Hem Evlat Yetiştiren Hem Şampiyon Olan Kadınlar: Sporcu Anneler

Anneler; Bir günü değil, her günü hak eden yegâne varlıklar.

Ama bugün 11 Mayıs, takvimlerin resmî olarak onlara ayrıldığı gün. Hepimiz annelerimizin ellerinden öperken, bu yazıda özellikle bir gruba özel olarak yer vermek istiyorum: Sporcu anneler.

Onlar sadece evlat değil, bir neslin hayalini büyütüyor. Sahada, pistte, salonda; terinin son damlasına kadar savaşırken bir yandan da anne olmanın en kutsal sorumluluğunu taşıyorlar. Ve tüm bu zorluğu yüreklerinde sevgiyle taşıyarak, bir nesle “güçlü kadın” kavramının en canlı örneğini sunuyorlar.

Bir örnek verelim: Naz Aydemir Akyol. Milli voleybolcumuz, oğlu Pamir’i kucağına aldıktan kısa bir süre sonra sahalara döndü. “Anne olunca hayatım değişti ama vazgeçmek yerine yeniden başladım” diyen Naz, voleybolun da anneliğin de hakkını vererek bir örnek oluşturdu. Onun başarısı, yalnızca spor camiasına değil, her kadına “yapabilirsin” demekti.

Nur Tatar Askari…

Olimpik tekvandocumuz. Hem spor kariyerinde zirveye ulaştı hem de anneliğiyle bu başarıyı taçlandırdı. Onun için çocuk sahibi olmak, yavaşlamak değil, daha da güçlenmekti. “Ringde dövüşmek kolaydı, asıl meydan evdeydi” diyen Nur, birçok genç sporcuya ilham oldu.

Yasemin Can, Avrupa şampiyonu milli atletimiz… Şu anda doğum hazırlığında. Gebeliğini duyurduğunda sosyal medyada bir cümle dikkat çekiciydi: “Anneliği de şampiyonluk gibi yaşıyorum.” Pistlere kısa bir ara vermesi, onun mücadele ruhunu durdurmadı. Yeni bir hayat taşırken, sporu da geleceğe taşıyacak olan yeni bir umut oldu.

Yurt dışından örnek vermemek olmaz: Serena Williams…

Tenis tarihinin en büyüklerinden biri. Doğum sonrası yaşadığı sağlık sorunlarına rağmen kortlara dönerek milyonların takdirini kazandı. Onun her servis atışı, “anneler durmaz” sözünün cisimleşmiş hali gibiydi.

Ama sporcu anne demek sadece profesyonel sahalarda mücadele eden kadınlar demek değil.

Bugün belki Diyarbakır Yenişehir Atletizm Pisti’nde çocuğunu tribünden izleyen bir kadın da bir sporcu annedir. Sabah çocuğunu antrenmana götürüp, sonra evine dönen, sonra işine yetişen… Onlar da bu hikâyenin bir parçası. Belki adı duyulmaz, madalyası olmaz ama yüreği en büyük ödülü hak eder.

Ve biliyorum ki Türkiye’nin dört bir yanında, belki adını bile duymadığımız ama evladının spor yapabilmesi için kendi hayatından feragat eden yüzlerce, binlerce anne var.

Onlar, sadece sporcu yetiştirmiyor; karakterli bireyler, mücadeleci nesiller yetiştiriyor.

Spor, disiplin ister, sabır ister, sevgi ister…

Anneler ise bunların hepsini doğuştan taşır. Bu yüzden anneler, sadece ailelerin değil, sporumuzun da temel taşıdır.

Bu özel günde; evladının terini silen, madalya sevinciyle gözleri dolan, başarısızlıkta ilk omuz olan, geceyi gündüze katan, her anında varlığını hissettiren tüm sporcu annelerin Anneler Günü kutlu olsun.

Ve bu yolda olan, gebe halde mücadele eden, geleceğe hayat ve umut taşıyan tüm kadınlara da selam olsun…

İyi ki varsınız. Siz sadece çocuklarınızın değil, hepimizin kahramanısınız.