Kırılgan Süreçte Söylemlerin Ağırlığı: Barzani’nin Cizre Teması

Abone Ol

Türkiye, uzun yıllardır devam eden Kürt meselesinde yeniden anlamlı bir çözüm sürecinin eşiğinde bulunuyor. Tam da böyle bir dönemde IKBY Başkanı Mesut Barzani’nin Cizre ziyareti ve ortaya çıkan görüntülerin beklenenden fazla gündeme taşınması manidardır. Bazı medya organlarının konuyu sert bir dille işlemesi, tartışmanın zamanlaması ve hedefi üzerine soru işaretleri doğurdu.

Algı Yönetimi ve Kamuoyu Hassasiyeti

Barzani’nin Cizre teması, kültürel ilişkileri güçlendirme amacı taşıyan bir program kapsamında gerçekleşmiş olsa da, silah taşıyan Kürt koruma ekibinin görüntüleri tartışmayı bambaşka bir noktaya taşıdı. Burada asıl mesele şu soruda düğümleniyor: Aynı görüntü başka bir uluslararası liderle yaşansaydı, aynı hassasiyet gösterilecek miydi?

Aslında tartışmanın odak noktası yalnızca silahlı korumaların varlığı da değildir. Asıl dikkat edilmesi gereken nokta, meseleyi güvenlik veya diplomasi açısından değil, kamuoyunun algısının nasıl şekillendiği üzerinden değerlendirmektir. Hassas süreçlerde oluşan her görüntü, toplumdaki kırılgan dengeleri etkileyebilir. Haliyle, günlük gelişmelerin medyaya aktarımı ve tartışma biçimi, süreçlerin istikrarı açısından belirleyicidir.

Bu nedenle şu soru önem kazanıyor: Süreci baltalamak isteyenler mi gündemi yönlendirdi, yoksa iletişim eksikliği mi yaşandı? Net bir yanıt olmasa da tartışmanın kendisi bile sürecin ne kadar dikkat gerektirdiğini gösteriyor. Bu durum gerilimi artırmakta, toplumsal hassasiyeti zorlamaktadır. Oysa bu gibi dönemlerde kullanılan dilin birleştirici ve sağduyulu olması kritik önemdedir. Türkiye, geçmişteki çözüm sürecinin hatalarını aşmaya çalışırken, en küçük söylem zaafı bile ciddi maliyetler üretebilir.

Bu ortamda medya ve siyaset, provokatif dilden uzak durarak bilgiye dayalı, dengeleyici bir yaklaşım benimsemelidir. Her barış sürecinin bir “istemeyeni” olduğu unutulmamalı; hassas süreçlerde özen ve dikkat ön planda tutulmalıdır.

Sonuç olarak, Barzani’nin Cizre ziyareti etrafında oluşan tartışma bize şunu hatırlatıyor: Barışın Bedeli Dikkat, Özen ve Sağduyudur.