Sahte Diplomayla İmamlık Yapan Yavuz Koç’un Skandal Savunması
Diyarbakır’da yıllarca sahte diploma ile imamlık yaptığı ortaya çıkan Yavuz Koç hakkındaki dava süreci ve mahkeme kararı dikkat çekici detaylarla kamuoyuna yansıdı.
Abone Ol
Diyarbakır’da yıllarca sahte diploma ile imamlık yaptığı ortaya çıkan Yavuz Koç hakkındaki dava süreci ve mahkeme kararı dikkat çekici detaylarla kamuoyuna yansıdı. Sahte diplomayı yalnızca kullanan değil, aynı zamanda notere bile onaylattığı tespit edilen Koç’un pişkin savunması ise tepki topladı.
Sahte Diploma Teyidi Bakanlıklar Aracılığıyla Geldi
Olay, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın şüphelenmesi üzerine ortaya çıktı. Başkanlık, Koç’un sunduğu diplomanın gerçekliğini kontrol etmek amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’ne başvurdu. Yapılan incelemelerde diplomanın Açık Öğretim Bilgi Yönetim Sistemi’nde kayıtlı olmadığı, ilgili okul numarasının başka bir öğrenciye ait olduğu ve Koç’un hiçbir zaman Açık Öğretim Lisesi öğrencisi olmadığı belirlendi.
Bu tespitlerin ardından hem Diyanet hem de Milli Eğitim Bakanlığı sahte imam hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Aynı zamanda Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bildirilen durum sonrası Koç’un maaşı da kesildi.
Noterden Onaylı Sahtecilik
Yavuz Koç’un skandalları bununla da sınırlı değildi. Elindeki sahte diplomanın fotokopisini İstanbul Üsküdar 15. Noterliği’nde “Aslı gibidir” onayıyla tasdik ettiren Koç, bu belgeyi kullanarak Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’ne kayıt yaptırdı. Ardından Diyarbakır Müftülüğü’ne başvuruda bulunarak sözleşmeli imam hatiplik görevine atandı.
Görev yeri ise Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Ortaç Köyü oldu. Burada yıllarca imamlık yapan Koç, görevine devam ederken Açık Öğretim Fakültesi İlahiyat Bölümü’nden de mezun oldu.
“Ben Dolandırıcı Değilim” Savunması
Sanık, yurtdışında alınan ifadesinde yaptığı açıklamalarla şaşkınlık yarattı. Hafızlık kursu gördüğünü ve bu sayede diploma kazandığını öne süren Koç, “Herhangi bir sorun çıkmadı, memur olarak atandım. Noterden onay da aldım. Ben dolandırıcı değilim. Zaten istifa ettim. Bu davanın neden hala kapanmadığını anlamıyorum.” diyerek kendisini savundu. Koç, suçlamaların eski eşinin şikâyeti nedeniyle gündeme geldiğini iddia etti.
Mahkemenin Kararı: Hapis ve Para Cezası
Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi, Koç’un sahte diplomayla hem lisans diploması elde ettiğine hem de memuriyet hakkı kazandığına dikkat çekti. Ayrıca 2015–2017 yılları arasında devletten iki yıl boyunca maaş aldığı için zincirleme dolandırıcılık suçunu işlediğine kanaat getirdi.
Her ne kadar resmi belgede sahtecilikten dava açılmış olsa da, suçun işlendiği tarihten itibaren 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle bu suç yönünden düşme kararı verildi.
Ancak kamu hazinesini zarara uğrattığı için Koç’a 3 yıl hapis cezası verildi. İyi hal indirimiyle ceza 2 yıl 6 aya düşürüldü. Ayrıca sanık hakkında 96 bin 360 TL para cezasına hükmedildi ve bu cezanın 12 taksitte ödenmesine karar verildi.
Toplumsal Tepki ve Diyanet’in Açmazı
Bu olay, sahte diploma sorununu ve kamu kurumlarında yapılan kontrollerin yetersizliğini yeniden gündeme taşıdı. Özellikle imamlık gibi dini ve toplumsal sorumluluğu yüksek bir görevde böyle bir skandalın yaşanması, vatandaşların tepkisini çekti.
Uzmanlar, bu olayın yalnızca bireysel bir dolandırıcılık değil, aynı zamanda devlet kurumlarının denetim mekanizmalarının sorgulanması gereken bir vaka olduğuna dikkat çekiyor.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Öz Diyarbakır Gazetesi sitemize
abone olun.