Mehmet Sait BAYRAM / özDİYARBAKIR - Güneydoğu Sanayici ve İş İnsanları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu, son dönem gelişmeleri, çözüm süreci, yeni anayasa çalışmaları ve bölge ekonomisi üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu.
“GÜNSİAD 32 yıldır bölgenin sesi oldu”
Bedirhanoğlu, GÜNSİAD’ın 32 yıllık geçmişine değinerek, “Kurulduğu günden bu yana temsil ettiği iş dünyasının, toplumun, siyasetin ve ekonominin nabzını tuttu. Bugün bölgede ilk kurulan iş dünyası temelli sivil toplum kuruluşu olma özelliği taşıyor” dedi. Yeni yapılan genel kurulun ardından güven tazelediklerini belirten Bedirhanoğlu, önümüzdeki günlerde yeni yönetimi kamuoyuyla paylaşacaklarını ifade etti.
“Savaşlar herkesi olumsuz etkiler”
Ortadoğu’daki çatışmaların ve savaşların bölge ülkeleri kadar Türkiye’yi de ekonomik ve toplumsal açıdan etkilediğini vurgulayan Bdirhanoğlu, "Bir ülke güçlü de olsa güçsüz de olsa savaş iki tarafı da yıpratıyor. Çözüm her zaman diyalog ve müzakereyle olur" diye konuştu.
“Çözüm sürecindeki gelişmeler umut verici”
Türkiye’de yeniden dillendirilen terörsüz ortamın ve silah bırakma çağrılarının önemine dikkat çeken Bedirhanoğlu, süreci şu sözlerle değerlendirdi: “Öcalan'ın çağrısı, ardından heyetin ziyaretleri, örgütün kongreyi toplayıp silah bırakması... Bunlar baş döndürücü şekilde hızlı gelişti. En kritik eşik silahların bırakılmasıydı ve bu aşıldı. Bundan sonrası demokratik siyasetle çözüm zemininin güçlenmesidir.”
Geçmişte Dolmabahçe Mutabakatı ve 2013 çözüm sürecinde bir arabulucu rolü üstlendiklerini hatırlatan Bedirhanoğlu, “O dönem iyi yönetilemedi. Ama bugün farklı bir iklim var. Herkes daha olgun” dedi.
“DEM Parti’nin sorumluluğu arttı”
Bedirhanoğlu, çözüm sürecinde DEM Parti’nin daha fazla sorumluluk alması gerektiğini belirterek, "Şiddetin sona ermesiyle birlikte demokratik siyasetin önü açılacak. Bu da bölge halkının kendini ifade etmesini kolaylaştıracaktır" dedi.
“Yeni anayasa bu yıl çıkmalı”
Yeni anayasa çalışmalarına da değinen Bedirhanoğlu, “Bu ihtiyaç artık ertelenemez hale geldi. Sivil siyaset bu sorumluluğu yerine getirmeli. Meclis aritmetiği de bu süreci destekleyebilir durumda” dedi. Mevcut anayasanın darbe anayasası olduğunu belirten Bedirhanoğlu, yeni anayasanın tüm toplum kesimlerinin katılımıyla hazırlanması gerektiğini söyledi.
“Diyarbakır’ın potansiyeli Türkiye ortalamasının üstünde”
Bölge ekonomisiyle ilgili değerlendirmelerinde Diyarbakır'ın ve çevre illerin ciddi bir tarım, tekstil, turizm ve enerji potansiyeline sahip olduğunu belirten Bedirhanoğlu, “Türkiye’de illerin ortalama tarım arazisi oranı %25 civarındayken, Diyarbakır’da bu oran %60. Urfa, Mardin, Batman’da da bu oran oldukça yüksek. Bu ciddi bir avantaj” dedi.
“Tanıtım eksikliği ve şiddet algısı turizmi vurdu”
Diyarbakır’ın tarihi surlarının Çin Seddi’nden sonra dünyanın en uzun ikinci suru olduğunu hatırlatan Bedirhanoğlu, “Ne yazık ki insanlar Çin Seddi'ni biliyor ama Diyarbakır surlarını tanımıyor. Bu sadece tanıtım eksikliği değil; yıllardır yaşanan çatışmaların oluşturduğu olumsuz algının da sonucu” diye konuştu.
“Yatırımcı bölgeye dönüyor”
Silahların bırakılması ile birlikte yatırımcının bölgeye yeniden yönelmesini beklediklerini belirten Bedirhanoğlu, 2013'teki süreçte yaşanan ilgiye dikkat çekerek şunları söyledi: “O dönem onlarca heyet bölgeye geldi. Şimdi de benzer bir hareketlenme bekliyorum. Yerli yatırımcıyı ulusal ve uluslararası yatırımcılarla buluşturmak önceliğimiz olacak. Sermaye ürkektir ama güven ortamı oluşursa yatırımlar peşi sıra gelir.”
“Barış ortamı bölgeyi kalkındırır”
Son olarak umutlu konuşan Bedirhanoğlu, “Savaş ve çatışma ekonomiyi, turizmi, eğitimi her şeyi olumsuz etkiliyor. Ama barış ortamı sadece Diyarbakır’ı değil tüm ülkeyi kalkındırır. Bu süreç doğru yönetilirse, bölge gözle görülür biçimde gelişecek” ifadelerini kullandı.