Saray’da Erdoğan Sonrası İçin Kapalı Kapılar Ardında Senaryolar
İYİ Parti Balıkesir Milletvekili ve Parti Sözcüsü Turhan Çömez, Ankara kulislerini sarsacak değerlendirmelerde bulundu.
Abone Ol
İYİ Parti Balıkesir Milletvekili ve Parti Sözcüsü Turhan Çömez, Ankara kulislerini sarsacak değerlendirmelerde bulundu. Çömez, AKP içinde olası “Erdoğan sonrası” döneme ilişkin tartışmaların görünenden çok daha derin olduğunu belirterek, sarayda gizlice yürütülen hazırlıklara dikkat çekti.
AKP’de Biat Kültürü ve Derin Ayrışmalar
Çömez, AKP’de demokratik bir işleyiş olmadığını vurgulayarak, Süleyman Soylu’nun “Erdoğan kimi işaret ederse ben de onu desteklerim” sözünü örnek gösterdi. Ona göre bu durum, parti içinde demokratik rekabetin değil, tamamen “biat kültürü”nün hakim olduğunu ortaya koyuyor. Çömez ayrıca, parti teşkilatlarının halktan koptuğunu, sahadaki örgütlenmeyle genel merkez arasında ciddi bir uçurum oluştuğunu söyledi.
Genel merkezle saray arasındaki ilişkilerin de gerildiğini öne süren Çömez, Erdoğan sonrası için sarayda “örtülü ve açık” kamplaşmaların oluştuğunu ifade etti. Bu yapıların, güç devşirerek kendi alanlarını genişletmeye çalıştığını ancak Erdoğan’ın zaman zaman bu odakların gücünü törpülediğini belirtti.
Soylu’nun Çelişkili Pozisyonu
Çömez, Süleyman Soylu’nun sözlerini değerlendirirken, bunun sadece Erdoğan’a bağlılık mesajı olmadığını, aynı zamanda parti içindeki rakip kliklere karşı bir güvence arayışı olduğunu söyledi. Soylu’nun hem MHP lideri Devlet Bahçeli’ye yakın durarak hem de Erdoğan’a bağlılık göstererek siyasi pozisyonunu koruma çabası içinde olduğunu vurguladı.
Adaylık Tartışmaları ve Olası Seçim Senaryoları
Çömez, Erdoğan’ın mevcut anayasa çerçevesinde yeniden aday olmasının mümkün olmadığını hatırlatarak, ancak erken seçim veya anayasa değişikliği yoluyla bu engelin aşılabileceğini dile getirdi. Bu noktada, DEM Parti’nin olası desteğiyle birlikte erkene alınmış bir seçim ihtimaline işaret etti.
Çömez’e göre, asıl tartışmalar 2026 yılına doğru başlayacak. Seçim takviminin yaklaşmasıyla birlikte parti içindeki kıpırdanmalar hızlanacak. Erdoğan’ın, geçmişte yaşadığı siyasi deneyimlerden ders çıkararak bu kez en güvendiği isme, yani bir aile bireyine görevi bırakabileceğini söyledi. Azerbaycan veya Orta Asya’daki örnekleri hatırlatarak, Türkiye’de de benzer bir düzen arayışı olabileceğini öne sürdü.
“Türkiye’nin İhtiyacı Gerçek Demokrasi”
Çömez konuşmasının sonunda, Türkiye’nin ihtiyacının ne “saray planları” ne de kapalı kapılar ardındaki hesaplar olduğunu belirterek şu vurguyu yaptı:
“Türkiye’nin ihtiyacı gerçek bir demokrasidir. Hukukun üstünlüğünün, özgürlüklerin ve şeffaf devlet mekanizmasının işlediği bir düzenin kurulmasıdır. Ancak bu şekilde ülke geleceğe güvenle yürüyebilir
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Öz Diyarbakır Gazetesi sitemize
abone olun.