Diyarbakır Valiliği tarafından bir müddetten beridir sürekli gündeme getirilen okul öncesi eğitim alanında yapılan çalışmalar toplumun tüm katmanları tarafından takdir edilirken aynı takdiri ilkokullar adına da duymak mümkün mü? Okullarda ikinci yarı yılın açılması ile birlikte, özellikle Yenişehir ilçesinde bulunan bazı okullarda öğrenci kıyafeti dayatmasının yapıldığı yönünde şikâyetlerin arttığı gözlenirken yine okul aile birliklerinin okullara ödeyemedikleri YARDIM adı altındaki paraları taksite bağladıkları iddia ediliyor. Her türlü dayatmanın öğrenci üzerinden yapılması aile içi huzursuzluğa neden olurken veliler ve öğretmenler de karşı karşıya kalıyorlar. Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş, yapılan dayatmanın tek tipçilik uygulaması olduğuna dikkat çekiyor. Kıyafet konusunda neden bu kadar dayatmanın yapıldığını sorgulayan ailelere ise kıyafet alabilecekleri bir tek adresin gösterilmesi ise işin içinde büyük nemaların döndüğüne rivayet ediyor. Daha önce de Benzer sorunlardan haberdar olan il ve ilçe Milli Eğitim Müdürlerinin uyarılarda bulundukları fakat okul idare ve aile birliklerinin kayda değer almaz tavırları ise farklı bir enkazın varlığının aynası olmuş durumda.
Diyarbakır’da Okul öncesi alanda yakalanan başarıyı okul sonrasında ki uygulamalar adeta baltalıyor, öğrenci velilerini canından bezdiriyor, okul içinde veli, öğrenci ve öğretmen tartışmalarına neden oluyor. Tüm bu sorumsuzlukların altında ise okul aile birliklerinin dayatmalarının olduğu iddia ediyor, okul yöneticilerinin suskunluğu ise düşündürücü.
‘OKUL YÖNETİCİLERİNİN HERŞEYDEN HABERİ VAR’
Diyarbakır’da birçok okul Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kendilerine yardım edilmediği gerekçesi ile velilerle adeta cebelleşiyorlar. “Yardımcı ders kitapları, Öğrenci kıyafetleri, fotokopi paraları, sosyal etkinlikler ve daha birçok alanda ‘Çalışma yapıyoruz, para topluyoruz’ diyerek öğrenci velilerinden meblağlar alan okul yönetimleri ve aile birliklerine kimse dur demeyecek mi? Diye soruyor Metin T.
‘Metin T. Sınıf babası olarak görev yaptığı sırada okul aile birliğinin kendilerine velilerden tahsilat yapmaları için yoğun baskı yaptığını belirtirken aynı ölçekte öğretmenlerinde üzerine baskı kurduklarını ile getirerek şunları kaydetti: “Okul aile birlikleri asla kendi başlarına hareket edemezler. Bizim okulda da aynen böyledir. Okul idarecisi buna izin verdiği için tüm öğrenci velilerinden aile birliklerine katkı sağlamamız adeta zorunlu gibi bir şey. Öte yandan öğrenci kıyafetleri noktasında da dayatmayı yapan okul aile birlikleridir. Okul yöneticilerinin sessiz kalması ise düşündürücü. Okul aile birlikleri için para toplayan sınıf anne ve babalarının bu parayı bankaya mı, elden birine mi verdiklerinin de incelenmesinde yarar vardır. ” diyor.
‘CEZALANDIRMA YÖNTEMİ İLE KIYAFET DAYATMASI’
Önceki gün sabah itibari ile Yenişehir ilçesinde bulunan çok tanınmış bir okulda öğrenci velileri ve öğretmenler arasında kısa süreli bir tartışmada yaşandı. Yaşanan tartışmada öğretmenler okul aile birliklerinin öğrencilerin okul üniforması giymeleri noktasında baskıcı bir tutum sergiledikleri için kendilerinin de alınan kararları ilettiklerini belirtiler. Öğrenci velileri ile öğretmenleri adeta karşı karşıya getirten uygulama sırasında okul üniforması ile okula gelmeyen öğrencilere yönelik olarak sosyal etkinliklere alınmamaları, beden eğitimi derslerine çıkartılmamaları, eğlenceli etkinliklerden uzak tutulmaları kararlarının alındığı öğrenildi. Ayrıca okullara tek seferde zorunlu bağışları yapamayanlar için taksitlendirme seçeneklerinin olduğu ve aidata bağlandığı da utanarak aldığımız bilgiler arasında.
‘KILIK KIYAFET DAYATMASI 82 DARBE ÜRÜNÜ’
Öğrencilerin okul kıyafetleri ile okula gelme zorunluluğunun dayatılmasını tek tipçilik olarak değerlendiren Eğitim-Bir Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş uygulamaları ağır bir dille eleştirdi. Sendika olarak eğitimciler ile kılık kıyafet serbestliğiyle ilgili olarak görüşmeler yaptıklarını belirterek şunları söyledi: “Öğrencilere yapılan kılık kıyafet dayatması 82 darbe ürünü olduğunu dile getiriyor, buna karşı duruşumuzu sergiliyoruz. Şu anda okullarda, okul aile birliklerinin dayatması var ise bu doğru bir hareket değildir. Bunu alan olabilir, alamayan, ekonomik koşulları el vermeyen aileler var. Bu anlamda çocukları çok fazlada sıkmadan bu tek tipçi yaklaşımdan uzak tutmak gerekiyor. Okul müdürlerinin bu anlamda okul aile birliklerinin kılık, kıyafet dayatmalarına karşı çıkması gerekiyor, bu hangi okul olur ise olsun. Kıyafet uygulamasını güvenlik sebebiyle söyleyebilirler fakat bu ilkokulda okuyan küçük çocuklar için söylemek mümkün değil. Okul müdürlerine ve aile birliklerine tavsiyem hiç kimseyi ötekileştirmeden hiçbir uygulamada kimsenin eğitim, öğretim hakkı engellenemez, kılık, kıyafetinden dolayı da hiç kimse ötekileştirilemez.” dedi.
‘BUNU YAPAN ÖĞRETMENLERDE CİDDİ SIKINTI VAR DEMEKTİR’
Öğrencilere okul üniforması noktasında dayatma yapılmasını sağlayan öğretmenlerde ciddi sıkıntıların olduğunu da sözlerine ekleyen Memiş: “Kılık, kıyafet dayatması noktasında bunu yapan İdareciler de ve öğretmenlerde ciddi sıkıntılar var demektir. Hiçbir öğrenciyi kılık, kıyafetinden dolayı kimsenin aşağılamaya, hakkı da yok, yetkisi de yok. Hiç kimsenin öğrenciyi sosyal etkinliklere almama veya dersten çıkarma gibi bir lüksüde bulunamaz. Bunu yapan kişi o çocuğun hakkını gasp etmiş demektir.” dedi.
AHMET BEŞENK
Diyarbakır’da Okul öncesi alanda yakalanan başarıyı okul sonrasında ki uygulamalar adeta baltalıyor, öğrenci velilerini canından bezdiriyor, okul içinde veli, öğrenci ve öğretmen tartışmalarına neden oluyor. Tüm bu sorumsuzlukların altında ise okul aile birliklerinin dayatmalarının olduğu iddia ediyor, okul yöneticilerinin suskunluğu ise düşündürücü.
‘OKUL YÖNETİCİLERİNİN HERŞEYDEN HABERİ VAR’
Diyarbakır’da birçok okul Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kendilerine yardım edilmediği gerekçesi ile velilerle adeta cebelleşiyorlar. “Yardımcı ders kitapları, Öğrenci kıyafetleri, fotokopi paraları, sosyal etkinlikler ve daha birçok alanda ‘Çalışma yapıyoruz, para topluyoruz’ diyerek öğrenci velilerinden meblağlar alan okul yönetimleri ve aile birliklerine kimse dur demeyecek mi? Diye soruyor Metin T.
‘Metin T. Sınıf babası olarak görev yaptığı sırada okul aile birliğinin kendilerine velilerden tahsilat yapmaları için yoğun baskı yaptığını belirtirken aynı ölçekte öğretmenlerinde üzerine baskı kurduklarını ile getirerek şunları kaydetti: “Okul aile birlikleri asla kendi başlarına hareket edemezler. Bizim okulda da aynen böyledir. Okul idarecisi buna izin verdiği için tüm öğrenci velilerinden aile birliklerine katkı sağlamamız adeta zorunlu gibi bir şey. Öte yandan öğrenci kıyafetleri noktasında da dayatmayı yapan okul aile birlikleridir. Okul yöneticilerinin sessiz kalması ise düşündürücü. Okul aile birlikleri için para toplayan sınıf anne ve babalarının bu parayı bankaya mı, elden birine mi verdiklerinin de incelenmesinde yarar vardır. ” diyor.
‘CEZALANDIRMA YÖNTEMİ İLE KIYAFET DAYATMASI’
Önceki gün sabah itibari ile Yenişehir ilçesinde bulunan çok tanınmış bir okulda öğrenci velileri ve öğretmenler arasında kısa süreli bir tartışmada yaşandı. Yaşanan tartışmada öğretmenler okul aile birliklerinin öğrencilerin okul üniforması giymeleri noktasında baskıcı bir tutum sergiledikleri için kendilerinin de alınan kararları ilettiklerini belirtiler. Öğrenci velileri ile öğretmenleri adeta karşı karşıya getirten uygulama sırasında okul üniforması ile okula gelmeyen öğrencilere yönelik olarak sosyal etkinliklere alınmamaları, beden eğitimi derslerine çıkartılmamaları, eğlenceli etkinliklerden uzak tutulmaları kararlarının alındığı öğrenildi. Ayrıca okullara tek seferde zorunlu bağışları yapamayanlar için taksitlendirme seçeneklerinin olduğu ve aidata bağlandığı da utanarak aldığımız bilgiler arasında.
‘KILIK KIYAFET DAYATMASI 82 DARBE ÜRÜNÜ’
Öğrencilerin okul kıyafetleri ile okula gelme zorunluluğunun dayatılmasını tek tipçilik olarak değerlendiren Eğitim-Bir Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş uygulamaları ağır bir dille eleştirdi. Sendika olarak eğitimciler ile kılık kıyafet serbestliğiyle ilgili olarak görüşmeler yaptıklarını belirterek şunları söyledi: “Öğrencilere yapılan kılık kıyafet dayatması 82 darbe ürünü olduğunu dile getiriyor, buna karşı duruşumuzu sergiliyoruz. Şu anda okullarda, okul aile birliklerinin dayatması var ise bu doğru bir hareket değildir. Bunu alan olabilir, alamayan, ekonomik koşulları el vermeyen aileler var. Bu anlamda çocukları çok fazlada sıkmadan bu tek tipçi yaklaşımdan uzak tutmak gerekiyor. Okul müdürlerinin bu anlamda okul aile birliklerinin kılık, kıyafet dayatmalarına karşı çıkması gerekiyor, bu hangi okul olur ise olsun. Kıyafet uygulamasını güvenlik sebebiyle söyleyebilirler fakat bu ilkokulda okuyan küçük çocuklar için söylemek mümkün değil. Okul müdürlerine ve aile birliklerine tavsiyem hiç kimseyi ötekileştirmeden hiçbir uygulamada kimsenin eğitim, öğretim hakkı engellenemez, kılık, kıyafetinden dolayı da hiç kimse ötekileştirilemez.” dedi.
‘BUNU YAPAN ÖĞRETMENLERDE CİDDİ SIKINTI VAR DEMEKTİR’
Öğrencilere okul üniforması noktasında dayatma yapılmasını sağlayan öğretmenlerde ciddi sıkıntıların olduğunu da sözlerine ekleyen Memiş: “Kılık, kıyafet dayatması noktasında bunu yapan İdareciler de ve öğretmenlerde ciddi sıkıntılar var demektir. Hiçbir öğrenciyi kılık, kıyafetinden dolayı kimsenin aşağılamaya, hakkı da yok, yetkisi de yok. Hiç kimsenin öğrenciyi sosyal etkinliklere almama veya dersten çıkarma gibi bir lüksüde bulunamaz. Bunu yapan kişi o çocuğun hakkını gasp etmiş demektir.” dedi.
AHMET BEŞENK