Dolar 19,0643
Euro 20,5307
Altın 1.213,79
BİST 5.031,98
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Diyarbakır 14°C
Yağmurlu
Diyarbakır
14°C
Yağmurlu
Cts 16°C
Paz 17°C
Pts 19°C
Sal 16°C

Hamamın Cinleri – (İhsan Özdemir’in Yazısı)

31 Ocak 2023 08:48

Diyarbakır’da bir zamanlar bu cinlerin olduğuna inanılır ve bu cinleri gördüklerini söyleyenler bile vardı.

Erkek ve kadın cinler, seçtikleri insana görünür, onlarla görüşür, konuşur ve hatta sevişirler. Gözlerine kestirdikleri kimseleri gece yataklarından alır, kendi dünyalarına götürür, orada düğün, kurar evlenirler. Evlendikleri insanların başkaları ile ilişki kurmasına kesinlikle izin vermezler. Aksine davranan olursa, çarpılırdı.

Çocukluğumuzda, mahallede evde kalmış, yaşlanmış bazı erkek ve kızların evlenmelerine cinlerin izin vermediği, onların aslında cinlerle evli oldukları ve hatta çocukları olduğu anlatılırdı.

Cinler en çok mahalle hamamlarında bulunur, düğünlerini de buralarda yaparlar. Cinlerin mahalle hamamlarındaki varlığı çeşitli öykülerle dilden dile dolaşırdı. Yakın evlerde oturanlar, bazı geceler geç saatlerde hamamdan, şarkı, türkü ve çalgı sesleri duyduklarını söylerlerdi.

Melik Ahmet Camii bitişiğindeki Küçük hamamda çalışan Cemil dayı, hamamda sabahladığı bazı gecelerde içerden çocuk ağlamaları, kadın çığlıkları, müzik ve eğlence sesleri duyduğunu anlatırdı. Sesler üzerine hamamın yıkanma bölümüne girdiğinde kimseye rastlamadığını, ancak musluklardan su aktığını kurnaların dolu olduğunu gördüğünü söylerdi.

Diyarbakır’da bulunan hamamların tek tek kapanmasından sonra bu gibi olaylara bir daha rastlanmadı.

O dönemlerde hamama tek başımıza gitmeye kalktığımızda ailelerimiz kesinlikle yıkanma yerinde kimdeler olmadan tek başınıza girmeyin ve girerken Besmeleyi okumadan girmeyin diye defalarca bizleri uyarırlardı.

Diyarbakır sokaklarında dolaşan delilere de, “Bunları cin çarpmış veya bunlar cinlerle evlidir” diye söylenirdi.