Uzun uzadıya siyasi ve ekonomik tarifine girmeyeceğim. Öncelikle Kapitalizm var olan hiç bir sorunu çözmez, daha çok sorun yaratır ve insanları daha çok çözümsüzlüğe götürür. Zira Kapitalizmin kendisi sorundur.
Gelelim işin çok önemli kısmına mevcut Kapitalizm kağıt paranın egemenliğinde yürüyen ve üretim araçlarını tek elde bulunduran anti demokratik bir sistemdir
Kapitalizm, bir hırsızlık rejimidir. Fakat hırsızlık denince insanlar para ve değerli eşyalarının çalınması şeklinde anlarlar. Ama durum böyle değildir, Kapitalizmin asıl hırsızlığı, ahlakı, değerleri, kültürü, aileyi, birlikteliği, dayanışmayı çalmasıdır!
Kapitalizm,hırsızlık yaparken kendi karşıtını,insanların karşısına koyup, bu karşıt sayesinde kendini yaşatmak zorundadır.
İşte tam burada da dolandırıcılık devreye girer. Ve bu dolandırıcılık sisteminin en başında da Darwin vardır. Darwinden sonra ise kişisel menfaate dayalı, materyalist kurgu gelir.
Din ve yaradılışın karşısına, diyalektik ve evrim koymakla çok akıllıca davrandıklarını zannetmişlerdir.
.Esasen diyalektik de evrim de Allah’ın ilminin dışında bir olgu değildir. Hiçbir şeyin tesadüf olmadığı; tavaffuk olduğu; bütün olanlar arasında bir illiyet (diyalektik iliki) bağ bulunduğu, bir çocuğun doğması için belli vakitlere ihtiyaç duyduğu; insanın, doğanın sürekli değişim içinde olduğunu bilirler.
Bugünkü Kapitalist kurguyu kuran ve ona alternatif gibi görünen Sosyalist kurguyu oluşturan paranın sahipleri ve küresel sermayedarların da bu duruma belli evrelerden geçtikten sonra sistemlerini zamanla gerçekleştirdiklernin farkındadırlar.
Kendilerini,sağlama almış ve kurguladıkları hırsızlık rejiminin karşına bir dolandırıcılık rejimi koymuş olmaları dahi, belli bir süreç sonucu sistemleştirilmiş olduklarını, pekala bilirler.
Marksist teoriye göre Kapitalizmin blr üst aşaması Emperyalizmdir ve diyalektik olarak bu aşamadan sonra Devrim olur ve Sosyalizm gelir.
Gelgelelim bu tez, bugün sistemsel manada yaşadığımız hiç bir realiteye uymuyor. uymuyor da demekki bu kez,Marksistler tarafından toplum olarak Dolandırılmışız.
Bu soyut ideal uğruna ne kadar beşeri ve ekonomik sermayemizi kaybettiğimizi o dönemleri yaşıyanlar bilir.
Hırsızlık rejimini ayakta tutabilmek ve bu rejimi destekkemek için bir dolandırıcılık rejimi kurulmuştur.
Kapitalizm ile ruhumuzu dahi çalanlar, Sosyalizm ile geleceğimizi çalmışlar.
Size beyni fırtınaya iten,yakıcı başka bir bilgi daha vereyim. Bu yüzyılda çevremize baktığımızda bunu çok rahat görürüz.
Aslında Sosyalizm,kapitalizmi desteklemek için kurulmuştur ama kurgu gereği her iki sistemde Küresel sermayedarları desteklemek için planlanmıştır. Çevrenize şöyle bir bakın sol, Sosyalist partilerin genelinin Küresel Sermayedarları desteklediklerini göreceksiniz. Eski devrimci çevrelerin demokrasi, adalet, eşitlik ve özgürlük adı altında paranın sahiplerine hizmet ettiklerini göreceksiniz.
Sonuç olarak, geçmişte hırsızlar ve dolandırıcılar el ele verdi, danışıklı dövüş yaptı ve geçtiğimiz 200 yılı çaldı. Günümüzde ise hırsızlar ve dolandırıcılar bir araya tekrar gelmiş bu kez geleceğimizi çalmaya çalışıyorlar.
Bu hırsızlık sürecinin sona ermesi dileğiyle…
Av Zeki Uçar
Yeni Yüzyıl Partisi Genel Başkan Vekili