Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Anadolu Şehit ve Gazi Aileleri Federasyonu tarafından düzenlenen aralarında Uşak Şehit ve Gazi Aileleri Derneği Başkan ve üyelerinin de bulunduğu etkinlikte Şehit aileleri ve Gazilerle bir araya geldi.
Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Uşak’tan gelen Şehit ve Gazi Aileleri Derneği yöneticileri, Şehit aileleri ve Gazilerle bir araya geldi.
Programda konuşan Vali Güzeloğlu, “Diyarbakır’da sizler bugün yaşayacak, gezecek, görecek belki daha önce hiç gelmeyenleriniz nasıl bir şehir olduğunu hissedeceksiniz. Diyarbakır çok özel ve çok güzel bir şehirdir. 10 bin yıllık bir tarihin, bir medeniyetin, bir geçmişin şehridir. Bu topraklar insanlık tarihinin her döneminde yaşanmış, bütün gelişmelerin, medeniyetin, kültürün, her düzeyde inancın canlı şahididir. Dicle’nin bereketli sularında 10 bin yıldır var olan insanlık, bir medeniyet geçmişinin temsilcisidir. 33 medeniyet var Diyarbakır’da, Milattan önce 10 bin yılından itibaren sürekli var olan bir yaşam var ve bu yaşam içerisinde, bugüne kadar her birinden kalan izler var, eserler var, güzellikler var. Diyarbakır her dönem çok önemli bir merkez bölgesinin ve çevresinin taşıyıcı, belirleyici bir merkezi. Osmanlı döneminin en önemli eyalet merkezi. Sınırları Sivas’tan başlayarak bugünkü Güneydoğuyu ve sınırlarımızın ötesini kapsayacak kadar büyük, zengin ve geniş bir eyaletin adı. Diyarbakır her dönemde barışın, kardeşliğin, huzurun, her dinin, dilin, kimliğin huzur ve barış içerisinde yaşadığı ortak bir inanç içerisinde kardeşliği taşıdığı bir şehir. Ahmet Bey ifade etti Anadolu’da İslam ile tanışan ilk şehir, Müslüman olan ilk şehir 639 yılında Hz. Halife (r.a) hilafet döneminde Halid Bin Velid’in komutasında Anadolu’da ilk fethedilen ve İslam ile şereflenen bir şehir. Eminim gideceksiniz Ulu Cami Anadolu’da ki ilk cami ve 639 yılından bu yana kesintisiz ezanın, Kur’an’ın, İslam’ın yaşandığı bir şehir ve bir cami. Peygamberler Şehri Eğil’e bugün programınız var, orada iki Peygamberimiz metfun Hz. Zülküfl ve Hz. Elyesa Peygamberler ve yine Diyarbakır’ın fethi sırasında 27 sadece şehit Sahabe var Hz. Süleyman Makamında ve fetihten sonra da yerleşen ve burada vefat eden, burada meftun olan 200’ü aşkın Peygamber dostu Sahabe-i Kiram efendilerimiz var. İşte bu yüzden ecdat Diyarbakır’ın toprağını aziz bilmiş, bu topraklara ayak basmayı abdestsiz kabul etmemiş, Diyarbakır surlarının çevresinde, Diyarbakır’a girerken herkesin bu mübarek beldeye abdest alarak, hürmet ederek girmesini tavsiye etmiş. İlim, irfan şehri, kültür şehri yakın tarihimizden başlayarak geriye bilimin, ilimin, edebiyatın, irfanın, ahlakın yayıldığı bir şehir.İşte bu ihanet örgütleri içteki ve dıştaki hainler bu kentin önünü perdelemeye, ismini lekelemeye çalıştılar İçte ve dışta her yerde olduğu gibi ama özellikle Diyarbakır’da da bu güzelliği yok etmeye, gizlemeye ve ihanet temsilcileriyle Diyarbakır’ı özdeşleştirmeye çalıştılar hamdolsun Diyarbakır insanıyla, devletiyle bu şer ve nifak güçlerini onların işbirlikçilerini defetti”
“Diyarbakır’da huzur ve güven Türkiye’nin her köşesinde en az olduğu kadar var. Çünkü millet iradesine sahip çıktı, millet imanına sahip çıktı” diyen Vali Güzeloğlu, “her dönemde olduğu gibi, tıpkı 15 Temmuzlarda olduğu gibi terörün karşısında imanıyla duran aslanların, evlatlarınızın, eşlerinizin, kardeşlerininiz durduğu gibi bu millet yenilmez, bu devlet bölünmez. Ebediyete kadar kararlılıkla, gelecek her gün güçlenerek akıyoruz, büyüyoruz ve ilerliyoruz. İmanlı göğsün karşısında hiçbir tank, top, tüfek ve ihanet duramaz, durmadı da, şuan Diyarbakır’da da bu Ülkenin her bir köşesinde de devletin milletiyle bütünlüğü ve güvenliği temininde milletiyle bütünleşmiş bir iradenin gücü var bunu kimse aşamaz. İçeride ve dışarıda bu büyük milletin geleceğine, bu devletin kutlu yürüyüşüne kim karşı çıkacaksa bundan öncekilerin mukadder sonu gibi yok olup gidecekler, o kahreden sonu bu dünyada da ve inancımızda da ebedi alemde İnşallah fazlasıyla cezasını çekecekler. Çünkü biz hakkı temsil eden hakkı taşıyan, hakka inanan bir milletiz. Bu kararlılığımızla yolumuza devam ediyoruz. Dostuna güven, düşmanına ürperti veren bir iradeyi temsil ediyoruz. Söz vatan olursa, söz bayrak olursa, söz devlet olursa canımızı feda etmekten bir an bile tereddüt etmiyoruz” İhsan ÖZDEMİR
Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Uşak’tan gelen Şehit ve Gazi Aileleri Derneği yöneticileri, Şehit aileleri ve Gazilerle bir araya geldi.
Programda konuşan Vali Güzeloğlu, “Diyarbakır’da sizler bugün yaşayacak, gezecek, görecek belki daha önce hiç gelmeyenleriniz nasıl bir şehir olduğunu hissedeceksiniz. Diyarbakır çok özel ve çok güzel bir şehirdir. 10 bin yıllık bir tarihin, bir medeniyetin, bir geçmişin şehridir. Bu topraklar insanlık tarihinin her döneminde yaşanmış, bütün gelişmelerin, medeniyetin, kültürün, her düzeyde inancın canlı şahididir. Dicle’nin bereketli sularında 10 bin yıldır var olan insanlık, bir medeniyet geçmişinin temsilcisidir. 33 medeniyet var Diyarbakır’da, Milattan önce 10 bin yılından itibaren sürekli var olan bir yaşam var ve bu yaşam içerisinde, bugüne kadar her birinden kalan izler var, eserler var, güzellikler var. Diyarbakır her dönem çok önemli bir merkez bölgesinin ve çevresinin taşıyıcı, belirleyici bir merkezi. Osmanlı döneminin en önemli eyalet merkezi. Sınırları Sivas’tan başlayarak bugünkü Güneydoğuyu ve sınırlarımızın ötesini kapsayacak kadar büyük, zengin ve geniş bir eyaletin adı. Diyarbakır her dönemde barışın, kardeşliğin, huzurun, her dinin, dilin, kimliğin huzur ve barış içerisinde yaşadığı ortak bir inanç içerisinde kardeşliği taşıdığı bir şehir. Ahmet Bey ifade etti Anadolu’da İslam ile tanışan ilk şehir, Müslüman olan ilk şehir 639 yılında Hz. Halife (r.a) hilafet döneminde Halid Bin Velid’in komutasında Anadolu’da ilk fethedilen ve İslam ile şereflenen bir şehir. Eminim gideceksiniz Ulu Cami Anadolu’da ki ilk cami ve 639 yılından bu yana kesintisiz ezanın, Kur’an’ın, İslam’ın yaşandığı bir şehir ve bir cami. Peygamberler Şehri Eğil’e bugün programınız var, orada iki Peygamberimiz metfun Hz. Zülküfl ve Hz. Elyesa Peygamberler ve yine Diyarbakır’ın fethi sırasında 27 sadece şehit Sahabe var Hz. Süleyman Makamında ve fetihten sonra da yerleşen ve burada vefat eden, burada meftun olan 200’ü aşkın Peygamber dostu Sahabe-i Kiram efendilerimiz var. İşte bu yüzden ecdat Diyarbakır’ın toprağını aziz bilmiş, bu topraklara ayak basmayı abdestsiz kabul etmemiş, Diyarbakır surlarının çevresinde, Diyarbakır’a girerken herkesin bu mübarek beldeye abdest alarak, hürmet ederek girmesini tavsiye etmiş. İlim, irfan şehri, kültür şehri yakın tarihimizden başlayarak geriye bilimin, ilimin, edebiyatın, irfanın, ahlakın yayıldığı bir şehir.İşte bu ihanet örgütleri içteki ve dıştaki hainler bu kentin önünü perdelemeye, ismini lekelemeye çalıştılar İçte ve dışta her yerde olduğu gibi ama özellikle Diyarbakır’da da bu güzelliği yok etmeye, gizlemeye ve ihanet temsilcileriyle Diyarbakır’ı özdeşleştirmeye çalıştılar hamdolsun Diyarbakır insanıyla, devletiyle bu şer ve nifak güçlerini onların işbirlikçilerini defetti”
“Diyarbakır’da huzur ve güven Türkiye’nin her köşesinde en az olduğu kadar var. Çünkü millet iradesine sahip çıktı, millet imanına sahip çıktı” diyen Vali Güzeloğlu, “her dönemde olduğu gibi, tıpkı 15 Temmuzlarda olduğu gibi terörün karşısında imanıyla duran aslanların, evlatlarınızın, eşlerinizin, kardeşlerininiz durduğu gibi bu millet yenilmez, bu devlet bölünmez. Ebediyete kadar kararlılıkla, gelecek her gün güçlenerek akıyoruz, büyüyoruz ve ilerliyoruz. İmanlı göğsün karşısında hiçbir tank, top, tüfek ve ihanet duramaz, durmadı da, şuan Diyarbakır’da da bu Ülkenin her bir köşesinde de devletin milletiyle bütünlüğü ve güvenliği temininde milletiyle bütünleşmiş bir iradenin gücü var bunu kimse aşamaz. İçeride ve dışarıda bu büyük milletin geleceğine, bu devletin kutlu yürüyüşüne kim karşı çıkacaksa bundan öncekilerin mukadder sonu gibi yok olup gidecekler, o kahreden sonu bu dünyada da ve inancımızda da ebedi alemde İnşallah fazlasıyla cezasını çekecekler. Çünkü biz hakkı temsil eden hakkı taşıyan, hakka inanan bir milletiz. Bu kararlılığımızla yolumuza devam ediyoruz. Dostuna güven, düşmanına ürperti veren bir iradeyi temsil ediyoruz. Söz vatan olursa, söz bayrak olursa, söz devlet olursa canımızı feda etmekten bir an bile tereddüt etmiyoruz” İhsan ÖZDEMİR