KİRALIK HAYATLAR - (Yekta Yılmaz'ın Yazısı)



Nerdeyse kapı kapı bina bina dolaşıyorum. Arıyorum, bulamıyorum. Bulunacak gibi de değildir kiralıklar. Varsa da çok pahallı. Evet hiç te bir emekliye göre değildir, kiracılık. Adeta ölüme terk etmektir. Yaşam hakkı tanımamaktır emekliye.Burada kiracı olanların hepsini bu kapsama alıyorum. Ev fiyatları zaten sormaya gerek yok. Fakir daha fakir, zengin daha da zengin oldu. Türkiye’nin her yerinde kiralık ta satlık ta almış başını gidiyor. Allah sonunu hayr etsin. Geçen yıl yaşadımız muhitte kiralıklar bin 250 –bin 500 iken bu yıl iki bin 500 ile üç bin arası  ve daha yukarısı…

Bir emlakçıdan soruyorum. Diyor ki bir yerde ev var 4 ay sonra boşalacak. Kiralık ev arayan biri o ev için bizden söz almış. 4 ay dile kolay. Demek ki başka çare bırakmadılar insanlara, kiracılara….

Ne oldu bize bilmiyorum. Sonu nereye varır. Bilmiyorum. Adeta bir belirsizlik var ortada. Kiracıların vay haline. Emlakçı emlakçı dolaşıyorum. Kiralık yok. Yok, yok, yok. Olanlarda Uçuk fiyatlara veriyorlar. Ya da ev sahibinin saçma sapan isteklerini bize iletiyorlar. Memur olacak, çocuk olmayacak. Evet buyrun burda yakınız. Nerde bakarsanız bakın bir arıza. Yani memur olmayanlar sokakta mı kalsın? Ya da çoluk çocuk olmayacak saçmalıkları. Adeta hayatıma ipotek koymak ister gibi. Bizde usulca emlakçıya diyoruz ki, Ev sahibine evi hayırlı uğurlu olsun. Böyle bir kiracı Diyarbakır’da yok.

Ev sahibi adeta kendine köle arıyor. Evet sorunlar bununla bitmiyor. Bir de taşıma ücretini göz önünde bulunduralım. Ben kendim yaklaşık 17 aydır Yeni Hal’in arkasında ikamet etmekteyim. Her ev sahibinin hakkı olduğu üzere benim de ev sahibin beni evden çıkarıyor. Evet sebeb mi sorarsın. Klasikleşen bahaneler, oğlum taşınacak, kızım taşınacak, oğlumu evlendircem vb…. Bu lafları o kadar çok duyduk ki, artık pes etmekten  başka çaremiz kalmıyor.

Ev bulmakla da çilen bitmiyor. Ev arıyorsan illa ki bir emlakçıya uğruyorsun. Çünkü eskisi gibi kimse balkonuna kiralık ya da satlık asmıyor. Ya emlakçı ya da internet üzeri buluyorsun. Kira diyelim ki, iki bin 500 kabul ettin mi? Bir kira peşin+bir kira depozito+bir kira da emlakçı alıyor, kendine. Evet basit bir hesap yapalım. Birde nakliye hesaplarsan. Bu rakam yaklaşık on bin lirayı buluyor. Bunu ödeyecek bir babayiğit var mı Diyarbakır’da? Merak ediyorum.

Tanıdığım yakınlarım var şu an kiracı diyorlar ki, biz taşınmak için geçen yıl 7 bin lira borç aldık. Yazık ve günah. İnsanlar parayı sokakta mı topluyor? Biraz da el insaf diyorum. Bu ev sahiplerine, emlakçılara….

Biz bu fırsatçılıkla ancak bir birimizin mezarını kazarız... Bir birimizin hayrına iyi birşey yapmayız. Bir emlakçı hem ev sahibinden hem de kiracıdan bir kira bedeli ücret alıyor. Bana göre haksız kazançtır. Belki emlakçılar bana kızarlar. Ama gerçek te bu. Bu rakamı daha makul hale getirmeleri mümküdür.

Mal sahibi sultandır. Ona diyeceğimiz yok. Ama kiraya verirken kiracısına karşı o kadar dürüst davranmaması insanı derinden yaralıyor. Ençok kızdığım nokta da bu. Kiralık hayatların çilesi bitmek bilmiyor. Bitecek gibi de değildir. Ülkeyi yönetenler bunun için ne gibi önlem alıyor. O da ayrı merak konusu. Her ne kadar zaman zaman televizyonlarda haberlere konu oluyorsa da yetkililerin bu konuda sahada bir şey yaptığını duymadım, görmedim, bilmiyorum.

Kısacası kiralık hayatlar, çilekeş hayatlardır… Başka bir tabir de bulamıyorum. Biz kiracılar umutla bakamaz olduk yarınlarımıza. Allah tez zamanda kiracılara da ev sahibi olmayı nasip etsin inşaallah… Selam ve Dua ile…..Allah’a emanet olunuz.