Vefatının 3. Yıldönümünde Mevlüt Mergen

Abone Ol

29 Eylül 2022 tarihinde Mevlüt Mergen’i kaybetmiştik. Tam üç yıl oldu Mevlüt Mergen’i kaybedeli. Sanki dün gibi hatırlıyorum çalışkanlığını, dürüstlüğünü, örnek alınacak yaşam biçimini. Onun naçiz vücudu her fani gibi toprak oldu, ancak şiirleri, köşe yazıları, kitapları, kısacası bıraktığı eserleriyle hâlâ gönlümüzde yaşıyor. Ve sevenleri tarafından asla unutulmadı. Dolayısiyle, bu günkü yazımızı bu değerli insana ayırdık…

Evet….KİMDİR MEVLÜT MERGEN ?

1942 yılında Diyarbakır’ın Sur ilçesinde dünyaya geldi. Babasının adı Şahabettin Annesinin adı Saadet hanımdır. Baba tarafından Malazgirt’li olan Mergen, anne tarafından Erzurum’ludur.

Savaş yılları olması, ülke ekonomisinin dar boğazda olmasının doğurduğu ekonomik sıkıntılar sebebiyle okul çağına gelmesine rağmen okula gönderilmemiştir. Hayatında hiç okula gitmemesine rağmen, kendi kendine okuma yazma öğrenmiştir.

Hiçbir zaman okuma arzusunu frenlememiş; yılmamış, ilkokul, ortaokul ve lise diplomasını hariçten alarak büyük bir başarıya imza atmıştır. 11 Kasım 1953 tarihinde yayın hayatına henüz başlamış olan Merhum babam Yaşar Evirgen’in sahibi olduğu ‘Yeni Yurt’ gazetesinde çırak olarak çalışmaya başlamıştır.

1964 yılında evlenmiş ve bu evlilikten 9 çocuk sahibi olmuştur. 1965 yılında gittiği askerlik dönüşü Yeni Şark Postası gazetesinde çalışmaya devam etmiştir. 1970 yılında Dicle Üniversitesi Matbaasına mürettip kadrosuyla girmiş, aralıksız olarak 24 yıl burada mesleğini başarıyla sürdürmüş ve emekli olmuştur.

Emekli olduktan sonra sanat ve kültür çalışmalarına ağırlık vermiş. Bu arada birbirinden değerli kitaplar ve şiirler kaleme almıştır.

1953 yılında çırak olarak çalıştığı Yeni Yurt Gazetesi’nde bu kez 2005 yılı mayıs ayında köşe yazarı olarak görev almıştır.

Mergen’in yazıları ve şiirleri geniş bir okuyucu kitlesi tarafından takdirle karşılanmış, gazetedeki söyleşileri daha geniş halk kitlelerine erişmesini sağlayacak olan TRT GAP Radyosu’nda kendi sesinden yayınlanmıştır.

On yıla yakın bir zaman zarfında, radyo sohbetlerinin sürdüğü Mergen’in şiirleri daha sonra kitaplaştırılmıştır. Bazı şiirleri çeşitli bestekârlar tarafından Türk Sanat Müziği formunda bestelenmiş, geniş halk kitlelerine ulaşmıştır.

İlk kitabı ‘Bibinin Diyarbekir Feryadı’ adlı kitabıdır. Yazın dünyasına daha sonra ‘Manzum Şiirsel Diyarbekir Hikayeleri’ kitabını kazandırmıştır.

Mevlüt Mergen giderek bozulan sağlığını ve ilerleyen yaşını göz önüne alarak ‘şimdiye kadar yazdıklarımı ayrı bir kitapta toplayayım’ diye düşünmüş, ‘Peygamberler ve Sahabeler Şehri Sevdam Diyarbekir’ kitabına imza atmıştır. Daha sonra ‘Ben Küçemi Özledim’ kitabını kaleme alan Mergen son nefesine kadar yazmayı bırakmamış, kadim kentimizin kültürüne ve sanatına iz bırakan isimlerden biri olmuştur.

2017 Kasım ayında 53 yıllık hayat arkadaşının vefatı ve % 85 oranında engelli raporu olmasına rağmen, yazmaktan vazgeçmemiş son olarak kaleme aldığı ‘On Gözlüdür Gamzedeler Köprüsü’ adlı romanını okurlarıyla buluşturmuştur.

ÖLDÜĞÜ GÜN BİLE, KÖŞE YAZISI YAYINLANDI

Ağaçlar ayakta ölür diye bir söz vardır. Mevlüt Mergen de tabiri caizse ayakta ölmüştü. Çünkü son nefesine kadar çok sevdiği okumaktan yazmaktan vazgeçmemişti.

Hatta vefat ettiği 29 Eylül 2022 Cuma akşamı, bile son yazısını kaleme almış, gazeteye göndermiştir. O gece, bu son yazısı matbaada baskıya girerken, maalesef kendisi hakka yürümüştür. Ne hazindir ki, Öz Diyarbakır Gazetesi’nde en son yayınlanan bu köşe yazısının son cümlesi ise, bir tevafuk sonucu ‘Ömrünüze bereket’ şeklinde olmuştur.

Evet değerli dinleyenler, bu dünyadan bir Mevlüt Mergen geçti.

Hayatı boyunca Diyarbekir’in fahri bir kültür elçisi gibi çalıştı, çabaladı. Yazılarında hiç kimseyi incitmedi, rencide etmedi. Daima topluma doğruluktan, dürüstlükten bahsetti. Güzel ve olumlu mesajlar verdi. Tasavvuf ehli, dürüst, onurlu, gerçek bir Diyarbekir Beyefendisiydi. .

MEVLÜT MERGEN ile BİR ANI

Mevlüt Mergen tasavvuf ehli, dini bütün bir insandı. Çoğu zaman yazılarında Diyarbakır’daki peygamberler ve sahabilerden sık sık bahsederdi. Bir gün gazeteye gelmiş sohbet ediyorduk. O dönem yayınladığımız Yeni Yurt gazetesini eline almış inceliyordu. Birden suratı asık bir şekilde bana dönerek

- Hoca!.. Bu ilanda büyük bir yanlışlık var. Nasıl böyle bir hata yaparsınız ? diye sorunca,

Bende biraz ürkek bir şekilde, çekinerek,

- Hocam ne yanlışı yapmışız ? deyince,

Bak, bu ilanda ne yazıyor? SAHABİDEN SATILIK DAİRE!

-Sahabiden satılık daire mi ? Şaşırmış mahçup bir edayla, halla halla, nasıl olur? Böyle bir hata dedim kendi kendime, Hocam gazeteyi verir misin?

Bende bir bakayım. Dedim. - - - Buyur al bak dedi.

Hemen gazeteyi elime aldım, baktım. Yanlış falan yoktu. Çünkü ilanda sahabiden değil, ‘SAHİBİNDEN SATILIK DAİRE’ yazıyordu… Bunun üzerine bayağı gülmüştük. Hocam dedim bu aralar sahabiler ile ilgili çok yazı kaleme aldın. Dolayısiyle sahabi kelimesi senin bilinçaltına yerleşmiş dedim.. Haklısın dedi. Bayağı gülmüştük…

Vefatının 3. Yıldönümünde değerli büyüğümüz Mevlüt Mergen’i rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz. Ruhu şad, mekânı cennet olsun…

KÜÇÜK BİR NOT:…

NOT : 4 Ekim 2025 Cumartesi günü saat 14.30’da Ahmed Arif Müzesinde Mevlüt Mergen için bir anma etkinliği düzenlenecek. Ücretsiz olan bu etkinliğe, tüm halkımız davetlidir…