M. Sait BAYRAM – özDİYARBAKIR - Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, kamu işçileriyle ilgili toplu sözleşme sürecindeki tıkanıklığı Diyarbakır’dan yaptığı açıklamayla sert sözlerle eleştirdi. Sabah saatlerinde Karayolları Bölge Müdürlüğü’ndeki işçilerle buluşan Atalay, ardından Devlet Su İşleri (DSİ) önünde işçilere ve kamuoyuna seslendi. Atalay'ın toplantısına Türk-İş Diyarbakır Bölge Başkanı Bahri Karakoç, Yol-İş Diyarbakır 1 Nolu Şube Başkanı Bülent Yentürk de katıldı.
Atalay, 600 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesinde hükümetten gelen teklifin beklentileri karşılamadığını belirterek, “Masa susarsa alan konuşur. Bugün 81 ilde işçiler sokakta, sesini duyurmaya çalışıyor. Biz de Diyarbakır’dayız. Bu ses duyulana kadar mücadelemiz sürecek” dedi.
“Depremde varız, selde varız, ama sözleşmede yokuz”
Atalay, konuşmasında kamu işçilerinin sadece üretimde değil, afetlerde ve tüm krizlerde omuz omuza çalıştığını vurguladı. “DSİ işçisi, karayolu işçisi, madenci... Depremde, selde, afette biz varız. Ama sözleşme zamanı gelince görmezden geliniyoruz. Bu adil değil” ifadelerini kullandı.
“Maaş kiraya yetmiyor”
Kamuya KPSS ile giren gençlerin bile maaşlarının kiraya yetmediğini söyleyen Atalay, “Bugün Gölcük’te askeri fabrikaya giren bir genç maaşıyla geçinemiyor. 25 bin lira kira, 40 bin lira maaş... 15 bin lirayla nasıl geçinsin? Adam geri köyüne dönüyor, simit satıyor daha çok kazanıyor. Bu düzen sürdürülemez” diye konuştu.
“Hakkımızı alıncaya kadar mücadele edeceğiz”
Kamu işçisinin aldığı maaşın artık özel sektörün de gerisine düştüğünü ifade eden Atalay, şöyle devam etti: “Bir dönem kamu işçisinin maaşı özel sektör ve belediyelere örnek olurdu. Şimdi belediye işçisinin dahi altında ücret alıyoruz. Biz huzur istiyoruz. Evimizde huzur, iş yerinde verim istiyoruz. Ama bu gidişle huzur da kalmayacak. Hakkımızı alıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
“Grev dahil her şey masada”
Sürecin tıkanması halinde grev dahil tüm seçeneklerin gündemde olduğunu söyleyen Atalay, “15 Temmuz’a kadar bu mesele çözülmezse, sendikalar grev kararını uygulayacak. Artık köprüden önce son çıkıştayız. Bu gazozun havasını kaçırırsanız o gazoz, gazoz olmaz” ifadelerini kullandı.
“Diyarbakır’da gördüğüm tablo umut verici”
Atalay, akşam saatlerinde Diyarbakır sokaklarını gezdiğini de anlatarak, “Diyarbakır’da parklar, bahçeler dolu. İnsanlar huzurlu, mutlu. İnşallah bu huzur daim olur. Terörsüz, korkusuz bir Diyarbakır görmek hepimiz için kıymetli” dedi.
“Adalet mülkün temelidir ama...“
“Türkiye’nin her yerinde yazar ‘Adalet mülkün temelidir.’ Ama şu anda devlet kamu işçisine adaletli davranmıyor” diyen Atalay, sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Bugüne kadar başımızı eğmedik, bundan sonra da eğmeyeceğiz. Bu ülkenin huzuru için işçinin sesine kulak verin. Yoksa bizim huzurumuz bozulursa, herkesin huzuru bozulur.”