Silivri Cezaevi'nde Saldırı İddiası: Boğmaya Çalıştılar

CHP'li belediyelere yönelik tutuklamalar ve ardından gelen sokak eylemleri, Türkiye’nin siyasi gündeminde önemli bir yer tutuyor.

Bu gelişmelerin ardından, çok sayıda öğrenci de gözaltına alındı ve tutuklandı. Ancak, son dönemde Silivri Cezaevi'ndeki bir grup tutuklu öğrenci ile ilgili ortaya çıkan korkunç bir iddia, gözleri bir kez daha cezaevine çevirdi.

Eylemler ve Tutuklamalar Arasında Tırmanan Gerilim Mart ayında başlayan eylemler, CHP’li belediyelere yönelik yapılan gözaltı ve tutuklamalarla ilgili geniş bir toplumsal tepkiyi beraberinde getirdi. Başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere çok sayıda belediye yetkilisi tutuklandı ve bu durum, toplumun farklı kesimlerinde büyük bir huzursuzluk yarattı. 19 Mart'tan itibaren süren eylemler, sokaklara taşarken boykotlar ve protestolar da hızla arttı. Bu süreçte, birçok öğrenci polis tarafından gözaltına alındı ve bazıları tutuklanarak cezaevine gönderildi. Silivri Cezaevi'nde Korkutucu Saldırı İddiası Cumhuriyet gazetesinden Ufuk Sepetci'nin aktardığına göre, İstanbul’un Silivri ilçesinde yer alan Marmara 3 No’lu E Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan öğrencilere yönelik ciddi bir saldırı iddiası gündeme geldi. İddiaya göre, koğuşta kalan farklı suçlardan hüküm giymiş bir tutuklu, siyasi sebeplerle tutuklanan öğrencilere yönelik saldırgan bir tavır sergileyerek, birini uykusunda boğmaya çalıştı. Saldırı ve Müdahale Avukat B.A., saldırganın ilk olarak öğrencilere "Siz teröristsiniz" diyerek sözlü tacizlerde bulunduğunu belirtti. Ancak bu tehditlerin ötesine geçerek, boğazını sıkmaya ve sonrasında ise bir iple boğmaya çalıştığını iddia etti. Öğrenciler, saldırganın bu hareketine hemen müdahale ederek durumu engellemeye çalıştı. Ancak bu durumun ardından saldırganın bir başka öğrenciyi hedef alarak, "Bu gece biri ölecek" şeklinde tehditte bulunduğu ileri sürüldü. B.A. ayrıca, tehditler sonrası diğer tutuklu öğrencilerin durumu gardiyanlara ilettiğini ve kısa süre sonra saldırganın başka bir koğuşa alındığını belirtti. Bu olayın ardından cezaevindeki gerginliğin arttığı, tutuklular arasında korku ve endişe hakim olduğu ifade ediliyor. Tutuklu Öğrencilerin Durumu ve Tepkiler Silivri Cezaevi'ndeki bu tür olayların, zaten oldukça zor olan cezaevi koşullarını daha da kötüleştirdiği belirtildi. Özellikle tutuklu öğrencilerin siyasi içerikli suçlardan dolayı haksız yere cezaevine konduklarını savunan avukatlar ve hak savunucuları, bu tür tehditlerin ve saldırıların ciddi bir insan hakları ihlali olduğunu ifade ediyorlar. Öğrenciler, siyasi sebeplerle cezaevine gönderildiklerinde, bir yandan yargı süreci ve tutukluluk halleriyle mücadele ederken, diğer yandan cezaevindeki yaşam koşullarıyla da baş etmek zorunda kalıyorlar. Eylemlerin ve protestoların hala devam ettiği bir dönemde, Silivri Cezaevi'nde yaşanan bu olay, ülkedeki toplumsal kutuplaşmayı ve siyasi gerilimi bir kez daha gözler önüne serdi. Siyasi Gerilim ve Cezaevi Koşulları Üzerine Tartışmalar Bu olaylar, cezaevlerindeki yaşam koşullarına ve tutuklu haklarına dair tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Cezaevi yönetimi ve hükümlüler arasındaki gerilim, özellikle siyasi suçlardan dolayı tutuklanan kişilerin maruz kaldığı baskılarla daha da derinleşmiş görünüyor. Avukatlar, tutuklu öğrencilerin güvenliğinin sağlanması ve bu tür saldırıların önlenmesi için yetkilileri sorumluluk almaya çağırıyorlar. Bunun yanı sıra, siyasi içerikli eylemler ve tutuklamalar, toplumda daha geniş bir hoşnutsuzluk yaratırken, cezaevinde yaşanan bu olaylar sadece bireysel bir hak ihlali değil, aynı zamanda adalet ve insan hakları sisteminin ne kadar zayıf kaldığını da gözler önüne seriyor.