Bir türlü düzeltilemeyen ve her geçen gün daha fazla şikayetlerin odağına yerleşen Diyarbakır’ın sağlık dünyası oldukça sağlıksız işliyor. Hemen, hemen hergün şikayetlere konu olan Devlet hastaneleri bir türlü istenen ayarı yakalayamazken bu kez de eleştirilerin odağında Urfa yolu üzerinde faaliyet sürdüren Kadın doğum ve çocuk hastanesi yer aldı. Hastalar ve refakatçileri hastanenin hijyenden çok uzak, ilgiden de oldukça yoksun olduğunu savundular. Birkaç gün önce iki çocuğunu bir türlü geçmek bilmeyen rahatsızlığından dolayı hastaneye yatırmak zorunda kaldığını belirten Cihat Toprak, hastanenin şifa saçmak yerine hastalık kustuğunu belirtiyor. Toprak olayı yetkililere ilettiği halde yetkililerin yetkisizlikten şikayet ettiğini de aktarıyor.
Kamu hastaneleri ile ilintili oldukları dönemlerde yoğun düzensizliklere ev sahipliği yapan hastaneler bir türlü düzelmek, hizaya girmek bilmiyor.
Hastalandığınızda şifayı aradığınız yer olarak hastaneleri görmek oldukça doğal fakat son dönemlerde özellikle Diyarbakır’da bazı hastaneler şifa vermek yerine adeta hastalık saçar olmuş durumda.
Yaklaşık bir hafta önce her iki çocuğunda çeşitli şikayetler başlayan Cihat Toprak çocuklarını Urfa yolu üzerinde bulunan Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesine götürdüğünü beyan etti. Bir hafta boyunca verilen ilaçlar ile çocuklarını tedavi ettirmeye çalıştığını fakat sonuç elde etmedikleri için hastaneye yatırdıklarını beyan eden Cihat Toprak hastanenin olmaması gereken tüm ortamlara sahip olduğunun altını çizerek bu hastanelerde yatanların tedavi olmak yerine daha fazla hastalanabileceğine dikkatleri çekiyor.
‘HASTANELERDE SİYASİ GEÇİŞ MAZERET OLAMAZ’
Cihat Toprak çocuklarını tedavi etmek amacıyla yatırdığı hastanenin içler acısı durumunu ise şu sözlerle dillendiriyor: “Kamu hastaneler birliğinden ayrılan Diyarbakır kadın Doğum ve çocuk hastalıkları hastanesinde tam bir savaş alanında sağlık hizmeti veren geçici hastane havası mevcut! Hastane isminin, vazifesinin asli görevini unutmuş ve sadece siyasi bir geçiş dönemi bahanesi ile günü kurtarmanın peşinde bir hâl almıştır. Hasta yastıkları kanlı ve yataklar taburcu olan hastaların bıraktığı mikroplu artıklar ile dolu. Sorumlu personele değişmesi için ricada bulunduğumuzda aldığımız cevap tam bir fiyasko! Personel cevaben; ‘Temizlik birimine kanlı yastık ve çarşafları götürdüğümüzde bizleri azarlıyorlar ve getirmemeleri konusunda tembihliyorlar’ yanıtını alıyorum. Kısmen Yetkili ama tamamen imza yetkili bir ağız ise geçici olarak kadrolarının olduğunu, müdürlerin bile işlere koşturacak yardımcılarının verilmediğini , haliyle sorumluluk dahilindeki sorunlu yerlere yetişemediklerini ve bu konuda kimsenin duyarlılık gösterip hassasiyet içerisinde görevlerini yerine getirmediğini belirtiyor.’ Düşünsenize yetkili ağzın yetkisiz olduklarını anlattığı şu cümleleri.”
‘VATANDAŞLAR BIKKINLIK YAŞIYOR, TEDAVİ YERİNE HASTA OLUYOR’
Toprak hastane macerası ile ilgili olarak birde sistem yok mazeretinin de yoğun dillendirildiğine dikkat çekerek konuşmasını şu kelimelerle sürdürüyor: “Diyarbakır sağlık konusunda geldiği konum itibariyle emin olun ki en basit tedavi yöntemi ile hastaneye başvuran hastaların tedavi görmeden bıkkınlık içerisinde evlerinin yolunu tutuyorlar! Personelin iş yapmamak için de mazereti klasik “sistem Yok “ söylemi, bu mazereti de cabası. Ortalık mikrop yuvası haline gelmiş. Olayı merci ve mevki silsilesine uyarak önce temizlik görevlisine, akabinde kat görevlisi olan sağlık personeline ve son olarak hastane müdür yardımcısına izah ettim ve sonuç; maalesef olumsuz yönde, bir dokunup bin ah işittim!” dedi.
‘TEMİZLİK KAZANI BOZUKMUŞ’
Cihat Toprak temizlik ile ilgili ısrarlı sorularına karşılık bazı görevlilerin temizlik kazanının bozuk olduğunu gerekçe gösterdiklerini sözlerine ekleyerek: “Temizlik Kazan’ının bozuk olduğunu ve yenisinin alımını yapmadıklarını bunun sonucu da maalesef hastalara yansıdığını öğrendik. Danışma hizmeti olmadan hizmet sunmaya çalıştıklarını, personel yetersizliğinden muzdarip olduklarını, kamu hastanelerinden bağımsız olarak ayırdıktan sonra yetim çocuk muamelesi görüyor hale getirildiklerini, yetkililerin dahi geçici görevlendirme ile görevlendirildiklerini de öğrenmiş bulunuyorum.” dedi.
‘BU İŞTE BİR KASIT VAR’
Ak Parti iktidarının sağlık alanındaki devrim niteliğinde olan atılımlarının bir nevi sabote edilmesi olarak olayı algıladığını belirten Toprak: “Bilinçli karalama ve iş yavaşlatma tamamen Ak Parti hükümetine ve devletimize zarar vermektedir. Yetkisiz yetkililer ile kurum da yönetilmez, memleket de yönetilmez.” diyerek tespitlerini paylaştı.
‘BİR BAŞKA HADİSE DAHA’
Öte yandan Cumartesi günü akşam saat 19.30 civarlarında Vedat İ. adındaki vatandaş çocuğunu Urfa yolu üzerinde bulunan Çocuk hastanesine götürdüğünü, salgın durumundaki bir rahatsızlıktan dolayı da hastanede büyük bir yoğunluğun olduğuna dikkat çekerek şunları aktarıyor: “Çocuğum hasta olduğu için en yakın çocuk hastanesi olan Urfa yolundaki hastanenin acil servisine çocuğumu götürdüm akşam ve hafta sonu olması asabiyle. Hastanenin acil servisine baktığımda mahşeri bir kalabalık ile karşılaştım. Saatlerce bekledikten sonra öğrendim ki tek bir doktor ile koskoca hastane hizmet vermeye çalışıyormuş, Bunun kadar kocaman saçmalıkları görmekten artık bıkkınlık geldi. Lütfen herkes görevini yapsın, ilgililer de ilgilensin artık.” dedi. İHSAN ÖZDEMİR
Kamu hastaneleri ile ilintili oldukları dönemlerde yoğun düzensizliklere ev sahipliği yapan hastaneler bir türlü düzelmek, hizaya girmek bilmiyor.
Hastalandığınızda şifayı aradığınız yer olarak hastaneleri görmek oldukça doğal fakat son dönemlerde özellikle Diyarbakır’da bazı hastaneler şifa vermek yerine adeta hastalık saçar olmuş durumda.
Yaklaşık bir hafta önce her iki çocuğunda çeşitli şikayetler başlayan Cihat Toprak çocuklarını Urfa yolu üzerinde bulunan Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesine götürdüğünü beyan etti. Bir hafta boyunca verilen ilaçlar ile çocuklarını tedavi ettirmeye çalıştığını fakat sonuç elde etmedikleri için hastaneye yatırdıklarını beyan eden Cihat Toprak hastanenin olmaması gereken tüm ortamlara sahip olduğunun altını çizerek bu hastanelerde yatanların tedavi olmak yerine daha fazla hastalanabileceğine dikkatleri çekiyor.
‘HASTANELERDE SİYASİ GEÇİŞ MAZERET OLAMAZ’
Cihat Toprak çocuklarını tedavi etmek amacıyla yatırdığı hastanenin içler acısı durumunu ise şu sözlerle dillendiriyor: “Kamu hastaneler birliğinden ayrılan Diyarbakır kadın Doğum ve çocuk hastalıkları hastanesinde tam bir savaş alanında sağlık hizmeti veren geçici hastane havası mevcut! Hastane isminin, vazifesinin asli görevini unutmuş ve sadece siyasi bir geçiş dönemi bahanesi ile günü kurtarmanın peşinde bir hâl almıştır. Hasta yastıkları kanlı ve yataklar taburcu olan hastaların bıraktığı mikroplu artıklar ile dolu. Sorumlu personele değişmesi için ricada bulunduğumuzda aldığımız cevap tam bir fiyasko! Personel cevaben; ‘Temizlik birimine kanlı yastık ve çarşafları götürdüğümüzde bizleri azarlıyorlar ve getirmemeleri konusunda tembihliyorlar’ yanıtını alıyorum. Kısmen Yetkili ama tamamen imza yetkili bir ağız ise geçici olarak kadrolarının olduğunu, müdürlerin bile işlere koşturacak yardımcılarının verilmediğini , haliyle sorumluluk dahilindeki sorunlu yerlere yetişemediklerini ve bu konuda kimsenin duyarlılık gösterip hassasiyet içerisinde görevlerini yerine getirmediğini belirtiyor.’ Düşünsenize yetkili ağzın yetkisiz olduklarını anlattığı şu cümleleri.”
‘VATANDAŞLAR BIKKINLIK YAŞIYOR, TEDAVİ YERİNE HASTA OLUYOR’
Toprak hastane macerası ile ilgili olarak birde sistem yok mazeretinin de yoğun dillendirildiğine dikkat çekerek konuşmasını şu kelimelerle sürdürüyor: “Diyarbakır sağlık konusunda geldiği konum itibariyle emin olun ki en basit tedavi yöntemi ile hastaneye başvuran hastaların tedavi görmeden bıkkınlık içerisinde evlerinin yolunu tutuyorlar! Personelin iş yapmamak için de mazereti klasik “sistem Yok “ söylemi, bu mazereti de cabası. Ortalık mikrop yuvası haline gelmiş. Olayı merci ve mevki silsilesine uyarak önce temizlik görevlisine, akabinde kat görevlisi olan sağlık personeline ve son olarak hastane müdür yardımcısına izah ettim ve sonuç; maalesef olumsuz yönde, bir dokunup bin ah işittim!” dedi.
‘TEMİZLİK KAZANI BOZUKMUŞ’
Cihat Toprak temizlik ile ilgili ısrarlı sorularına karşılık bazı görevlilerin temizlik kazanının bozuk olduğunu gerekçe gösterdiklerini sözlerine ekleyerek: “Temizlik Kazan’ının bozuk olduğunu ve yenisinin alımını yapmadıklarını bunun sonucu da maalesef hastalara yansıdığını öğrendik. Danışma hizmeti olmadan hizmet sunmaya çalıştıklarını, personel yetersizliğinden muzdarip olduklarını, kamu hastanelerinden bağımsız olarak ayırdıktan sonra yetim çocuk muamelesi görüyor hale getirildiklerini, yetkililerin dahi geçici görevlendirme ile görevlendirildiklerini de öğrenmiş bulunuyorum.” dedi.
‘BU İŞTE BİR KASIT VAR’
Ak Parti iktidarının sağlık alanındaki devrim niteliğinde olan atılımlarının bir nevi sabote edilmesi olarak olayı algıladığını belirten Toprak: “Bilinçli karalama ve iş yavaşlatma tamamen Ak Parti hükümetine ve devletimize zarar vermektedir. Yetkisiz yetkililer ile kurum da yönetilmez, memleket de yönetilmez.” diyerek tespitlerini paylaştı.
‘BİR BAŞKA HADİSE DAHA’
Öte yandan Cumartesi günü akşam saat 19.30 civarlarında Vedat İ. adındaki vatandaş çocuğunu Urfa yolu üzerinde bulunan Çocuk hastanesine götürdüğünü, salgın durumundaki bir rahatsızlıktan dolayı da hastanede büyük bir yoğunluğun olduğuna dikkat çekerek şunları aktarıyor: “Çocuğum hasta olduğu için en yakın çocuk hastanesi olan Urfa yolundaki hastanenin acil servisine çocuğumu götürdüm akşam ve hafta sonu olması asabiyle. Hastanenin acil servisine baktığımda mahşeri bir kalabalık ile karşılaştım. Saatlerce bekledikten sonra öğrendim ki tek bir doktor ile koskoca hastane hizmet vermeye çalışıyormuş, Bunun kadar kocaman saçmalıkları görmekten artık bıkkınlık geldi. Lütfen herkes görevini yapsın, ilgililer de ilgilensin artık.” dedi. İHSAN ÖZDEMİR