GÜNDEM

Öger: Alkol, bir krize dönüşmüş durumda

Yeşil Yıldız Bağımlıklarla Mücadele Derneği Genel Başkanı Yahya Öger, 15-21 Kasım Alkol Farkındalık Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, alkol kullanımının küresel bir sağlık sorunu olmaktan çıkıp toplumsal güvenliği tehdit eden bir kriz haline geldiğini belirtti.

Abone Ol

DİYARBAKIR HABER - 15-21 Kasım Alkol Farkındalık Haftası nedeniyle açıklama yapan Yeşil Yıldız Bağımlıklarla Mücadele Derneği Genel Başkanı ‎ Yahya Öger, ‎”Alkol kullanımı, bugün dünya genelinde milyonlarca insanın ölümüne yol açarak yalnızca bir sağlık sorunu olmayı çoktan aşmış; toplumların güvenliğini, huzurunu ve geleceğini tehdit eden derin bir kriz hâline gelmiştir. Türkiye’de ise bu kriz; trafik kazalarında, aile içi şiddette, cinayetlerde ve genç yaşta yitirilen hayatlarda her gün kendini göstermektedir. Karşımızdaki tablo, istatistiklerden ibaret değildir; her bir sayı, bir insanın sessiz çığlığı, dağılan bir ailenin feryadı, kararan bir geleceğin acı yüzüdür.” dedi.

Öger, alkolün verdiği zararları ‎istatistiki bilgilerle şöyle dile getirdi:

“Resmî veriler ve ulusal ölçekteki istatistikler, alkolün toplumumuza verdiği zararın boyutlarını açıkça ortaya koymaktadır:

‎Trafikte Alarm Veren Gerçek:

‎2024 yılında Türkiye’de günde ortalama 790 sürücü alkollü şekilde araç kullanırken yakalanmıştır. 2025 yılının yalnızca ilk 8,5 ayında ise 21.000’in üzerinde alkollü sürücünün ehliyetine el konulmuştur. Bu rakamlar, trafikte her gün binlerce canın tehlikeye atıldığını göstermektedir.

‎‎Suç ile Alkol Arasındaki Doğrudan Bağlantı:

‎Yapılan çalışmalar, alkol bağımlısı bireylerde suç işleme oranının %68, bağımlı olmayanlarda ise %37 olduğunu göstermektedir. Bu fark, alkolün suça olan etkisinin inkâr edilemez boyutlarda olduğunu göstermektedir.

‎‎Ağır Suçlarda Alkolün Yıkıcı Payı:

‎Dünya Sağlık Örgütü verileri ve ülkemizdeki saha bulguları birlikte değerlendirildiğinde:

‎‎Cinayetlerin %85’i

‎Kadına yönelik şiddet olaylarının %70’i

‎Trafik kazalarının %60’ı

‎Tecavüz ve ağır şiddet olaylarının %50’si

‎alkol etkisi altında gerçekleşmektedir. Bu veriler, alkolün “bireysel bir tercih” kisvesi altında toplumun her hücresini zehirleyen, can alan, aileleri dağıtan ve ülkenin güvenliğini tehdit eden bir toplumsal felaket olduğunu göstermektedir.” dedi.

‎‎Geç kaldık… daha fazla gecikemeyiz!

‎‎Öger açıklamasında, “Devletimizin son yıllarda attığı adımlar kıymetli olmakla birlikte, alkolle mücadelede artık çok yönlü, kararlı ve sürdürülebilir bir Ulusal Eylem Planı zorunluluk hâline gelmiştir. Bugün alınmayan her önlem; yarın kaybedilecek bir can, sönmüş bir ocak, yetim kalmış bir çocuk anlamına gelmektedir. Bu meselede gecikmek, sadece bir yönetim hatası değildir; doğrudan can kaybına sebep olan bir ihmaldir.

‎‎Alkolle mücadele “yaşam tarzına müdahale” değil; toplumsal bir sorumluluktur

‎‎Alkolle mücadeleyi kişisel tercihlere indirgemek, konunun ciddiyetini perdelemektir. Bu mesele, bir yaşam tarzı tartışması değil; halk sağlığı, aile güvenliği ve ulusal güvenlik meselesidir. Alkolün bıraktığı derin izler yalnızca bireyi değil; ailesini, çocuklarını ve toplumu da yaralamaktadır.” İfadelerini kullandı.

‎‎Öger, Acilen alınması gereken temel önlemleri de şöyle sıraladı:

‎‎1. Önleyici Denetim:

‎Gençlerin alkole erişimini engellemek için satış ve sunum noktalarında sıkı denetim ve kısıtlama mekanizmaları devreye alınmalıdır.

‎‎2. Teşvik ve Özendiriciliğe Tam Yasak:

‎Alkollü içkilere dair bütün reklamlar, görünür teşvikler ve özendirici içerikler tamamen kaldırılmalıdır.

‎‎3. Caydırıcı Yaptırımlar:

‎Alkollü araç kullanımına ve alkol etkisi altında işlenen suçlara yönelik cezalar daha ağır, daha caydırıcı ve kararlı şekilde uygulanmalıdır.

‎‎4. Şefkat Temelli Müdahale:

‎Bağımlı bireyler için erken müdahale, rehabilitasyon ve psikososyal destek mekanizmaları güçlendirilmeli; ailelere yönelik destek programları yaygınlaştırılmalıdır.

‎‎5. Sürekli Toplumsal Farkındalık:

‎Bilimsel temelli, uzun soluklu ve toplumun tüm kesimlerini kapsayan farkındalık kampanyaları yürütülmelidir.

‎‎Gelecek nesilleri korumak için sesleniyoruz

‎‎Öger, “Her alkol kurbanı, yarın kurulacak bir yuvanın, yetişecek bir çocuğun, ülkeye hizmet edecek bir gencin sessizce yok olmasıdır. Toplum olarak bu yıkıma daha fazla sessiz kalamayız.

‎‎Buradan tüm kurumlara, yerel yönetimlere, sivil toplum kuruluşlarına ve her bir vatandaşımıza çağrımızdır:

‎Alkole karşı topyekûn bir mücadele için daha güçlü, daha kararlı ve daha somut adımlar atma zamanı gelmiştir.

‎‎Daha fazla can gitmesin!

‎Daha fazla ocak sönmesin!

‎Daha fazla çocuk yetim kalmasın!

‎‎Unutulmamalıdır ki: Bugün alınan her doğru karar, yarının kurtarılan hayatıdır.” diye konuştu.