SİYASET ANLAŞILMAZDIR!..

İLK SÖZ

SİYASET

Aslında bir bilimdir her topluma gerekli,

Siyasilerin tümü “hizmet” için istekli!..

MM

GÖZLÜYORUM

SİYASET ANLAŞILMAZDIR!..

MEVLÜT MERGEN AMİDİ

Her ne kadar siyasilerden “sıdkımızın” sıyrıldığını söylüyor isek de “siyaset” kurumunun gerekliliğine inanıyoruz, çünkü siyasi partiler demokrasilerin olmazsa olmazıdır, biz çok partili siyasi hayata 1950 seçimleriyle girdik, gerçi o tarihten önce de bazı partiler vardı.

Demokrat Partinin tek başına iktidara gelmesiyle “iktidar-muhalefet” konuşulmaya başlanırken görüldü ki iktidar “icraat” yapıyor, muhalefet “eleştiri” yapıyor, işin doğası da böyle olmalıdır, bizim garipsediğimiz durum ise iktidar icraat yaparken “takdirini” millete bırakıp daha çok iş yapmaya gayret etmesi gerekirken “ben yaptım oldu” anlayışı içine girmesidir.

Muhalefet ise sadece” eleştiri” yapacağına “yanlış” gördüklerinin “doğrusunu” halka gösterip iktidar olması halinde sözünün arkasında durmalıdır, hayat devam ediyor, nüfus giderek artıyor, şartları değişiyor iktidar ve muhalefet anlayışı değişmiyor.

Şunu söylemeye çalışıyoruz, iktidar yaptıklarını değil de yapacaklarının gayreti içinde olmalıdır, muhalefet ise eleştiri dozunu ayarlayıp doğruya doğru, yanlışa yanlış demesini bilmelidir, böyle yapıldığında siyasi çekişmeler görülmez, hizmet için “rekabet” ortamı oluşur.

Seçmen “hakemdir” söz kendisine verildiğinde, yani seçim zamanı geldiğinde karar vermek için zorlanmamalıdır, nitekim bugün görüyoruz her seçim öncesi yapılan anketlerde “kararsızlar” diye büyük bir seçmen kitlesi ortaya çıkıyor, çünkü insanların kafası karışmıştır, desteğini vereceği parti veya partiler “gerçekçi” olmadığı kanaatindedir.

Partilerinin tabelasında yazmasa dahi siyasetçiler “demokrat” olmalıdır, yani halka karşı olduğu gibi görünüp göründüğü gibi olmalıdır, bize göre özlemini çektiğimiz “gerçek demokrat” siyasetçilerdir, geçmiş zamanlara baktığımızda şu hususu gayet “net” gördük. “aldatan aldanmıştır”

Hoca merhum bir gün bir dostunu çarşıda görür ve: “gel bize gidelim sana tuz ekmek yedireyim” der,  adam içinden. “hoca böyle dedi ama herhalde sofraya sadece tuz ekmek bırakmaz” diye geçirir, eve geldiklerinde hoca sözünün eridir, hemen bir ekmek ve bir çanak içinde tuz bırakıp misafirine “buyur” der.

O sırada bir dilenci kapıya dayanır ve hocadan bir şeyler ister sadaka kabilinden, hocanın vereceği bir şey yoktur ama dilenci bunu anlamaz ve ısrar eder, hoca kızgınlıkla dilenciye: “git yoksa gelirsem boynunu koparırım” der, hocanın misafiri dayanamaz ve dilenciye :”kardeşim hoca sana git diyorsa git, yoksa hoca sözünün eridir ve dediğini yapar” Siyaset sahnesine atılan herkes mutlaka “sözünün eri” olmalıdır, biz sözünün eri olan siyasetçileri görmediğimiz içindir ki siyasilerden sıdkımız sıyrılmıştır diyoruz, yoksa siyaset kurumunun gerekliliğine inanıyoruz, bu günkü mevcut şartlarda halka hizmet etmenin tek yoludur siyaset kurumu, iktidar olunduğunda da hizmet edilebilir, muhalefete düşüldüğünde de yeter ki insanlar sözünün eri olsun.

UNUTMA : MASKE – SOSYAL MESAFE VE DUA

Selam ve dua ile.