MHRS Randevusu, Piyango Gibi

Her sabah saat tam 10.00’da bir umutla ekran başına geçen ya da telefona sarılan binlerce insan… “Belki bugün sıra gelir,” diyor. Ama ekran bir kez daha aynı cevabı veriyor: “Randevu bulunamamıştır.”

Diyarbakır’da yaşayan binlerce vatandaşın aylardır yaşadığı bu dram artık bir sabır sınavı değil, açıkça bir krizdir. Özellikle Göz ve Kulak Burun Boğaz (KBB) gibi yoğun branşlara randevu almak, neredeyse piyango çıkmasına denk geliyor.

Peki, bu insanlar neden randevu alamıyor? Sorun doktor eksikliği mi? Yoksa sistemde teknik bir yetersizlik mi var? Her iki durum da olsa, çözüm üretmeyen yetkililer nedeniyle sorun büyümeye devam ediyor. Sağlık sisteminin dijitalleşmesi bir kazanım olabilir; ancak bu sistem halkın ihtiyacını karşılamıyorsa, teknoloji değil, işkenceye dönüşür.

MHRS sistemi, hastanın doktorla buluşmasını kolaylaştırmak için kurulmuştu. Bugün geldiğimiz noktada ise hastayı çaresiz, sistemi ise çözümsüz hale getirdi. Randevu bulamayan insanlar ya özel hastanelere yöneliyor. Ama dar gelirli vatandaşlar onu da yapamıyor.

Eskiden gidip sıra fişini alırdın ve mutlaka gün içinde muayene olurdun. Ama şimdi öyle değil. Bir kere randevu 15 gün sonraya veriliyor. Tabi bulursan. Hastalandığın zaman mutlaka 15 gün beklemen lazım. Kulak, göz, diş bunlar 15 gün bekler mi?

Sağlık, sosyal devletin temel sorumluluklarındandır. Bu sorumluluğun dijital bir sistemin sınırlı imkanlarına terk edilmesi, vatandaşa verilen değerin sorgulanmasına neden oluyor.

Diyarbakır’da bu sorun artık sadece bireysel bir mağduriyet değil, toplumsal bir çığlığa dönüşmüştür. Yetkililerden beklenti açık ve nettir: Kalıcı çözümler üretin. Doktor sayısını artırın, sistem altyapısını güçlendirin, randevu almayı bir işkence olmaktan çıkarın.

Unutmayın; halkın sağlığı ertelenemez.