Keşmir’de Patlayan Gece: Sınır Çatışmasında 45 Can Kaybı

Hindistan ve Pakistan, Keşmir sınırında bir kez daha sıcak çatışmaya girdi. Gece yarısı başlayan silahlı çatışmalarda 45 kişi hayatını kaybetti. Karşılıklı suçlamalar, füze saldırıları ve savaş uçağı iddiaları, Güney Asya’daki barış umutlarını gölgede bıraktı.

Keşmir’de Gece Yarısı Alarmı Hindistan ile Pakistan arasında onlarca yıldır süregelen Keşmir anlaşmazlığı, bu kez gece karanlığında yeni bir trajediye sahne oldu. Askeri kaynaklara göre, sınır hattında (LoC - Line of Control) başlayan çatışmalar kısa sürede yoğun topçu atışına ve hava saldırılarına dönüştü. Yaşanan saldırılarda toplam 45 kişi yaşamını yitirdi. Sivil Kayıplar Artıyor Pakistan Savunma Bakanlığı, Hindistan ordusunun düzenlediği saldırılarda 31 sivilin öldüğünü ve çok sayıda yaralı olduğunu açıkladı. Hindistan ise Pakistan tarafından başlatılan saldırılarda 13 sivil ile 1 askerin hayatını kaybettiğini duyurdu. Her iki taraf da kayıplardan birbirini sorumlu tutarken, sivillerin hedef alınması uluslararası insan hakları kuruluşlarının tepkisini çekti.

Savaş Uçakları Düşürüldü Mü? Çatışmaların ardından Pakistan ordusu, Hindistan’a ait beş savaş uçağını düşürdüklerini ileri sürdü. Yeni Delhi yönetimi bu iddialara ilişkin resmi bir açıklama yapmazken, AFP’ye konuşan bir Hint yetkili, ülkenin kuzeyinde üç uçağın düştüğünü doğruladı ancak bunun çatışmayla bağlantılı olup olmadığını belirtmedi. Füze Saldırısı Gerginliği Tırmandırdı Analistler, çatışmaların doğrudan sebebinin önceki gece Hindistan’ın Pakistan topraklarına düzenlediği füze saldırısı olduğunu belirtiyor. Bu saldırıda can kaybı yaşanıp yaşanmadığına dair net bilgi verilmezken, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif yaptığı açıklamada, “Bu açık bir savaş ilanıdır. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak,” dedi. Terör Suçlamaları ve Propaganda Savaşı Yeni Delhi, yakın dönemde Hindistan'da düzenlenen ve onlarca kişinin hayatını kaybettiği bir terör saldırısının arkasında Pakistan’ın istihbarat desteğiyle faaliyet gösteren örgütlerin olduğunu öne sürdü. Bu gerekçeyle Pakistan hedeflerine yönelik operasyonlar yapıldığını duyurdu. Ancak Pakistan, bu suçlamaları “asılsız ve provokatif” olarak niteledi. Keşmir: Süregelen Krizin Kalbi Keşmir, 1947’den bu yana iki ülke arasındaki en büyük kriz alanı olmayı sürdürüyor. Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu bu bölge, her iki taraf tarafından da hak iddia edilen bir coğrafya. Hindistan, bölgenin tamamını kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görürken; Pakistan, Keşmir halkının kendi kaderini tayin hakkını savunuyor. Son yaşanan çatışmalar, Keşmir meselesinin hâlâ çözümsüz bir denklem olduğunu gözler önüne seriyor. Taraflar karşılıklı olarak saldırıların sorumluluğunu birbirine yüklerken, diyalog kapıları ise neredeyse tamamen kapanmış durumda. Küresel Sessizlik ve Tehlike Büyüyor Güney Asya’da iki nükleer güç arasında yükselen bu gerilim, uluslararası toplumun sessizliği eşliğinde büyüyor. Birleşmiş Milletler ve büyük ülkelerden henüz somut bir diplomatik girişim yapılmadı. Oysa uzmanlara göre, bu tür çatışmalar sadece bölgesel değil, küresel barışı da tehdit ediyor. Sonuç: Tehlikeli Bir Eşik Aşılıyor mu? Keşmir’de gece başlayan ama etkisi gün boyu süren bu çatışma, Hindistan-Pakistan ilişkilerinin yeni bir kırılma noktasına geldiğini gösteriyor. Tüm gözler şimdi tarafların vereceği bir sonraki adıma çevrilmiş durumda. Bir ateşkes mi, yoksa daha geniş çaplı bir savaş mı? Bu sorunun cevabı sadece Güney Asya'yı değil, tüm dünyayı ilgilendiriyor.