Geçtiğimiz günlerde, CHP lideri Özgür Özel, şöyle dediğini duyduk.
Batı, sadece bir yön değildir, bir anlayış meselesidir... Batıya gidildikçe saraylar gider... Ülke daha mütevazı mekanlardan yönetilir...
Doğrudur, batıda, demokrasi içselleştirilmiş ve kurumsallaşmış; İşçi hakları, insan hakları, sermayenin demokratikleşmesi, yasaların teminatı altına alınmıştır. Bu durumlar, batının olumlu yanlarıdır. Bunun yanında, batıya gidildikçe, saraylar gider; ama gidilen BATI'da;
BELÇİKA'da krallık var, İSPANYA'da krallık var, Demokrasi ile yönetilen ülkelere övgü dizerek; krallık kötüdür diye dünyaya, demokrasi pazarlayan İNGİLTERE'de de krallık var, İSVEÇ'te krallık var, NORVEÇ'te krallık var, Bunlar da batının olumsuz yanlarıdır. Bu iki realiteyi, birlikte düşünmek ve kabul etmek lazımdır. Tek yanlı düşünmek ise ya çok cahil, ya da çok operasyonel algıya sahip olmak lazımdır.
1 ) 2024 yılında gizliliği kaldırılan tarihi bir belgenin ifşası şöyledir. Belediye Başkanı;
“Teşkilatımızın, Orhangazi kazası idare heyeti ve belediyesi, Büyük Reisimiz, Gazi hazretlerinin ve misafirleri, Şehinşah hazretlerinin kasabalarından geçecekleri haberini, fırsat ve vesile tutarak; Belediye de fevkalade bir toplantı yaparak ÇARŞAF ve benzeri kılığın kaldırılmasına, müttefikan karar vermiş ve tatbikatına başlamışlardır..” diye talimat vermiştir.
2. ) Darbelerin, Bir nedeni de Devletten Halkın Birikimlerini Soymak İçindir...
12 Eylül 1980'de TSK yönetime el koyup sıkıyönetim ilan etti, o tarihte Merkez Bankası, Devletin varlığını sadece altın olarak biriktiriyordu 1 dolar bile yoktu; sadece altın vardı, gece yarısı Askerler, Merkez Bankası’nın kapısını kırıp içeriye girdi, askeri kamyonlar yanaştırıldı, Devletin Silahlı Kuvvetleri, Milletin Merkez Bankası’nı soydu…
Toplam 170 ton altın çalındı; yani 10 milyar dolara yakın altın çalındı ve bu devasa paramız, kimin kasasına girdi hala bilinmemektedir...!
3 ) İŞ BANKASI, 'Hilafet kurtulsun' diye "Hindistan Hilafet Fonu"'ndan gelen yardım paralarıyla kuruldu...
Hint Müslümanları liderlerinden Mevlana Muhammed Ali- Hindistan Hilafet Hareketi, Anadolu’ya maddi yardımlarda bulunmak amacıyla, bir yardım komitesini kurdu;, bu kampanya, Hint Müslümanları arasında büyük bir ilgiyle karşılandı.
Komite, yardımları, Ankara ve İzmir Sandığı adıyla topladı, Ankara yardım fonu, askere silah ve mühimmat alımı, İzmir fonu ise halka ilaç-yiyecek-giyecek yardımı için idi.
Toplanan yardımlar, Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti-Kızılay aracılığı ile Ankara’daki TBMM’ye ulaştırıldı, gelen meblağ, toplam 781.570 Türk lirası idi.
Mustafa Kemal Atatürk, bu paraları, hazineye-devlete devretmedi; kendi şahsî hesabına aktardı…!
M. Kemal, 1924’te İş Bankası’nı, Hintli Müslümanların bu yardım parasıyla kurdu. Kuruluş sermayesi olarak, 250 bin TL verdi, geriye kalan 500 000 TL’nin ne olduğunu kimse hala bilmiyor…
Bu Hintli Müslümanlar ise sonradan Pakistan devletini kurdu...