Yaşamak bu kadar zor olmamalı

Abone Ol

Günümüzde, intihar oranlarındaki artış sadece ekonomik krizler veya maddi zorluklar değildir. Gerçek şu ki, intiharın arkasındaki nedenler çok daha geniştir. Ekonomik sıkıntılar, toplumda yaşanan gerilimler, bireysel psikolojik problemler ve diğer birçok faktör, intihara yol açabilecek bir ortam yaratabilir.

Son yıllarda, özellikle ekonomik krizler, işsizlik oranlarındaki artışlar ve gelir eşitsizlikleri, intihar vakalarının sayısının arttığına dair birçok veri sunmuştur. Maddi zorluklarla baş edemeyen bireyler, yaşadıkları çaresizlikle başa çıkamayıp intiharı bir çözüm olarak görebilirler.

Bireylerin ruhsal durumu, intihar düşüncelerinin ortaya çıkarır. Psikolojik hastalıklar, intiharı tetikleyen en önemli etkenler arasında yer alır.

Ailevi veya toplumsal ilişkilerdeki bozulmalar, Özellikle gençler arasında, sosyal medyanın etkisiyle kimlik arayışı ve çevreyle uyumsuzluk hissi de intihara yol açabilir.

İntihara eğilimli bir birey, ailesinde benzer geçmişe şahit olmuş olabilir. Ayrıca, çocukluk travmaları, istismar veya şiddet gibi çevresel etkenler de kişinin ruhsal sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir ve intihara giden yolu açabilir. Aile içindeki iletişimsizlik, anlaşmazlıklar ve zorlamalar, kişiyi yalnızlaştırabilir ve intihara götürebilir.

Bu yazıda, intiharın yalnızca ekonomik sıkıntılardan kaynaklanmadığını, başka nedenlerle de bağlantılı olduğunu vurgulamaya çalıştım. Aslında yaşamak bu kadar zor olmamalı. İntihar konusunda toplumsal bir farkındalık yaratılmalı ve bu konuda daha fazla yardım sunulmalı.