DİYARBAKIR

Kamu emekçileri Diyarbakır’dan hükümete seslendi; Susmayacağız!

Türk iş 7. Bölge Başkanlığı Toplu İş Sözleşme sürecinde taleplerinin karşılanmadığını belirterek, hükümete seslendi.

Abone Ol

DİYARBAKIR HABER – 2025 yılı Toplu İş Sözleşme sürecinde talepleri karşılanmayan kamu emekçileri Diyarbakır’da basın açıklaması yaptı.

Merkez Yenişehir ilçesinde bulunan İstasyon Caddesi’nde bir araya gelen kamu emekçileri mücadelelerini sürdüreceklerini belirterek, hükümete uyarılarda bulundu.

Açıklamayı Türk iş 7. Bölge Başkanı Zülküf Bahri Karakoç yaptı. Karakoç, işçinin emeğini adeta yok sayıldığını belirterek, “Onurlu bir yaşam talebimizden geri adım atmayacağız! Emeğimizi yok sayanlar işçinin sesini duyana kadar susmayacağız.” dedi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Biz kamuda çalışan işçiler olarak; 2025 yılı Toplu İş Sözleşme sürecinde karşılanmayan taleplerimiz, ücret artışımız ve haklarımız için verdiğimiz mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi her fırsatta dile getirdik. Bu kararlı duruşumuzun bir parçası olarak eylem planımızı kamuoyuna basın aracılığıyla duyurduk.

Geçtiğimiz hafta, 81 ilde iş yerlerimizin önünde bildirilerimizi okuduk, uyardık, çağrıda bulunduk. Dedik ki; Geçim derdi büyüdü, bu teklif toplu sözleşme değil, toplu oyalamadır! İşçiyi, emekçiyi açlığa mahkûm etmektir!" Ve bugün, eylem planımız doğrultusunda bir adım daha atıyoruz: Alanlardayız, meydanlardayız. Kitlesel olarak sesimizi yükselteceğiz.

Değerli emekçi kardeşlerim!

Fakat görüyoruz ki ne bizi duyan olmuş, ne de halkın gerçekleriyle yüzleşen hükümet geçtiğimiz hafta cuma günü yapılan toplantıda bizlere yine geçim şartlarına uygun olan, kabul edilebilecek bir teklif yerine işçinin emeğini adeta yok saymıştır.

Bize reva görülen ücret, tüm ülkede isçi kitlemiz ve kamuoyu tarafından üzüntüyle karşılanmıştır.

Neden mi üzüldük.

Bir söz vardır bilirsiniz; Baltayı ağaca vurmuşlar. Balta, ağaca ‘Neden üzüldün?’ diye sormuş.

Ağaç demiş ki; ‘Senin bana yaptığına değil, sapın gövdemdendir ben ona üzüldüm’ demiş.

Bizi yönetenlere söylüyoruz;

Bu ülke hepimizin ve biz ülkemize milletimize hizmet ediyoruz. Siz bunu unuttunuz! Biz ona üzüldük.

Buradan meydanlardan bir kez daha sesleniyoruz!

Biz emekçiyiz! Biz işçiyiz! Biz köle değiliz! Biz çalışıyoruz, onlar oyalıyor. Biz üretiyoruz, onlar görmezden geliyor.

Taleplerimiz duyulana kadar, haklarımız teslim edilene kadar, emek mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz

İşte bu yüzden artık sokaktayız, meydanlardayız, alanlardayız!

Geçinemiyoruz, zordayız.

Eylemse eylem, grevse grev!

Meydanlarda mı yatacağız yatarız, aç mı kalacağız kalırız.

Zaten çalışan biziz, zaten aç kalan biziz.

İşçiyiz biz işçi.

Hakkımızı alana kadar, direne direne kazanacağız!

TÜK'in açıkladığı enflasyon rakamlarıyla halkın yaşadığı gerçekler arasında dağlar kadar fark yar.

TÜIK in verileri yaşadığımız geçim sıkıntısını yansıtmıyor.

Mutfakta yangın var, ama TUİK hâlâ güzel havalardan bahsediyor! Biz emekçiler pazarda, manavda, sokakta gerçek enflasyonu yaşıyoruz.

Açıkladığınız veriler bu yangını ne söndürebilir, ne de gizleyebilir!

Pazardan eli boş dönen emekçi TÜİK'in verilerine değil, cebindeki üç kuruşa bakarak yaşamaya çalışıyor.

Gerçekleri görmek istiyorsanız TÜİK'in raporlarına değil, işçinin boş tenceresine bakın!

Ülkemizde vergi yükü işçinin emekçinin sırtına bindirilmiş.

Maaşlarımız daha cebimize girmeden yüzde 27’si eriyor. Az kazanandan çok vergi alan bir sistemde adaletten söz edilemez.

Yanlış hesaplarınızın faturasını biz emekçilere ödetemezsiniz!

Çıkıp bir sokağa bakın, çarşıya pazara bakın; Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz!

Kuru vaat değil, toplu sözleşme hakkı istiyoruz! Adil bir ücret, güvenli bir gelecek istiyoruz! Onurlu bir yaşam talebimizden geri adım atmayacağız! Emeğimizi yok sayanlar işçinin sesini duyana kadar susmayacağız!

Sokaklardayız! Meydanlardayız! Alanlardayız!

Yaşasın emek ve dayanışma mücadelemiz! Yaşasın işçinin onurlu direnişi! Yaşasın Türk-İş!”