Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Maske takmayan, çenesinin altında barındıran vatandaşlarımızın olduğunu ve yanlış yapıldığını belirterek, “Lütfen bu dönem içinde bunları bırakalım. Sabırla şu dönemi atlatmaya gayret edelim. Hiç birimizin ihmalkar davranarak, ne kendimizi, ne sevdiklerimizin sağlığını riske atma lüksü yoktur.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Kocaeli Üniversitesi’nin sağlık tesisleri ve araştırma merkezlerinin açılış töreni gerçekleştirildi. Törende eski başbakan ve eski meclis başkanı Binali Yıldırım, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın hazır bulundu.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İlk merkezimiz olan araştırma ve uygulama hastanesine ait olan poliklinik ve tıp eğitimi uygulama merkezidir. Toplam kapalı alanı 29 bin 500 metrekare olan merkezimizin yatırım bedeli 73 milyon liradır. Günlük 4 bin hastaya poliklinik hizmeti verme kapasitesine sahip merkezimizde 225 poliklinik odası bulunuyor. Semahat Aracı Onkoloji ve Palyatif Bakım Merkezi ise 10 bin 300 metrekare kapalı alana sahip, önemli bir yatırımdır. 45 adet kemoterapi kabini bulunan merkezde günlük 110 hastaya kemoterapi tedavisi uygulanacak, gerekli hallerde bu sayı 200 hastaya kadar çıkacaktır” dedi.
Deneysel Tıp Araştırma ve Uygulama Merkezi biriminden bahseden Erdoğan, “Burada denek hayvanları için kurulan elektro fizyoloji, kardiyoloji, davranış araştırma laboratuvarları ve ameliyathaneler ile ilaç ve tıbbi deneylerde çok başarılı neticeler elde edeceğimize inanıyoruz. 10 bin 500 metrekare kapalı alana sahip yatırım tutarı 17, 5 milyon lira olan Batı Kampüsü Sağlık Bilimleri Araştırma Merkezi binamız bilhassa içinden geçtiğimiz dönemde, kritik önemde bir yapıdır. Tesis içinde Tıbbi Genetik ve Moleküler Biyoloji Araştırma Merkezi ve PCR laboratuvarı ve klonlama laboratuvarı ve kök hücre merkezi yer alıyor. Merkezimiz KKovid-19 salgını ile mücadelede bölgemizde yürütülen PCR test hizmetlerine aktif olarak katkı sunmuştur. Toplam yatırım bedeli 147 milyon lirayı bulan sağlık tesislerimizin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
“Aslında muhalefet modern sağlık kuruluşundan ne anladığını, meşhur sahra hastanesi skandalıyla ifşa etmiştir”
Şimdiye kadar dünya genelinde, yaklaşık 750 bin kişinin hayatına mal olan korona virüs salgınının pek çok gerçeğin görülmesine sebep olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu salgın sağlık yatırımlarının önemini göstermesinin ya sıra, sosyal devlet anlayışının da değerini ortaya koydu. Salgın döneminde pek çok gelişmiş ülkenin sağlık sistemlerinin çöktüğüne şahitlik ettik. Ekonomik güçlerine rağmen, tedarik zincirini devam ettiremeyen, kamu düzenini sağlamayan devletler gördük. Bırakın vatandaşlarına, sağlık personeline dahi maske, tulum, koruyucu tıbbi malzeme temin edemeyen ülkeler oldu. Özellikle yaşlı bakım evlerinden yansıyan görüntüler, bir ibret, utanç vesikası olarak hafızalara kazınmıştır. Elbette her bir ülkenin bu yaşananlardan alacağı dersler vardır. Türkiye olarak, bizde bu süreçte sağlık sitemimizi test etme, güçlü ve zayıf yönlerimizi görme imkanı bulduk. Muhalefetin sürekli eleştirdiği, gereksiz dediği sağlık yatırımlarımızın kıymeti, salgın döneminde çok iyi anlaşılmıştır. Aslında muhalefet modern sağlık kuruluşundan ne anladığını, meşhur sahra hastanesi skandalıyla ifşa etmiştir. İstanbul’daki acil durum hastanelerimizi, devasa sağlık tesislerini diline dolayanlar, vatandaşlarımıza derme çatma fuar alanlarını sahra hastanesi diye yutturmaya çalıştılar. Yönettikleri mahalli idarelerde, toplu taşıma hizmetlerini dahi, salgın şartlarına dahi sunmayı beceremediler. Şov yapmaktan, karamsarlık aşılamaktan, yalan yanlış bilgilerle evham oluşturmaktan, kendi asli görevlerini yapmaya fırsat bulamadılar. Tüm bunlara rağmen, hamd olsun güçlü sağlık alt yapımız ve tüm sağlık çalışanlarımızın fedakarlığı ile en kritik evreyi başarı ile atlattık. Diğer pek çok yerde, yaşanan utanç verici görüntülerin hiç biri ülkemizde yaşanmadı. Maddi imkanı ne olursa olsun, bu zorlu süreçte 83 milyonun her bir ferdine birinci sınıf sağlık hizmeti sağladık. Salgın tehdidi altındaki hiçbir vatandaşı hastane kapısından çevirmedik, hiçbir hastanın tedavisini ihmal etmedik. Şehir hastaneleri ile gurur duyduk. Aynı zamanda yeni yatırımlar ile sağlık alt yapımızı tahkim ettik. Bugüne kadar 150 ülke, 6 uluslararası kuruluşun sağlık malzemesi desteği talebini biz karşıladık. Yurt dışında bulunan 90 binden vatandaşımızı kurduğumuz kara, hava, deniz köprüleri ile ülkemize getirdik. İnşallah bundan sonra da atamız Kanuni Sultan Süleyman’ın o veciz ifadesinde buyurduğu şekilde, ‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet Cihan’da bir nefes sıhhat gibi’ düsturu ile çalışmayı sürdüreceğiz” dedi.
“Maske takmayan, çenesinin altında barındıran vatandaşlarımız var. Yanlış yapıyoruz”
Kritik bir uyarıda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Temizlik, maske, mesafe kurallarına riayet etmenin önemini hatırlatmak istiyorum. Maske takmayan, çenesinin altında barındıran vatandaşlarım var. Yanlış yapıyoruz. Tüm bunlar bize bir şey ifade ediyor. Allah göstermesin tüm bu süreç içinde vefat edenlerin sayısını görüyorsunuz. Hastanelerde maalesef yer alanların durumunu görüyorsunuz. Biz bu ihmallerden çok çektik. Açık plajlar vs… Lütfen bu dönem içinde bunları bırakalım. Sabırla şu dönemi atlatmaya gayret edelim. Hiç birimizin ihmalkar davranarak, ne kendimizi, ne sevdiklerimizin sağlığını riske atma lüksü yoktur. Bizim inancımızda önce tedbir, sonra tevekkül gelir. Rehavetin, duyarsızlığın sonu ya pişmanlıktır, ya da hastalıktır. Vatandaşlarımdan salgına karşı tedbiri elden bırakmalarını, hayatlarını idame ettirirken muhakkak kurallara uymalarını istirham ediyorum” ifadelerini kullandı.
Konuşmanın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler, sağlık tesislerinin açılışını gerçekleştirdi.
“Günü kurtarmaya değil, geleceğe mührümüzü vurmaya odaklandık”
“Birileri fildişi kulelerde ahkam keserken, milletimize karamsarlık yayarken, biz büyük ve güçlü Türkiye hedefimize doğru kararlılıkla yürüyoruz” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu süreçte yenilikçi projelere imza atan özel sektörümüz, üniversitelerimiz, TÜBİTAK gibi kurumlar stratejik kurumlar gerçekten kritik sorumluluklar üstleniyor. Ülkemizin teknolojik alt yapısı ve kabiliyetleri, TÜBİTAK’ın araştırma merkezleri ve enstitüleri katkılarıyla her geçen gün daha da güçleniyor. Bugün yapacağımız açılışlar ile buna yenilerini eklemek suretiyle Gebze ve Ankara’da, 7 farklı alt yapıyı teknoloji eko sistemine kazandıracağız. Ulusal enerjetik malzemeler laboratuvarımız, askeri mühimmatlarda kullanılan ve yurt dışından teminde problem yaşanan malzemelerin, ülkemizde üretilmesine katkı yapacak. Yüksek sıcaklık malzemeleri mükemmeliyet merkezinde, süper alaşım malzemelerin üretimi, tamiri ve bakımı gerçekleştirilecek. Bio malzeme, bio mekanik, bio elektronik, 3B mükemmeliyet merkezinde, yurt dışında yapılan testleri, tek bir elden yürütecek, ayrıca bio teknoloji temelli malzeme ve sistemler geliştireceğiz. Motor mükemmeliyet merkezinde, demiryolu, denizcilik, jeneratör ve özel amaçlı kullanıma uygun motorlar, yurt içinde test edilebilecek. Bu sayede firmalarımız yurt dışındaki laboratuvarlara para vermekten kurtulacak, büyük bütçeli motor geliştirme projeleri ülkemizde yapılacak. Özellikle, fotovoltaik, performans ve güvenli test merkezimizde güneş enerjisi uygulamalarında kullanılan cihazların kalibrasyonları ve test ölçümleri gerçekleştirilecek. Böylece yerli üreticilerimize zaman ve maliyet avantajı sağlayacağız. TÜBİTAK SAGE Çevresel Test Merkezi sayesinde, silah sistem projeleri başta olmak üzere tüm çevre şart testleri, uluslarası stantlarda ülkemizde icra edilecektir. SAGE bünyesinde kurduğumuz, yeni araştırma geliştirme hizmet binası ile milli mühimmatların tasarımı, yazılımı ve simülasyonları alanında stratejik çalışmalar yürütülecek. Bu laboratuvarlar sayesinde ülkemizin 57 yıllık çınarı olan TÜBİTAK’ı daha bütüncül ve tamamlayıcı bir fonksiyona kavuşturuyoruz. Bu vesile ile bilimsel araştırmalara ilgi duyan yetenekli evlatlarımıza müjde vermek istiyorum. Türkiye’nin adını bilim olimpiyatlarında daha yükseğe taşıyacak, TÜBİTAK Fen Lisemiz inşallah 2021-2022 eğitim öğretim yılından itibarin öğrenci almaya başlayacak. Gerek hizmete açtığımız laboratuvarlarımızın, gerekse lisemizin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
Güçlü ve rekabetçi büyümeye giden yolun katma değerli üretimden geçtiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Saniyede dışa bağımlılık, milli güvenlik açısından, en az siyasi bağımlılık kadar vahim bir durumdur. Türkiye uzun yıllar bunun acısını yaşamız bir ülkedir. Kıbrıs Barış Harekatından, terörle mücadelemize kadar pek alanda tehditlere, baskılara, gizli açık yaptırımlara maruz kaldık. Bir dönem Ege’de Akdeniz’de meşru hakkımız olan meselelerde bile yeterince inisiyatif alamadık. Üretimde, ihracatta, güçsüzlüğün bedelini maalesef diplomaside, savunmada, terörle mücadelede ödedik. 2002 yılında ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde, Türkiye ekonomisinin ihracat hacmi sadece 36 milyar dolardı. Bu ihracatı sürükleyen hepi topu 3-5 sektör varken, sanayi alt yapısı da son derece zayıftı. Özel sektörü yeniliğe ve AR-GE’ye yönlendiren hiçbir mekanizma yoktu. Teslim aldığımız bu ekonomide, üretim ve AR-GE alt yapıları başta olmak üzere, kalkınmayı hızlandıracak, özellikle bu yatırımları tek tek hayata geçirdik. Türkiye’nin gururu olan devasa üretim tesislerini, eserleri, yolları, köprüleri, hastaneleri, havalimanlarını insanımızın hizmetine sunduk. Sadece yollar, köprüler, viyadükler, tüneller, sağlık kuruluşları inşa etmedik. Aynı zamanda ülkemiz gelişen teknolojilerin pazarı değil, tasarlayıcısı, üreticisi de olsun istedik. Günü kurtarmaya değil, geleceğe mührümüzü vurmaya odaklandık. Yıllarca örselenmiş, hayati projeleri, iç ve dış rant odaklarınca sabote edilmiş ülkemize yeniden özgüven kazandırdık. Büyük ve güçlü Türkiye hedefimize ulaşma yolunda, son 18 yılda sıfırdan AR-GE ve girişimcilik eko sistemi inşa ettik. İleri teknoloji alanındaki çalışmalarda 85 teknoparkımız ile, bin 607 AR-GE ve tasarım merkezimiz ile Türkiye olarak ‘bizde varız’ dedik. Ülkemizin yarınlarına ön verecek en büyük teknoloji üssü olan Bilişim Vadisi’ni işte buraya, Gebze’ye kurduk. Türkiye’nin otomobilini yine buradan dünyaya tanıttık. Gebze’yi sadece bölgesinin değil, tüm Türkiye’nin çekim merkezi haline getirdik. Bilişim Vadimize özellikle ilgi, özellikle otomotiv sektöründen günden güne artıyor” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kovid-19 aşısı müjdesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kovid-19 aşısı hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Özel sektör, üniversite ve devlet işbirliği ile Kovid-19'a karşı aşı ve ilaç geliştirme projelerinde önemli mesafe kat edildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünya Sağlık Örgütü'nün listesinde, yerli aşı geliştiren ülkeler arasında, ABD ve Çin'in ardından üçüncü sırada yer alıyoruz. TÜBİTAK öncülüğünde oluşturulan Kovid-19 Türkiye Platformu 8 farklı aşı ve 10 farklı ilaç projesi yürütüyor. Bu projeleri yürüten kıymetli hocalarımız ve paydaş kuruluşlarımız bugün aramızda. Hamdolsun, aşı çalışmalarımızda iki aşı adayımız hayvan deneylerini başarılı bir şekilde tamamladı. Bunlardan birisi etik kurulu onayını alarak, insanlar üzerinde klinik çalışma safhasına geldi. Türkiye, ilaç ve tıbbi cihaz kurulumuzun onayının ardından inşallah bu çalışmaları süratle başlatacağız. Aşının yanı sıra, ilaç geliştirme faaliyetlerimizde tüm hızıyla devam ediyor. Hekimlerimiz tarafından yoğun biçimde kullanılan favipiravir etkin maddesini baştan sona, 8 basamağı içerecek şekilde sentezledik. Ruhsatlı ve ticari bir ürüne dönüştürdük. Bunun yanında ilaç geliştirme alanında kendi özgün projelerimiz devam ediyor. Gerek aşı ve ilaç çalışmalarını yürüten bilim adamlarımıza, gerek bu süreçte sorumluluk üstlenen kuruluşlarımıza gereken desteği veriyor, vereceğiz" dedi. İHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Kocaeli Üniversitesi’nin sağlık tesisleri ve araştırma merkezlerinin açılış töreni gerçekleştirildi. Törende eski başbakan ve eski meclis başkanı Binali Yıldırım, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın hazır bulundu.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İlk merkezimiz olan araştırma ve uygulama hastanesine ait olan poliklinik ve tıp eğitimi uygulama merkezidir. Toplam kapalı alanı 29 bin 500 metrekare olan merkezimizin yatırım bedeli 73 milyon liradır. Günlük 4 bin hastaya poliklinik hizmeti verme kapasitesine sahip merkezimizde 225 poliklinik odası bulunuyor. Semahat Aracı Onkoloji ve Palyatif Bakım Merkezi ise 10 bin 300 metrekare kapalı alana sahip, önemli bir yatırımdır. 45 adet kemoterapi kabini bulunan merkezde günlük 110 hastaya kemoterapi tedavisi uygulanacak, gerekli hallerde bu sayı 200 hastaya kadar çıkacaktır” dedi.
Deneysel Tıp Araştırma ve Uygulama Merkezi biriminden bahseden Erdoğan, “Burada denek hayvanları için kurulan elektro fizyoloji, kardiyoloji, davranış araştırma laboratuvarları ve ameliyathaneler ile ilaç ve tıbbi deneylerde çok başarılı neticeler elde edeceğimize inanıyoruz. 10 bin 500 metrekare kapalı alana sahip yatırım tutarı 17, 5 milyon lira olan Batı Kampüsü Sağlık Bilimleri Araştırma Merkezi binamız bilhassa içinden geçtiğimiz dönemde, kritik önemde bir yapıdır. Tesis içinde Tıbbi Genetik ve Moleküler Biyoloji Araştırma Merkezi ve PCR laboratuvarı ve klonlama laboratuvarı ve kök hücre merkezi yer alıyor. Merkezimiz KKovid-19 salgını ile mücadelede bölgemizde yürütülen PCR test hizmetlerine aktif olarak katkı sunmuştur. Toplam yatırım bedeli 147 milyon lirayı bulan sağlık tesislerimizin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
“Aslında muhalefet modern sağlık kuruluşundan ne anladığını, meşhur sahra hastanesi skandalıyla ifşa etmiştir”
Şimdiye kadar dünya genelinde, yaklaşık 750 bin kişinin hayatına mal olan korona virüs salgınının pek çok gerçeğin görülmesine sebep olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu salgın sağlık yatırımlarının önemini göstermesinin ya sıra, sosyal devlet anlayışının da değerini ortaya koydu. Salgın döneminde pek çok gelişmiş ülkenin sağlık sistemlerinin çöktüğüne şahitlik ettik. Ekonomik güçlerine rağmen, tedarik zincirini devam ettiremeyen, kamu düzenini sağlamayan devletler gördük. Bırakın vatandaşlarına, sağlık personeline dahi maske, tulum, koruyucu tıbbi malzeme temin edemeyen ülkeler oldu. Özellikle yaşlı bakım evlerinden yansıyan görüntüler, bir ibret, utanç vesikası olarak hafızalara kazınmıştır. Elbette her bir ülkenin bu yaşananlardan alacağı dersler vardır. Türkiye olarak, bizde bu süreçte sağlık sitemimizi test etme, güçlü ve zayıf yönlerimizi görme imkanı bulduk. Muhalefetin sürekli eleştirdiği, gereksiz dediği sağlık yatırımlarımızın kıymeti, salgın döneminde çok iyi anlaşılmıştır. Aslında muhalefet modern sağlık kuruluşundan ne anladığını, meşhur sahra hastanesi skandalıyla ifşa etmiştir. İstanbul’daki acil durum hastanelerimizi, devasa sağlık tesislerini diline dolayanlar, vatandaşlarımıza derme çatma fuar alanlarını sahra hastanesi diye yutturmaya çalıştılar. Yönettikleri mahalli idarelerde, toplu taşıma hizmetlerini dahi, salgın şartlarına dahi sunmayı beceremediler. Şov yapmaktan, karamsarlık aşılamaktan, yalan yanlış bilgilerle evham oluşturmaktan, kendi asli görevlerini yapmaya fırsat bulamadılar. Tüm bunlara rağmen, hamd olsun güçlü sağlık alt yapımız ve tüm sağlık çalışanlarımızın fedakarlığı ile en kritik evreyi başarı ile atlattık. Diğer pek çok yerde, yaşanan utanç verici görüntülerin hiç biri ülkemizde yaşanmadı. Maddi imkanı ne olursa olsun, bu zorlu süreçte 83 milyonun her bir ferdine birinci sınıf sağlık hizmeti sağladık. Salgın tehdidi altındaki hiçbir vatandaşı hastane kapısından çevirmedik, hiçbir hastanın tedavisini ihmal etmedik. Şehir hastaneleri ile gurur duyduk. Aynı zamanda yeni yatırımlar ile sağlık alt yapımızı tahkim ettik. Bugüne kadar 150 ülke, 6 uluslararası kuruluşun sağlık malzemesi desteği talebini biz karşıladık. Yurt dışında bulunan 90 binden vatandaşımızı kurduğumuz kara, hava, deniz köprüleri ile ülkemize getirdik. İnşallah bundan sonra da atamız Kanuni Sultan Süleyman’ın o veciz ifadesinde buyurduğu şekilde, ‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet Cihan’da bir nefes sıhhat gibi’ düsturu ile çalışmayı sürdüreceğiz” dedi.
“Maske takmayan, çenesinin altında barındıran vatandaşlarımız var. Yanlış yapıyoruz”
Kritik bir uyarıda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Temizlik, maske, mesafe kurallarına riayet etmenin önemini hatırlatmak istiyorum. Maske takmayan, çenesinin altında barındıran vatandaşlarım var. Yanlış yapıyoruz. Tüm bunlar bize bir şey ifade ediyor. Allah göstermesin tüm bu süreç içinde vefat edenlerin sayısını görüyorsunuz. Hastanelerde maalesef yer alanların durumunu görüyorsunuz. Biz bu ihmallerden çok çektik. Açık plajlar vs… Lütfen bu dönem içinde bunları bırakalım. Sabırla şu dönemi atlatmaya gayret edelim. Hiç birimizin ihmalkar davranarak, ne kendimizi, ne sevdiklerimizin sağlığını riske atma lüksü yoktur. Bizim inancımızda önce tedbir, sonra tevekkül gelir. Rehavetin, duyarsızlığın sonu ya pişmanlıktır, ya da hastalıktır. Vatandaşlarımdan salgına karşı tedbiri elden bırakmalarını, hayatlarını idame ettirirken muhakkak kurallara uymalarını istirham ediyorum” ifadelerini kullandı.
Konuşmanın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler, sağlık tesislerinin açılışını gerçekleştirdi.
“Günü kurtarmaya değil, geleceğe mührümüzü vurmaya odaklandık”
“Birileri fildişi kulelerde ahkam keserken, milletimize karamsarlık yayarken, biz büyük ve güçlü Türkiye hedefimize doğru kararlılıkla yürüyoruz” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu süreçte yenilikçi projelere imza atan özel sektörümüz, üniversitelerimiz, TÜBİTAK gibi kurumlar stratejik kurumlar gerçekten kritik sorumluluklar üstleniyor. Ülkemizin teknolojik alt yapısı ve kabiliyetleri, TÜBİTAK’ın araştırma merkezleri ve enstitüleri katkılarıyla her geçen gün daha da güçleniyor. Bugün yapacağımız açılışlar ile buna yenilerini eklemek suretiyle Gebze ve Ankara’da, 7 farklı alt yapıyı teknoloji eko sistemine kazandıracağız. Ulusal enerjetik malzemeler laboratuvarımız, askeri mühimmatlarda kullanılan ve yurt dışından teminde problem yaşanan malzemelerin, ülkemizde üretilmesine katkı yapacak. Yüksek sıcaklık malzemeleri mükemmeliyet merkezinde, süper alaşım malzemelerin üretimi, tamiri ve bakımı gerçekleştirilecek. Bio malzeme, bio mekanik, bio elektronik, 3B mükemmeliyet merkezinde, yurt dışında yapılan testleri, tek bir elden yürütecek, ayrıca bio teknoloji temelli malzeme ve sistemler geliştireceğiz. Motor mükemmeliyet merkezinde, demiryolu, denizcilik, jeneratör ve özel amaçlı kullanıma uygun motorlar, yurt içinde test edilebilecek. Bu sayede firmalarımız yurt dışındaki laboratuvarlara para vermekten kurtulacak, büyük bütçeli motor geliştirme projeleri ülkemizde yapılacak. Özellikle, fotovoltaik, performans ve güvenli test merkezimizde güneş enerjisi uygulamalarında kullanılan cihazların kalibrasyonları ve test ölçümleri gerçekleştirilecek. Böylece yerli üreticilerimize zaman ve maliyet avantajı sağlayacağız. TÜBİTAK SAGE Çevresel Test Merkezi sayesinde, silah sistem projeleri başta olmak üzere tüm çevre şart testleri, uluslarası stantlarda ülkemizde icra edilecektir. SAGE bünyesinde kurduğumuz, yeni araştırma geliştirme hizmet binası ile milli mühimmatların tasarımı, yazılımı ve simülasyonları alanında stratejik çalışmalar yürütülecek. Bu laboratuvarlar sayesinde ülkemizin 57 yıllık çınarı olan TÜBİTAK’ı daha bütüncül ve tamamlayıcı bir fonksiyona kavuşturuyoruz. Bu vesile ile bilimsel araştırmalara ilgi duyan yetenekli evlatlarımıza müjde vermek istiyorum. Türkiye’nin adını bilim olimpiyatlarında daha yükseğe taşıyacak, TÜBİTAK Fen Lisemiz inşallah 2021-2022 eğitim öğretim yılından itibarin öğrenci almaya başlayacak. Gerek hizmete açtığımız laboratuvarlarımızın, gerekse lisemizin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
Güçlü ve rekabetçi büyümeye giden yolun katma değerli üretimden geçtiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Saniyede dışa bağımlılık, milli güvenlik açısından, en az siyasi bağımlılık kadar vahim bir durumdur. Türkiye uzun yıllar bunun acısını yaşamız bir ülkedir. Kıbrıs Barış Harekatından, terörle mücadelemize kadar pek alanda tehditlere, baskılara, gizli açık yaptırımlara maruz kaldık. Bir dönem Ege’de Akdeniz’de meşru hakkımız olan meselelerde bile yeterince inisiyatif alamadık. Üretimde, ihracatta, güçsüzlüğün bedelini maalesef diplomaside, savunmada, terörle mücadelede ödedik. 2002 yılında ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde, Türkiye ekonomisinin ihracat hacmi sadece 36 milyar dolardı. Bu ihracatı sürükleyen hepi topu 3-5 sektör varken, sanayi alt yapısı da son derece zayıftı. Özel sektörü yeniliğe ve AR-GE’ye yönlendiren hiçbir mekanizma yoktu. Teslim aldığımız bu ekonomide, üretim ve AR-GE alt yapıları başta olmak üzere, kalkınmayı hızlandıracak, özellikle bu yatırımları tek tek hayata geçirdik. Türkiye’nin gururu olan devasa üretim tesislerini, eserleri, yolları, köprüleri, hastaneleri, havalimanlarını insanımızın hizmetine sunduk. Sadece yollar, köprüler, viyadükler, tüneller, sağlık kuruluşları inşa etmedik. Aynı zamanda ülkemiz gelişen teknolojilerin pazarı değil, tasarlayıcısı, üreticisi de olsun istedik. Günü kurtarmaya değil, geleceğe mührümüzü vurmaya odaklandık. Yıllarca örselenmiş, hayati projeleri, iç ve dış rant odaklarınca sabote edilmiş ülkemize yeniden özgüven kazandırdık. Büyük ve güçlü Türkiye hedefimize ulaşma yolunda, son 18 yılda sıfırdan AR-GE ve girişimcilik eko sistemi inşa ettik. İleri teknoloji alanındaki çalışmalarda 85 teknoparkımız ile, bin 607 AR-GE ve tasarım merkezimiz ile Türkiye olarak ‘bizde varız’ dedik. Ülkemizin yarınlarına ön verecek en büyük teknoloji üssü olan Bilişim Vadisi’ni işte buraya, Gebze’ye kurduk. Türkiye’nin otomobilini yine buradan dünyaya tanıttık. Gebze’yi sadece bölgesinin değil, tüm Türkiye’nin çekim merkezi haline getirdik. Bilişim Vadimize özellikle ilgi, özellikle otomotiv sektöründen günden güne artıyor” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kovid-19 aşısı müjdesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kovid-19 aşısı hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Özel sektör, üniversite ve devlet işbirliği ile Kovid-19'a karşı aşı ve ilaç geliştirme projelerinde önemli mesafe kat edildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünya Sağlık Örgütü'nün listesinde, yerli aşı geliştiren ülkeler arasında, ABD ve Çin'in ardından üçüncü sırada yer alıyoruz. TÜBİTAK öncülüğünde oluşturulan Kovid-19 Türkiye Platformu 8 farklı aşı ve 10 farklı ilaç projesi yürütüyor. Bu projeleri yürüten kıymetli hocalarımız ve paydaş kuruluşlarımız bugün aramızda. Hamdolsun, aşı çalışmalarımızda iki aşı adayımız hayvan deneylerini başarılı bir şekilde tamamladı. Bunlardan birisi etik kurulu onayını alarak, insanlar üzerinde klinik çalışma safhasına geldi. Türkiye, ilaç ve tıbbi cihaz kurulumuzun onayının ardından inşallah bu çalışmaları süratle başlatacağız. Aşının yanı sıra, ilaç geliştirme faaliyetlerimizde tüm hızıyla devam ediyor. Hekimlerimiz tarafından yoğun biçimde kullanılan favipiravir etkin maddesini baştan sona, 8 basamağı içerecek şekilde sentezledik. Ruhsatlı ve ticari bir ürüne dönüştürdük. Bunun yanında ilaç geliştirme alanında kendi özgün projelerimiz devam ediyor. Gerek aşı ve ilaç çalışmalarını yürüten bilim adamlarımıza, gerek bu süreçte sorumluluk üstlenen kuruluşlarımıza gereken desteği veriyor, vereceğiz" dedi. İHA