GENEL

Kamuya Giriş Korkusu Nedeniyle Her Ay 1500 Üye İstifa Ediyor

Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) son dönemde dikkat çeken bir üye kaybı yaşanıyor. CHP’li isim Gökhan Günaydın’ın Fatih Altaylı’ya verdiği bilgiler,

Abone Ol

Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) son dönemde dikkat çeken bir üye kaybı yaşanıyor. CHP’li isim Gökhan Günaydın’ın Fatih Altaylı’ya verdiği bilgiler, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Günaydın, her ay yaklaşık 1500 partilinin CHP üyeliğini sonlandırdığını açıkladı. Bu istifaların gerekçesi ise demokrasi ve eşitlik ilkeleri açısından düşündürücü: "CHP'li görünürsek kamuya alınmayız."

Gazeteci Fatih Altaylı, YouTube yayınında gönderdiği bir mektupta, CHP’nin yaptırdığı kapsamlı bir anketi analiz etti. Anket verilerine göre, AKP’nin açık ara önde olduğu tek yaş grubu 25-45 arası. Altaylı, bu yaş grubunun büyük bölümünün kamu çalışanlarından veya AKP'ye yakın kurumlarda çalışan işçilerden oluştuğunu belirtti. İş güvencesine bağlı endişelerin, siyasi tercihleri doğrudan etkilediğini vurguladı.

Altaylı’nın verdiği bilgilere göre, 18-25 yaş grubunda CHP, AKP’ye 21 puan fark atarken, 55 yaş üzeri grupta da CHP’nin 9 puanlık üstünlüğü bulunuyor. Ancak 25-45 yaş aralığında tablo tersine dönüyor. Altaylı, bu yaş grubunun ağırlıklı olarak iktidar döneminde işe girmiş memurlar ve mavi yakalı çalışanlardan oluştuğunu, olası bir iktidar değişikliğinde işlerini kaybetme korkusuyla hareket ettiklerini söylüyor.

CHP Üyeliği İşe Engel Görülüyor” CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek’le yaptığı görüşmede bu konuya dikkat çeken Altaylı, partideki üye artış oranlarının sınırlı kalmasının nedenini sorduğunda ilginç bir yanıt aldı. Zeybek, sayısal artıştan çok üyelerin katkısına ve niteliklerine önem verdiklerini belirtirken, aynı zamanda her ay yaklaşık 1500 kişinin parti üyeliğinden ayrıldığını da ifade etti. Gerekçeler ise oldukça çarpıcı: “Abim kamu görevi için mülakata girecek… Akrabam polis olmak istiyor… CHP’li görünürsek işe alınmayız…” gibi ifadelerle partililer, baskı hissettikleri için kayıtlardan çıkmak zorunda kalıyorlar.

Bu durum, Türkiye’de siyasi aidiyetin iş ve gelecek kaygılarıyla nasıl çatışabildiğini gözler önüne seriyor. Parti kimliğinin bir güvenlik riski gibi algılanması, siyasi çoğulculuk ve demokratik katılım açısından ciddi bir tehdit olarak değerlendiriliyor. SİYASİ BASKILAR MI, TOPLUMSAL OTOSANSÜR MÜ? Her ay binlerce kişinin yalnızca "CHP'li görünmemek" adına üyelikten çıkması, kamu kurumlarında ideolojik ayrımcılık yapıldığı yönündeki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Özellikle gençler ve yeni mezunlar arasında "görünmez fişleme" endişesi hızla yayılıyor. Bu tablo, yalnızca CHP'nin değil, Türkiye’deki tüm muhalefet partilerinin karşı karşıya olduğu temel sorunlardan birine işaret ediyor: Siyasi baskıların bireyleri kendini gizlemeye ve siyasi tercihlerini saklamaya zorlaması. CHP yönetimi, nicelikten çok nitelikli üyelik vurgusu yapsa da, her ay binlerce kişinin yalnızca “işe alınmama” korkusuyla partiden ayrılması, partinin örgütlenme kapasitesi ve saha gücü üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. DEMOKRATİK SİYASETTE ALARM ZİLLERİ Anket verileri ve üyelikten istifalar ışığında bakıldığında, Türkiye’deki siyasi iklimin gençleri ve kamu çalışanlarını giderek daha fazla siyasetten uzaklaştırdığı görülüyor. CHP’li olmanın bir “risk” olarak algılandığı bir ortamda, demokratik temsiliyetin sağlıklı bir şekilde işleyip işlemeyeceği ise kamuoyunun önündeki en büyük soru işareti. Fatih Altaylı’nın cezaevinden yaptığı bu analiz, yalnızca bir partiye dair değil, Türkiye’deki genel siyasal kültüre ve baskı iklimine dair de önemli ipuçları barındırıyor.