruma prosedürleri çerçevesinde kamera kapatılması işini yürüttüm” dedi.
Avukattan Sert Tepki: “Müvekkilin Lekelenmeme Hakkı İhlal Edildi”
Çağlar Türkmen’in avukatı, soruşturma sürecinin gizliliğinin ihlal edildiğini ve müvekkilinin kamuoyu önünde haksız yere hedef haline getirildiğini öne sürdü. Avukat, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait jammer cihazlarının resmi envantere kayıtlı olduğunu ve müvekkilimin yaptığı işlemin görev tanımı dahilinde olduğunu defaatle belirtmek isteriz. Müvekkil, yasalar çerçevesinde görevini yerine getirmiştir. 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun kapsamında, koruma görevlisi koruduğu kişiyi gerektiğinde onun bilgisi dışında da koruma hakkına sahiptir” dedi.
Polisin Oteldeki Varlığı da Tartışma Konusu Oldu
Avukat ayrıca, medyada yer alan ve polis ekiplerinin otelde "garson kılığında" izleme yaptığına dair iddiaların da ciddi endişe kaynağı olduğunu ifade ederek, "Bu durum, müvekkilimin yaptığı işlemin değil, polis tarafından karar olmaksızın yürütülen bir gözetleme faaliyetinin sorgulanması gerektiğini ortaya koymaktadır" diye konuştu.
Sosyal Medya Mesajı da Dosyada
Türkmen’e, sosyal medyada yayılan kamera bantlama görüntülerinden sonra bir arkadaşının attığı "Meşhur oldun" mesajına verdiği “Şöhretin gözü kör olsun” yanıtı da soruldu. Türkmen, bunun tamamen esprili bir diyalog olduğunu, herhangi bir ima taşımadığını ifade etti.