“Yıkıntıların Çoğunluğu Zemine Uygun Olmayan Yerler”

Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra uzmanlar, deprem bölgelerinde yapıların zemin bölgesindeki arazilerde doğru seçimin yapılması gerektiğini vurgulayarak, deprem bölgesindeki şehirlerde yapılan incelemelerle birlikte çoğu binanın zemininin yumuşak olduğunu söylüyor.

Merkez üssü Kahramanmaraş olan 2 büyük deprem ve daha sonra binlerce artçı sarsıntının ardından 11 ilde binlerce bina yıkıldı, yüzlerce bina da ağır hasar alarak kullanılamaz hale geldi. Uzmanlar, yapıların uygun zemine göre inşa edilmesi yönünde inşaat sektörünü uyardı.

Dicle Üniversitesi Genel Jeoloji Anabilim Dalından emekli öğretim üyesi Dr. Şefik İmamoğlu, deprem bölgesindeki şehirlerde yaptıkları incelemelerle birlikte çoğu binanın zemininin yumuşak olduğunu söyledi.

2 büyük depremin yüzyılın en büyük depremlerden olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Kahramanmaraş’ta meydana gelen 2 büyük deprem, genel yıkıma baktığımız zaman çok büyüktü. Bu depremler yüzyılın en büyük depremlerinden sayılır. Erzincan depremi 7,9 olurken bu deprem de 7,7 şiddetindeydi. Hatta deprem, şiddet açısından 7,8’inde üzerinde etki yapmıştır. Ama depremin aletsel değeri 7,7’dir” dedi.

Binaların sert zemin üzerinde inşa edilmesi gerektiğinin altını çizen İmamoğlu, “Baktığımız zaman Hatay’a kadar olan kısımlar dahil olmak üzere yıkıntıların büyük ekseriyetinin zemine uygun olmayan yapı biçimi ve zeminin gevşek olduğu alanlarda meydana geldiği görülüyor. Adıyaman’da mesela gevşek bir zemin üzerine 1 metrelik temelle çok güzel bina yapmışlar. Ama sağlam bir şekilde zemine oturtulmadığı için binanın ilk depremde yan yattığını gördük. Dolayısıyla binalar yapılacağı zaman mutlak surette zemine uygun yapılması lazım. Eğer zemin kötüyse oradan herhalukarda kaçınılmalıdır. Özellikle tarım arazilerinin mutlaka tarıma bırakılması lazım. Binalar daha sağlıklı ve sert zemin üzerine yapılmalıdır” ifadelerine yer verdi.

Son olarak binaların giriş katındaki kolon ve kirişlerin de daha sağlam yapılması gerektiğine vurgu yapan İmamoğlu, şunları kaydetti:

“Deprem bölgelerinde özellikle yapılar yapılırken, giriş ve birinci katlarda geniş boşlukların bırakılmaması gerekiyor. Bundan dolayı depremde en fazla binaya zarar verecek olan kısım giriş ve birinci kattır. Giriş katlardaki kolon ve kirişlerdeki deprem perdeleri sağlam atılmazsa sistematik bir şekilde depremde bina zarar görür.” İHA