Akne bazen yaşam boyu tedavi gerektiren kronik bir sorun haline gelebiliyor. Akne, her yaş grubunda, yüzdeki izlerin en yaygın sebebi olarak gösteriliyor. Ergenlik döneminde görülen akneler özellikle gençlerin yaşam konforunu olumsuz etkiliyor. Akne bazen yaşam boyu tedavi gerektiren kronik bir sorun haline gelebiliyor. Bu nedenle tedavinin doktor kontrolünde ve düzenli olarak devamının yanı sıra gerektiğinde iz oluşumunun engellenmesi için yapılacak işlemler de önem taşıyor. Kış ayları da akne tedavileri için en uygun zaman olarak gösteriliyor. Memorial Antalya Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Ayşenur Banu Çağlar, akne tedavileri hakkında bilgi verdi.
Aknenin, derinin kronik bir hastalığı olduğuna dikkat çeken Memorial Antalya Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Ayşenur Banu Çağlar, bu hastalığın genellikle ergenlik döneminde başladığını söyledi. Aknenin, alevlenmelerin ve yatışmalar ile uzun yıllarda devam ettiğini kaydeden Çağlar, “Akne tedavisinde sivilcelerin gerilemesi ve sonrasında oluşabilecek izlerin engellenmesi amaçlanmaktadır. Tedavi hastalığın şiddetine, hastalığın tutulum alanına, hastanın yaşına ve hastanın tercihine göre değişir. Topikal (ilaç) tedaviler, sistemik tedaviler, peelingler (cildi arındırmak) tedavide tercih edilmektedir” dedi.
Kimler tercih edebilir?
Aknede hormon tedavisinin tercih edilme durumları hakkında bilgiler veren Uzm. Dr. Ayşenur Banu Çağlar, “Adet düzensizliği olanlarda, adet öncesi dönemlerde akne şikayetleri artan kişilerde, çene ve boyun bölgesinde akneleri olan hastalarda, 30’lu yaşlarda şikayetleri başlayan hastalarda, polikistik over hastalarında, doğum kontrolü planlayan akne hastalarında, diğer tedavilere dirençli hastalarda tercih edilebilir.” dedi.
“Peelingler tedavide etkin”
Topikal tedavilerin yetersiz kaldığı ancak sistemik tedavilerin de yan etkileri nedeniyle uygulanamadığı hastalarda, peelingler ve maskelerin tercih edilebileceğini kaydeden Çağlar, peelingler derinin kontrollü olarak soyulmasını ve yeniden yapılanmasını sağlayan kimyasalların deriye uygulanması olduğunu söyledi. Çağlar, aknenin şiddetine göre tek başına ya da diğer tedavilere ek olarak başvurulması gerektiği konusunda da uyarıda bulundu.
Akne izlerini ortadan kaldırabilmek için önerilerde bulunan Çağlar şu ifadeleri kulladı:
“Oluşmuş akne izlerinde CO2 ve Er: YAG gibi ablatif lazerler, nonablatif lazerler, mikroiğneleme, radyofrekans sistemleri, kimyasal peelingler, dolgu maddeleri kullanılabilmektedir. İzlerin tipi, hastanın deri rengi, hastanın beklentileri, tedavi maliyeti, yan etki profili tedavi seçimini belirlemektedir. Akneli ciltlerde o cilt için uygun olan temizleyiciler ve su bazlı yağsız nemlendiriciler tercih edilmelidir. Sivilcelenmelere bağlı lekelenmeleri engellemek amacıyla güneş koruyucular kullanılmalıdır.” İHA
Aknenin, derinin kronik bir hastalığı olduğuna dikkat çeken Memorial Antalya Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Ayşenur Banu Çağlar, bu hastalığın genellikle ergenlik döneminde başladığını söyledi. Aknenin, alevlenmelerin ve yatışmalar ile uzun yıllarda devam ettiğini kaydeden Çağlar, “Akne tedavisinde sivilcelerin gerilemesi ve sonrasında oluşabilecek izlerin engellenmesi amaçlanmaktadır. Tedavi hastalığın şiddetine, hastalığın tutulum alanına, hastanın yaşına ve hastanın tercihine göre değişir. Topikal (ilaç) tedaviler, sistemik tedaviler, peelingler (cildi arındırmak) tedavide tercih edilmektedir” dedi.
Kimler tercih edebilir?
Aknede hormon tedavisinin tercih edilme durumları hakkında bilgiler veren Uzm. Dr. Ayşenur Banu Çağlar, “Adet düzensizliği olanlarda, adet öncesi dönemlerde akne şikayetleri artan kişilerde, çene ve boyun bölgesinde akneleri olan hastalarda, 30’lu yaşlarda şikayetleri başlayan hastalarda, polikistik over hastalarında, doğum kontrolü planlayan akne hastalarında, diğer tedavilere dirençli hastalarda tercih edilebilir.” dedi.
“Peelingler tedavide etkin”
Topikal tedavilerin yetersiz kaldığı ancak sistemik tedavilerin de yan etkileri nedeniyle uygulanamadığı hastalarda, peelingler ve maskelerin tercih edilebileceğini kaydeden Çağlar, peelingler derinin kontrollü olarak soyulmasını ve yeniden yapılanmasını sağlayan kimyasalların deriye uygulanması olduğunu söyledi. Çağlar, aknenin şiddetine göre tek başına ya da diğer tedavilere ek olarak başvurulması gerektiği konusunda da uyarıda bulundu.
Akne izlerini ortadan kaldırabilmek için önerilerde bulunan Çağlar şu ifadeleri kulladı:
“Oluşmuş akne izlerinde CO2 ve Er: YAG gibi ablatif lazerler, nonablatif lazerler, mikroiğneleme, radyofrekans sistemleri, kimyasal peelingler, dolgu maddeleri kullanılabilmektedir. İzlerin tipi, hastanın deri rengi, hastanın beklentileri, tedavi maliyeti, yan etki profili tedavi seçimini belirlemektedir. Akneli ciltlerde o cilt için uygun olan temizleyiciler ve su bazlı yağsız nemlendiriciler tercih edilmelidir. Sivilcelenmelere bağlı lekelenmeleri engellemek amacıyla güneş koruyucular kullanılmalıdır.” İHA