POLİTİKA

DEM Parti Sözcüsü Doğan Gazze'deki ateşkesi değerlendirdi

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkes anlaşmasını “memnuniyetle karşıladıklarını” belirtti. Doğan, Türkiye’de demokratikleşmenin ancak barış süreciyle mümkün olabileceğini vurguladı.

Abone Ol

DİYARBAKIR HABER - DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, "İsrail ve Hamas arasında kurulan anlaşmanın duyurulmasını ve anlaşmanın nihayet sağlanabilmiş olmasını DEM Parti olarak memnuniyetle karşılıyoruz" dedi.

DEM Parti Sözcüsü Doğan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Parti Meclisi ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantılarının sonuçlarını paylaştı. ‘Terörsüz Türkiye' süreci hakkında konuşan Doğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrının dikkate alınması gerektiğini ifade etti. Doğan, Türkiye'nin demokratikleşmesi için en gerçekçi imkanın barış olduğunu söyledi.

Gazze'deki ateşkes

Gazze'deki ateşkese dair konuşan Ayşegül Doğan, "Tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan soykırım gündemi, tabii ki bizim de Merkez Yürütme Kurulumuzun en başta değerlendirdiği konulardan biriydi. Ne yazık ki Filistin meselesinden bahsediyorum. Bu konuya ilişkin yeni bir gelişme var. İsrail ve Hamas arasında kurulan anlaşmanın duyurulmasını ve anlaşmanın nihayet sağlanabilmiş olmasını DEM Parti olarak memnuniyetle karşılıyoruz. Henüz ilk aşamasının onaylandığı açıklandı. Bundan sonraki aşamaları görmeniz için bunu da dikkatle, hassasiyetle takip ediyoruz" ifadelerini kullandı.

"Barış, Türkiye'nin demokratikleşmesi için önümüzdeki en gerçekçi imkan"

MYK toplantısında ‘Terörsüz Türkiye' sürecinin de görüşüldüğünü vurgulayan Doğan, "Türkiye'nin demokratikleşmesine dair söylenmedik söz kalmadı, her şey söylendi. Kürt ilişkilerinin yeniden tanımlanması için bu ilişkilerdeki çelişkilerin de giderilmesi gerekiyor. Barış, Türkiye'nin demokratikleşmesi için önümüzdeki en gerçekçi imkan. O yüzden de buna sarılmak zorundayız. Çünkü Türkiye'nin demokratikleşme umudu barıştan geçiyor. Bunları kimse kategorik bir biçimde birbirinden ayıramaz. Bunlara kimse kategorik bir biçimde yaklaşamaz. Birimize uygulanan adaletsizlik hepimize uygulanıyor. Günün sonunda bugün toplumun tamamı adaletsizlikten şikayetçi. O halde bu adaletsizlikler toplumun tüm kesimleri gözetilerek gerçek bir Türkiye fotoğrafının tüm farklılıklarının içinde yer aldığı, kendini bulduğu, ortak bir şekilde birlikte eşit nefes alabildiği bir fotoğrafla ancak sağlanabilir" açıklamasında bulundu.