Diyarbakır’ın tarihi dokusu, mimarisi ve kültürü ile ilgili hemen, hemen tüm platformlarda adeta bir kültür elçisi gibi çalışmalar yürüten, aykırı tüm çalışmaların karşısında da barikat olarak duran memleket sevdalısı Kenan Aksu, Diyarbakır’da yaşayan ve 700 yıllık geçmişi olan bir ailenin mensubu olarak bunu kendine görev addettiğini söylüyor.
Zamanında dedeleri Diyarbakır’da valilik, sancak komutanlığı yapmış bir ailenin evladı olan kısa adı (DİKTUMDER) olan Diyarbakır Kültür, Turizm ve Musiki Dernek Başkanı Kenan Aksu, hem sülalesinin hem de kendisinin tüm yaşamının Diyarbakır’da geçtiğine dikkat çekiyor. İşte tarih kokan Diyarbakır röportajımız:
‘7 CEDDEN DİYARBAKIRLIYIZ’
“700 Yıllık bir aile geçmişimiz, 7 dededen bağımız var bu kadim kentimizle. Bu kentte yaşamış olup sevdalanmayanın aklına şaşarım. Şahidi olmuşum bir Diyarbakırlı gurbette Diyarbakır şarkısı dinlediğinde hasretten ağlayanlar var, hem de hepsi. Birçok memleket için kimse ağlamaz ama bu memleket için herkes ağlıyor. Bu kentin geçmişini de, şimdisini de çok iyi biliyorum. Bu kadim şehrimiz çok göç aldı, çok köklü aileleri de göç etti. Diyarbakır’da Diyarbakır’ı bilen çok az, sayılı diyebileceğimiz kadar insan kaldı. Şu anda bulunduğumuz sokaktaki kültür evinin de bulunduğu bölgede büyüdük, şu anda buradaki bütün evleri de çok iyi biliyorum. Yarın benim karşıma kablamalardan yapılmış, benzetilmeye çalışılmış, taklit, imitasyon bir yapı çıktığında farkı çok iyi bilirim. Bu yanlıştır diyorum çünkü geçmişi biliyorum. Önemli olan Diyarbakır’ın geçmişini bilen öz be öz Diyarbakırlıların şehre sahip çıkması. Bu şehir kutsaldır, Diyarbakır’a hizmetin minneti olmaz, bu kente hizmet kutsal bir görevdir. Dünyada böyle bir şehir var mı? Biz sahabelerin torunlarıyız, bu şehrin valileri, mülayimleri hep sahabe, sahabeler yönetmiş bu şehri hep. Böyle bir şehrin evladı olmaz kimlere nasip olur ki! Şimdi bununla ilgili işlerde bir yanlışlık olduğu zaman hemen tepki gösteriyorum, çünkü Diyarbakır’ı çok iyi biliyoruz.”
‘UZUN YILLAR BOYUNCA KÜLTÜREL SOYKIRIM YAŞANDI KENTTE’
“Dünya’da Surlarla çevrili bir başka şehir bana gösterin desem, gösteremezler. Bu şehrin önemini gösterir. Bu şehir üzerinde dışarıdan ve içerden hesapları olanlar var. 12 Bin 400 yıl önce insanlar yerleşti bu topraklara, bu nedenle en eski yerleşim yeri. Tüm inanışlarda kutsal kabul edilen bir şehirdir Diyarbakır. Düşünsenize kültür dünyaya buralardan yayılmış. Diyarbakır sokaklarını gezdiğiniz zaman adeta dünya tarihini tanıyor gibi olursunuz, bütün medeniyetlerin izleri var. 7 Uygarlığa başkentlik yapmış bir şehirden söz ediyoruz, önemsiz olsa 7 uygarlık başkenti yaparmıydı? Onun içindir ki Diyarbakır üzerinde türlü, türlü oyunlar oynanıyor.”
‘BÖLGE YER ALTI VE ÜSTÜ KAYNAKLARINDA ÇOK ZENGİN’
“Bölgemiz yeraltı ve yerüstü kaynakları noktasında olağanüstü bir zenginliğe sahip. Bütün bölge sismik araştırmalarla santim, santim inceledi yabancılar, petrol araştırmacıları. Tabi su bakımından bölgemiz dünya zengini. Zaten geleceğin en önemli silahı içme suyu olacaktır. Rivayet odur ki Dicle nehrinin suyu Cennete dökülüyor ki hiç kesilmeyecek. Bu kadar büyük değerleri olan, bu kadar kadim olan bir şehrin üzerinde tabii ki oyunlar oynanacak. Dışarının hesabı var, içeriden bazılarının hesabı var. Kimse hesap yapmasın, bir Diyarbakırlı olarak dün buradaydık, bugün buradayız, yarında burada olmaya devam edeceğiz.”
‘KÜLTÜREL ETKİNLİKLER YETERSİZ’
“10 Diyarbakır tanıtımı 1 Mardin tanıtımı yapmıyor ki Mardin Diyarbakır’ın bir mahallesi kadar ama hem tanıtım hem de gelen turist sayısı göz önüne alındığında Mardin’i ziyaret eden turist sayısı bizden 100 misli daha fazla. Buradaki yanlışlık şu; Mardin kendini çok iyi pazarlarken yerlileri de orada yerleşik kaldı, Diyarbakırlılar gibi çokça göç etmediler. Öte yandan devletin Mardin ile ilgili bir tanıtım politikası var orayla ilgili. Mardin ilinin yetkilileri hatta vekilleri bile tanıtım noktasında oldukça etkindir, bizde öyle bir şey yok. Bizde maalesef Diyarbakır’ı bilmeyen, alakası olmayan insanlar yetki sahibi oluyor. Yetkililer bilgisiz, bilgililer de yetkisiz maalesef, Diyarbakır’ı bilen insanlara yetki verilip desteklenmesi lazım. Diyarbakır’ı bilenlere gerekirse makam gerekirse de yetki verilmesi lazım özellikle yerel yönetimlerde. Yetkililer Diyarbakır’ı nasıl görüyorlarsa öyle bilirler ama sen bir Diyarbakırlıyı getirirsen tüm bilgisini, eforunu ona göre sarf eder, bilinçli olarak yapar.”
AHMET BEŞENK
Zamanında dedeleri Diyarbakır’da valilik, sancak komutanlığı yapmış bir ailenin evladı olan kısa adı (DİKTUMDER) olan Diyarbakır Kültür, Turizm ve Musiki Dernek Başkanı Kenan Aksu, hem sülalesinin hem de kendisinin tüm yaşamının Diyarbakır’da geçtiğine dikkat çekiyor. İşte tarih kokan Diyarbakır röportajımız:
‘7 CEDDEN DİYARBAKIRLIYIZ’
“700 Yıllık bir aile geçmişimiz, 7 dededen bağımız var bu kadim kentimizle. Bu kentte yaşamış olup sevdalanmayanın aklına şaşarım. Şahidi olmuşum bir Diyarbakırlı gurbette Diyarbakır şarkısı dinlediğinde hasretten ağlayanlar var, hem de hepsi. Birçok memleket için kimse ağlamaz ama bu memleket için herkes ağlıyor. Bu kentin geçmişini de, şimdisini de çok iyi biliyorum. Bu kadim şehrimiz çok göç aldı, çok köklü aileleri de göç etti. Diyarbakır’da Diyarbakır’ı bilen çok az, sayılı diyebileceğimiz kadar insan kaldı. Şu anda bulunduğumuz sokaktaki kültür evinin de bulunduğu bölgede büyüdük, şu anda buradaki bütün evleri de çok iyi biliyorum. Yarın benim karşıma kablamalardan yapılmış, benzetilmeye çalışılmış, taklit, imitasyon bir yapı çıktığında farkı çok iyi bilirim. Bu yanlıştır diyorum çünkü geçmişi biliyorum. Önemli olan Diyarbakır’ın geçmişini bilen öz be öz Diyarbakırlıların şehre sahip çıkması. Bu şehir kutsaldır, Diyarbakır’a hizmetin minneti olmaz, bu kente hizmet kutsal bir görevdir. Dünyada böyle bir şehir var mı? Biz sahabelerin torunlarıyız, bu şehrin valileri, mülayimleri hep sahabe, sahabeler yönetmiş bu şehri hep. Böyle bir şehrin evladı olmaz kimlere nasip olur ki! Şimdi bununla ilgili işlerde bir yanlışlık olduğu zaman hemen tepki gösteriyorum, çünkü Diyarbakır’ı çok iyi biliyoruz.”
‘UZUN YILLAR BOYUNCA KÜLTÜREL SOYKIRIM YAŞANDI KENTTE’
“Dünya’da Surlarla çevrili bir başka şehir bana gösterin desem, gösteremezler. Bu şehrin önemini gösterir. Bu şehir üzerinde dışarıdan ve içerden hesapları olanlar var. 12 Bin 400 yıl önce insanlar yerleşti bu topraklara, bu nedenle en eski yerleşim yeri. Tüm inanışlarda kutsal kabul edilen bir şehirdir Diyarbakır. Düşünsenize kültür dünyaya buralardan yayılmış. Diyarbakır sokaklarını gezdiğiniz zaman adeta dünya tarihini tanıyor gibi olursunuz, bütün medeniyetlerin izleri var. 7 Uygarlığa başkentlik yapmış bir şehirden söz ediyoruz, önemsiz olsa 7 uygarlık başkenti yaparmıydı? Onun içindir ki Diyarbakır üzerinde türlü, türlü oyunlar oynanıyor.”
‘BÖLGE YER ALTI VE ÜSTÜ KAYNAKLARINDA ÇOK ZENGİN’
“Bölgemiz yeraltı ve yerüstü kaynakları noktasında olağanüstü bir zenginliğe sahip. Bütün bölge sismik araştırmalarla santim, santim inceledi yabancılar, petrol araştırmacıları. Tabi su bakımından bölgemiz dünya zengini. Zaten geleceğin en önemli silahı içme suyu olacaktır. Rivayet odur ki Dicle nehrinin suyu Cennete dökülüyor ki hiç kesilmeyecek. Bu kadar büyük değerleri olan, bu kadar kadim olan bir şehrin üzerinde tabii ki oyunlar oynanacak. Dışarının hesabı var, içeriden bazılarının hesabı var. Kimse hesap yapmasın, bir Diyarbakırlı olarak dün buradaydık, bugün buradayız, yarında burada olmaya devam edeceğiz.”
‘KÜLTÜREL ETKİNLİKLER YETERSİZ’
“10 Diyarbakır tanıtımı 1 Mardin tanıtımı yapmıyor ki Mardin Diyarbakır’ın bir mahallesi kadar ama hem tanıtım hem de gelen turist sayısı göz önüne alındığında Mardin’i ziyaret eden turist sayısı bizden 100 misli daha fazla. Buradaki yanlışlık şu; Mardin kendini çok iyi pazarlarken yerlileri de orada yerleşik kaldı, Diyarbakırlılar gibi çokça göç etmediler. Öte yandan devletin Mardin ile ilgili bir tanıtım politikası var orayla ilgili. Mardin ilinin yetkilileri hatta vekilleri bile tanıtım noktasında oldukça etkindir, bizde öyle bir şey yok. Bizde maalesef Diyarbakır’ı bilmeyen, alakası olmayan insanlar yetki sahibi oluyor. Yetkililer bilgisiz, bilgililer de yetkisiz maalesef, Diyarbakır’ı bilen insanlara yetki verilip desteklenmesi lazım. Diyarbakır’ı bilenlere gerekirse makam gerekirse de yetki verilmesi lazım özellikle yerel yönetimlerde. Yetkililer Diyarbakır’ı nasıl görüyorlarsa öyle bilirler ama sen bir Diyarbakırlıyı getirirsen tüm bilgisini, eforunu ona göre sarf eder, bilinçli olarak yapar.”
AHMET BEŞENK