KÜLTÜR SANAT

“Maziden Atiye Diyarbakır” Projesi coşkulu bir açılışla başladı

Diyarbakır'da düzenlenen “Maziden Atiye” kamp programı, 10 ilden gelen başarılı kız öğrencileri tarihiyle, kültürüyle ve ilmi atmosferiyle buluşturuyor. İl Milli Eğitim Müdürü Murat Küçükali, “Bir memleketin en büyük zenginliği gençleridir. Köklerinden beslenen şuurlu gençlik, Türkiye Yüzyılı’nın temelidir” dedi.

Abone Ol

Mehmet Sait Bayram /özDİYARBAKIR - Milli Eğitim Bakanlığı’nın öncülüğünde yürütülen ve gençlerin tarihî, kültürel ve sosyal gelişimlerine katkı sunmayı hedefleyen “Maziden Atiye Diyarbakır” Projesi, Diyarbakır Devegeçidi Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen görkemli bir açılışla başladı.

Batman, Mardin, Bitlis, Elazığ, Siirt, Bingöl, Muş, Adıyaman, Şanlıurfa ve Diyarbakır’dan gelen lise düzeyinde başarılı 80 kız öğrenci, 15-21 Haziran tarihleri arasında Diyarbakır’da düzenlenecek kampta bir araya geldi.
Açılış törenine Diyarbakır Vali Yardımcısı Ömer Coşkun ve İl Milli Eğitim Müdürü Murat Küçükali başta olmak üzere çok sayıda eğitim yöneticisi, öğretmen ve öğrenci katıldı.

“Bu topraklar bilgelik ve ilmin mayalandığı yerlerdir”

Programda konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Murat Küçükali, Diyarbakır’ın tarihsel ve kültürel misyonuna dikkat çekerek, bu kadim şehrin gençlerle daha da anlam kazandığını söyledi. Küçükali, “Diyarbakır onlarca medeniyete başkentlik yapmış; tarihiyle, kültürüyle eşsiz bir şehir. Sevdası yürek yakan, görenin sevdalandığı bir şehir. Sizleri böyle bir şehirde ağırlamaktan büyük onur duyuyoruz. İnşallah burada olmaktan mutluluk duyar, güzel anılarla ayrılırsınız” ifadelerini kullandı.

“Gençler bir milletin en büyük sermayesidir”

Gençlerin eğitimine yapılan yatırımların, bir milletin geleceğine yapılan en değerli katkı olduğuna dikkat çeken Küçükali, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bir memleketin en büyük zenginliği ne altın ne petrol ne de diğer kaynaklardır; en değerli hazinesi gençleridir. Şuurlu, bilgili, donanımlı, ülkü sahibi gençler yetiştirirsek, o milletin yarınları da o kadar güçlü olur. Tarihte iz bırakan tüm medeniyetler, gençlerine değer vermiş; eğitimleriyle devlet adamları birebir ilgilenmiştir.”

Küçükali, ayrıca bu yıl 5 şehirde uygulanacak olan "Maziden Atiye" kamp programlarının, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin bir tamamlayıcısı olduğunu hatırlatarak şöyle devam etti: “Bu program, köklerinden beslenen ama çağın gerekliliklerine göre donanmış bir gençlik inşa etme gayesinin bir parçasıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde başlayan kamp süreci, sadece bir geziden ibaret değil; geçmişi tanıyıp geleceğe sağlam adımlar atmak isteyen gençlere bir yol haritasıdır.”

“Selahaddin Eyyubi’nin İzinde”

Bu yıl Diyarbakır etabının özel temasının “Diyarbakır’dan Kudüs’e Selahaddin Eyyubi’nin İzinde” olduğunu belirten Küçükali, gençlerin bu kapsamda tarihî şahsiyetler üzerinden milli bilinç ve vizyon kazanacağını vurguladı.
Küçükali, “Diyarbakır, sadece bir şehir değil; bir hafıza, bir kültür ve bir direniş merkezidir. Selahaddin Eyyubi gibi büyük şahsiyetlerin izinde yürüyerek gençlerimiz, hem tarih bilinci kazanacak hem de insanlık adına sorumluluklarının farkına varacaktır” dedi.
Küçükali, konuşmasının sonunda öğrencilere seslenerek kamp süresince kıymetli bilgiler edinmelerini, yeni dostluklar kurmalarını ve Diyarbakır’ın ruhunu hissetmelerini diledi. “Allah’a emanet olun, hepiniz tekrar hoş geldiniz” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Kültür, Eğitim ve Kardeşlik dolu bir hafta

Katılımcı öğrenciler, kamp süresince Diyarbakır’ın tarihî ve doğal güzelliklerini yerinde gözlemlemenin yanı sıra; akademik seminerler, atölyeler, sportif ve sanatsal etkinliklerle unutulmaz bir haftaya tanıklık edecek.
“Maziden Atiye Diyarbakır” Projesi, gençlerin kültürel mirasla bağlarını güçlendirmeyi, özgüvenlerini artırmayı ve gelecek vizyonlarını geliştirmeyi amaçlayan örnek bir proje olarak değerlendiriliyor.