Türkiye, sağlık alanında önemli bir dönüm noktasına ulaştı. TBMM’de onaylanan yeni yasa ile THC oranı %0,3’ün altında olan tıbbi kenevir ürünlerinin yalnızca eczanelerde ve reçeteyle satışına izin verildi. Bu düzenleme, kronik hastalıklar başta olmak üzere birçok sağlık sorununda alternatif tedavi olanağı sunarak hastalara umut kapısını araladı.
TBMM’den Geçen Tıbbi Kenevir Kanunu Neler Getiriyor?
AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan ve 29 maddeden oluşan yasa teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Sağlık sistemine tıbbi kenevirin entegre edilmesini sağlayacak bu kanun, kronik hastalıkları olan vatandaşlar için yeni tedavi imkanları sağlıyor. Yasa kapsamında tıbbi kenevirden elde edilen beşeri tıbbi ürünler, özel tıbbi amaçlı gıdalar ve sağlık destek ürünleri yalnızca Sağlık Bakanlığı’nın denetimi altında eczanelerden temin edilebilecek.
Eczanelerde Reçeteyle Satış: Uyuşturucu Etkisi Minimumda
Yeni yasal düzenleme, tıbbi kenevir ürünlerinin THC oranının %0,3’ün altında olmasını şart koşuyor. Bu oran, bağımlılık ve uyuşturucu etkilerinin önüne geçiyor. Ürünler yalnızca eczane dışı kanallardan değil, internet ve aktar gibi yerlerden de satışa sunulamayacak. Sağlık Bakanlığı’nın sıkı denetimi altında ruhsatlandırılan ürünlerin eczanelerde, doktor reçetesiyle verilmesi zorunlu olacak.
Üretim ve Dağıtım Süreci Nasıl İşleyecek?
Tıbbi kenevir üretimi Tarım ve Orman Bakanlığı’nın izniyle, Toprak Mahsulleri Ofisi’ne başvurularla gerçekleştirilecek. Üreticiler, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ndan (TİTCK) izin belgesi aldıktan sonra üretim sürecine dahil olabilecek. Ürünlerin üretiminden satışına kadar olan süreç Sağlık Bakanlığı’nın İlaç Takip Sistemi (İTS) ile elektronik ortamda takip edilecek. Böylece her aşama şeffaf ve güvenli bir şekilde denetlenmiş olacak.
Sağlık ve İçişleri Bakanlıklarının Rolü ve Denetimler
Sağlık Bakanlığı, ürünlerin üretim, ruhsatlandırma, işleme ve satış süreçlerinden sorumlu tutuldu. Ayrıca İçişleri ve Tarım Bakanlıkları’nın görüşleri doğrultusunda çıkarılacak yönetmeliklerle detaylı kurallar belirlenecek. Mevzuata aykırı hareket edenlere ağır idari para cezaları uygulanacak, ihlallerin tekrarı halinde cezalar katlanacak.
Tıbbi Kenevir Kimler İçin Umut Olacak?
Tıbbi kenevir, kanser, multipl skleroz (MS), epilepsi ve kronik ağrı gibi zorlu sağlık sorunları yaşayan hastalara destek sağlıyor. Ürünler genellikle kırmızı reçete ya da özel izinle temin edilebilecek. Bu sayede tıbbi kenevir yalnızca hekim kontrolünde kullanılacak ve suistimal riski minimuma indirilecek.
Bilimsel Araştırmalar Tıbbi Kenevirin Faydalarını Nasıl Gösteriyor?
Uluslararası bilimsel çalışmalar, tıbbi kenevirin birçok hastalıkta semptomları hafifletmede etkili olduğunu gösteriyor. CBD ve düşük doz THC içeren ürünlerin, kanser hastalarında kemoterapiye bağlı ağrıları azalttığı, nörolojik hastalıklarda kas spazmlarını hafiflettiği bilimsel raporlarla destekleniyor. Avrupa İlaç Ajansı (EMA) tarafından onaylanan ilaçlar, tıbbi kenevirin etkinliğini uluslararası boyutta da kanıtlıyor.
Tıbbi Kenevir Nedir ve Nasıl Kullanılır?
Kenevir bitkisi, yüzyıllardır çeşitli amaçlarla kullanılsa da, tıptaki önemi son yıllarda arttı. İçerdiği CBD (kannabidiol) ve kontrollü THC maddeleri, vücutta sinir sistemi üzerinde etkili olarak ağrı kesici, sakinleştirici ve iltihap önleyici özellikler gösteriyor. Türkiye’de artık bu maddeler içeren ürünler, Sağlık Bakanlığı onayıyla reçeteyle temin edilecek.
Hangi Hastalıklarda Tıbbi Kenevir Kullanılıyor?
Tıbbi kenevir özellikle;
-
Kronik ve nöropatik ağrılar,
-
İlaçlara dirençli epilepsi türleri,
-
Multipl Skleroz (MS) ve kas spazmları,
-
Kemoterapi kaynaklı mide bulantısı ve iştah kaybı,
-
Anksiyete ve bazı psikiyatrik rahatsızlıklarda
destekleyici tedavi olarak kullanılıyor. Dünya genelinde Almanya, Kanada, İsrail ve ABD gibi ülkelerde de tıbbi kenevir kullanımına yasal olarak izin veriliyor.
Türkiye’de Tıbbi Kenevir Süreci Nasıl İlerliyor?
Yeni yasa ile tıbbi kenevir ürünleri sadece eczanelerde ve doktor reçetesiyle alınabilecek. Bu uygulama, hastaların güvenli ve kontrollü bir şekilde ürüne erişmesini sağlayacak. Ayrıca, üretim ve dağıtım süreci devlet denetimi altında titizlikle yürütülecek. Böylece ürünlerin kalitesi ve güvenliği garanti altına alınacak.