Diyarbakır’ın sur ilçesinde yaşanan, 104 gün süren hendek olayları döneminde Sur ilçesine korumasız girerek orada yaşayan insanlarla kucaklaşan, sorunlarını dinleyen ve çözüm üretmek için kolları sıvayan 3 dönem İstanbul Milletvekilliği yapmış olan AK Parti MKYK Siyasi, Erdem Kurulu Üyesi Metin Külünk şimdilerde huzurun hakim olduğu Sur sokaklarının havasını bir kez daha teneffüs etti. Ahde vefa örneğinin en hoşunun yaşandığı manzaraların hakim olduğu dün Sur sokaklarının kan koktuğu gün onları yalnız bırakmayan Metin Külünk’ü bu kez vatandaşlar yalnız bırakmadı. Tebessümlerin vücut bulduğu Sur sokakları kendilerine dokunulduğunda ne kadar mutlu olunduğunun da adeta fotoğrafını tarihe not düştü. Sur sokaklarını korumasız gezen Metin Külünk sıkıntılarını dinledikleri vatandaşların sorunlarını ise vakit kaybetmeden anında muhataplarına iletti.
Önceki gün Diyarbakır’ın Sur ilçesi eski bir dert ortağını ağırladı. Bu kez karanlık bir günde değil, pırıl, pırıl, neşe saçan, huzur dolu bir günde. Sur’un konuğu Metin Külünk’tü, ağırlayanlar ise o karanlık ve barut kokan günlerde sarıldığı Sur’un sakinleri ve Erdemliler Hareketi Derneği Diyarbakır İl Temsilcisi Atilla Kaymaz idi.
Diyarbakır’da yaşanan değişim ve dönüşümü yerinde inceleyen Metin Külünk özellikle Sur ilçesinde yaşanan değişim karşısında adeta büyülendi. Vatandaşlarla sohbet ederek karşılıklı istişare etmeye fırsat bulan Külünk birde Ulucami’nin gölgesinde çay içerek sevenleri ve esnaflarla hasbihal etti.
‘DİYARBAKIR BENİM ÇOCUKLUĞUMUN ŞEHRİ’
Diyarbakır’dan manen hiç ayrılmadığını sadece fiziki bir ayrılık yaşadığını belirten Metin Külünk duygularını ve düşüncelerini şöyle dillendirdi: “Diyarbakır benim çocukluğumun şehri, bir anlamda Diyarbakır benim için Diyarıbekir. Benim için Diyarıbekir gölgesinde serinlenmek, Sur’un sokaklarında gezinirken insanlığın beklediği sevgi ve adalet medeniyetinin ipuçlarının yüreğimle bütünleştiği yer. Dolayısıyla ben Diyarbakır’a gelmiyorum, ben hep Diyarbakır’dayım zaten. Sadece ruhen yaşadığımız bu bütünleşmeyi fiziki buluşmaya dönüştürüyoruz. Bu buluşmamızı sağlayan Erdemliler Hareketi Diyarbakır Şubesi Temsilcisi Atilla Kaymaz’a bizi davet ettikleri için çok teşekkür ediyorum.”
‘SÜKUNETİN, HUZURUN, TEBESSÜMÜN, MUHABBETİN, DOSTLUĞUN ŞEHRİNDEKİ GÜCÜ GÖRDÜM’
“Geldiğimde ne gördüm peki! Sükunetin, huzurun, tebessümün, muhabbetin, dostluğun şehrindeki gücü gördüm. Dolayısıyla Gazi caddesini, Ulucami’nin gölgesinde bir kez daha kardeşlerimiz ile hasbihal ettik. Tabi ki sıkıntıları var, sıkıntılar olmazsa hayatın zaten hiçbir anlamı olmaz. Sıkıntılar bazı yerlerde hafif bazı yerlerde de biraz daha ağır fakat vatandaşlarımızın devletlerine güvenleri tam. Sıkıntıların çözülmesi noktasında kendilerinden imtina etmemeleri, bunu yaparken de son derece münevverce sıkıntılarını dillendirmeleri, sıkıntılarını sahiplenmeleri, öte taraftan da sıkıntılarına devletimizin gösterdiği ilgi ve alakadan duydukları memnuniyeti eş zamanlı bizlerle paylaşmaları çok önemli. Tabi vatandaşlar Sur projelerinin çabuklaşmasını istiyorlar, kamunun kendilerine yönelik daha net cümlelerle ifade kullanmalarını istiyorlar, bu son derece saygı duyulması gereken bir tavırdır. Gayet iyi biliyorum, konunun başında, konuya tam anlamı ile hakim olan bir Çevre ve Şehircilik Bakanı var. Dün vatandaşlarımızı dinledikten sonra hemen kendilerini arayarak vatandaşlarımızın ifade ettiği cümleleri aynı şekilde aktardım. Bakanımızın konuya ilgisine bizatihi bende şahidim. Diğer taraftan esnafımız terörün bitmesinden, Gazi caddesinin, Ulucami çevresinin haraketliliğinden memnuniyetlerini ilettiler, bundan çok memnunlar. İç turizmin daha çok hareketlenmesi gerektiğine de esnaflarımız vurgu yaptılar, bu bizim için son derece sevindirici.”
‘İŞADAMLARIMIZ ELİ ÖPÜLESİ İNSANLAR’
“Organize Sanayi Bölgesine gittim, inanılmaz mutlu olduğumu ifade edeyim. Eli öpülesi işadamlarımız var, binlerce metre karelik alanlarda Diyarbakırlı kardeşlerimiz, işadamlarımız istihdam alanları açmış tepsine yürekten teşekkür ediyorum. Açıktan da çağrıda bulunuyorum, çok açık yüreklilikle ifade ediyorum kamu yöneticileri OSB’de dolaşmalı ki yaptıklarına inanıyorum, işadamlarımıza teşekkür etmeli, çarşıda dolaşmalı, o dükkan sahiplerine teşekkür etmeli çünkü her bir dükkan yanında bir yada iki kişi çalıştırıyor. Dün ziyaret ettiğim bir firma 380 civarında vatandaşımıza istihdam alanı yaratmış durumda ki bunun gibi onlarca firma var. OSB sayısı 5-6 olduğunda terör örgütleri insan kaynağı bulma şansını bulamayacaktır. Bu nedenle kamu yöneticilerinin istihdam yaratan işadamlarımıza daha fazla ilgi ve alaka göstermeleri gerekmektedir.”
‘YAPILACAK ÇOK İŞİMİZ VAR’
“Büyükşehir Belediye Başkanımızın sokakta vatandaşlarımızın meselelerine, yerel problemlerine çözüm bulma noktasında gayretlerinden dolayı sokaktaki memnuniyet gerçekten son derece sevindirici. Tabi ki yılların ihmallerinin çok kısa zamanda tüketilmesi çok kolay değil, yapılacak daha çok iş var. Devlet ve milletin ittifakı, devlet yöneticilerinin geçmişle kıyaslanmayacak bir şekilde hayatın içerisinde olmaları vatandaşımızda çok daha üstün kabul görüyor, dolayısıyla bir kez daha Diyarbakır’a gelmekten, Diyarıbekir’de havayı solumaktan son derece mutlu oldum. Diyarbakırlı hemşerilerime sevgilerimi, saygılarımı, muhabbetlerimi sunuyorum.”
ATİLLA KAYMAZ: ‘METİN BEY DE BİZDE ÇOK MESAJ ALDIK’
Diyarbakırlıların gönlünde taht kuran ve olağanüstü bir sevda ile sevdikleri Metin Külünk’ün Diyarbakır’a gelişini organize eden, kendilerini davet eden Erdemliler Hareketi Diyarbakır Temsilcisi Atilla Kaymaz ise Diyarbakırlıların Metin Külünk ile yaşadığı duygusal anları şu cümlelerle ifade etti: “Metin Külünk beyin çok önemli bir şiarı vardı ve der ki; ‘Ankara’dan oturmakla Diyarbakır’ı anlayamazsınız, kokusunu duymadığınız hiçbir şeyi hissedemezsiniz. Dokunmak lazım’ Metin Külünk bey Sur operasyonları, o çukurların, hendeklerin kazıldığı, terörle mücadelenin edildiği dönemde Diyarbakır’ı ziyaret etmiş, Sur sokaklarına korumasız olarak girmiş ve vatandaşın derdi ile dertlenmiş, çaylarını içmiş, kendilerine dokunmuştu. O dönem evinden, barkından olanların yaşadığı mağduriyeti yerinde incelemiş, görmüş, acıların ortak olmuş ve dertleri ile hemhal olup çareler aramıştı. O dönemden şimdiye değin Metin Külünk beyin mücadele ve çalışmaları neticesinde birçok yol kat edildiğini gördük. İlgili birimlerin, bakanlıkların ve kurumların görmediklerini görerek, duymadıklarını duyurarak Metin Külünk bey Diyarbakır ile ilgili kurumları arasında köprü vazifesi görmüştür ki buna yakinen şahitlik eden biriyim. O gün, bugün ilgili vatandaşlarımıza el atan kim var ise, hangi kurum ise onlara yürekten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ama bugün görüyoruz ki Diyarbakır halkı gerçek manada ilgiye muhtaç, sevgiye aç, dokunulmak, dertleriyle dertlenen siyasetçi arıyor. Dün Metin Külünk bey çukur, hendek döneminde korumasız olarak girdiği Sur sokaklarına yine korumasız olarak girdi, insanlara dokundu, onlara sarıldı, sorunlarını dinledi ve anında çözümler üretmek için ilgili bakanlıklar dahil birçok yer ile istişareler etti. Kendisini karşısında gören Sur esnafları o kadar samimi, o kadar içten ve huzur dolu bir buluşma gerçekleştirdi ki siyasetçilere duyulan özlem, hasbihal isteği kendini derinden hissettirdi. Metin Külünk ile kucaklaşan esnaflar kendisinden taleplerinin ilgililerine iletilmesine yönelik ricalarda bulunurken siyasilerin uğramalarını istediklerinin de mesajını vermeyi ihmal etmediler.” dedi.
Kaymaz, Diyarbakır’da yaşamın normalleşmeye başladığının gözle görülür bir seyirde olduğunun altını da çizerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Aslına bakarsanız sohbetlerimiz ve ziyaretlerimiz sırasında vatandaşların siyasetçilere duyduğu özlemi derinden hissetmekte mümkündü. Zira Metin Külünk beyin ziyaretinden fazlası ile memnun kalan Sur esnafları yerel boyutta da ilgiye muhtaç olduklarını dile getirdiler. Metin Külünk bey ziyareti esnasında halkın Ak Partiye olan teveccühü de yerinde gördü.
‘ADAM ANKARA’DAN GELİYOR, BİZİMKİLER İSE…’
Vatandaşlar ve Sur esnafları Metin Külünk’ün ziyaretinden oldukça memnun kaldıklarını dile getirerek birde serzenişte bulundular: “Biz yanımıza gelen, bizimle hemhal olan, bizi dinleyen, çözüm üreten, süreklilik arz eden bir ilişkide olacağımız siyasetçileri aramızda istiyoruz, Ankara’da veya bulunduğu şehirde koltuklara yapışan siyasetçileri istemiyoruz. Metin Külünk bey Hendek, çukur, barikat dönemlerinde de buralara gelmiş, derdimizi dinlemiş ve çözümler üretmişti, yardımlar göndermişti. Gelin görün ki bizim 3 milletvekilimiz var ve 4 aydır suratlarını dahi görmemişiz. Niye gelmediklerini de anlamış değiliz. İstanbul Milletvekili Ankara’dan kalkıp ta buralara kadar geliyor ama benim kendi oyumla seçtiğim ve Ankara’ya gönderdiğim vekilim gelmiyor. Neden?” diye de sorguluyor. AHMET BEŞENK
Önceki gün Diyarbakır’ın Sur ilçesi eski bir dert ortağını ağırladı. Bu kez karanlık bir günde değil, pırıl, pırıl, neşe saçan, huzur dolu bir günde. Sur’un konuğu Metin Külünk’tü, ağırlayanlar ise o karanlık ve barut kokan günlerde sarıldığı Sur’un sakinleri ve Erdemliler Hareketi Derneği Diyarbakır İl Temsilcisi Atilla Kaymaz idi.
Diyarbakır’da yaşanan değişim ve dönüşümü yerinde inceleyen Metin Külünk özellikle Sur ilçesinde yaşanan değişim karşısında adeta büyülendi. Vatandaşlarla sohbet ederek karşılıklı istişare etmeye fırsat bulan Külünk birde Ulucami’nin gölgesinde çay içerek sevenleri ve esnaflarla hasbihal etti.
‘DİYARBAKIR BENİM ÇOCUKLUĞUMUN ŞEHRİ’
Diyarbakır’dan manen hiç ayrılmadığını sadece fiziki bir ayrılık yaşadığını belirten Metin Külünk duygularını ve düşüncelerini şöyle dillendirdi: “Diyarbakır benim çocukluğumun şehri, bir anlamda Diyarbakır benim için Diyarıbekir. Benim için Diyarıbekir gölgesinde serinlenmek, Sur’un sokaklarında gezinirken insanlığın beklediği sevgi ve adalet medeniyetinin ipuçlarının yüreğimle bütünleştiği yer. Dolayısıyla ben Diyarbakır’a gelmiyorum, ben hep Diyarbakır’dayım zaten. Sadece ruhen yaşadığımız bu bütünleşmeyi fiziki buluşmaya dönüştürüyoruz. Bu buluşmamızı sağlayan Erdemliler Hareketi Diyarbakır Şubesi Temsilcisi Atilla Kaymaz’a bizi davet ettikleri için çok teşekkür ediyorum.”
‘SÜKUNETİN, HUZURUN, TEBESSÜMÜN, MUHABBETİN, DOSTLUĞUN ŞEHRİNDEKİ GÜCÜ GÖRDÜM’
“Geldiğimde ne gördüm peki! Sükunetin, huzurun, tebessümün, muhabbetin, dostluğun şehrindeki gücü gördüm. Dolayısıyla Gazi caddesini, Ulucami’nin gölgesinde bir kez daha kardeşlerimiz ile hasbihal ettik. Tabi ki sıkıntıları var, sıkıntılar olmazsa hayatın zaten hiçbir anlamı olmaz. Sıkıntılar bazı yerlerde hafif bazı yerlerde de biraz daha ağır fakat vatandaşlarımızın devletlerine güvenleri tam. Sıkıntıların çözülmesi noktasında kendilerinden imtina etmemeleri, bunu yaparken de son derece münevverce sıkıntılarını dillendirmeleri, sıkıntılarını sahiplenmeleri, öte taraftan da sıkıntılarına devletimizin gösterdiği ilgi ve alakadan duydukları memnuniyeti eş zamanlı bizlerle paylaşmaları çok önemli. Tabi vatandaşlar Sur projelerinin çabuklaşmasını istiyorlar, kamunun kendilerine yönelik daha net cümlelerle ifade kullanmalarını istiyorlar, bu son derece saygı duyulması gereken bir tavırdır. Gayet iyi biliyorum, konunun başında, konuya tam anlamı ile hakim olan bir Çevre ve Şehircilik Bakanı var. Dün vatandaşlarımızı dinledikten sonra hemen kendilerini arayarak vatandaşlarımızın ifade ettiği cümleleri aynı şekilde aktardım. Bakanımızın konuya ilgisine bizatihi bende şahidim. Diğer taraftan esnafımız terörün bitmesinden, Gazi caddesinin, Ulucami çevresinin haraketliliğinden memnuniyetlerini ilettiler, bundan çok memnunlar. İç turizmin daha çok hareketlenmesi gerektiğine de esnaflarımız vurgu yaptılar, bu bizim için son derece sevindirici.”
‘İŞADAMLARIMIZ ELİ ÖPÜLESİ İNSANLAR’
“Organize Sanayi Bölgesine gittim, inanılmaz mutlu olduğumu ifade edeyim. Eli öpülesi işadamlarımız var, binlerce metre karelik alanlarda Diyarbakırlı kardeşlerimiz, işadamlarımız istihdam alanları açmış tepsine yürekten teşekkür ediyorum. Açıktan da çağrıda bulunuyorum, çok açık yüreklilikle ifade ediyorum kamu yöneticileri OSB’de dolaşmalı ki yaptıklarına inanıyorum, işadamlarımıza teşekkür etmeli, çarşıda dolaşmalı, o dükkan sahiplerine teşekkür etmeli çünkü her bir dükkan yanında bir yada iki kişi çalıştırıyor. Dün ziyaret ettiğim bir firma 380 civarında vatandaşımıza istihdam alanı yaratmış durumda ki bunun gibi onlarca firma var. OSB sayısı 5-6 olduğunda terör örgütleri insan kaynağı bulma şansını bulamayacaktır. Bu nedenle kamu yöneticilerinin istihdam yaratan işadamlarımıza daha fazla ilgi ve alaka göstermeleri gerekmektedir.”
‘YAPILACAK ÇOK İŞİMİZ VAR’
“Büyükşehir Belediye Başkanımızın sokakta vatandaşlarımızın meselelerine, yerel problemlerine çözüm bulma noktasında gayretlerinden dolayı sokaktaki memnuniyet gerçekten son derece sevindirici. Tabi ki yılların ihmallerinin çok kısa zamanda tüketilmesi çok kolay değil, yapılacak daha çok iş var. Devlet ve milletin ittifakı, devlet yöneticilerinin geçmişle kıyaslanmayacak bir şekilde hayatın içerisinde olmaları vatandaşımızda çok daha üstün kabul görüyor, dolayısıyla bir kez daha Diyarbakır’a gelmekten, Diyarıbekir’de havayı solumaktan son derece mutlu oldum. Diyarbakırlı hemşerilerime sevgilerimi, saygılarımı, muhabbetlerimi sunuyorum.”
ATİLLA KAYMAZ: ‘METİN BEY DE BİZDE ÇOK MESAJ ALDIK’
Diyarbakırlıların gönlünde taht kuran ve olağanüstü bir sevda ile sevdikleri Metin Külünk’ün Diyarbakır’a gelişini organize eden, kendilerini davet eden Erdemliler Hareketi Diyarbakır Temsilcisi Atilla Kaymaz ise Diyarbakırlıların Metin Külünk ile yaşadığı duygusal anları şu cümlelerle ifade etti: “Metin Külünk beyin çok önemli bir şiarı vardı ve der ki; ‘Ankara’dan oturmakla Diyarbakır’ı anlayamazsınız, kokusunu duymadığınız hiçbir şeyi hissedemezsiniz. Dokunmak lazım’ Metin Külünk bey Sur operasyonları, o çukurların, hendeklerin kazıldığı, terörle mücadelenin edildiği dönemde Diyarbakır’ı ziyaret etmiş, Sur sokaklarına korumasız olarak girmiş ve vatandaşın derdi ile dertlenmiş, çaylarını içmiş, kendilerine dokunmuştu. O dönem evinden, barkından olanların yaşadığı mağduriyeti yerinde incelemiş, görmüş, acıların ortak olmuş ve dertleri ile hemhal olup çareler aramıştı. O dönemden şimdiye değin Metin Külünk beyin mücadele ve çalışmaları neticesinde birçok yol kat edildiğini gördük. İlgili birimlerin, bakanlıkların ve kurumların görmediklerini görerek, duymadıklarını duyurarak Metin Külünk bey Diyarbakır ile ilgili kurumları arasında köprü vazifesi görmüştür ki buna yakinen şahitlik eden biriyim. O gün, bugün ilgili vatandaşlarımıza el atan kim var ise, hangi kurum ise onlara yürekten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ama bugün görüyoruz ki Diyarbakır halkı gerçek manada ilgiye muhtaç, sevgiye aç, dokunulmak, dertleriyle dertlenen siyasetçi arıyor. Dün Metin Külünk bey çukur, hendek döneminde korumasız olarak girdiği Sur sokaklarına yine korumasız olarak girdi, insanlara dokundu, onlara sarıldı, sorunlarını dinledi ve anında çözümler üretmek için ilgili bakanlıklar dahil birçok yer ile istişareler etti. Kendisini karşısında gören Sur esnafları o kadar samimi, o kadar içten ve huzur dolu bir buluşma gerçekleştirdi ki siyasetçilere duyulan özlem, hasbihal isteği kendini derinden hissettirdi. Metin Külünk ile kucaklaşan esnaflar kendisinden taleplerinin ilgililerine iletilmesine yönelik ricalarda bulunurken siyasilerin uğramalarını istediklerinin de mesajını vermeyi ihmal etmediler.” dedi.
Kaymaz, Diyarbakır’da yaşamın normalleşmeye başladığının gözle görülür bir seyirde olduğunun altını da çizerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Aslına bakarsanız sohbetlerimiz ve ziyaretlerimiz sırasında vatandaşların siyasetçilere duyduğu özlemi derinden hissetmekte mümkündü. Zira Metin Külünk beyin ziyaretinden fazlası ile memnun kalan Sur esnafları yerel boyutta da ilgiye muhtaç olduklarını dile getirdiler. Metin Külünk bey ziyareti esnasında halkın Ak Partiye olan teveccühü de yerinde gördü.
‘ADAM ANKARA’DAN GELİYOR, BİZİMKİLER İSE…’
Vatandaşlar ve Sur esnafları Metin Külünk’ün ziyaretinden oldukça memnun kaldıklarını dile getirerek birde serzenişte bulundular: “Biz yanımıza gelen, bizimle hemhal olan, bizi dinleyen, çözüm üreten, süreklilik arz eden bir ilişkide olacağımız siyasetçileri aramızda istiyoruz, Ankara’da veya bulunduğu şehirde koltuklara yapışan siyasetçileri istemiyoruz. Metin Külünk bey Hendek, çukur, barikat dönemlerinde de buralara gelmiş, derdimizi dinlemiş ve çözümler üretmişti, yardımlar göndermişti. Gelin görün ki bizim 3 milletvekilimiz var ve 4 aydır suratlarını dahi görmemişiz. Niye gelmediklerini de anlamış değiliz. İstanbul Milletvekili Ankara’dan kalkıp ta buralara kadar geliyor ama benim kendi oyumla seçtiğim ve Ankara’ya gönderdiğim vekilim gelmiyor. Neden?” diye de sorguluyor. AHMET BEŞENK