Çocuklarının dağa kaçırıldığını iddia eden ailelerin HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önündeki eylemi 24'üncü gününde devam ederken, Sesleri çığ gibi büyüyen annelere Türkiye'nin dört bir yanından destek açıklamaları geldi.
Diyarbakır’da çocukları PKK tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla 3 Eylül'de HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi başlatan annelerin yardım çığlığı tüm ülkeyi sardı. Türkiye'de eş zamanlı olarak yapılan basın açıklamalarını cep telefonlarından izleyen anneler, destekleri için tüm Türkiye'ye teşekkür etti.
Sivil Toplum Kuruluşlarının kadın temsilcileri 81 ilde eş zamanlı olarak bir araya gelerek Diyarbakır annelerine destek açıklamalarında bulundu. Destek açıklamalarına kayıtsız kalmayan Diyarbakır anneleri, etkinlikleri cep telefonlarından takip eti. Denizli ve Adana'daki kadınlarla görüşen Diyarbakır anneleri, desteklerinden dolayı kendilerine teşekkür etti.
"TÜM DÜNYADAN DA DESTEK BEKLİYORUZ"
Cep telefonu ile destek yürüyüşleri yapılan illere bağlanan Özlem Yıldız, destek veren herkese teşekkür etti. Yıldız, "10 ay önce PKK'lı teröristler tarafından Kuzey Irak'a kaçırılan Dicle Üniversitesi Kimya Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi oğlu Özgür Ödümlü'nün ablasıyım, Ordu'dan Diyarbakır'a geldim. Ben hepsine çok teşekkür ediyorum. Allah razı olsun yanımızda olan veya olmayanlara. Bizlere verilen bu destekten dolayı biz daha güçlü olduğumuzu his ediyoruz ve bir şey olacağına gerçekten çok inanıyoruz. Herkesten de destek bekliyorum, gerekirse tüm dünyadan destek versin. Sadece Türkiye’den değil, çünkü annelerin gözyaşı hep aynı. Benim ki kırmızı başkasının mavi değil. Benim kardeşim olabilir ama bende bir anne adayıyım. Allah bu acıyı hiç kimseye göstermesin, ne dostuma ne de düşmanıma. Hiç bir anneye bu acıyı yaşatmasın” diye konuştu.
81 İLDEN DESTEK
81 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen ve basın açıklamasına sivil toplum örgütlerinin (STK) Kuruluşlara bağlı kadınlar ile çok sayıda vatandaş katıldı. Yapılan ortak basın açıklamasında, “Bizler, bugün burada sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileri olarak, annelerin Diyarbakır’da başlattığı onurlu direnişlerine destek olmak üzere 81 ilde eşzamanlı olarak toplanmış bulunmaktayız. Bu direnişin teröre en büyük darbeyi vuracak iradeyi ortaya koyduğuna yürekten inanıyoruz. Tarih, Diyarbakır’daki anneleri ve teröre meydan okuyan direnişlerini saygı ile yazacaktır. Bulundukları şehirlerde, siyasi ve toplumsal yalnızlaştırılma dahil, her şeyi göze alıp evlatlarının dönmesini isteyen anneler, başka canlar yanmasın diye çıktıkları yolda inşallah zafere ulaşacaklardır. Günlerdir yaşanan evlat nöbetlerinde, tarifi imkânsız acılara şahit oluyoruz. ‘Evladımın ölüsüne bile razıyım’ diyen annelerin masum ve insani direnişinin yanında olmak, hepimizin boynunun borcudur. Bizler Edirne’den Kars’a, tek yürek olmuş kadınlar ve anneler olarak anne acısının etiketi olmaz diyor, yerel, ulusal ve uluslararası kamuoyunu Diyarbakır’daki annelerin yanlarında olmaya davet ediyoruz. Ülkemizin geleceğine, refahına, birlik ve beraberliğine zarar vermeye çalışan terör örgütlerine ve siyasi uzantılarına karşı yıllardır topyekûn mücadele içerisindeyiz. Vatan uğruna verdiğimiz şehitlerin kanı, evlatlarımız için döktüğümüz gözyaşı hala kurumadı. Bu mücadelemize bir mihenk taşını da dağa kaçırılan evladını geri almak için teröre ‘yeter’ diyen Hacire Annemiz ekledi. Gördük ki yanan bir anne yüreği tüm acılara, gözyaşına ve gencecik fidanların ölümüne son verebilir. Bu duruş ve cesaret, terör örgütünün ağına düşmüş her evlada ve annesine umut oldu. 3 Eylül’den bu yana tam 23 gündür Diyarbakır’da yeni annelerin katılımı ile büyüyen bu sessiz çığlık, dünya üzerindeki terörün tümüne ‘Dur’ diye haykıran güçlü bir sese dönüştü. İnanıyoruz ki azimle seslerini yükselten kadınlar, terör örgütlerinin hain emelleri için Fırat’ın ve Dicle’nin kuzularının kurban edilmesine izin vermeyecektir. Duyduğumuz ‘yeter artık’ feryadına destek vermek, safları sıklaştırmak, bir ve beraber olduğumuzu göstermek, evlatlarımıza ve geleceğimize sahip çıkmak hepimizin vicdani borcudur. Diyarbakır’da toplanan annelerin günlerdir ve hatta yıllardır süren mücadelesinde, kadınlar olarak tek yürek ve tek dua olduk. Biz de bugün Bitlis’teki kadın sivil toplum temsilcileri olarak, Diyarbakır’da evlat nöbeti tutan annelerin yanında bedenen olamasak da onların ‘ne pahasına olursa olsun’ diyerek teröre karşı gösterdikleri kararlı duruşlarının yanındayız. Annelerin başlattığı bu hareket karşısında karanlık yapıların yıkılacağına gönülden inanıyoruz. Ailelerimizin bir an önce evlatlarına kavuşmalarını diliyor ve evlat nöbetindeki annelerle birlikte ‘teröre son’ diyoruz” denildi.
İMAMOĞLU’NA TEPKİ
Öte yandan HDP il binası önünde oturma eylemi başlatan ailelerin eylemi 24'üncü gününde devam ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyi Başkan Ekrem İmamoğlu, katıldığı bir televizyon programında Diyarbakır’daki aileleri ziyaret etmemesinin altındaki nedenle ilgili olarak, "Yanlarına gitsem şovmen olurum" sözlerine HDP il binası önünde eylem yapan ailelerden tepki geldi. 7 yıl önce 17 yaşında Bursa’dan dağa kaçırılan Şeyma Ceylan Tekin'in annesi Türkan Mutlu, HDP il binası önünde kızından gelecek bir haber beklerken, İstanbul Büyükşehir Belediyi Başkan Ekrem İmamoğlu’nun sözlerine de tepki gösterdi.
Acılı Anne Mutlu, "Çok ayıp etmiş, o da bir anne evladı ve onun çocukları da bir anne evladıdır. Kendisine yazıklar olsun. Vicdanı nasıl rahat yaşıyor. Onun çocukları dört dörtlük yaşamın içindedirler, benim çocuğum ise 7 yıldır hayvan gibi dağlarda geziyor. Gittim yaşadığı yeri gördüm, hayvan bile benim çocuğum yaşadığı yerden daha iyi yaşıyor. Yazıklar olsun, inşallah benim sesimi duyuyor. Akşam eve gidince evinin kapısını örtüp çocukları ile lüks sofrada oturuyor ve vicdanı rahat mı, yazıklar olsun” diye konuştu. İHA
Diyarbakır’da çocukları PKK tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla 3 Eylül'de HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi başlatan annelerin yardım çığlığı tüm ülkeyi sardı. Türkiye'de eş zamanlı olarak yapılan basın açıklamalarını cep telefonlarından izleyen anneler, destekleri için tüm Türkiye'ye teşekkür etti.
Sivil Toplum Kuruluşlarının kadın temsilcileri 81 ilde eş zamanlı olarak bir araya gelerek Diyarbakır annelerine destek açıklamalarında bulundu. Destek açıklamalarına kayıtsız kalmayan Diyarbakır anneleri, etkinlikleri cep telefonlarından takip eti. Denizli ve Adana'daki kadınlarla görüşen Diyarbakır anneleri, desteklerinden dolayı kendilerine teşekkür etti.
"TÜM DÜNYADAN DA DESTEK BEKLİYORUZ"
Cep telefonu ile destek yürüyüşleri yapılan illere bağlanan Özlem Yıldız, destek veren herkese teşekkür etti. Yıldız, "10 ay önce PKK'lı teröristler tarafından Kuzey Irak'a kaçırılan Dicle Üniversitesi Kimya Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi oğlu Özgür Ödümlü'nün ablasıyım, Ordu'dan Diyarbakır'a geldim. Ben hepsine çok teşekkür ediyorum. Allah razı olsun yanımızda olan veya olmayanlara. Bizlere verilen bu destekten dolayı biz daha güçlü olduğumuzu his ediyoruz ve bir şey olacağına gerçekten çok inanıyoruz. Herkesten de destek bekliyorum, gerekirse tüm dünyadan destek versin. Sadece Türkiye’den değil, çünkü annelerin gözyaşı hep aynı. Benim ki kırmızı başkasının mavi değil. Benim kardeşim olabilir ama bende bir anne adayıyım. Allah bu acıyı hiç kimseye göstermesin, ne dostuma ne de düşmanıma. Hiç bir anneye bu acıyı yaşatmasın” diye konuştu.
81 İLDEN DESTEK
81 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen ve basın açıklamasına sivil toplum örgütlerinin (STK) Kuruluşlara bağlı kadınlar ile çok sayıda vatandaş katıldı. Yapılan ortak basın açıklamasında, “Bizler, bugün burada sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileri olarak, annelerin Diyarbakır’da başlattığı onurlu direnişlerine destek olmak üzere 81 ilde eşzamanlı olarak toplanmış bulunmaktayız. Bu direnişin teröre en büyük darbeyi vuracak iradeyi ortaya koyduğuna yürekten inanıyoruz. Tarih, Diyarbakır’daki anneleri ve teröre meydan okuyan direnişlerini saygı ile yazacaktır. Bulundukları şehirlerde, siyasi ve toplumsal yalnızlaştırılma dahil, her şeyi göze alıp evlatlarının dönmesini isteyen anneler, başka canlar yanmasın diye çıktıkları yolda inşallah zafere ulaşacaklardır. Günlerdir yaşanan evlat nöbetlerinde, tarifi imkânsız acılara şahit oluyoruz. ‘Evladımın ölüsüne bile razıyım’ diyen annelerin masum ve insani direnişinin yanında olmak, hepimizin boynunun borcudur. Bizler Edirne’den Kars’a, tek yürek olmuş kadınlar ve anneler olarak anne acısının etiketi olmaz diyor, yerel, ulusal ve uluslararası kamuoyunu Diyarbakır’daki annelerin yanlarında olmaya davet ediyoruz. Ülkemizin geleceğine, refahına, birlik ve beraberliğine zarar vermeye çalışan terör örgütlerine ve siyasi uzantılarına karşı yıllardır topyekûn mücadele içerisindeyiz. Vatan uğruna verdiğimiz şehitlerin kanı, evlatlarımız için döktüğümüz gözyaşı hala kurumadı. Bu mücadelemize bir mihenk taşını da dağa kaçırılan evladını geri almak için teröre ‘yeter’ diyen Hacire Annemiz ekledi. Gördük ki yanan bir anne yüreği tüm acılara, gözyaşına ve gencecik fidanların ölümüne son verebilir. Bu duruş ve cesaret, terör örgütünün ağına düşmüş her evlada ve annesine umut oldu. 3 Eylül’den bu yana tam 23 gündür Diyarbakır’da yeni annelerin katılımı ile büyüyen bu sessiz çığlık, dünya üzerindeki terörün tümüne ‘Dur’ diye haykıran güçlü bir sese dönüştü. İnanıyoruz ki azimle seslerini yükselten kadınlar, terör örgütlerinin hain emelleri için Fırat’ın ve Dicle’nin kuzularının kurban edilmesine izin vermeyecektir. Duyduğumuz ‘yeter artık’ feryadına destek vermek, safları sıklaştırmak, bir ve beraber olduğumuzu göstermek, evlatlarımıza ve geleceğimize sahip çıkmak hepimizin vicdani borcudur. Diyarbakır’da toplanan annelerin günlerdir ve hatta yıllardır süren mücadelesinde, kadınlar olarak tek yürek ve tek dua olduk. Biz de bugün Bitlis’teki kadın sivil toplum temsilcileri olarak, Diyarbakır’da evlat nöbeti tutan annelerin yanında bedenen olamasak da onların ‘ne pahasına olursa olsun’ diyerek teröre karşı gösterdikleri kararlı duruşlarının yanındayız. Annelerin başlattığı bu hareket karşısında karanlık yapıların yıkılacağına gönülden inanıyoruz. Ailelerimizin bir an önce evlatlarına kavuşmalarını diliyor ve evlat nöbetindeki annelerle birlikte ‘teröre son’ diyoruz” denildi.
İMAMOĞLU’NA TEPKİ
Öte yandan HDP il binası önünde oturma eylemi başlatan ailelerin eylemi 24'üncü gününde devam ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyi Başkan Ekrem İmamoğlu, katıldığı bir televizyon programında Diyarbakır’daki aileleri ziyaret etmemesinin altındaki nedenle ilgili olarak, "Yanlarına gitsem şovmen olurum" sözlerine HDP il binası önünde eylem yapan ailelerden tepki geldi. 7 yıl önce 17 yaşında Bursa’dan dağa kaçırılan Şeyma Ceylan Tekin'in annesi Türkan Mutlu, HDP il binası önünde kızından gelecek bir haber beklerken, İstanbul Büyükşehir Belediyi Başkan Ekrem İmamoğlu’nun sözlerine de tepki gösterdi.
Acılı Anne Mutlu, "Çok ayıp etmiş, o da bir anne evladı ve onun çocukları da bir anne evladıdır. Kendisine yazıklar olsun. Vicdanı nasıl rahat yaşıyor. Onun çocukları dört dörtlük yaşamın içindedirler, benim çocuğum ise 7 yıldır hayvan gibi dağlarda geziyor. Gittim yaşadığı yeri gördüm, hayvan bile benim çocuğum yaşadığı yerden daha iyi yaşıyor. Yazıklar olsun, inşallah benim sesimi duyuyor. Akşam eve gidince evinin kapısını örtüp çocukları ile lüks sofrada oturuyor ve vicdanı rahat mı, yazıklar olsun” diye konuştu. İHA