ÖZEL HABER

Diyarbakır’ın manevi değerine ihanet!

Diyarbakır’da halkın asırlardır büyük bir hürmetle ziyaret ettiği, Hz. Hüseyin’in soyundan gelen Es Seyyid Eş Şeyh Hüseyin Haşimi El-Hüseynî Bave Kal’ın türbesi, yüksek binaların arasında sıkışıp kalmasının yanı sıra seyyar satıcı ve ciğercilerin bıraktığı çöpler nedeniyle adeta kaderine terk edilmiş durumda. Kentin manevi değerine gölge düşüren bu görüntüler, türbenin restore edilerek inanç turizmine kazandırılması çağrılarını güçlendirdi.

Abone Ol

DİYARBAKIR HABER- Peygamberler, sahabeler ve evliyalar diyarı Diyarbakır’da, kent tarihinin en önemli manevi sembollerinden biri olan Bave Kal Türbesi, son yıllarda bakımsızlık ve çevre kirliliği nedeniyle büyük tepki çekiyor. Şehrin merkezinde yüksek binaların arasında adeta sıkışıp kalan türbe, çevresindeki seyyar satıcılar ve ciğer tezgâhlarının bıraktığı çöpler nedeniyle “çöplüğe dönmüş” durumda.

Halk arasında “Beyaz Baba” anlamına gelen Bave Kal, asıl adıyla Es Seyyid Eş Şeyh Hüseyin Haşimi El-Hüseynî, 637 Hicri / 1240 Miladi yılında Kerbela’da doğdu. Hz. Muhammed’in (S.A.V.) torunu Hz. Hüseyin’in (R.A.) soyundan gelen büyük alim, geniş ilmi, takvası ve kerametleriyle tanınıyordu.

İran ve Irak’ta tamamladığı yüksek İslam tahsilinin ardından 669 Hicri / 1271 yılında Amid (Diyarbakır) şehrine gelen Bave Kal, burada talebe yetiştirdi; Kadiri ve Rıfai tarikatlarından hilafet aldı. Dönemin büyük mürşidlerinden kabul edilen alimin, yaşadığı dönemde pek çok kerametine şahit olunduğu rivayet ediliyor.

Halk arasında “Bave Kal” lakabının doğuşu ise rivayete göre, kendisinden keramet göstermesi istenen bir mecliste siyah sakalının bir anda bembeyaza dönüşmesi üzerine gerçekleşti. “Bave” baba, “Kal” ise yaşlı/beyazlamış anlamına gelerek, bugün hâlâ saygıyla anılan “Beyaz Baba” ismini oluşturdu.

727 Hicri / 1330 yılında 90 yaşında vefat eden Bave Kal’ın türbesi, Diyarbakır’da yüzyıllardır ziyaret edilen önemli bir manevi mekân olarak biliniyor. Ancak son yıllarda hem çevresinin düzensiz bırakılması hem de bakımsızlık türbenin değerini gölgeliyor.

Vatandaşlar ve bölgedeki kanaat önderleri, türbenin restore edilerek inanç turizmine kazandırılmasını, çevresinin korunmasını ve hak ettiği manevi ihtimamın gösterilmesini talep ediyor.

“Bu şehir peygamberler ve evliyalar diyarıysa, onların hatıralarına da sahip çıkılmalı” diyen vatandaşlar, yetkililere çağrıda bulundu:

“Bave Kal türbesi daha fazlasını hak ediyor.”